YAZARLARIMIZ
Eren Karaoğulları
Vergi Dairesi Müdür Yrd.
Bilim Uzmanı
erenkaraogullari@gmail.com



Özelgeler Işığında ATİK KDV Hesabı

Bilindiği üzere; 3065 sayılı KDV Genel Uygulama Tebliğinde; Yüklenilen KDV, iade hakkı doğuran işlemle ilişkilendirilebilen alış ve giderler, genel imal ve genel idare giderleri ile amortismana tabi iktisadi kıymetler (ATİK) için yapılan harcamalara ilişkin KDV’den oluşur. İade hakkı doğuran işlemle ilişkilendirilebilen alış ve giderler ile genel imal ve genel idare giderlerinden bu dönemde gerçekleştirilen işleme isabet eden pay, aşağıda yer alan açıklamalar dikkate alınarak hesaplanır.

İade hakkı doğuran işlemle ilgili talep edilecek KDV tutarı;

a)   İade hakkı doğuran işlemin doğrudan girdisini oluşturan mal ve hizmetler,

b) İade hakkı doğuran işlemle ilgili olan [ telefon, kırtasiye, posta, ulaşım, konaklama, akaryakıt, elektrik, su, büro malzemeleri, muhasebe, reklâm, temizlik malzemeleri, kira vb. genel imal ve genel idare giderlerinden iade hakkı doğuran işleme isabet eden kısım,

c) İade hakkı doğuran işlemde kullanılan ATİK’in alımı,

nedeniyle yüklenilen KDV’den  oluşur.

İade hakkı doğuran işlemle ilgisi bulunmayan giderler dolayısıyla yüklenilen KDV iade hesabına dâhil edilmez.

ATİK; alındığı dönemde itibari ile işletme aktifine kaydedilen ekonomik ömrü 1 seneyi aşan  tükenmeye tabi iktisadi kıymeti ifade eder. Kavrama maddi duran varlıklar kadar gayrimaddi duran varlıklarda dahildir. ATİK için ödenen KDV’nin iadeye konu olabilmesi için söz konusu iktisadi kıymetin fiilen kullanılmaya başlamış olması gerekmektedir.   ATİK nedeniyle yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilebilmesi için, ATİK’lerin iade hakkı doğuran işlemlerde kullanılması gerekir. ATİK’lerin bizzat mükellef tarafından imal ve inşa edilmesi halinde ise imal ve inşa sırasında yüklenilen KDV’den, ATİK’lerin aktife alınıp iade hakkı doğuran işlemlerde fiilen kullanılmaya başlandığı dönemden itibaren iade hesabına pay verilebilir.

ATİK dolayısıyla yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verildiği durumda, bir vergilendirme döneminde iade konusu yapılabilir KDV (azami iade edilebilir vergi), kural olarak o dönemdeki iade hakkı doğuran işlemlere ait bedelini (genel KDV oranı) olarak hesaplanan tutardan fazla olamaz.

ATİK dolayısıyla yüklenen vergilerden iade hesabına pay verilebilmesi için ATİK için yüklenilen vergilerin izlendiği ayrı bir hesap ve tablo oluşturulması, ATİK dolayısıyla  yüklenilen vergilerin ne kadarının indirim  veya iade yoluyla telafi edildiğinin, telafi edilemeyen ATİK tutarının bu hesap ve tablolarda izlenmesi gerekmektedir. Bu işlem gerçekleştirilirken ATİK dolayısıyla yüklenilen KDV’nin indirim hesaplarına alındığı dönem ile ATİK’in iade hakkı doğuran işlemde kullanıldığı dönem arasında kalan dönemlerde indirim yolu ile telafi edilip edilmediğine dikkat edilmelidir. Zira tam istisna kapsamındaki işlemlerde yüklenilen ancak indirim yolu ile telafi edilemeyen KDV’nin iadesi talep edilebilir. ATİK dolayısıyla ödenen KDV’nin  yüklenildiği dönem ile iade hakkı doğuran işlemde  kullanıldığı dönem arasında kalan herhangi bir dönemde ödenecek KDV çıkması durumunda ATİK’ten pay verilmez. Ayrıca son dönem devreden KDV’ nin , ATİK dolayısıyla yüklenen KDV’ den küçük  olması durumunda , iade hesabına  pay verilirken dağıtımın en küçük devreden KDV tutarına göre  yapılması uygundur. Çünkü mükellef  ATİK dolayısıyla yüklendiği KDV ile en küçük devreden KDV  tutarı arasındaki farkı indirim yoluyla telafi etmiş bulunmaktadır.   

Faaliyetleri münhasıran iade hakkı tanınan işlemlerden oluşan mükelleflerin Hesaplanan KDV’si olmadığından yüklendikleri vergilerin tamamını iade alabilme hakları bulunmaktadır.. Buna göre  iade tutarının hesaplanmasında, önce işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV dikkate alınır. Daha sonra ilgili dönem genel imal ve genel idare giderleri için yüklenilen KDV’den pay verilir. Bu şekilde hesaplanan tutarın, azami iade edilebilir KDV tutarını aşmaması halinde, bu tutar ile azami iade edilebilir KDV tutarı arasındaki farka isabet eden tutar kadar ATİK’ler dolayısıyla yüklenilen KDV’den iade hesabına pay verilebilir.

Faaliyetleri iade hakkı tanınan ve iade hakkı tanınmayan işlemlerden oluşan mükellefler, sadece ATİK’in iade hakkı tanınan işlemlere isabet eden KDV’sini iade alabilmesi mümkündür. Konuya Bursa Defterdarlığı’nın  13/10/2014 tarih ve 4456 sayılı özelgesi yön vermektedir. Özelgede;  “iade hakkı tanınan işlemlerden kaynaklanan iade hesabına, ATİK’ler sebebiyle yüklenilen KDV tutarları aşağıda belirtilen şekilde dahil edilebileceği ifade edilmiştir.

1) İade hakkı tanınan işlemlere ilişkin teslimlerin toplam bedeli üzerinden, KDV Genel Uygulama Tebliğinin “IV/A.1.3.” bölümündeki açıklamalar dikkate alınmak suretiyle azami iade edilebilir vergi tutarı bulunacaktır.

2) İşlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV tutarı, azami iade edilebilir KDV’den fazla ise iade hesabına genel giderler ve ATİK’lerden pay verilmeyecektir.

3) Azami iade edilebilir KDV tutarı, işlemin bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV'den fazla ise, öncelikle iade hesabına ilgili dönem genel giderlere ilişkin yüklenilen KDV tutarından pay verilecektir.

4) Bu şekilde hesaplanan iade tutarı, azami iade edilebilir KDV tutarını aşmıyorsa, azami iade edilebilir KDV tutarı ile hesaplanan iade tutarı arasındaki fark kadar ATİK’ler nedeniyle yüklenilen KDV’den pay verilebilecektir.

5) Bu nedenle, ATİK nedeniyle yüklenilen KDV’nin izlendiği bir yardımcı hesabın ayrıca tutulması gerekmektedir. Bu şekilde, iade hakkı doğuran işlemler ile mükellefin diğer işlemlerine ait ATİK nedeniyle yüklenilen KDV’den verilen toplam pay, ATİK hesabından düşülecektir. Öte yandan, iade hesabına dahil edilen ATİK tutarlarının, yüklenilen KDV tutarından indirileceği tabiidir.”

İfadelerine yer verilmiştir.

Konuya yön veren bir başka özelge Gaziantep Defterdarlığı’nın  08/06/2022 tarih ve 44477 sayılı özelgesidir. Özelgede;

‘‘Firmanızın aynı dönem (ay) içerisinde .... üretiminde kullanmış olduğu ATİK'lerden dolayı iade hesabına pay verilebilmesi için, önce ihraç edilen halıların bünyesine doğrudan giren harcamalar nedeniyle yüklenilen KDV'nin dikkate alınması, daha sonra ilgili dönem genel imal ve genel idare giderleri için yüklenilen KDV'den pay verilmesi gerekmektedir. Bu şekilde hesaplanan tutarın, azami iade edilebilir KDV tutarını aşmaması halinde, bu tutar ile azami iade edilebilir KDV tutarı arasındaki farka isabet eden tutar kadar ATİK'ler dolayısıyla yüklenilen KDV'den iade hesabına pay verilebilecektir. Pay verilirken KDV'den istisna edilen işlem ve KDV'ye tabi işlem bedellerinin, o dönemdeki toplam işlem bedeli içindeki oranının dikkate alınacağı tabiidir.

 Dolayısıyla, aynı dönemde yurt içi teslimlere isabet eden ancak indirim yoluyla giderilemeyen ve devreden KDV tutarı içerisinde yer alan ATİK'ler dolayısıyla yüklenilen KDV'nin ise takip eden dönemlerde iade hesabına dahil edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle, ATİK nedeniyle yüklenilen KDV'nin izlendiği bir yardımcı hesabın ayrıca tutulması gerekmekte olup, ATİK'ler dolayısıyla yüklenilen KDV'den, ATİK'lerin aktife alındığı dönemden itibaren iade hakkı doğuran işlemler ile diğer işlemler dikkate alınarak pay verilmesi gerekmektedir. Bu şekilde, iade hakkı doğuran işlemler ile diğer işlemlere ait ATİK nedeniyle yüklenilen KDV'den verilen toplam pay ATİK hesabından düşülecektir.

Diğer taraftan, ATİK'ler nedeniyle yüklenilen ancak azami iade edilebilir KDV tutarının aşılması nedeniyle ilgili döneminde iade edilemeyen KDV'den, söz konusu ATİK'lerin sonraki dönemlerde de iade hakkı doğuran işlemlerde kullanılması kaydıyla iade hesabına pay verilmesi mümkündür.’’

İfadelerine yer verilmiştir.

Uygulamalardaki temel güçlüklerden bir tanesi ATİK’lerin firmanın aktifine alınsa bile fiili kullanıma ne zaman başladığı ile ilgilidir. Mükellef firma ATİK’li malı almış olsa bile kullanmaya başlamamış olabilmektedir. Örneğin 04/2024 döneminde  aktife alınan ATİK’li bir mal, 06/2024 döneminde fiili kullanıma konu edilmekte ve iadesi de daha ileri bir dönemde talep edilebilmektedir. Özelilikle tam istisna kapsamındaki işlemlerde, bir iktisadi kıymetin vergi dairesince ne zaman kullanılmaya başladığının tespiti mümkün olamamaktadır. Buradan hareketle Vergi daireleri genellikle aktife alınma tarihini fiili kullanma tarihi olarak alarak yüklenim ATİK KDV tutarını tespit etmeye çalışmaktadır.

ÖRNEK 1)

Ürettiği halıyı  Şubat 2025 döneminde ihraç eden firmanın ihraç ettiği ürünleri toplamı 1.000.000  TL    olsun, firma üretim için 150.000 TL (ATİK- makine ) alsın , ihraç ettiği halıya ilişkin 90.000 doğrudan yüklenim, 30.000 TL Genel gider gerçekleştirsin. 

A: İhracat Tutarı :                                                      1.000.000

B: Doğrudan Yüklenim :                                                90.000

C: Genel Gider :                                                             30.000

D: ATİK harici yüklenim ( B+C)                                  120.000

E: İade Edilebilecek Tutar :  ( A*0,20)                        200.000

F : ATİK nedeniyle Yüklenilen Tutar                           150.000

G: İade  edilebilecek azami ATİK ( E-D)                       80.000    

I : Sonraki Döneme Devreden ATİK (F-I)                     70.000

ÖRNEK 2)

Ürettiği halıyı  Şubat 2025 döneminde ihraç eden firmanın ihraç ettiği ürünleri toplamı 1.000.000  TL    olsun, firma üretim için 80.000 TL (ATİK- makine ) alsın , ihraç ettiği halıya ilişkin 90.000 doğrudan yüklenim, 30.000 TL Genel gider gerçekleştirsin. 

A: İhracat Tutarı :                                                      1.000.000

B: Doğrudan Yüklenim :                                                90.000

C: Genel Gider :                                                             30.000

D: ATİK harici yüklenim ( B+C)                                  120.000

E: İade Edilebilecek Tutar :  ( A*0,20)                        200.000

F : ATİK nedeniyle Yüklenilen Tutar                             80.000

G: İade  edilebilecek azami ATİK ( E-D)                       80.000    

I : Sonraki Döneme Devreden ATİK (F-I)                              0

ÖRNEK 3)

Ürettiği halıyı Şubat / 2025 döneminde ihraç eden firmanın ihraç ettiği ürünleri toplamı  Şubat / 2025  ayında 1.000.000 TL   Mart / 2025 ayında 2.000.000 TL’dır. Firma üretim için Şubat ayında 500.000 TL ATİK alımı gerçekleştirmiştir. Firma ihraç ettiği halıya şubat ayında 200.000 doğrudan yüklenim, mart ayında 300.000  doğrudan yüklenim  ve 100.000 genel gider yapmıştır.

                                                                                   ŞUBAT                 MART

A: İhracat Tutarı :                                                      1.000.000               2.000.000

B: Doğrudan Yüklenim :                                              200.000                   300.000

C: Genel Gider :                                                          -------                     100.000

D: ATİK harici yüklenim ( B+C)                                  200.000                   400.000

E: İade Edilebilecek Tutar :  ( A*0,20)                        200.000                   400.000

F : ATİK nedeniyle Yüklenilen Tutar                             -------                      -------

G: İade  edilebilecek azami ATİK ( E-D)                       -------                      -------  

I : Sonraki Döneme Devreden ATİK (F-I)                      -------                    -------

Örnekten de anlaşılacağı üzere firmanın Şubat ve Mart aylarında  yüklenim ATİK KDV iadesi   mümkün bulunmamaktadır.

Firma Nisan ayında 3.000.000 TL  ihracat gerçekleştirmiştir. İhraç ettiği ürüne ilişkin 300.000 TL  doğrudan yüklenimi, 120.000 TL genel gideri bulunmaktadır. Firma aktifine şubatta aldığı makinenin yüklenim ATİK KDV iadesini Nisan’da talep etmiştir.

A: İhracat Tutarı :                                                       3.000.000

B: Doğrudan Yüklenim :                                               300.000

C: Genel Gider :                                                            120.000

D: ATİK harici yüklenim ( B+C)                                   420.000

E: İade Edilebilecek Tutar :  ( A*0,20)                         600.000

F : ATİK nedeniyle Yüklenilen Tutar                            500.000

G: İade  edilebilecek azami ATİK ( E-D)                      180.000   

I : Sonraki Döneme Devreden ATİK (F-I)                    320.000

Firma  Mayıs ayında 1.800.000  TL ihracat gerçekleştirmiştir. Doğrudan yüklenimi 200.000 TL, genel gideri 80.000 TL’dır. Firmanın Nisan ayından kalan 320.000 TL ATİK KDVsi bulunmaktadır.

A: İhracat Tutarı :                                                       1.800.000

B: Doğrudan Yüklenim :                                               200.000

C: Genel Gider :                                                              80.000

D: ATİK harici yüklenim ( B+C)                                   280.000

E: İade Edilebilecek Tutar :  ( A*0,20)                         360.000

F : ATİK nedeniyle Yüklenilen Tutar                            320.000

G: İade  edilebilecek azami ATİK ( E-D)                        80.000   

I : Sonraki Döneme Devreden ATİK (F-I)                     240.000

Bu tarz bir hesaplamada ve bundan önceki Örnek 1) de mükellef ATİK nedeniyle yüklenilen KDV’nin izlendiği ayrı bir hesap tutmalı, iade doğuran işlemin devam ettiği dönemlerde pay verilerek ATİK KDV eritilmelidir. Görüldüğü üzere, Mayıs ayında Sonraki Döneme Devreden  ATİK KDV’si 240.000 TL’ye düşmüştür.

Vergi dairelerinin hesaplamada kullandığı diğer bir yöntem de iade edilecek ATİK KDV ;  ihracatın gerçekleştiği dönemde  teslim ve hizmet tutarının  , ATİK’in aktife kaydolduğu dönem dahil olmak üzere iadenin talep edildiği teslim ve hizmetler karşılığı teşkil eden bedel ( aylık) toplama bölünmesi ile  bulunur.

Teslim ve Hizmet Tutarı  /  Teslim Ve Hizmet Karşılığını Teşkil Eden Bedel Toplamı

Örnekten devam edersek  Nisan ayında

3.0000.000   / 1.000.000+2.000.000+3.000.000  =0,50

ATİK KDV  TUTARI  500.000 *0,50 = 250.000

Bu hesaplamada  vergi dairesi  Yüklenim ATİK KDV’nin 250.000 TL  olarak belirlemekte, kalan 250.000 TL için mükellefe dilerse bunu indirim yolu ile giderebileceğini ifade etmektedir. Bu yöntemle Nisan  ayındaki örneğimize dönecek olursak ATİK KDV hesabı şu şekildedir.

A: İhracat Tutarı :                                                       3.000.000

B: Doğrudan Yüklenim :                                               300.000

C: Genel Gider :                                                            120.000

D: ATİK harici yüklenim ( B+C)                                   420.000

E: İade Edilebilecek Tutar :  ( A*0,20)                         600.000

F : ATİK nedeniyle Yüklenilen Tutar                            250.000

G: İade  edilebilecek azami ATİK ( E-D)                      180.000   

I : Sonraki Döneme Devreden ATİK (F-I)                      70.000

Mükellef firma kalan 70.000 Yüklenim ATİK KDV’sini iade hakkı olan diğer dönemlerde eritebilir.

ÖRNEK 4) Firma ürettiği ürünleri gerek yurtiçi gerekse yurtdışına satmaktadır. Söz konusu ürünlerin üretimi için 100.000 TL  tutarında KDV yüklenmiştir. Şubat 2025 yılında 800.000 ihraç 200.000 yurtiçine satış gerçekleştirmiştir. İhracata ve yurtiçi satışlara ilişkin doğrudan yüklenimleri  ayrı ayrı 50.000 TL’dır. Genel gider tutarı ise 10.000 TL olan firmanın ATİK KDV’si şu şekilde hesaplanır.

                                                                            İHRACAT              YURTİÇİ SATIŞ

İşlem BEDELİ                                                          800.000                      200.000

Toplam Satış İçindeki Oran                                          %80                              %20

Doğrudan Yüklenim                                                   50.000                         20.000

Genel Giderlere Verilen Pay                                         8.000                              400

TOPLAM ATİK                                                                         150.000

İhr. Ve yurtiçine İsabet Eden ATİK                           120.000                          30.000

Azami İade                                                                160.000                          40.000                      

Bünyeye giren ATİK DIŞI  KDV                              58.000                            20.400

ATİK’ten verilecek AZAMİ TUTAR                        102.000                          19.600

İşlemin Bünyesine giren yüklenim toplamı                    120.000                          30.000

Devreden ATİK                                                         18.000                           10.400

İade hakkı bulanan ve bulunmayan işlemlerin birlikte gerçekleştiği durumlarda da Atik KDV hesabının izlenmesinde bir takım güçlükler yaşandığı iadeye konu olan taraflarca bilinmektedir. Hal böyleyken ilgili Devir atik takibinin hem yardımcı hesapta hem de tablolarla izlenmesi bir yol ya da Örnek 3) te  olduğu gibi oranlama suretiyle bir kere de eritilmesi yoluna gitmek  İade hakkı bulanan ve bulunmayan işlemlerin birlikte gerçekleştiği durumlarda da mümkündür.

11.02.2025

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM