ÖZET
Bütün dünyada özellikle, belge düzeni ve kontrollerin yetersiz olduğu tüm ekonomilerde “Kayıt Dışı Ekonomi” kavramına sıklıkla rastlamaktayız. 1960’lı yıllardan itibaren başta batılı gelişmiş ülkelerin ekonomileri olmak üzere tüm dünyada kayıt dışı ekonomi kavramı çok çeşitli adlarla ve değişik yapıda gündemin üst sıralarına yerleşmiş bulunmaktadır. Bu çalışmada kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması, gelişmenin ve kalkınmanın başta gelen şartlarından biri olması sebebiyle, konuyla ilgili olarak değerlendirmede bulunulmuştur.
I.GİRİŞ
Gelişmiş batı ülkelerinde 1960’lı yıllardan sonra tartışılan ve 1990’lı yıllarında vazgeçilmez temel konusu olan “Kayıt Dışı Ekonomi” nedenleri ve sonuçlarına bakıldığında da diğer ekonomik sorunlardan etkilendiğini ve bu sorunları etkilediğini son derece kompleks yapılı, bazen bağımlı, bazen bağımsız ve değişken bir olgu olduğunu görmekteyiz. Kayıt dışı ekonomi; adından da anlaşılacağı gibi, resmi kayıtlarda görülmeyen ve geleneksel istatistiki yöntemlerle milli gelir hesaplarına dahil edilmeyen faaliyetler olarak tanımlanmaktadır. Bir başka ifadeyle, kayıt dışı ekonomi belgelendirilmeyen yani gizlenen ekonomidir. Bu gizlemeler, vergi, sosyal güvenlik ve kamusal düzenlemeler ve yasalara aykırı hareketlerden kaynaklanmaktadır.
Kamu finansmanında vergiler önemli bir paya sahiptir. vergi gelirlerinin toplam kamu gelirleri içindeki payının yüksek olması ülkeler için gelişmişlik göstergesidir. Gelişmiş ülkelerde, kamu gelirlerinin içinde verginin oranı %90 iken, gelişmekte olan ülkelerde bu oran %70’lerin altında seyretmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde vergi oranının düşük olması, kayıt dışılığın önemli bir problem olduğunu göstermektedir. Vergi gelirlerinin yetersizliği, kamu açıklarının kapatılması için, para basma yoluna gidilmekte neticede de enflasyonist etki meydana gelmektedir.
II. KAYIT DIŞI EKONOMİ KAVRAMI
Kayıt dışı ekonomi için, gizli ekonomi, elaltı ekonomisi, parelel ekonomi ya da görünmez ekonomi gibi çok çeşitli kavramlar kullanılmaktadır. Kayıt dışı ekonomi kavramı; bilinen istatistiki yöntemlere göre tahmin edilemeyen ve gayri safi milli hasıla hesaplarını elde etmede kullanılmayan gelir yaratıcı ekonomik faaliyetlerin tümüdür. Başka bir ifadeyle kayıt dışı ekonomi, belgeye hiç bağlanmamış yada içeriği gerçeği yansıtmayan belgelerle gerçekleştirilen ekonomik faaliyetlerin devletin bilgisi dışına taşınmasıdır 1
Kayıt dışı ekonomi üçlü bir tasnife tabi tutulabilir. Bu tasnif beyan dışı ekonomik faaliyetler, enformel ekonomik faaliyetler ve yasadışı ekonomik faaliyetlerden oluşmaktadır. Beyan dışı ekonomik faaliyetler, bir ülkede “milli gelir” olarak tanımlanan kavram ile fiilen beyan edilen gelir arasındaki alanı kapsar. Bu alan dar anlamda, yasal ekonomik faaliyetler alanında yürütülen, fakat vergi idaresine beyan edilmeyen gelir kalemlerinden oluşmaktadır. Yasadışı ekonomik faaliyetler de, çoğu ülke mali mevzuatı açısından vergi kapsamına alınmaktadır. Böylece yasadışı olmakla beraber, idareye bildirilmemiş olan bu tür ekonomik faaliyetler de, kayıt dışı alanına dahil edilmektedir.
Kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin ikinci grubunu oluşturan enformel faaliyetler, formel olarak kayda geçmeyen ve formel ekonomik üretim ve değişim süreçlerine sahne olmayan faaliyetlerdir. Bu alanda piyasa ortamı kullanılmaz ve para mübadelesi hakim değildir.
Kayıt dışı ekonominin üçüncü grubunu oluşturan milli gelir hesaplarına yansımayan ve yasak faaliyetleri kapsayan bölümü ise yer altı ekonomisi veya yasadışı ekonomi olarak adlandırılmaktadır. Yasadışı ekonomik faaliyetler adından da anlaşılacağı gibi, yasaların engellediği ve bu nedenle de milli gelir hesaplarına dahil edilmeyen faaliyetleri kapsamaktadır ( Feige, a.g.e.,1989, s.9, ).
III. KAYIT DIŞI EKONOMİNİN ORTAYA ÇIKIŞ SEBEPLERİ
Hiçbir ülkede sıfırlanamayan, bizim ülkemizde de önemli boyutlara ulaşan ve vergi kayıp ve kaçaklarının nedenleri arasında gösterilen sebepleri şöyle sıralayabiliriz ( Tosuner, s.65 ):
1. Mali ekonomik nedenler ( Enflasyon, gelir dağılımı, vergi adaleti).
2. Hukuki nedenler ( Yasaların basit ve açık olmaması, sık değişikliğe uğraması, vergi oranlarının yüksek oluşu, istisna ve muafiyetler, üniter yapının bozulması, defter tutma hadleri).
3. İdari nedenler ( Vergi idaresinin organik yapısı, teknik yapı, personel yapısı ve denetim mekanizması).
4. Sosyal nedenler ( Vergi ahlakı, mükellef psikolojisi ve tarihsel nedenler)
5. Siyasal nedenler ve baskı gruplarından kaynaklanan nedenler.
Kayıt dışı ekonomi oluşumunda, özellikle gelişmekte olan ülkelerde ekonominin genel verimsizliği ve yaygın işsizlik önemli etkilerdendir. Üretim sürecinde varolan genel verimsizlik düzeyi yükümlüyü kârı artırmaya yönelik olarak, maliyet unsurlarından tasarrufa yöneltir. Bu yöneliş, vergi dairesine düşük gelir göstermek yada beyanname vermemek şeklinde ortaya çıkabilir. Vergi dışına çıkışın vergi ve benzeri bir başka nedeni ise, emek üzerindeki sosyal güvenlik ve benzeri yükümlülüklerdir. Emek ücretini düşük göstererek yada gizleyerek söz konusu yükümlülüklerden kurtulunabilir. Vergi denetimi etkinliğine bağlı olarak, üretimde verimliliği telafi edebilmek ve emek maliyetinden tasarruf sağlayabilmek için geniş bir enformel sektör oluşturulur. İlginç olarak söz konusu enformel sektör formel sektör tarafından destek görür.
Kayıt dışı ekonominin oluşmasına neden olan diğer bir faktör de devletin ekonomiye yasaklayıcı ve/veya düzenleyici müdahaleleri sonucunda, bu tür müdahalelerden kaçınmaya çalışanların kayıt dışı alana kaymalarıdır. Devletin ekonomiye yasaklayıcı ve düzenleyici müdahalesi sonucunda oluşan kayıt dışı sektör daha çok yasadışı ekonomik alanının genişletilmesine katkıda bulunur ( Yılmaz, 1998,20 ).
IV. KAYITDIŞI EKONOMİNİN ETKİLERİ
Kayıt dışı ekonominin ülke ekonomisine olan etkileri konusunda çok farklı aynı zamanda birbirine zıt görüşler öne sürülmüştür. Konu ile ilgili çalışan tüm uzmanlar yer altı ekonomisi ile ilgili etkiler konusunda aynı görüşte iseler de, enformel ekonomi konusunda farklı görüşler hakimdir. Özellikle gelişmekte olan ülkeler için enformel ekonomi konusunda çok radikal söylemlere rastlamak mümkündür. Kayıt dışı ekonomi, farklı ekonomilerde farklı boyutlarda ortaya çıkmış bir olgu olarak, genelde olumsuz olarak algılanmakla birlikte, bazı yazarlarca bunların olumlu sonuçları olduğu da belirtilmiştir. Burada önce kayıt dışı ekonominin olumlu olduğu düşünülen etkilerinden söz edilip, daha sonra genelde çok konuşulan olumsuz etkileri açıklanacaktır.
Kayıt dışı ekonominin olumlu etkileri konusunda, ekonomik hayata ve birey refahına yaptığı katkılar ileri sürülmüştür. Kayıt dışı ekonominin, aynı anda vergi dışı ekonomi anlamına da geldiğinden dolayı, bu uygulamanın yaygın olduğu sektörde fon birikimine ve bu yolla da istihdama katkı yaptığı ileri sürülür. Kayıt içi olduğu durumda vergi olarak devlete aktarılacak olan fonlar, kayıt dışılık durumunda işletmelerde yatırım olarak kullanılabilir. Böylece işletmelerin öz sermaye kalemi yükselir. Daha bol kaynağa kavuşan firmalar faaliyet alanlarını ve istihdamı yükselttikçe hem kendileri yararlanır, hem de dışsallık etkisi ile çevresel yarar sağlar ve ekonomiyi canlandırabilir. Fonların kamu kesimi yerine özel kesimde kullanımı, ekonomiyi daha yüksek bir verimlilik düzeyine taşıyorsa, o durumda kayıt dışılığın ekonomiye yarar sağladığı da ileri sürülebilir ( Aydemir, 1995, s.95).
Kayıt dışı ekonominin birçok olumsuz etkisi de vardır. Bunlardan birincisi, kayıt dışı ekonominin büyümesi demek kayıtlı ekonominin küçülmesi demektir. Kayıtlı ekonominin küçülmesi de devletin vergi gelirlerinin azalması anlamına gelir. Vergi gelirleri azalan devletin iki seçeneği vardır; bunlardan birincisi borçlanmadır. Borçlanma sonucunda özel sektörün verimli yatırımlarını kendisine çeken devlet dışlama etkisiyle özel sektörün yatırımlarını azaltır. Ayrıca borçlanma sonucu tahvillerin değerinin artmasıyla piyasada faiz oranları artar ve bu mekanizmanın sonucunda enflasyon oranının artışıyla ülke bir çok sorunla karşı karşıya gelir. Açıklar diğer bir kapatma yöntemi olan para basma politikasıyla da sonuç anlatılandan farklı olmayacaktır. Kayıt dışı ekonomi, istatistiki verilerin sağlıksız olmasına yol açar ve bu durumda alınacak ekonomik önlemlerin dozunun ayarlanamamasına sebebiyet verir. Sorunların teşhis ve tedavisinde sağlıklı kararlar verilemez ( Şengül, 1997,s.25).
V. KAYIT DIŞI EKONOMİNİN TÜRKİYE’DE VE DİĞER ÜLKELERDE Kİ BOYUTLARI
Kayıt dışı ekonomi bütün sektörleri içine almış, ölçümü güç ve karmaşık olan bir olgudur. Kayıt dışı ekonomi gerçeği ekonomik göstergelerin hatalı sonuçlar doğurmasına sebep olmaktadır. GSMH rakamları, kayıt dışı ekonomi sebebiyle hatalı çıkmakta, bu sebeple büyüme rakamları da gerçeği yansıtmamaktadır. Bu rakamlara göre yapılan tahmin ve değerlendirmeler de dolayısıyla samimi olmamaktadır. Ülkemizde bu konuda araştırmacılarımız farklı sonuçlara varmışlardır. Yapılan araştırmalar sonucunda aşağıdaki tablo1’de kayıt dışı ekonominin boyutları özetlenmiştir.
Tablo 1-Türkiye’de Kayıt Dışı Ekonominin Boyutlarını Ölçmeye Yönelik Olarak Yapılan Tahminler
ARAŞTIRMACILAR |
TAHMİN YÖNTEMLERİ |
YILLAR |
KAYITDIŞI EKONOMİ GSMH(%) |
O.Altuğ |
Vergi Yaklaşımı |
1992 |
35 |
T.Deriyodik |
Vergi Yaklaşımı |
1989 |
46.94 |
D.Hakioğlu |
Ekonometrik |
1989 |
18 |
Y.Ilgın |
Nakit Oranı |
1993 |
54.3 |
Z.Kasnakoğlu |
Nakit Oranı |
1997 |
30-61 |
M.Dayıoğlu |
Ekonometrik |
1997 |
9-13 |
E.Erdil |
İşlem Hacmi |
1997 |
31 |
L.Koçoğlu |
Duyarlık Analizi |
1987 |
19.6-26.5 |
A.F.Özsoylu |
Akit Oranı |
1990 |
11.7 |
A.Temel |
Vergi Yaklaşımı |
1991 |
16.4-29.9 |
A.Şimşek |
Ekonometrik |
1991 |
7.88 |
R.Yamak |
Ekonometrik |
1994 |
10 |
Kaynak: DPT, 2001:11.
Ekonomik faaliyetin kamu organizasyonlarından gizlenmesinde ( istihdam yaratma, yüksek vergi yükünden kaçınma vb. gibi), bazen haklı nedenler bulunabilirse de, kayıt dışı ekonomi bütün dünya ülkelerinde gündeme getirilen ve tartışılan bir konudur( Altuğ, 1994, s.5). Bugün dünya ekonomisinin dikkati çeken önemli özelliklerinden biri, kayıt dışı ekonominin hacminin hızla büyümesi ve kayıt dışı ekonomi ile nasıl mücadele edilmesi gerektiği hususunda bir konsensüsün bulunmamasıdır. Tablo 2’de dünya kayıt dışı ekonomi toplamının dünya reel GSMH’ sındaki payı önemli bir boyuta ulaşmıştır. Tablo 2’de yakın zamanlarda Friedman, Schneider, Enste, Giles ve diğerleri tarafından yapılan bazı gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki minimum ve maksimum kayıt dışı tahminlerini göstermektedir. Dünya kayıt dışı ekonomisinin büyüklüğünün, dünya reel GSMH’ sının %10’nunu aştığını göstermektedir. 2000 yılında dünya kayıt dışı ekonomi hacminin 4 trilyon doları aştığı hesaplanmaktadır ki, bu rakam hemen hemen yıllık dünya mal ihracatı toplamına eşittir.
Tablo 2-Bazı Gelişmiş ve Gelişmekte Olan Ülkelerdeki Kayıt Dışı Ekonomi Tahminleri (%)
Ülke |
Maksimum |
Minimum |
ABD |
13.9 |
10.0 |
İsviçre |
10.2 |
6.9 |
Almanya |
15.2 |
10.4 |
İtalya |
24.0 |
10.0 |
Arjantin |
21.8 |
21.8 |
Japonya |
13.7 |
8.5 |
Avustralya |
15.3 |
15.3 |
Kanada |
13.5 |
1.3 |
Belçika |
22.0 |
15.3 |
Ko1re |
38.0 |
38.0 |
Brezilya |
38.2 |
29.0 |
Meksika |
49.0 |
27.1 |
Danimarka |
17.8 |
9.4 |
Norveç |
16.7 |
5.9 |
Fransa |
13.8 |
10.4 |
Portekiz |
16.8 |
15.6 |
Hollanda |
13.5 |
11.8 |
Rusya |
41.6 |
27.0 |
İngiltere |
13.6 |
7.2 |
Şili |
37.0 |
18.2 |
İrlanda |
20.7 |
7.8 |
Uruguay |
35.2 |
35.2 |
İspanya |
23.9 |
16.1 |
Y.Zelanda |
12.0 |
7.0 |
İsveç |
17.2 |
10.6 |
Yunanistan |
27.2 |
21.2 |
Kaynak: Prokhorov, 2001: 48-49
Dünya kayıt dışı ekonomisinin hacminin genişlemesi ve hızla büyümesi politika yapıcılar için birçok endişeye neden olmaktadır. Bu endişelerden önemli olanlarını şu şekilde sıralamak mümkündür.
1. Vergi ve sosyal güvenlik sistemini aşındırarak, vergi kayıpları ve bütçe açıkları şeklinde bir kısır döngüye sebep olması ve dünya kayıt dışı ekonomisinin büyümesi
2. Hatalı ekonomik istatistikler nedeniyle ekonomik politikaların oluşturulması ve yorumlanmasındaki yanılmalardan kaynaklanan tehlikeler.
3. Dünya kayıt dışı ekonomisinin resmi ekonomi üzerindeki etkisinin belirsizliği.
Bu endişelerin bir sonucu olarak dünya kayıt dışı ekonomisinin dünya GSMH’sı payındaki büyüme özellikle dünya kayıt dışı ekonomisinin, dünya ekonomisinden % 0.2-% 0.5 daha hızlı büyüdüğünü göstermektedir. Bu sebeplerden dünya kayıt dışı ekonomisinin tanımlanması, ölçülmesi ve resmi ekonomi üzerindeki etkilerinin analizine ilişkin akademik ilgi, son yıllarda yeniden canlanmaya başlanmıştır ( Prokhorov, a.g.e., 2001:4-6).
VI. KAYIT DIŞI EKONOMİNİN AZALTILMASI İLE İLGİLİ TEDBİRLER
Kayıt dışı ekonominin azaltılması için alınan önlemlerden birincisi, 4369 sayılı kanunla gerçekleştirilen düzenlemelerle Gelir Vergisi Kanununda gelirin tanımının yeniden yapılmasıdır. Gelire kazanç ve iratlar tabiri ilave edilerek geniş bir gelir tarifi yapılmıştır. Böylece vergiye tabi olmayan hiçbir unsur kalmamıştır( Baş,Akay, 1998: 24 ). Diğer bir düzenleme esnaf muaflığı ile ilgili olmuştur. Esnaf muaflığı müessesinin kayıt dışı ekonomiyi beslemesinin engellenmesi ve belge düzeninin yerleştirilmesi amacına yönelik değişiklik, esnaf muaflığından faydalananların faaliyetleri ile ilgili olarak satın aldıkları mal ve giderlere ilişkin aldıkları belgeleri saklama ve ibraz zorunluluğu getirmesi ve bu zorunluluğu yerine getirmeyenlerin esnaf muaflığından yararlanamayacaklarının belirtilmesidir.
Kayıt dışı ekonominin kontrol altına alınması, belge düzeninin yerleştirilmesi ve vergilendirmede gerçek kazancın tespitinin amaçlanması sebebiyle yapılan değişiklikle götürü usulde ticari kazanç tespiti yöntemi tamamen kaldırılmakla ve yerine belirli şartları taşıyan mükelleflerin ticari kazançlarının basit usulde tespit edilmesi yöntemi getirilmektedir.
SONUÇ VE ÖNERİLER
Kayıt dışı ekonominin artmasının nedenlerinden bazıları; nüfusun hızla artması, bölgesel geri kalmışlık, iç göçler, kentleşme, kişilerin gelirlerini artırma çabaları, işsizlik, vergilerin yüksek oluşu, bürokratik engeller sayılabilir. Bu nedenler kayıtlı sektörden kayıt dışı sektöre kaçışı da ifade eden nedenlerdir. Ülkemizde en önemli sorun işsizliktir. İşsizliğin giderilmesi için ekonomik istikrar ve ekonomik kalkınma tamamlanmalıdır. Bunun da ancak yatırımlarla yani yeni iş imkânlarının açılmasıyla mümkün olacağı unutulmamalıdır. İşsizlik konusunda öncelikle yatırımların hızlandırılması, yatırımların önündeki bürokratik engellerin kaldırılması, yabancı sermayenin ülkeye çekilmesi ve ekonomide yabancı sermayeciler için güven ortamının tesis edilmesi gerekmektedir.
Kayıt dışılığın yaygın olduğu sektörler, tarım, inşaat, perakende ticarettir. Tarım sektöründe toprağın sınırlı olması, maliyetlerin yüksek olması, diğer sektörlerde ise işyerlerinin küçük olması, işgücü maliyetleri ve hammadde maliyetlerinin yüksek olması gibi sebepler kayıt dışılığı artırmaktadır. Vergi oranlarının yüksek olması, kesilen sosyal güvenlik kesintilerinin yüksek olması nedeniyle firmalar sorumluluklarını yerine getiremez hale gelmişlerdir.
Yukarıda sayılan sebeplerden dolayı kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınabilmesi için öncelikle siyasi iradenin bu konuda azami bir gayret ve cesaret göstermesi gerekir. Köyden kentlere göçlerin önlenmesi için gerekli tedbirler alınması ve köylülere destekleme politikalarının uygulanması gerekir. Bölgesel kalkınmaların sağlanması için gerekli teşvik yasalarının çıkarılıp uygulanması gerekmektedir. Vergi sistemimizde değişiklik yaparak artan oranlı vergilerden ziyade düz oranlı vergilere geçilmesi gerekmektedir. Vergi sistemimizin uygulanmasının kolaylaştırılması için denetim ve ceza oranlarının tekrar gözden geçirilmelidir. Sosyal güvenlik kesintilerinin miktarının normal seviyeye çekilerek, kayıt dışı çalışanları kayıtlı hale getirmektir. İşsizliğin çözümü için girişimci olan insanları teşvik ederek küçük işyerleri açmalarını sağlamak böylelikle işsizlik oranının uzun dönemde seviyesini düşürmektir.
Ülkemiz açısından büyük boyutlara ulaşan kayıt dışı ekonominin azaltılmasında siyasi iradeden başlamak suretiyle, vatandaşlar, mükellefler ve herkese büyük ve önemli vazifeler düşmektedir. Bu sebeple ülkemizin ve kendimizin istikbali açısından bu sorunun çözümünde üstümüze düşen görevleri yapmak zorundayız.
KAYNAKÇA:
ALTUĞ, Osman; Türkiye’de Kayıt dışı Ekonomi –Paradaki Sıfırların Artması-Rant Arama ve Enflasyon Vergisi Yönünden Yeniden Yapılanma, Yeni Türkiye, Eylül-Aralık 1998, sayı 23-24
AYDEMİR, Şinasi; Türkiye’de Kayıt dışı Ekonomi, Maliye Hesap Uzmanları Derneği Yayını, İstanbul 1995
BAŞ, Seyit Ahmet-AKAY, Yusuf; Vergi Kanunlarında 4369 Sayılı Kanunla Yapılan Değişiklikler, Alfa Yayım, İstanbul 1998
DPT (2001), Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, Kayıt dışı Ekonomi Özel İhtisas Komisyon Raporu, Ankara.
FEİGE, Edgar L. “The Meaning and Measurement of the Underground Economy”, The Underground Economies: Tax Evasion and Information Distortion, Edgar L. Feige (ed.), Cambridge University Press, Cambridge, 1998
PROKHOROV, Artem (2001), “The World Unebserved Economy Definition, Measurement and Optimality Considerations”
ŞENGÜL, Selami; Kayıt Dışı Ekonomi, İmaj Yayıncılık, Ankara 1997
TOSUNER, Mehmet; Vergi Kayıp ve Kaçakları Sorununa İlişkin Görüş ve Öneriler, Vergi Sorunları, sayı 85
YILMAZ, Gülay; Yer altı Ekonomisinin Doğurduğu Vergi Kaybının Hesabı İle İlgili Yaklaşımlar ve Türkiye’de Yer altı Ekonomisinin Doğurduğu Vergi Kaybı, Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F Dergisi Özel Sayı, Yıl:1998, Cilt:XIV, Sayı:1
1 Feige, Edgar L. The Meaning and Measurement of the Underground Economy, Cambridge University Press, Cambridge, 1998
01.09.2007
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.