1. FİNANSAL (MALİ) PLANLAMA VE TAHMİN
1.1 Genel
Yaklaşık elli yıl öncesine kadara finansal planlama ile ilgili faaliyetler çok sınırlı bir alanı kaplıyordu. Önceleri finansal planlama denilince daha çok işletmelerin tekrarlayan kısa yada uzun süreli fon ihtiyaçlarının karşılanmasının ve planlanması ile ilgili fonksiyonlar anlaşılıyordu. Söz konusu bu fonksiyonlar, işletme için finansal düzenlemeler,vergilerle ilgili hesaplamalar ve işletmenin nakit durum gibi bir takım fonksiyonlar şeklinde periyodik olarak yenilenmekteydi. Kısaca finansal yönetim ve finansal planlama gibi faaliyetlerin büyük bir kısmı daha çok fon sağlama üzerinde odaklaşıyordu.
Oysa günümüzde artık finansal planlama daha geniş ve kapsamlı bir şekilde,gerek bir teorisyen ve gerekse pratisyen olarak finansal faaliyetlerinden sorumlu kişilerin finansal sorunlarla ilgili olmak şartıyla,üretim,pazarlama,personel halkla ilişkiler araştırma geliştirme ve işletmenin toplumdaki imajı vb. gibi konularda girişimde bulunan,yönetim yaklaşımı rolünde oynamalarını gerek kılmaktadır.Bu girişimin işletme fonksiyonlarını bütünleştirmek amacıyla büyük ölçüde iki faktöre bağlı olarak gerçekleştirmektedir.
İlk olarak,ortaya çıkan yeni finansal araçlardan tahmine yönelik olarak (örneğin,istatistik analiz teknikleri simülasyon yoluyla hesaplama teknikleri ,sermaye bilişimi gibi işletme yöntemine ait bir takım çalışmaların,kendi güç ve yeteneklerini uyguluya bilme konusunda teorisyenlere büyük bir cesaret vermiş olmasıdır.
İkinci faktör olarak,ortaya çıkan ise,geçmiş yıllardan edinilen deneyimler ve yeteneklerin,işletmelerin yönetiminde daha fazla ve kapsamlı bir biçimde yer almasıdır.Bu söz konusu yenilikler ve ilerlemeler nedeniyle çağımızda,özellikle Batılı Ülkerlerde,finansal planlama ve analiz teknikleri,işletmelerin faaliyetlerinde ve yaşamlarını sürdürebilmelerinde vazgeçilmez bir yönetim olarak yerini almıştır.
Ülkemizde ise, finansal planlama ve finansal analiz teknik ve araçları henüz yeni analaşıp uygulamaya başlamıştır.Planlı kalkınma dönemine girmemiz ve diğer bazı Ülkerlerin hızla gelişmesi karşısında artık işletmelerimizin de finansal planlama araç ve teknikleri konusunda derhal uygulama aşamalarına geçmeleri zorunlu ve aynı zamanda da kaçınılmaz hale gelmiştir.Bu teknikleri yaygınlaştırılması ise kalkınmamız ve ilerlememiz açısından büyük bir önem taşır.
1.2 Finansal planlamanın alanı ve önemi
Finansal planlama hakkında batılı yazarlar tarafından bir çok tanım ve görüş ortaya atılmış olup, bunlardan en uygun tanımlar şunlar olmaktadır.
Bir işletmenin finansal yöntemiyle ilgili tüm plan ve tasarılarının belli programlar haline getirilerek, işletmenin faaliyeti planları ile birleştirilip uyumlaştırılması finansal planlamayı ifade eder.
Yönetimin bir bütün olarak verimliliğini arttıran sisteme finansal planlama ve kontrol adı verilir.finansal planlama hakkında daha genel bir tanım vermek gerekirse,bizce en uygun olan tanım aşağıdaki gibi olacaktır.
İşletmenin tahmin edilen fon ihtiyaçlarının karşılaşması için uygun olarak hazırlanan düzeltmelerin tümüdür ve bu planlama ile gelecekteki finansman ve tedarik programları belirlenir.bu programın gerçekleştirilip gerçekleşmedikleri ise finansal kontrol aracıyla saptanır.
Finansal planlamanın önemine gelince; finansal planlamanın finans yöneticisinin başarısının bir anahtarı olduğu ileri sürülmüştür.aynı iddiaya göre finansal planlama süresi finans yöneticisinin mesleğini bütünleyici bir parçadır denilerek finans yöneticisinin gelecekte ortaya çıkacak giderler ile elde edilecek gelirlerin bir planının yapılması gerektiği bu plan yada tahminlerin ise ancak iyi bir finansal planlama yapılmasıyla gerçekleşeceği savunulmaktadır.
Finansal planlama bir tahmini yada öngörüde bulunmaktadır.diğer bir değişle bir ön hesaplamadır. Bu nedenle olasılık hesaplamalarına dayalı bir niteliğe sahiptir gelecekte ortaya çıkacak beklenti ve gelişmeleri şansa ve rastlantılara bırakmamak önceden öngörü ve değerlemelerde bulunarak gerekli olan önlemleri tam zamanında alabilmek amacıyla ortaya konulmuş bir hesap sistemidir.
Son birkaç yılda enflasyon ve ekonomik dar boğazlarda geçmeyle ilgili olarak elde edilen bilgi ve deneyimler; planlı ve hedefi açıkça bir yöntemin sadece iş alanında edilen deneyim ve geleneksel davranışlara iş gören bir yöntemden daha üstün ve kararlarına daha isabetli olduğunu ortaya koymuştur.
Sonuç olarak denilebilir ki ; finansal planlama işlemlerini yöntemlerinin de önemli bir yönetim ve araç olarak artık yeri alınmış ve bu alandaki uygulamalar büyük bir önem kazanmıştır.
1.3 Finansal Planlama Konusu ve Amaçları
Finansal planlanmasının konusu: Genel olarak para ve kredi miktarından oluşmaktadır. Para ve kredi hareketleri ise belli bir süreyi ve ödenme alanlarını kapsamaktadır.İşte bu gibi, belli bir süreye bağlı ve herhangi bir anda yapılacak olan ödeme miktarları finansal planlamanın konusunu oluşturmaktadır.bu söz konusu para hareketleri ve miktarları para giriş ve çıkışları olarak adlandırılır.
Nakit yada para girişleri işletme işine doğru olan alışkanlıklarını belirler ve kasada bulunan para miktarını artıcı bir niteliğe sahiptir.
Nakit ya da para çıkışları ise nakit akışını işletme dışına doğru olmasını ifade eder ve işletmenin kasasında ki para miktarını azaltıcı bir niteliğe sahiptir.
Finansal planlamanın amacına gelince ;finansal planlamanın en başta gelen amacı işletme için optimal bir likidite durumunun sağlanmasıdır. Başka bir değişle işletmenin yükümlülüklerini ve ödevlerini yerine getirebilmesi için sürekli olarak ellinin altında likit varlıklar bulundurması yani likitide durumunu koruması gerekmektedir.
İşletmenin genel bir amacı ve politikası vardır.kitabımızın başında belirttiğimiz gibi öncelerin işletmelerin genel amaçlarını kararlarını maksimum kılmak olduğu klasik görüş taraflarınca ileri sürülmüş fakat bu görüş günümüzde geçerliliğini yitirerek yerini modern görüşe bırakmıştır. Modern görüş işletmelerin genel ve temel amaçlarını sadece karı maksimum kılmak olmadığı bundan daha çok işletme sahip ve ortaklarını servetinin maksimum kılınmasını başka bir değişle işletmelerin kendi piyasada değerlerini maksimum kılmalarını gerekli olduğunu avunmaktadır.bu görüş artık günümüzde işletmelerce en çok benimsenen ve en yaygın bir görüş halini almıştır.
Sonuç olarak denilebilir ki işletmenin genel amaçlarıyla planlanan amaçlar arasında bir uyuşmazlık olmamalı özellikle finansal amaçlar işletmenin genel amaçları dışına taşma eğilimi göstermemelidir.
1.4 Finansal Planlama Süreci
Finansal planlama kendi akışı ve yönü içinde ayrı bölümlerden oluşan sistemli bir süreçtir.Bundan dolayı finansal planlama açık bir biçimde sınıflandırmayı tabi tutar.Genellikle finansal plan akılcı bir seçim yapabilmek için en az iki seçenek olmak üzere bir çok seçenek arasında karar verme işlemini kapsar.Ancak bu şekilde karar verebilme sonucun açık bir şekilde belirlenip ortaya konulması ile gerçekleşir.Buradan da sorunun belirlenip ortaya konulmasının planlamada bir adım olduğu sonucuna varmış oluyoruz.
Buna göre finansal planlama tüm işletme faaliyetlerinin yerine getirilmesiyle ortaya çıkacak olan gelir ve giderlerin öncesinden kestirilmesi yani finansal tahmin ya da öngörü ile başlar.Finansal tahminlerin hazırlanmış olmasıyla finansal planlamanın sonucu da açık ve kesin bir biçimde ortaya konmuş olur.
Finansal planlamanın ikinci adımı olarak finansal yönden alternatif plan uygulaması gelir.Bunun için finansal tahminlerle ortaya konulan sorunun çözülebilmesi için söz konusu seçim olanaklarının saptanması gerekir.Buna ek olarak her bir seçeneğin gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkması beklenen ve seçime tabi tutulacak farklı olanaklarında analizi gerekir.Ancak çeşitli seçim olanaklarının analizinden sonra optimal seçenekler belirlenebilecektir.
Finansal planlama sürecinin 3. ve son adımı optimal seçeneklerini saptanmasından sonra zorlu olarak karşılanan bir şey vardır ki o da karar verme sürecidir karar akılcı bir kimse gibi davranmanın sonucu olarak ancak optimum olarak nitelendirilebilir.Olanak ve olasılık için verilebilen bir düşünce tarzıdır.
Sonuç olarak finansal planlama süreci kısa vadeli nakit ihtiyaçlarına tahmini ile uzun vadeli nakit ihtiyaçlarının tahminlerinden oluşmaktadır buna göre bu söz konusu nakit ihtiyaçlarının farklı planlama teknikleri ve araçlarıyla karşılanmaları önemli bir durum olarak ortaya çıkmaktadır.
1.5 Finansal planlama denetimi
Finansal analizler yapılmak suretiyle saptanan işletme faaliyetlerinin karlığını ve verimliliğini arttırıcı önlemler ancak finansal denetim yoluyla sağlanabilmektedir.Denetim yapılabilmesi ve düzeltici önlemleri alınabilmesi için finansal planlama ya da finansal tahminlerde bulunma en başta önemli bir koşul olmaktadır finansal planlamadaki amaçlar ile uygulamaya yönelik sonuçların bir karşılaştırılması sonucunda işleme faaliyetlerinin durumu hakkında bir takım bilgiler alınacak önlemler temel oluşturur.
İşletme denetim süreciyle saptandığı maçlara güven içinde ulaşabilmesi ve faaliyetlerin daha verimli ve karlı yürütmesi yönünde istenmeyen durumlarla karşılaşmadan önce işletmeyle ilgili ortaya çıkabilecek sorunlarını saptar ve faaliyetlerini geliştirici düzeltici önlemler anında alınır.
Finansal denetim işleri bir işletmeyi ilişkin denetim işlerinin her aşamasında yer alır bu görevi üstlenen finans yöneticisi planların oluşturulması standartların saptanması ve faaliyet raporlarının hazırlanması vb gibi faaliyetlerin yerine getirirken finans yöneticilerinin sahip olduğu denetim araçları sırasıyla proforma mali tablolar bütçeler mali tablo ve raporlar finansal oranlar ve finansal analizler gibi bir takım mali amaçlı teknik ve araçlar olmaktadır finans yöneticisi bu araçları kullanarak bu işletmenin önceden belirlenmiş olan amaçlarından ayrılmadan faaliyette bulunma olanağına sahip olabilmektedir (Muharrem,Özdemir, finansal yönetim, Gazi kitabevi)
2. FİNANSAL PLANLARIN HAZIRLANMASINDAKİ YÖNTEMLER
2.1 Finansal planların hazırlanmasındaki uygulanan yöntemler
Finansal planların hazırlanmasından uygulamadan basitten karmaşığa doğru bir çok model kullanılmaktadır.
Finansal planların;giderler planlama modeli ve cıktılar olmamak üzere üç bileşeni vardır finansal planların giderleri mevcut finansal tablolardan ve geleceğe ilişkin tahminlerden oluşur daha öce belirtildiği gibi genellikle giderler satış tahminleriyle başlar çünkü diğer değişiklerin çoğunluğu satışlarla ilişkilidir işletmelerden satış tahminlerin pazarlama bölümü tarafından yapılır bununla beraber satış tahminleri konusunda işetme dışı uzman kuruluşlardan da yararlanılabilir.
Finansal planların ikinci bileşeni planlama modelleri veya yöntemleridir finansal planlanma yöntemleri kar yatırım ve finans hesaplamalarında yardımcı olan araçlardır bu yöntemlerle satışlardaki değişmelerin maliyetlerin çalışma sermayesi duran varlıkları ve finansman gereksinimi nasıl etkileyeceği tahmin edilmeye çalışır.
Finansal modellerin veya yöntemlerin giderleri mevcut finansal tablolar satışlar veya faiz oranları gibi temel değişkenlerle ait tahminlerdir modelde ilgili değişkeler arasındaki ilişkileri ortaya koyan eşitliklerdir finansal planları çıktıları tahmini bilanço tahmini gelir tablosu tahmini kullanılır tablolardır tahmini tablolar giderler ve planın içerdiği varsayımlarla dayana tablolardır.
İşletme yöneticileri uzun dönemli finansman gereksinimini tahmininde proforma bilançoların da kısa dönemli finansman gereksinimi tahmininde de nakit bütçelerinden yararlanmaktadır.proforma bilanço düzenlemek işletme verilerinden yararlanarak dönem sonunda beklenen bilanço rakamlarının neler olacağını tahmin etmek demektir.bu nedenle genellikle proforma bilanço yerine tahmini bilanço ifadesi kullanılmaktadır.
Öte yandan işletmeler kısa vadede form açık yada fazlalıklarını nakit bütçeleriyle tahmin edilir.Ancak herhangi bir yönetim mekanik olarak bir işletmeye uygulamasıyla amaca ulaşamayacağı bir gerçektir.çünkü her işletmenin yaşamını sürdürdüğü çevre farklıdır ve tahmin yapılırken bu faktörlerinde göz önünde bulundurması gerekmektedir.
Proforma bilanço yönetimi ile yalnız bilanço kalemlerindeki değişiklikler değil gelir tablosu kalemlerindeki değişikliklerde tahmin edilebilir.
2.2 Proforma bilanço yönetimi
Finansal kararları iki grupta incelemek mümkündür:
Birinci grup finansal kararlar sermaye bütçelemesi ve sermaye yapısının seçimi gibi uzun vadeli finansal kararlardır. Bu kararlardan geriye dönüş zordur.
İkinci grup finansal kararlar ise kısa vadeli kararlardan sorumlu finans yöneticisi çok uzaklara bakmak zorunda değildir.
Uzun vadeli finansal kararlar için proforma bilançolar kısa vadeli finansal kararlar için nakit bütçeleri kullanılır.
Tahmini bilançolar nakit bütçelerine göre daha geniş kapsamlıdır çünkü tahmini bilançolarla aktif ve pasif kalemleri gelecekteki bir tarihe hacimlerinin ne olacağı tahmin edilmektedir oysa nakit bütçeleriyle işletmenin gelecekteki bir tarihe nakit giriş ve çıkarları tahmin edilmeye çalışmaktadır.Bu nedenle tahmin bilançolar işletmenin gelecek dönemlerdeki finansal yapılarının saptanmasında kullanılan önemli bir araç temsil etmektedir.
Proforma bilanço yönetimine tahmini bilanço yönetimine de denilmektedir.tahmini bilanço yönetiminde işletme karar ve planları işletmenin aktif ve pasif hesapları üzerindeki olası etkiler tahmin edilmeye çalışır başka bir değişle bu yönetimle belli bir dönem için planlanan faaliyetleri işletmenin aktif ve pasiflerini ne şekilde değiştireceği araştırılmaktadır.düzenlenen tahmini bilançoda aktifler tutarı pasifler tutarından fazla ise aradaki fark kadar finansman açığı olacağı varsayılmaktadır.açığın tespitinden sonra aktif hesapları özelliklerine göre hangi kaynaklardan finanse edileceği araştırılır. Tahmini bilançonun hazırlanabilmesi için önce bilançonun hazırlanacağı dönemle ilgili satış tahminini yapılması gerekir.(Ceylan,Ali,İşletmelerde Finansal Yönetim, ekin kitabevi, 8.baskı)
2.2.1 Proforma Bilanço Düzenlenirken Göz Önüne Alınmasında Gerekli İlkeler
Daha öncede belirttiğimiz gibi proforma bilanço ileriki bir tarihte işletmenin bilançosunun ne şekilde ulaşacağına dahil bir tahminidir.Söz konusu tarihle ilgili olarak (geçen yıl sonu veya belirlenmiş daha kısa bir dönem olabilir) bilançonun aktif ve pasif kalemleri tahmin edilmektedir proforma bilançolarını düzenlenmesinin asıl amacı işletmelerin gelecekteki faaliyetleri sonunda ne kadarlık bir fona ihtiyacı olacağı ortaya çıkar.bir amaç ile planlanan faaliyetle ilgili olarak çeşitli aktif varlık kalemleri neden her birinden ne kadar bulundurulması gerektiğini hesap edebilir daha sonra ise mevcut sermaye söz konusu faaliyetin sağlayacağı ilavenin yani karın saptanması söz konusudur.planlana faaliyetin çeşitli pasif kalemlerini ne duruma getireceği saplandıktan sonra hesaplanan borçlar banka veya satıcılara olan borçlar gibi ve dönem sonunda elde edilecek kar mevcut sermaye eklenerek bilançonun pasif durumu bulunur. Bu şekilde hesaplanan pasif tutarı aktiften fazladır şayet aktif pasiften fazla ise bu işletmenin sahip olacağı öz kaynak veya yabancı kaynaklar aktifleri tam olarak karşılanmıyor demektir bu durumda yada bir kısım kaynakları işletmeden çıkarmak örneğin borç ödemesi bulunmak gibi veya iş hacmini genişletmek yani yatırımlarda bulunmak söz konusu olabilir şayet bu fazlalık fonları kısa süreli olarak elde tutulması söz konusu olacaksa bu fonları pazarlanabilir menkul kıymetlere yatırılarak elde edilmesi de söz konusu olabilecektir.
Şimdi proforma bilançonun nasıl düzelebileceğini biraz daha yakından görmeye çalışalım açıklamalarımıza önce aktif hesapların tahminiyle başlamak istiyoruz.
Proforma bilanço düzenleyebilmek için öncelikle aktif kalemleri bire birer tahmin edilmesi gerekir işe önceden kasada bulundurulması gereken nakit miktarıyla başlanır.bu aniden çıkabilecek nakit ödemeleri anında karşılayabilmek amacıyla yapılmaktadır bu tutarın ne kadar olacağı önceki deneyimlere iş hacmine ve işin riskine göre değişebilmektedir.
İkinci olarak alacaklar hesabı ele alınır.tutarın ne kadar olacağı satış miktarına ve satışların ne kadarların kredili olarak yapıldığına ve ne kadar süreli olduğuna bağlıdır nitekim ocak ayı başındaki alacaklara ve o ayın içinde gerçekleşen kredili satışlar eklenir. Ve bu miktarda alacaklardan yapılan tahsilat çıkartırsa ocak ayı sonundaki alacak hesabı bulunur.
Üçüncü olarak da stoklar hesabı ele alınır stoklar hesabı kendi arasında dört kısma ayrılabilmektedir.bunların hesaplanmaları ise şöyle olacaktır:
1.) Hammadde stoklarını bulmak için dönem içindeki ham madde stokuna o dönem içinde satın alınan ham maddeler eklenir ve kullanılanlar çıkartılır.
2.) Yarı mamul stoklarını bulmak biraz daha zordur.işletmenin eski yıllardaki tecrübelerine bakarak belirli bir üretimi gerçekleştirmek için ne kadar yarı mamul stoku bulundurmak gerekeceğine dair bir bilgi edinilebilinir.
3.) Mamul stoklarını bulmak için dönem başında mevcut stoklara üretim miktarı eklenir ve satılan miktar çıkartılır.
4.) Malzeme stokları genellikle belirli bir düzeyde bulunur malzeme stoklarının tahmin edilmesi işletmenin bu konudaki stok politikasıyla yakından ilgili olmaktadır.hazırlanacağı dönemle ilgili satış tahminin yapılması gerekir.
Duran varlıklara gelince bunların ne kadar olacağı dönem başında mevcut duran varlıklara dönem içi satın alınacak yenilerinin ilavesine ve bunların amortismanına bağlı olacaktır.
Aktif tarafta işletme faaliyetleriyle doğrudan doğruya ilgili olmayan bazı hesaplamalarda bulunabilir bunların ayrıca tahmin edilmeleri gelmektedir.
Şimdide açıklamalarımıza pasif hesaplarla devam edelim bilançonun pasif tarafında sermaye hesabı ve dağıtılmaya karar başlangıç dönemindeki bilançoda genellikle yer alırlar.borç hesaplarını tahmininden genel olarak üç türlü borç konusunda tahminlerin yapılması gerekmektedir.
1.) Bu tür borçlar işletmenin kredili mal satın almalarından doğar bunun ne kadar olacağı satın alma planına ve borçları ödeme süresine bakarak bulundurabilmektir.
2.) İki tür borçlar daha çok işletmenin bankalardan alabileceği borçlardır.söz konusu işletmenin halan bankada ne kadar kredisi bulunduğu biliniyorsa bunu en üst sınırlı saplamak mümkündür.
3.) Üçüncü tür borçlar tahakkuklar veya biriken borçlardır gerçekleşmiş her türlü üreticinin stopajı yapılan vergisi daha sonraki yılda çeşitli taksitlerle ödenir.
Pasif kısmında hesaplanacak diğer bir hesap ise ödenecek gelir vergisidir bir önceki yılın gelir vergisi daha sonraki yılda çeşitli taksitlerle ödenir.
Son olarak yapılması gereken tahminin ele alınan dönemin karını hesaplamaktır bunun için proforma gelir tablosunu düzenlemek gerekir .
Tüm tahminlerle ilgili bu çalışmalardan sonra proforma bilançonun ortaya çıkaracağı fon açığı veya fazlasının bulunmasını yani engelleme faaliyetine sıra gelmektedir bunun için aşağıda yolun izlenmesi yararlı olacaktır.
Önce banka borcu sıfır olarak düşünülecek ve diğer pasif kalemler toplanarak aktif toplam ile karşılaştırılacaktır eğer aktif toplamı pasiften fazla ise aradaki farkın örneğin bankadan borçlanılacağı var sayılacak var sayılacak ve bilançoyu dengeye getirmek için banka borcu karşısına aktif ile pasif arasındaki farka eşit bir rakam konulacaktır.bu toplam bankadaki kredimizden daha düşük ise bir sorun yoktur ancak banka kredimizden ise bu taktirde yeni kredi temin için anlaşmalar yapılacaktır.yeni kredi bulunmadığı taktirde ise hacmini daraltarak aktif kalemlerde indirim yapılması sağlanacaktır.
2.2.2 Basit Olarak Bir Proforma Bilanço Düzenleme Örneği:
Şimdi yukarıda anlatılanları uygulayabilmek amacıyla basit bir proforma örneği üzerinde çalışmalarımızı ortaya koyalım.
ÖRNEK: bir spor giyim mağazası açmak isteyen bir girişimcinin ne kadar tutarda bir sermayeye ihtiyacı olduğunu belirlemeye çalışalım bu ihtiyacı tahmin edebilmek için girişimci, aşağıdaki bazı varsayımlardan hareketle bir proforma bilanço düzenlemek istemektedir.
1.) 15.000.000.000 peşin bir iş yeri mağaza satın alacaktır
2.) 200.000.000 TL mağazaya raflar yapılıp dekore edilecektir
3.) Mağazada ortalama 400.000.000 TL mal stoku bulunacaktır.
4.) Kasada ortalama olarak 150.000.000 TL nakit para bulunacaktır.
5.) Satışların %30 kredili yapılacaktır ve ortalama olarak kredili satışlar 6 ayda tahsil edilecektir.
6.) Senelik satışların26.000.000.000 TL olacağı tahmin edilmektedir.
7.) Mal satın almalarının ¼ peşin ¾ kredili olacak kredili alınan malların bedeli 4 aylık sürelerle geri ödenecektir.
8.) Satın alma maliyetine ortalama %30 kar eklenerek satış fiyatı saptanacaktır.
9.) Dönem masrafları yılda 4.000.000.000 TL olacaktır.
10.) Bankalardan 200.000.000 TL kredi almak mümkündür.
Şimdi bu verilere göre söz konusu işletme için bir işe başlama bilançosunu ve birde birinci yıl sonundaki bilançosunu düzenleyelim.ayrıca işletmenin birinci yıl sonundaki proforma gelirler bu durumda şöyle olacaktır.
SATIŞLAR 26.000.000.000 TL
SATILAN MALIN MALİYETİ 20.000.000.000 TL
BRÜT SATIŞ KARI 6.000.000.000 TL
DÖNEM GİDERLERİ 4.000.000.000 TL
NET KAR 2.000.000.000 TL
AKTİF AÇILIŞ BİLANÇOSU PASİF
KASA 15.000.000 (4) SATICILAR 3.000.000.000 (5)
STOKLAR 400.000.000 (3) SERMAYE İHT. 15.450.000.000 (6)
TESİSLER 200.000.000 (2) FON AÇIĞI
BİNA 15.000.000.000 (1)
TOPLAM 15.750.000.000 15.750.000.000
AÇIKLAMA Varsayım
1.) 1. varsayım
2.) 2. varsayım
3.) 3. varsayım
4.) 4. varsayım
(5) 7 varsayım: yalnız şu vardır ki henüz işe başlar başlamaz vadeyle mal alınabileceği konusunda bir varsayım yapılıp yapılmayacağı biraz kuşkulu bir durumdur burada alındığı varsayılacaktır stoklar 40.000.000 TL olduğuna göre bunun 30.000.000 TL kredili satın alınmıştır.
(6) 6. varsayım : gerekli sermaye ihtiyacı 15.75.000.000 TL bunun 300.000.000 TL kredili mal alımlarıyla karşılaşacağından öz sermaye ihtiyacı olarak geriye 15.450.000.000 TL kalır
KASA 150.000.000 (4) BANKA KREDİSİ 250.000.000
ALACAKLAR 3.900.000.000 (5) SATICILAR 300.000.000
STOKLAR 400.000.000 (3) KAR 2000.000.000
TESİSLER 200.000.000 (2) SERMAYE İHT 17.100.000.000
BİNA 15.000.000.000 (1)
TOPLAM 19.650.000.000 19.65.000.000
AÇIKLAMA : varsayımlar
(1) 1. varsayım
(2) 2.varsayım
(3) 3.varsayım
(4) 4. varsayım
(5) 5.ve 6. varsayım 26.000.000.000 TL satın % 30 yani 78.000.000.000 TL kredili olacaktır kredili satışlar 6 ay vadeyle olacağından alacak rakamları ortalama olarak
(6) 7. varsayım 78.000.000.000/2 =39.000.000.000 TL olacaktır.
(7) 8. varsayım: 26.000.000.000 TL satıştan sağlanacak kar brüt olarak 6.000.000.000 TL şöyle ki
Satış Maliyet
130 100
26.000.000.000
X= (26.000.000.000/130) x 100= 20.000.000.000 TL Maliyet
Kar = satış maliyet olduğuna göre
26.000.000.000-20.000.000.000 = 6.000.000.000 TL dönem giderlerini düşerek olursak net kar 2.000.000.000 TL olacaktır.
(8) İşletme için gerekli olan sermaye ihtiyacı 17.100.000.000 TL bunun 650.000.000 TL yabancı kaynaklardan borçlar kalan 2000.000.000 TL dönem karından karşılaşınca sermaye yani kaynak ihtiyacıda 14.450.000.000 TL olacak bu tür hesapları aynı ilkelere göre ve her ay için yapmak mümkündür.
NOT: Burada amortismanlar şimdilik göz ardı edilmiştir.
Buraya kadar çok basit şekilde bir proforma bilanço hazırlanması bilgiye sahip olunması açısından açıklamalarımızı basit ve sadece bir finansal tahminde bulunmak oldukça basit bir tahminin yöntemidir ve günümüzde finansal tahminle ilgili olarak daha farklı ve analitik yöntemlerin nelerden ibaret olduğu dayandığı ilkeleriyle örnek uygulamalarıyla aşağıdaki başlık altında sizlere sunmaya çalışacağız.
2.3 Satışların Yüzdesine Göre Finansal planlama (tahmin )yöntemi
Proforma veya finansal tabloların düzenlenmesinde genellikle bazı özel yöntemlerden yaralanmaktadır bu başlık altında ağırlığımız satışların yüzdesi yönetimi vereceğimi ayrıca bu yönetimin ne zaman kullanılmasını gerekli olduğunu da açıklamaya çalışacağız.
Satışların yüzdesi yönteminin tanımı işletmenin gelecekte ilgili olarak ortaya çıkabilecek finansal ihtiyacını çeşitli bilanço kaleminin satışlarını bir yüzdesi şeklinde ifade eden ve daha sonra bu yüzdeleri gelecekte arttırılması beklenilen satışlarda miktarına beklenilen satışlarla çarpacak bir proforman bilanço düzenlenmesinde imkan veren tahmin bir yöntemdir
Yukarıdaki tanımında da alışacağı üzere satışların yüzdesinde göre finansal tahminin yapılırken temel hareket noktası arttırılması planlan noktası artırılması planlanan satış miktarına bağlı olarak çıkabilecek ek finansman ihtiyacının belirtilmesi olmaktadır.
(a) Bilanço hesapların çoğu doğrudan doğruya satışlara bağlıdır.
(b) Aktiflerin şu andaki mevcut düzeyi optimumdur.
Bir işletmenin gelecekle ilgili finansal performansını tahmin etmede basit fakat etkili yollardan birisi bilanço ve gelir tablosu kalemlerini tahmin edilmelerinde satışlar kaleminden yararlanmaktır.Burada önemli olan nokta satışların belli bir yüzdesine temel olarak hareket etmektir. Önemli sayılabilecek bir takım değişkenler dikkate alındığında satışların yüzdesi yönetimi ile basit ve akılcı tahminlerin yapılması da mümkün olabilmektedir.
Satışların yüzdesine göre finansal tahmin yönetiminin uygulanabilmesi bazı adımların gerçekleşmesine bağlı olmaktadır.( Özdemir, muharrem, finansal yönetim, Gazi kitabevi)
2.3.1 Oran yöntemi
Rasyo ve oranlar yönetimi ile tahmini bilançoların hazırlanması özellikle yeni kurulmuş işletmeler için dağa sık kullanılır başka bir değişle yeni kurulmuş işletmelerin gelecekte fon gereksinimlerini genellikle oran yöntemiyle tahmin edilmeye çalışılır.
Oran yönetiminde faaliyette bulunan sektördeki tipik rasyolar ve işletmeler satış hacminin tahmin edilmiş olması tahmini bilançonun hazırlanabilmesi için yeterlidir.
ÖRNEK : Endüstriyel makine üreten x işletmesinin gelecek yıl satışları 120.000.000.000 TL olarak tahmin edilmektedir. İşletmenin faaliyette bulunduğu endüstri kolunun oranları şu şekilde tespit edilmiştir.
Satışlar / Öz sermaye :3 Kısa vadeli borç / Öz sermaye : %40 Toplam borç / öz sermaye : %60 Cari rasyo : 3 Satışlar /ortalama stok : 4 Alacaklar x 360 / satışlar : 42 gün Sabit değerler / öz sermaye :%40
|
Yukarıdaki bilgilere dayanarak ,x işletmesinin tahmini bilançosunu hazırlayınız bunun için yukarıda verilen oranlardan yararlanmak gerekir.
1.) Satışlar
-------------- = 3
Öz sermaye
Öz sermaye = satışlar = 120.000.000.000
----------- -------------------- = 40.000.000.000
3 3
2.) Toplam borç
----------------- = %60
Öz sermaye
Toplam borç = öz sermaye x %60
= 40.000.000.000
= 24.000.000.000
3.) kısa vadeli borçlar
---------------------- = % 40
Öz sermaye
Kısa vadeli borçlar = 40.000.000.000 x % 40
= 16.000.000.000
4.) uzun vadeli borçlar = toplam borçlar – kısa vadeli borçlar
= 24.000.000.000 - 16.000.000.000
= 8.000.000.000
5.) toplam pasifler = öz sermaye + toplam borç
40.000.000.000 + 24.000.000.000 = 64.000.000.000
6.) döner rasyo = döner değerler
-------------------- = 3
Kısa vadeli borçlar
Döner değerler = 3 x kısa vadeli borçlar
= 3 x 16.000.000.000
= 48.000.000.000
7.) Satışlar
------------------ = 4
Ortalama stoklar
Ortalama stoklar = Satışlar = 120.000.000.000
-------------- = -------------------- = 3.0.000.000.000
4 4
8.) Alacak tahsil süresi = alacaklar x 360
-----------------
Satışlar
Alacak tahsil süresi x satışlar = alacaklar x 360
42 x 120.000.000.000 = alacaklar x 360
Alacaklar = 42 x 120.000.000.000
--------------------------- = 14.000.000.000
360
9.) Kasa = döner değerler – ( alacaklar+ stoklar )
Kasa = 48.000.000.000 – (14.000.000.000 + 30.000.000.000)
Kasa = 4000.000.000
10.) sabit değerler
---------------- = % 40
Öz sermaye
Sabit değerler = öz sermaye x %40
= 40.000.000.000 x % 40 = 16.000.000.000
Yapılan hesaplamalar sonucu, X işletmesinin tahmini bilançosu aşağıdaki gibi olacaktır.
X işletmesinin tahmini bilançosu (000- TL)
Kasa 4.000.000 kısa vadeli borç 16.000.000
Alacaklar 14.000.000 uzun vadeli borç 8.000.000
Stoklar 30.000.000. öz sermaye 40.000.000
Sabit değerler 16.000.000
TOPLAM 64.000.000 TOPLAM 64.000.000
2.3.2 Regresyon Yönetimi
Regrasyon yönetimi, istatistiki bilgilere dayandığı için , diğer yöntemlere göre daha bilimsel bir yöntemdir.Bu yöntemin uzun vadeli tahminlerde satış yüzdesi yöntemine göre daha üztün olduğu söylenebilir.
Yöntemin Temeli, satışlar ile satışların etkisi altında bulunan bilanço kalemlerinin birkaç yıllık gelişmesini bir serpilme grafiğinde göstermek ve serpilme grafiği yardımıyla satışlar ve bilanço kalemleri arasındaki farkı en iyi yansıtacak fonksiyonu belirlemektedir.regresyon yöntemiyle tahmini bilanço hazırlanırken yalnız doğru veya eğri fonksiyonlarının olduğu ilişkiyi tam olarak açıklamayabilir bunun nedeni satışlarla ilgili bilanço kalemlerini etkileyen başka faktörlerinde olmasıdır örneğin satışlar ile stoklar arasındaki ilişki tam olarak doğru veya eğri fonksiyonlarıyla gösterilmeyebilir.
Bu demektir ki stok seviyesini etkileyen satışların dışında başka değişkenlerle de vardır. Bu nedenle tutarlı tahminler yapmak için diğer değişkenleri de modele dahil etmek gerekir bu amaçla çoklu regresyon tekniğinden yaralanılabilir.
Burada çoklu regresyon tekniği yardımıyla tahmini bilançoların hazırlanması üzerinde durulmayacaktır ancak en küçük kareler yardımıyla satışlar ile alacaklar arasındaki ilişki ortaya konularak alacakların tahmini yapılacaktır.Şüphesiz satışlarla ilgili diğer bilanço kalemleri içinde aynı işlemler yapılmalıdır çünkü satışlarla ilişkili bütün kalemler için hesaplamalar yapıldıktan sonra tahmini bilanço hazırlanabilir.
ŞEKİL3.1.’de görüldüğü gibi alacaklarla satışlar arasındaki ilişki doğrusaldır grafikte satışlar bağımsız değişken (X) satışları etkisi altında olan bilanço kalemleri yani alacaklar bağımlı değişken (Y) olarak gösterilmiştir satışlarla ilgili kalemler arasındaki genel eğilim çoğunlukla
Bir doğru fonksiyonu (Y=a+bX) ile gösterilir.regresyon doğrusu verilen bu doğrunun denklemi bulunduktan sonra buna dayanarak tahmini satışlara göre bilanço kaleminin alacağı değer tek tek hesaplanabilir.
Daha öncede belirtildiği gibi bu yöntemle tek tek bilanço kalemleri tahmin edildikten sonra finansal gereksinimlerin projeksiyonları yapılabilir.
Örnek
İşletmesinin 1996- 2000 yılları satışları ve alacakları aşağıdaki gibidir.
Satışlar Alışlar
----------------------------- -----------------
Yıllar (Milyar TL.) (Milyar TL)
(X) (Y)
______ __________ ____________
1996 74,4 00 11.6
1997 74.4 12.6
1998 86.0 15,7
1999 90.7 14.7
2000 97.3 15.2
2001 yılında satışların 99,7 milyar TL olacağını tahmin edildiğine göre, tahmini alacak tutarını hesaplayınız.
ÇÖZÜM:
Yapılacak ilk işlem alacaklarla satışlar arasındaki ilişkiyi tespit edebilmek için serpilme grafiğinden yaralanmaktır. Grafikten de görüleceği gibi satışlarla alacaklar arasındaki ilişki doğrusaldır. Bu nedenle 2001 yılı satışları tahmin edilirken probleme doğru fonksiyonu uygulanacaktır.
________________________________________________________________
Satışlar Alacaklar
Milyar TL Milyar TL
________________________________________________________________
Yıllar X Y XY X²
1996 74.4 11, 6 863,0 5.535.4
1997 74.7 12.6 941.2 5.580.4
1998 86.0 15.7 1.350.2 7.396.0
1999 90.7 14,7 1.333.3 8.226.5
2000 97.3 15,2 1.478.9 9.467.3
________________________________________________________________
N= 5 ΣΧ= 423.1 ΣΥ= 69.8 ΣΧΥ= 5.966.6 ΣΧ² = 36.205.6
__
Χ = ΣΧ 423.1
------- = ------- = 84.6
N 5
__ ΣΥ 69.8
Υ = -------- = ------- = 13.96 = 14
N 5
_
y = a + bx denklemin de a ve b ye ait denklemler şunlardır:
b = NΣΧ- ΣX. ΣΥ 5(5.996.6) – (423.1) (69.8)
----------------- = ---------------------------------
N(ΣΧ²) – ( ΣΧ²) 5(36.205.6) – (423.1²)
b = 29.833 – 29.553 300
------------------- = ------- = 0.14
181.028 – 179.013.6 2014
_ _
a = y – bX de bulunan değerler yerine konularak a bulunur.
a = 14- (0.14) (84.6) = 14 – 11.8 = 2.2
y = a + bX doğru denkleminden
y= 2.2 + 0.14 X elde edilir.
Bu denklemde, gelecek yıla ait tahmini satış değeri kullanılarak , ilgili dönemin alacak tutarı bulunur. Söz konusu alacak tutarı 16.1 milyar TL.
Y1992 = 2.2 + (0.14 X 99.7 ) = 16.1 milyar TL.
Proforma bilançoların çeşitli yöntemler kullanılarak düzenlenmesinde sayısız yarar vardır.Bu şekilde farklı yöntemlerle bulunan sonuçların karşılaştırılması yöneticiler açısından yaralı olur.
3. PROFORMA GELİR TABLOSU İLE İLGİLİ BİLGİLER
3.1 Proforma gelir tablosu
Proforma gelir tablosu ,gelecek dönemlerdeki gelirlerin tahminini içerir. Tahmini bilanço ve diğer tahmin yöntemlerinde olduğu gibi burada ilk adım olarak satışların tahmininden hareket edilmektedir. Satışların tahmini üretimi ve üretilen malların maliyetini tahmini olarak tanımaktadır. Satın alma işçilik ve genel giderlerin ayrıntılı analize üretilen malın maliyetinin daha doğru yapılmasına yardımcı olur. Genellikle geçmiş yıllara ait satılan malın maliyetinin satışlara oranı ile satılan malın maliyeti tahmin edilir.
Daha sonra satışlarla ilgili giderler ve yönetim giderleri tahmin edilir .söz konusu giderler genellikle doğru tahmin edilir. Bu giderler, kısa dönemde satışlarla ilişkili değildir.
Proforma gelir tablosunu düzenleyen işletmelerin proforma fon kaynak ve kullanım tablosunu düzenlemeleri çok kolaylaşır başka bir ifadeyle proforma bilanço ve gelir tablosu düzenlenmişse proforma fon kaynak ve kullanım tablosunu düzenlemek çok kolay olur.(Ceylan, Ali, İşletmelerde Finansal Yönetim, Ekin kitabevi, 8.baskı)
3.1.1 Satışlar ve Fon İhtiyacı Arasındaki İlişkiler :
Gelecek yıllara ait sermaye veya finansman ihtiyacının tahmin edilmesi daha öncede açıklandığı gibi proforma bilanço düzenlenerek yapılabilmektedir. Bazı durumlarda basit tahmin yöntemlerini kullanmak daha kolay olmaktadır. Ancak konuya daha anatilik yaklaşım sağlamak için bu konuyla ilgili bir takım formüllerde geliştirilmiştir. Bu kodu ortaya atılan formüller de geliştirilmiştir. Bu kodu ortaya atılan formüller aynı zamanda satışlardaki gelişme ile finansman ihtiyacı arasındaki ilişkilerin ortaya çıkarılmasına da ışık tutabilmektedir.
Proforma mali tabloların bölümlerine ayrılacak analizi :
Kasa 15 satıcılar 60
Alacaklar 228 borç senetleri 49
Stoklar 15 ödenecek ücret ve vergiler 38
Dönen v toplam 293 kısa s borçlar toplamı 147
Net duran varlıklar 225 uzun s borçlar 112
Toplam aktifler 518 adi pay senetleri 193
Dağıtılmayan karlar 66
Toplam öz kaynaklar 259
Toplam borçlar ve öz kaynaklar 518
II. Proforma gelir tablosu 31 Aralık 1999
Özet gelir tablosu
Satışlar 750 milyar
Satılan malın maliyeti 700 milyar
V.Ö.K 50 milyar
VERGİ (%40) 20 milyar
V.S.K 30 milyar
Ödenen kar payları (%40) 12 milyar
Dağıtılan karları ekleme
II. proforma nakit akım tablosu:
1.) Faaliyetlerden dönen nakit akımları milyon TL
Net gelir 30
Eklemeler ( nakit kaynakları)
Satıcalar hesabına artış 20
Ödenecek borçlarda artış 13
Çıkarmalar ( nakit kullanımı)
Alıcılar hesabındaki artış (43)
Stoklarda artış (50)
Faaliyetlerden toplanan nakit akımı (30)
2.) Uzun s yatırımlardan doğan N ları
Sabit varlıklardaki artış (75)
4.) Finansal faaliyetlerden doğan
Borç senetlerindeki artış 39
Tahvil ihracından sağlanan gelir 40
A pay senedi ihtiyacından sağlanan gelir 43
Ödenen kar payları 12
Finansal faaliyetlerinden sağlanan toplam miktar 110
Net nakit fazlası 5
III. 31 Aralık 1999 Temel finansal oranlar
1.) cari oran 2.0
2.) likidite 1.2
3.) toplam borçlar/ toplam varlıklar %50
4.) yıl sonu öz sermaye karlılık oranı %11.6
Tablolarla ilgili açıklamalar:
a) faaliyetlerden doğan nakit akımları normal olarak amortismanları da kapsar.
b) Diğer oranlar isteğe göre hesaplanabilir ve analizlerde kullanılabilir.
3.1.2 Proforma mali tablolar ve oran analizi ilişkileri :
Aktel şirketinin finans yöneticisi tüm bu ayrıntılı çalışmalardan sonra artık bir dizi mali tablo hazırlayarak bu tabloları ilgili finansal alanlarla bir anelize tabi tutmaktadır.tablo:3.3’ün bir ve ikinci bölümleri son proforma bilanço ve gelir tablosunu özetini göstermektedir .3. bölüm nakit akış tablosunu ve 4. bölüm ise bazı temel finansal oranları vermektedir. Söz konusu tablolar finans yöneticisi tarafından diğer yöneticilere planlanan satışlardaki artışın ne tür sonuçlar yarattığını göstermek amacıyla kullanılabilmektedir.örneğin tahmini öz sermaye kiralık oranı bu sonuçlara göre %11.6 olmuştur. Bu karlık oranı makbul bir hedef midir yoksa geliştirilebilir bir hedef midir?1999 yılındaki proforma bilanço sonucuna göre işletme ilave olarak sağlanması gereken 122 milyar TL son ihtiyacın 43 milyar TL pay senedi satışıyla gerçekleştirmek zorunda kalmıştır. Ancak tepe yönetimi gerçekten yeni pay senedi ihraç etmeyi istemek temidir? Aktel’in pay senetlerini %50 sini biraz üstündeki bir kısmını biran için başka bir şahsa ait olduğunu düşünelim ve o şahısta şirketin yeni pay senedi çıkarmasını pek arzulamamaktadır.çünkü bu durum onun şirketin denetlemesine engel oluşturabilir işte bu gibi durumlarda şirket ihtiyaç duyulan formları nasıl sağlar veya bu koduda nasıl düzenlemeler yapar vb. sorunların açıklanmasına yönelik yaklaşımların bundan sonraki kısımlarda açıklamaya çalışacağız.
3.2 Nakit Bütçesi
Pro-forma bilanço ve proforma fon akış tablosunu firmanın uzun süreli finansman gereksinimini saplanması açısından elverişli araçlar olmasına karşılık kapsadıkları dönem içerisindeki nakit akışkanları göstermezler daha açık bir değişle örneğin proforma bilançoya göre bir firmanın belirli bir dönem sonsunda ek finansman gereksinimlerinin olmasına karşın söz konusu dönem içerisinde önemli bir tutarlara ulaşan fon aşıkları veya fazlaları olabilir bu nedenle nakit bütçeleri proforma bilanço ve proforma fon akış tablolarının bir anlamda tamamlayan finans yöneticisinin elindeki en önemli araçlardan biridir nakit bütçeleri yalnız firmanın belli bir dönem sonundaki toplam finansman gereksinimini değil aynı zaman da finansman ihtiyacını zaman içerisindeki dağılımını ortaya koyarak zamanlama sorunun çözümüne katkıda bulunur.
Nakit bütçesi hazırlanmasında amaç belirli bir süre içerisinde para giriş ve çıkışlarıyla ilgili tahminlerin ayrıntılı olarak göstermek yoluyla firmanın nakit gereksinmesi tutarını belirlemek ve bu ihtiyacı karşılayacak likit fonların gerekli zamanlarda elde mevcut olup olmayacağını ortaya koymak likide koymak firmanın her an için ödeme gücünü kontrol etmek elde birikebilecek fonların aylak kalmasına engel olmaktır.
Nakit bütçesi:
i) her bütçe dönemi sonunda tahmini para mevcudu ,
ii) tahmini nakit açığı veya fazlasını
iii) ek finansman sağlanmasının gerekli olup olmadığını
iv) ek finansman gerekliyse bunun zamanını ve nereden sağlanabileceğini
v) ilave fonlara ihtiyaç duyulan süreyi
ortaya koyarak finansal yönetim için gerekli ve faydalı bilgiler sağlar ayrıca nakit bütçesi fili nakit giriş ve çıkışlarıyla tahmini nakit giriş ve çıkışlarını karşılaştırılmasına olanak vererek etkili bir kontrol aracı işlevini de görür.
3.3 Nakit bütçesinin hazırlanması:
1.) Bütçenin kapsayacağı sürenin saptanması :
Nakit bütçesi hazırlanmasında ilk adım söz konusu bütçenin kapsayacağı sürenin diğer bir değişle saptanmasıdır nakit bütçesi düşünülebilen tüm zaman aralıkları için hazırlanabilir günlük aylık 3 aylık 6 aylık gibi… yakın bir geleceğin tahmininde nakit bütçelerin mevsimlik hareketleri etkilerini de ortaya koyabilmek için genellikle aylık olarak hazırlanmaktadır nakit akışlarının aşırı derece gereksinmesini belirlemek amacıyla aydan daha kısa zaman süresi için de hazırlanabilir ayı nedenle nakit akışının istikrarlı olması halinde nakit bütçenin üçer aylık hatta daha fazla olmasına rağmen bir sakınca doğurmaz özetlersek firmanın nakit akışlarının istikrarlı oluşu ve ya mevsimlik hareketler dönemsel olayların etkisiyle aşırı dalgalanmalar göstermesi nakit bütçesinin hangi zaman aralıkları itibariyle hazırlanması gereğini belirleyen en önemli etmen olmaktadır. Ancak daha kısa süreleri kapsayacak şekilde hazırlanacak bütçelerin tahminlere kazandırdığı sağlık derecesi ile bu tür bütçe hazırlanmasının firmaya yükleyeceği külfet arasındaki denge ikinci lehine bozulmamalı bütçe hazırlanmasının külfeti ,sağlayacağı yararı aşmamalıdır.
2.) Para girişlerinin tahmini :
Nakit bütçenin hazırlanmasında ikinci adım para girişlerinin tahmin edilmesidir. Para girişlerini dolayısıyla nakit bütçenin sağlıklı olmasını belirleyen temel etmen gelecek dönem için yapılacak satış tahminidir para girişlerinin tutarı ve zamanı ile satışlar arasında yakın ilişki olduğundan firmanın nakit bütçesi düzenlemeden önce satış tahminleri yapması yada satış düzenlemeleri hazırlaması zorunludur sağlıklı bir nakit bütçesi ancak ii hazırlanmış bir satış bütçesi temeli üzerine kurulabilir uygulamada firmalar satış tahminleri yaparken çeşitli yöntemler kullanmaktadır.
Peşin satışlar ve kredili satışlardan tahsilattan başka firmanın stokları dışında diğer aktivitelerinin satışı da bir nakit kaynağı oluşturulabilir pazarlanılabilir finansal varlıkların paraya çevrilmesi bazı bağlı ve duran varlıkların satışı önceden planlandığından bu işlemlerin sağlayacağı para girişleriyle büyük bir olasılıkla tahmin edilebilir ayrıca firmanın nakden tahsil edeceği gelirler veya alacağı parasal sübvansiyonlar nakit bütçesi hazırlanırken bir para girişi kalemi olarak dikkate alınır.
3.) nakit çıkışlarının tahmini:
Bir firmanın nakit çıkışı gerektiren işlemleri 4 grupta toplanabilir
i.) firmanın günlük olağan faaliyetleri
ii.) borç ödemeleri
iii.) yatırım harcamaları
iv.) kar payı ödemeleri firma sahip veya sahiplerinin işletmeden yaptıkları çekişler sermayenin azaltılması …
gelecek dönemlerle ilgili para çıkışlarını sağlıklı şekilde tahmin edebilmek için firmanın üretim stok satın alma dolaysız işçilik genel imalat giderleri satış giderleri bütçenin mevcut olması gereklidir ayrıca firmanın ilgi dönemindeki araştırma- geliştirme harcamaları ile duran varlıkların yatırımlarını gösterir sermaye bütçesi hazırlanmış olması da sağlıklı bir nakit bütçesi için gerekli koşullar söz konusu bütçeler hazırlanmadan nakit bütçesi girişiminin pratik bir yararı yoktur alınan bütçelerle aralarında organik bir bağ kurulmadan tutarlık sağlanmadan hazırlanacak bir nakit bütçesini ciddi bir temelden yoksun kalacağı açıktır.
Satış bütçesi diğer işletme bütçelerinin hazırlanmasının ön koşuludur satış bütçesi hazırlanmadan diğer bütçeleri tutarlı bir şekilde geliştirmeye olanak yoktur. Satış bütçesi hazırlanarak gelecek dönemler için satış tahminleri belirlendikten sonra üretim programı saptanabilir sınai işletmelerde yöneticiler üretim miktarını ya satış miktarını gösterildiği dalgalanmalara göre ayarlar veya dönem boyunca nispetten istikrarlı bir şekilde üretimde bulunmayı planlayabilirler. Bu iki üretim stratejisini benimsemesi halinde ,ikinci almaş ağa kıyasla,firmanın stok tutma giderleri azalacak buna karşılık üretim maliyeti yükselecektir.
İkinci stratejinin izlenmesinin diğer bi değişle görevli olarak karalı istikrarlı üretim bulunmanın sağlayacağı yaralar şu şekilde sıralanabilir:
İstihdamda istikrar… istihdamın istikrarlı olması iş güvenliği sağlayarak çalışanların moralini ve dolayısıyla iş güvenliğini sağlayarak çalışanların moralini arttırır iş gücü devir hızını yavaşlatır ve dolayısıyla yeni işçilerin eğitim giderlerini önemli ölçülere varan azalışa yol açar.hammadde ve malzeme alışların da miktar iskotalarında yaralanma stoklama sorununu basitleşmesi tedarikin kolaylaşması tedarik etmeme riskinin azalması gibi üstünlükler sağlayabilir. Üretim kapasitesinin daha iyi tesislerinin aşırı derecede kullanılması veya yeni ilaveler yapılması gereksinimini ortadan kaldırdığı gibi diğer mevsimlerde de tesislerin atıl kalmasını önler. İstikrarlı üretim sağlayacağı bu yararlara karşılık sakıncalı yönü mamul stoku tutma giderleri arttırmasıdır. Dönem boyunca ay ve mevsimler itibariyle nispeten sabit miktarda üretim bulundurulduğu taktirde üretimde verimin yükselmesinde karşılık satışların durgunluk gösterdiği zaman aralarındaki firmanın elinde önemli stoklar birikecek bu olgu finansman gereksinimde ve stok tutma giderlerini arttıracaktır. Bu iki üretim stratejisinden hangisinin daha avantajlı olduğu ancak firmanın koşullarına göre stok bulundurmanın getireceği ek yüklerle dönem boyunca istikrarlı üretimde bulunmanın sağlayıcı üretim maliyetindeki tasarrufların karşılaştırılması sonucu kararlaştırılabilir.
Bu kodu da bir seçim yapılırken üretimde dalgalanmaların iniş ve çıkışların özellikle çalışanların üzerindeki olumsuz etkileri de göz önünde tutulmalıdır. Mevsimlik işten çıkarmalar canlı mevsimlerde geniş işçi alımları çalışanların moralini bozmakta kalifiye işçileri işletmede tutmayı zorlaştırmaktadır.modem yönetimin işlevlerinin birinin de iş güvenliği olduğu üretim satıcısı hesaplanırken dikkate alınmalıdır.
Nakit üretim bütçesi hazırlanabilmesi için sözü edilen bütçelerin varlığının yanı sıra firmanın yanı sıra firmanın alış ve ödeme şartlarının da bilinmesi gereklidir. Hammadde alışlarında peşin ve vadeli oranı sürenin uzunluğu alacak senetlerinin ciro edilmesi suretiyle yapılacak ödemeler gibi duran varlık alışlarında alış koşullarının bilinmesi de gerekçi bir nakit bütçesi hazırlanabilmesi için gereklidir .
Nakit çıkışı gerektiren genel giderler ve satış giderleri kısa dönemler için oldukça doğru bir şekilde tahmin edilebilir. Firmanın ödeyebileceği gelir veya kurumlar vergisi gibi dolaysız vergilerin emlak vergisi gibi aynı belgelerin ödeme tarihleri bilindiğinden ve tutarları büyük bir kesinlikle hesaplanabildiğinden nakit bütçesini hazırlanmasında ödenecek vergiler önemli sorunlar yaratmaz .
Mevcut borç senetlerini süreli orta ve uzun süreli kredilere ilişkin geri ödeme planları tahvil çıkarılmış ise ana para ve faiz ödemeleri bilindiğinden borç ödemelerini gerektireceği nakit çıkışları gerçeğe yakın bir şekilde hesaplanabilir. Firmalar özellikle halka açık şirketler kar dağılımını genellikle belirli tarihlerde yaptıklarından ve kar dağıtım hesaplamaları sermaye piyasa kurulunca ve ya ana sözleşmelerinde belirlenmiş olduğundan özellikle istikrarlı kar dağıtımı yapan firmalarda kar dağıtımının gerektireceği nakit çıkışları kolaylıkla saptanabilir. ( Akgüç, Öztin, Finansal Yönetim, Muhasebe Enstitüsü Yayın No:63, Genişletilmiş 6.Baskı)
4. FİNANSAL PLAN TÜRLERİ
4.1 finansal plan türleri
Finansal planlar genel olarak ikiye ayrılabilir.
1. Normal finansal planlar
2. Olağanüstü finansal planlar
4.2 Normal finansal planlar
Tahmini bilanço gelir tablosu ve nakit bütçesi normal finansal plan olarak kabul edilir başka bir deyişle işletmenin normal faaliyetini yürütebilmesi için yaptığı planlar normal faaliyetini yürütebilmesi için yaptığı planlar normal finansal planlardır normal finansal planlamalar işletme faaliyetiyle ilgili gelir ve giderlerinin uyumlaştırılması amacıyla yapılabilir öte yandan normal finansal planlar yöneticilerini sık sık hazırladığı planlardır.
4.3 Olağanüstü finansal planlar
Olağanüstü finansal palanlar işletme yöneticilerinin sık sık hazırladıkları planlardır bu tür planlar en iyi örnek olarak yatırım planları veya fizibilite raporları verebilir .Yatırım planları işletmelerin yaşamında bir veya birkaç defa hazırlanan planlardır yatırım planları veya fizibilite çalışmaları genellikle ekonomik teknik ve finansal olmak üzere üç ana bölümümden oluşur.
Fizibilite raporunun ekonomik analiz bölümünde üretilmesi veya satılması düşünülen mal veya hizmetin talebi ve fiyatı tespit edilmeye çalışılır.
Teknik bölümde ise yapılması düşünülen yatırımlarla kullanılacak teknolojinin veya makine ve teçhizatın seçimi konumluk yeri bina ve inşaat işleri teknik personel ihtiyacı gibi teknik konular araştırılır
Fizibilite çalışmasının finansman bölümünde yatırımlar için gerekli sermayenin ayrıntıları ve kullanım yerleri gösterilir ve bu bölümü finansal plan olarak da ifade edebiliriz.Planın amacı yatırım için sermaye gereksinimini hesaplaması ve gereksimim duyulan sermayenin karşılanmasını yardımcı olmaktır.Olağan üstü finansal planlarda sabit sermayenin sermaye tutarı hesaplanırken satın alınması düşünülen makine ve teçhizatın neler olduğunu olası kullanım sürelerini fiyatını taşıma montajı ve benzeri giderlerin bilinmesi germektedir.Halbuki döner sermaye gereksiniminin hesaplanması sırasında işletme için politikalar yanında çevre koşullarının da dikkate alınması gerekir Bir işletmede döner sermaye gerekir bir işletmede döner sermaye gereksiniminin belirleyen etkenler şunlar olabilir.
1.İşletmenin özeliği
Bir işletmede döner sermaye gereksinimini doğrudan doğruya işletmenin yaptığı işin türü ile ilgilidir.Mal ve hizmetlerinin peşin olarak satan bir işletmede belirli miktarda stok bulundurma ve müşteri nakil hızla sağlanmakta alacaklar tahsil edilmekte ve stok edilen materyal tesisatını tamiri amacıyla gütmektedir buna karşılık vadeli satış yapan işlemelerde borçların ve diğer giderlerin karşılanmasına bilmesi için nakde olan gereksinimler de artmaktadır.
2.İşletme Satıların Mevsimlik Özeliği
İşletmenin mevsimlerine göre döner sermaye sorunları olabilir örneğin farklı mevsimlerde işletmenin bulunduracağı stok miktarı farklı olabilir onun için döner sermaye gereksinimi hesaplanırken mevsim özelliklerine dikkate alınması gerekir.
3. İşletmenin Üretim Politikası
İşletmelerin üretim politikalarını belirleyerek mevsimlik dalgalanmaların etkilerini azalta bilir kış spor malzemeleri üretiminde bulunan bir işletme bütün ayarlara bölerek döner sermaye gereksiniminin düzenleye bilir.
4.Büyüme
İşletmeler büyüdüğü zaman üretiminin sürekli sağlamak için daha büyük tutarlarda döner sermaye gereksinimi duyarlar.
5.Rekabet Koşulları
Rekabetin artması işletmelerin müşteri taleplerini karşılamak için stok türlerini artırılmaya ve müşteriler daha geniş kredi süreleri tanımaya zorlar bu durumda neden olur araçlarla yatırımın artması döner varlıklara yatırım artması demektir.
6. Kar Payı Politikası
İşletmelerin belirlenen kar payı politikasına devam ettirme arzuları döner sermayelerinde ki döner sermaye değişimleri kar politikasının düzenlenmesini gerektire bilir.Onun için kar payı ile döner sermaye arasındaki ilişki çok iyi kullanılmalıdır.İşletmeler dağıtacakları kar paylarını nakde ve nakit gereksinimlerine olan etkilerini dikkate almadan açıklamalıdır.Çünkü döner sermaye yetersizliği kar payı ödemelerini azaltıcı bir nedendir.
Görüleceği gibi olağan üstü finansal planın hazırlanmasında döner sermaye gereksinimin hesaplanması bir çok faktöre bağlıdır.Daha önce belirtildiği gibi sabit sermaye gereksinimin hesaplanmasına göre nispeten kolaydır.Olağanüstü finansal planda veya fizibilite çalışmalarında işletmelerin sabit sermaye gereksinimin hesaplanmasında üzerinde durulması gereken başlıca gider kalemleri şunlardır:
1.Etüt ve Proje Hazırlama Giderleri
Yeni yatırım yapılırken ön proje etütlerinden kesin projenin hazırlanmasına kadar yapılan harcamalar bu kalem içersinde yer almaktadır.İşletme mühendislik ve müşavirlik hizmetlerinde yaralanılmış ise konusu hizmetler için yapılan ödemeler de bu kalem içersinde yer alınmalıdır.
2.Patent ve Know-How Giderleri
Patenti başkasına ait olan bir malın üretmek veya üretimin nasıl olacağı ile ilgili teknik bilgiyi kullanımın da işletmeye maliyeti vardır.İşte bu nedenle yapılan harcamalara bu kalem içersinde yer verilir.
3.Döner Sermaye Gereksinimin Hesaplanması
Sabit sermaye gereksinimini tahmin için ne kadar ayrıntılı çalışma yapılırsa yapılsın bazı harcama kalemlerini gözden kaçırılması söz konusu olmaktadır.bu nedenlerle uygulamada sermaye gereksinimi hesaplanırken giderler kalemine sabit sermaye tutarını belli bir yüzdesi kadar fon ayrılmaktadır.
Daha önce belirtildiği gibi işletmelerin döner sermayelerinin hesaplanması oldukça zordur.Bunun nedeni işletme içi faktörler yanında işletme dışı faktörlerinde önemli olmasıdır.Gerçektende döner sermaye gereksinimi hesaplanırken fiyat, kar, stok ve alacak devir hızları, kredi kaynak ve süreleri, rekabet gibi işletme dışı faktörlerinde iyi tahmin edilmesi gerekir.
İşletmelerin döner sermaye gereksinimlerinin eksik hesaplanması başarısız olmalarında önemli bir rol oynamaktadır.Çünkü yeni kurulan bir işletmeye ne bankalar nede diğer işletmeler başlangıçta kredi açmak istemezler.Bu nedenle döner sermaye gereksiniminin iyi hesaplanması gerekir.
İşletmelerin döner sermaye gereksinimlerinin doğru tahmin edilebilmesi için işletme amaçlarının sektörün ve iş hacimlerinin bilinmesi gerekir.Döner sermaye gereksinimi üretimin şekli ,stok süresi, alıcıya tanınacak vadeyle genel giderler tarafından belirlenir.Başka bir deyişle işletmelerde hammadde ,yarı mamul, mamul ve yardımcı malzeme stokları ile işçilikler, enerji, yakıt ve benzin giderleri karşılayacak kadar nakit bulundurulmalıdır.Ancak daha önce belirtildiği gibi bulundurulacak nakit tutarının tespiti oldukça zordur.
Döner sermaye gereksinimin hesaplanmasında çeşitli yöntemler kullanılmaktadır.
Bu yöntemlerden bir tanesi, döner sermeye gereksinimi;günlük giderler(hammadde,yardımcı madde, ücret ve maaşlar vb) ile sermayenin bağlı kalış süresinin çarpımının toplamı olarak ifade edilmektedir.
Böylece döner sermaye gereksiniminin saptanmasıyla olağan üstü finansal planlarda fon gereksinimi belirlenmiş olur. (Ceylan, Ali, İşletmelerde Finansal Yönetim, Ekin kitabevi, 8. Baskı)
5. BÜTÇELEME KAVRAMI VE TÜRLERİ
5.1 Bütçeleme
Planlama, finans yöneticisinin görevinin ayrılmaz bir parçasıdır. Finans yöneticileri planlama fonksiyonlarını yerine getirirken bir planlama aracı olarak bütçeleme tekniğinden geniş ölçüde yararlanmaktadırlar.Tarihi gelişim itibariyle bütçeleme önceleri giderleri kontrol altında tutmak, sınırlamak amacıyla kullanılan bir araç iken; günümüzde bütçeleme yöneticilerin elinde firmanın kaynaklarını en verimli en karlı şekilde kullanılmasını sağlamaya yönelik bir araçtır.Gerçekten bütçeleme ile güdülen amaç firma faaliyetlerinin en iyi şekilde yönetilmesi yapılması gerekli olan işlerin en etkin biçimde gerçekleştirilmesidir.
1. Bütçelemenin Sağlayacağı Yararlar
Firmayı başarıya götürecek bilimsel araçlardan biri olan bütçeleme ile şu yararlar sağlanabilir:
(i) Üst düzey yöneticiler amaçlarını geleceğe dönük bekleyişlerini bütçeleme ile berraklaştırırlar, nicel şekle dönüştürülür.
(ii) Bütçelerin, üst kademe yöneticiler tarafından, alt kademe yöneticilerin üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılması,
(iii) Firmanın organizasyonunun etkin bir bütçeleme sisteminin uygulanmasına elverişli bulunmaması,
(iv) Bütçeler hazırlanırken aşırı ölçüde ayrıntıya boğularak esas amacın gözden kaçırılması.
Yukarıda sayılanlar ve benzeri nedenler, uygulamada bütçelemeye ilişkin başlıca hataları ve bu konudaki başarısızlık kaynaklarını oluşturmakta veya planlamanın yararını kısıtlamaktadır.Böyle olmakla beraber planlamanın yararlı olup olmadığı tartışılmamaktadır.Günümüzde sorun planlamanın sağlayacağı yararları artırmak, başarılı firmaların bu aracı nasıl kullandıklarını kavramaktır.
Bütçeleme yoluyla etkin bir planlama yapılmak isteniyorsa yukarıda belirtilen hatalarda kaçınmanın yanı sıra dayanılan tahminlerin sağlıklı olmasına ve bütçelerin değişken koşullara uydurulmasına devamlı bir çaba gösterilmesine yöneticilerin planlamanın devamlı bir süreç olduğunu gözden uzak tutmamalarını bütçelere özdevimli (otomatik) olarak gerçekleşmeyeceği bilincinde olmalarına alt düzey yöneticilerinin planlama sürecine katılmalarına planlamada büyümeyi özendiren yaklaşımların yer verilmesine de gerek vardır.Bütçeler ne kadar bilimsel yöntemlerle hazırlanırsa hazırlansınlar yönetim ve yöneticilerin yerini alamazlar.Bütçeler ancak yöneticilerin elinde bir araçtır.
Bütçe hazırlanmasında basma kalıp hatalar tekrarlanır, bütçelemenin eksik yönleri görülemezse bütçelerin yapılması firmalara yarardan çok külfet yükleyen boş bir çabadan öteye gidemez.
(ii) Bütçeleme geleceği düşünme öngörme gereğini doğurur.
(iii) Yöneticileri izlenecek temel politikaları önceden saptanmaya zorlar.
(iv) Tutarlı düşünmeyi önemli karalara varmadan önce tüm ilgili etmenlerin dikkate alınmasını sağlar.
(v) Faaliyetlerin sonuçlarının değerlendirilmesinde ölçülmesinde kullanılacak standartların geliştirilmesini ortaya konulmasını sağlar.
(vi) Faaliyetlerin etkin bir biçimde denetimine olanak hazırlar.
(vii) Denetim giderlerinde önemli tasarruf sağlar.
(viii) Firmanın alt kademe yöneticilerinin planlama sürecine katılma ve katkıda bulunmalarına amaçlara göre yönetime olanak verirler.
(ix) Firmanın plan ve amaçlarının alt kademe yöneticiler ve personel tarafından daha iyi kavranmasını kolaylaştırır.Firmanın faaliyetlerinin yürütülmesinde yol gösterici olur.
(x) Üretim faktörlerinin diğer bir deyişle iş gücü hammadde-malzeme, sermaye ve üretim tesislerinin firma yönetimince en ekonomik şekilde kullanılmasına katkıda bulunur;kaynak kullanımını iyileştirir.
(xi) Yöneticilerin günlük yönetim sorunlarından uzaklaşarak planlama ve yaratıcı düşünce için daha fazla zaman ayırmalarına olanak hazırlar.Çeşitli stratejilerin geliştirilmesinde yardımcı olur.
(xii) Yöneticilerin ekonomik hayattaki gelişmelerin gelişmelerin firmanın faaliyetleri üzerinde olabilecek etkilerini önceden görerek önlem almalarını sağlar.
(xiii) Bütçeleme firma içinde çeşitli bölümler arasında daha iyi eşgüdüm kurulmasına olanak verir.Her bölümde faaliyetin her kademesinde alana kararlara (üretim tedarik pazarlama araştırma finansman vb ) firmanın karlığına üzerine etkisi vardır.Bu nedenle bütçeleme her bölüm ve düzeyde alınan kararlar arasında tutarlık eş güdüm sağlayarak ifade yerine ise firmanın bir bütün olarak kavranmasını kolaylaştırır.
(xiv)Bütçelerin ( iş programlarını) hazırlanmasını ayrıca finansman kurumlardan kredi alınmasını kolaylaştırma muhasebe servisini planlama ve kontrol için gerekli bilgileri ve vermesine hazırlama firmanın her bölümün işlevlerinin yerine getirirken sorumluluklarına belirtilmesine olanak verecek şekilde organize olmasını sağlama gibi yararları da vardır.
Yukarıdaki açıklamalarla belirtmeye çalıştığımız gibi bütçeleme en önemli finansal planlama araçlarından biridir.Gelecekte planlama yöneticisini kaynak ayırma karalarına çeşitli stratejiler geliştirmesini kaynak ve kullanım yerlerini tanımlanmasına büyük katkıda bulunmaktadır.Ancak uygulamada bütçelemeyle ilgili sorunlar başlığı altında toplaya bileceğimiz nedenlerle bazı firmalardan bütçeleme sisteminin başarısının sınırlı kaldığından görülmektedir.
2. Bütçeleme ile ilgili sorunlar
Bütçeleme sistemini başarısını sınırlayan nedenleri başlıcaları şöyle özetlene bilir.
(i) Gereken özen gösterilmesinden bir formalitenin bir şekil şartına yerine getirilmesine anlayışı içinde bütçelerin düzenlenmesi.
(ii) Bütçelerin bilimsel yöntemler kullanılmadan sağlıklı verilere dayanılmadan hazırlanması.
(iii) Yöneticilerin veya girişimcilerin bazı hayallerine düşlerin bütçe şeklinde ifade edilmesi.
(iv) Bütçelerle ulaşılması olanaksız hedefler çizilmesi veya hedeflerin saptanmasında çok gevşek davranılması…Ulaşılması olanaksız hedefler çizilmesi alt kaleme yöneticilerinde bir tepki bir direnç doğurduğu gibi hedeflerin çizilmesinde gevşek davranılarak hemen ulaşa bilecek hedeflerin saptanması da bütçe hazırlanmasındaki amaca uygun düşmektedir.
(v) Bütçelerin verimsiz harcamalar izleyici bir araç olarak kullanılması geçmiş yıllarda yapılmış ancak verimli ve yararlı olup olmadıkları irdelenmemiş giderlerin adet kazanılmış bir halk gibi birbirini izleyen bütçeler de yer alması bütçelerin verimsiz bazı harcamaları izleme aracı olarak kullanılmasına örnek olarak gösterebilir.
(vi) Bütçeyi yapan ve uygulanmayanları bütçe bilinci ile hareket etmeleri bütçeye uyma disiplinle sahip bulunmamaları.
(vii) Yöneticilerin bütçeleme sisteminin kendilerini başarıya ulaştıracak bir araç olduğu gözden kaçırarak bütçelerin her derde deva olduklarına inanmaları onlardan çok şeyden ümit etmeleri.
(viii) Bütçelerle çizilen hedeflerin gerçekleştirilmesine aşırı önem verilerek firmanın temel amaçlarının gözden kaçırılması veya ikinci planlamayı getirmesi.
(ix) Büyük firmalarda yöneticilerin yaratıcılıklarının düşüncelerini kıyaslayarak tutucu stratejilerinin izlemlerin yol açması.
(x) Yönetimin daha çok mevcut kaynakların etkin kullanılmasına önem vermesine neden olarak, yeni iş fırsatları veya olanakları geliştirilmesini kısıtlaması.
(xi) Maliyet denetimine, giderlerin denetim altına alınmasına ağırlık vererek, büyüme hedefini arka planlarda bırakması.
5.2 Bütçeleme Sisteminin Türleri
İşletmenin faaliyetlerine göre çeşitli bütçeler hazırlar. İşletmenin fonksiyonlarını kapsayan bütçelere ‘ genel’ veya ‘ana bütçe’ adı verilir.
Genel bütçe işletmenin türlü fonksiyonlarını içine alan bütçelerin bir araya getirilerek özetlenmesi yoluyla hazırlanır ve zamanda işletmenin ulaşacağı genel amacı gösterir.
Genel bütçe içinde özetlenen ve işletmenin belli başlı fonksiyonlarına bağlı olarak ayrı ayrı hazırlanıp kullanılan bütçeler üç gruba ayrılır.
I pazarlama fonksiyonu ile ilgili bütçeler :
- Satış bütçesi
- Satış giderleri bütçesi
- Satın alma bütçesi
II. üretim fonksiyonu ile ilgili bütçeler:
- materyal bütçesi
- işgücü bütçesi
III. Öteki finansal bütçeler :
- genel yönetim giderleri bütçesi
- yatırım bütçesi
- nakit ve benzeri değerler bütçesi
5.3. Bütçeleme Faaliyetleri:
1. bütçelemede dikkat edilecek hususlar :
Bütçelerin hazırlanabilmesi için standartların belirlenmesi ve işletmedeki faaliyetlerin kavranması gerekir. İşletmenin faaliyetlerinin gerektirdiği giderler göz önüne tutulmaksızın belirlenen standartların yarardan çok zararı olur. Gelişi güzel hazırlanan bütçeler ulaşılması imkansız hedefler veya erişilmesi çok kolay hedefler ortaya koyar ise bu işletme açısından önemli sakıncalar meydana getirir. Şayet işletme faaliyetlerinin özenle incelenmesi ve kavranılması sonucunda bütçeler hazırlanırsa bunun işletmeye önemli katkıları olur.
2 Bütçelemede İşletmenin temel amaçlarının nasıl belirlenmesi gerektiğini konusunda önerilir:
Bütçeleme planlama faaliyetlerinin rakamsal ifadesi olduğundan bütçelemeye işletmenin temel amaçlarının işletmenin uzun vadeli planı ile saptanır. Uzun vadeli plan ,uzun vade satışlar esas alınarak hazırlanır.uzun vadeli satış tahminlerinin yapılması ise işletmenin üretiminde izleyeceği strateji ile ilgili olmaktadır .
5.4.Bütçeleme safhaları
I.) bütçelemede ilk aşama , işletmenin temel amaçlarını tespit etmek ile başlar. İşletmenin tespit edilen bu amaçları doğrultusunda uzun vadeli planlar yapılır.işletmenin uzun vadeli planlarının sağlıklı bir şekilde yapılabilmesi için gelecekte işletmenin satışlarının ne miktarlara ulaşacağını önceden kestirilmesi gerekmektedir.
Satışlar tahmin edilip üretilecek malların çeşitleri ve nitelikleri belirlendikten sonra her mal için kısa vadeli satış tahmini yapmak gerekmektedir.
II.) İşletmenin satışları ve üretim ile ilgili bütçelenmiş rakamları saptandıktan sonra bütçenin uygulanma aşamasına gelir. Bütçenin uygulanma aşamasında bütçelenmiş finansal raporlardan önemli ölçüde yararlanılır.
Bütçelemede finansal rapor olarak ; nakit bütçesi ,proforma bilanço ve proforma gelir tablosundan yaralanılır. Ancak finansal yöneticilerin kısa süreli bütçeleme için daha çok yararlandıkları nakit bütçesi olmaktadır.
5.5. Nakit bütçesi kavramı ve nakit bütçesi
Proforma bilanço ve proforma fon akım tablosu,firmanın uzun süreli finansman ihtiyaçlarının belirlenmesi açısından uygun araçlar olmasına karşın kapsadıkları süreler içinde nakit akışlarını göstermezler. Daha açık bir ifadeyle mesela proforma bilançoya göre bir firmanın belli bir süre sonunda ek finansman ihtiyacı olmasına karşın söz konusu süreler içerisinde önemli miktarlara ulaşan fon açıkları veya fazlaları olabilir. Bu nedenle nakit bütçeleri proforma bilanço ve proforma fon akım tablolarını tanımlayan finans yöneticilerinin elindeki en önemli araçlardan biri olmuştur.
Nakit bütçesi düzenlemekten amaç belirli bir süre içinde para giriş ve çıkışlarıyla ilgili tahminleri ayrıntılı olarak göstermek yoluyla firmanın nakit ihtiyacı miktarını belirlemek ve bu ihtiyacı karşılayacak nakit formların gerekli zamanlarda elde mevcut olup olmayacağını ortaya koymak likidite sıkışıklığını önlemek firmanın her an içinde ödeme gücünü kontrol etmek elde birikebilecek formların atıl kalmasına mani olmaktır.
5.5.1. Nakit bütçenin yararları:
Nakit bütçesi başlıca şu yaraları sağlayabilmektedir.
1.) her bütçe dönemi sonunda tahmini para mevcudunu ,
2.) tahmini nakit açığını veya fazlasını
3.) ek finansman sağlanmasını gerekli olup olmadığını
4.) ek finansman gerekliyse bunu zamanı ve nerelerden sağlanabileceğini
5.) ilave fonlara ihtiyaç duyulan süreye
6.) ortaya koyarak finansal yönetim için gerekli ve faydalı bilgiler sağlar
5.5.2 Nakit bütçenin hazırlanması:
Nakit bütçesi düzenlenirken başlıca şu amaçlar güdülmektedir:
1 bütçenin kapsayacağı sürenin saptanması :
Nakit bütçesi düzenlemesinde ilk adım söz konusu bütçenin kapsayacağı sürenin başka bir değişle zaman aralığının saptanmasıdır.nakit bütçesi düşünülebilen tüm zaman aralıkları için düzenlenebilir örneğin günlük haftalık aylık 3 aylık 6 aylık ve hatta yıllık gibi
2 Para (nakit) girişlerinin tahmini:
Nakit bütçesi hazırlanmasında ikinci adım para girişlerini tahmin edilmesidir.para girişlerinin miktarı ve zamanıyla satışlar arasında yakın ilişki olduğundan firmanın nakit bütçesi düzenlemeden önce satış tahminlerinin yapılması ancak iyi hazırlanmış bir satış bütçesi temeli üzerine kurulabilir. Satış tahminlerinin ışığı altında atılacak ikinci adım bu satışlardan sağlanacak para girişlerinin saptanmasıdır. Para girişinin saptanabilmesi için firmanın satış koşullarının ve ya bu konulardaki varsayımlarının ve firmanın tahsilat politikasını bilinmesi gereklidir.
3 Nakit çıkışlarının (ödemelerinin) tahmini :
Bir firmanın nakit çıkışlarını gerektiren işlemleri 4 grup altında toplayabiliriz
1.)firmanın dönem faaliyetleri
2.) borç ödemeleri
3.) yatırım giderleri
4.) kar payı ödemeleri firma sahiplerinin işletmeden yaptıkları çıkış sermayenin azaltılması gibi.
(v) Mali projeksiyonlar firmanın özelliklerini yöneticilerinin bekleyişlerini bütçelere yansıtmalıdır. Bu nedenle proforma mali tablolar hazırlarken değişik koşullar altında bulunan izledikleri politikalar itibariyle birbirlerinden farklı olan firmaların bazı oranlarından sonuçlarından yararlanmak benzetmeler yapmak çoğu kez yanılgılara yol açabilmektedir.
(vi) Bazı firmalarda proforma mali tabloları bütçeleri hazırlayan uzmanlarla yöneticiler arasında yakın bir ilişki bir diyalog kurulamadığından projeksiyon tekniklerini iyi bilen uzmanlar mekanik olarak şeklen kusursuz proforma mali tablolar hazırladıkları halde yöneticilerin planları politikaları tahminlere yansımadığından söz edilen tablolar içerikleri yönünden yanıltıcı olabilmektedir. Bu nedenle bir firmada proforma mali tabloları hazırlayan uzmanların yöneticilerin izleyecekleri politikalar ve geleceğe ait planları hakkında bilgi sahibi olmaları gerekir.
(vii) Proforma mali tablolar genellikle aşırı derecede iyimser hazırlanmaktadır.iyimserlik hiç şüphesiz girişimcilerin özelliklerinden biridir ancak bu konuda aşırılığa kaçarak gelecek hakkındaki hayalleri rakamlarla ifade ederek bütçeler hazırlamak bu tabloların değerlerini azaltmakta amacından saptırmaktadır.
Bütçeler hazırlanırken gerçekçi varsayımlara dayanmak tahmin hataları için bir pay bırakmak beklenmeyen güçlüklere karşı ihtiyatla hareket etmek gerekir.
(viii) Bütçelerde görülen genel hatalardan biride firmanın gelecek yıllardaki finansman gereksinmesinin noksan tahmin edilmesidir. Bunun sonucu olarak zamanında önlem alınamadığından bazı firmalar uzun süreli geleceklerinin parlak görülmesine karşı kısa süreli finansman güçlüklerini çözemediklerinden başarısızlığa uğramaktadır. (Akgüç, Öztin, Finansal Yönetim, Muhasebe Enstitüsü Yayın No:63, Genişletilmiş 6.Baskı)
5.6. Bütçelerin Proforma Mali Tabloların Hazırlanmasında Karşılanan Sorunlar :
Proforma mali tabloların hazırlanması, gerek firma yöneticileri gerek işletmeye kredi veren kurumlar yönünden büyük önem taşımakta ve genellikle aşağıda açıklanan yaraları sağlamaktadır.
(i) Gelir tahminleri ,firmanın gelecek yıllarda kar sağlayıp sağlayamayacağını, girişilecek yeni bir yatırımın veya atılımın karlı, cazip olup olmadığını hem firma sahiplerine , yöneticilerine hem de o firmaya kredi verecek kurumlara açıkça göstermektedir.
(ii) Proforma bilanço ve proforma fon akım tablosu, firmanın gelecek dönemlerdeki finansman gereksinmesini belirlemektedir.
(iii) Sağlıklı bir fon akımı tahmini firmanın ödemede güçlükle karşılaşmadan ne kadar borçlanabileceğini ve gelecek yıllarda borç ödeme gücüne sahip olup olmayacağını ortaya koymaktadır.
(iv) Proforma mali tablolar yöneticilerinin elinde bir kontrol aracı başarı veya başarısızlığın saptanmasında bir ölçü olmaktadır.
(v) Söz konusu tablolar firmanın mali yapısını bozmadan ne kadar kar dağıtabileceği konusunda da fikir vermektedir.
(vii) Firmalarca bütçelerin proforma mali tabloların hazırlanması firma yöneticilerinin yetenekleri hakkında fikir verebileceği gibi yöneticilerin planlama pazarlama üretim ve finansman konularındaki bilgi düzeylerini de gösterebilir. Diğer bir değişle firma yönetiminin değerlendirilmesi için finansman kurumlarına ve firmayla ilgili üçüncü kişilere ip uçları sağlayabilir.
(i) Özellikle gelişmekte olan ülkelerde yöneticilerin önemli bir bölümü işletme planlama konusunda gereken teknik bilgilere sahip olmadıkları gibi bunun önemini de kavramış değillerdir.çoğu kez bütçeler proforma mali tablolar yasak sayma niyetiyle hazırlandığından kendilerinden beklenen faydaları sağlayamamaktadır.
(ii) Firmanın sahipleri veya yöneticileri ciddi bir planlamanın zorluğuna inanmış olsalar dahi bu konudaki deneyim noksanlıkları etkin bir plan hazırlama kapasitelerini sınırlamaktadır.
(iii) Geleceğin belirsiz olması yaşanan enflasyon para sermaye ve kambiyo piyasalarında oynaklık planlama faaliyetlerinin etkinlik derecesini azaltmaktadır gelecek yıllarda olabilecek ekonomik politik ve teknik alanlardaki değişmeleri bugünden sağlıklı bir şekil de tahmine olanak yoktur.ancak hükümet politikasında olabilecek değişmeleri de bugünden kestirmek çok güç hatta olanaksızdır. Bu nedenle sağlıklı gerçekçi ve uzun süreli planlar hazırlamak olanağı günümüzde sınırlıdır.
Tahminlerdeki belirsizlik derecesinin yüksekliği ve tahminlerin arkasında yatan varsayımlar kavramadan planlara gözü kapalı şekilde sıkı sıkıya bağlılık bazı hallerde plan hazırlanmaması alternatifine kıyasla daha kötü sonuçlar verebilir.bu nedenle bütçelerin esnek şekilde hazırlanmaları ve değişken koşullara göre düzeltilmeleri (revize edilmesi) zorunludur.
(v) Mali projeksiyonlar firmanın özelliklerini yöneticilerinin bekleyişlerini bütçelere yansıtmalıdır. Bu nedenle proforma mali tablolar hazırlarken değişik koşullar altında bulunan izledikleri politikalar itibariyle birbirlerinden farklı olan firmaların bazı oranlarından sonuçlarından yararlanmak benzetmeler yapmak çoğu kez yanılgılara yol açabilmektedir.
(vi) Bazı firmalarda proforma mali tabloları bütçeleri hazırlayan uzmanlarla yöneticiler arasında yakın bir ilişki bir diyalog kurulamadığından projeksiyon tekniklerini iyi bilen uzmanlar mekanik olarak şeklen kusursuz proforma mali tablolar hazırladıkları halde yöneticilerin planları politikaları tahminlere yansımadığından söz edilen tablolar içerikleri yönünden yanıltıcı olabilmektedir. Bu nedenle bir firmada proforma mali tabloları hazırlayan uzmanların yöneticilerin izleyecekleri politikalar ve geleceğe ait planları hakkında bilgi sahibi olmaları gerekir.
(vii) Proforma mali tablolar genellikle aşırı derecede iyimser hazırlanmaktadır.iyimserlik hiç şüphesiz girişimcilerin özelliklerinden biridir ancak bu konuda aşırılığa kaçarak gelecek hakkındaki hayalleri rakamlarla ifade ederek bütçeler hazırlamak bu tabloların değerlerini azaltmakta amacından saptırmaktadır.
Bütçeler hazırlanırken gerçekçi varsayımlara dayanmak tahmin hataları için bir pay bırakmak beklenmeyen güçlüklere karşı ihtiyatla hareket etmek gerekir.
(viii) Bütçelerde görülen genel hatalardan biride firmanın gelecek yıllardaki finansman gereksinmesinin noksan tahmin edilmesidir. Bunun sonucu olarak zamanında önlem alınamadığından bazı firmalar uzun süreli geleceklerinin parlak görülmesine karşı kısa süreli finansman güçlüklerini çözemediklerinden başarısızlığa uğramaktadır. (Özdemir, Muharrem, Finansal Yönetim, Gazi Kitabevi)
SONUÇ VE ÖNERİLER
Son birkaç yılda , enflasyon ve ekonomik dar boğazlardan geçmeyle ilgili olarak elde edilen bilgi ve deneyimler ; plan ve hedefi açıkça belirlenmiş bir yönetimin sadece iş alanından edinilen deneyim ve geleneksel davranışlara da dayanarak iş gören bir yönetimden daha üstün ve kararlarında daha isabetli olduğunu ortaya koymuştur.
Sonuç olarak denilebilir ki ; finansal planlama , işletmelerin yönetimlerinde önemli bir yöntem ve araç olarak artık yerini almış ve bu alandaki ve bu alandaki uygulamalar büyük önem kazanmıştır.
KAYNAKÇA
1. Akgüç, Öztin, Finansal Yönetim, Muhasebe Enstitüsü Yayın No:63, Genişletilmiş 6.Baskı
2. Ceylan, Ali, İşletmelerde Finansal Yönetim, Ekin kitabevi, 8. Baskı
3. Özdemir, Muharrem, Finansal Yönetim, Gazi Kitabevi
20.11.2006
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.