İlk bölümünü dün yayınladığımız “Tebligat Sırasında Karşılaşılan Durumlar” yazımızın bugün ikinci ve son bölümünü sizlerle paylaşıyorum. Muhatabın adres değiştirmesi
Muhatabın adres değiştirmesi halinde; posta dağıtıcısı durumu zarf üzerine yazacak ve tebliğ evrakını yaptıran daireye geri gönderilecektir.
(VUK Md.102/2) Bu işlemlerin yapılırken, aynı maddenin son hükmüne uyulup uyulmayacağı hususunda farklı görüşler bulunmaktadır. Danıştay 9.D. çeşitli kararlarında son fıkranın geçerli olduğuna karar vermiştir. Danıştay 13. D. de bir çok kararında söz konusu son fıkra hükmüne uyulmasının zorunlu olduğun kabul etmiştir.
102.Maddenin son fıkrasında; “Yukarıdaki fıkralarda yazılı işlemler komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunur.” hükmü bulunmaktadır.
Muhatabın adres değiştirmesi ile yeni adresin tespit edilmesi halinde;
(102. maddenin son fıkrası dahil) aynı posta memurunun dağıtım bölgesi içinde olması halinde, yeni adrese tebliğ aynı memur tarafından yapılır. Aksi halde tebliğ yeni posta dağıtım merkezince yapılır.
Muhatabın adresten geçici olarak ayrılması
Muhatabın tebliğ zarfında yazılı adresten, seyahat, sağlık, iş gezisi vb. nedenlerle ayrılması adres değişikliği ve adresi terk sayılmaz. Bu durumda, zarfta yazılı adreste tebliğ kabule yetkili kişiler de olsa bunlara tebliğin yapılmaması gerekmektedir. Söz konusu durumun tespiti, ister bilinen adreste bulunanlara yapılsın veya komşuların beyanı ve imzaları, isterse bunların imzadan imtina etmeleri nedeniyle sadece beyanları şeklinde olsun, evrak tebliğ çıkaran makama iade edilir.
İadeden sonra tebliği çıkaran makam tarafından tayin edilecek münasip (VUK Md.102/4) bir süre sonra aynı adrese yeniden tebliğ çıkartılır.
İkinci kere aynı adrese çıkartılan tebliğ yine aynı nedenle iade olursa, bu defa tebliğ ilan yoluyla yapılır.
Burada dikkat edilmesi gereken husus; münasip süredir. Münasip süre konusunda Yasada belirlenen bir müddet yoktur.
Ancak, Danıştay bir kararında ikinci kez aynı adrese bir günlük arayla tebligatı uygun bulmamıştır. (Dnş. 13.D. 10.11.1972 tarih ve 4031/1551Say.K.)
Danıştay’ın; tahakkuk veya tahsil zamanaşımı tehlikesi bulunması halinde ikinci tebligata devam edilip ilan ile tebligatın yolu açılmasına ilişkin kararları vardır.
Danıştay başka bir kararında; zamanaşımı söz konusu olan durumda dahi ikinci tebligat yapılmadan ilan yolu ile tebligata gidilemeyeceği yönünde kararı vardır. (Dnş. 4.D. 10.11.1972 tarih ve 4031/5551 Say.K.)
Muhatabın tebellüğden imtina etmesi
Tebliğin muhatabı, adreste bulunmasına karşın tebellüğden imtina ederse, tebliğ evrakı muhatabın önüne bırakılmak suretiyle tebliğ gerçekleştirilir. (VUK Md.102/6)
Bu durum muhatabın dışında tebligatı almaya uygun kişiler için uygulanamayacağına Danıştay 4.D. 25.01.1990 tarih ve 1547/255 Say. Kararı bulunuyor.
23.01.2014
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.