Bundan yaklaşık altı yıl önce müşterim olan bir gelir vergisi mükellefi; Aralık ayı sonu itibariyle iş yerini kapatacağını söyleyip yılsonu kapanış iş ve işlemlerinin yapılmasını talep etti. Mükellefin işyerini kapatma talebi dikkate alıp, yılsonu itibariyle terk dilekçesini hazırlayıp ilgili vergi dairesine verdik, ardından meslek odası kaydının silinmesi için gerekli müracaatları yaptık. Yalnız mükellef her yıl gayrimenkul sermaye iradı beyannamesinin tarafımızdan düzenlenmesini talep etti. Bizde yıllarca muhasebe ücreti aldığımız bu müşterinin gayrimenkul sermaye iradı beyannamesini yapacağımıza dair söz verdik ve sözümüzü tutarak her yıl beyannamesini düzenleyerek bağlı olduğu vergi dairesinde tahakkuklarını yaptık.
Buraya kadar her şey normal, mükellef özgür iradesiyle mükellefiyetine son veriyor, ben de özgür irademle her yıl gayrimenkul sermaye iradı beyanını internet ortamında vermesinde yardımcı oluyorum.
Bu yıl Şubat ayının bir cumartesi günü Ödemiş’e gittik. Cumartesi günü Ödemiş Pazarı kuruluyor. Pazarda vakit geçirmek ve alış veriş yapmak için dolaşırken bir baktım ki; altı yıl önce işyerini kapatan müşterim pazarda tezgâhını açmış satış yapıyor. Yanaştım tezgâha; “hayırlı işler” dedim. Eski müşterim beni görünce önce tanımamazlıktan geldi, sonra utancından olmalı acı bir tebessümle cevap verdi. Bende hiçbir şey demeden tezgâhın başından ayrıldım.
Bu yıl gayrimenkul sermaye iradını yaptırmak üzere ofisime gelmedi…
Bu anımı neden yazdım?
İşyerini kapatacaksın sonra pazar takibi suretiyle ilçelere gidip tezgâh açıp kayıt dışı satış yapacaksın. Yüz Lira bile vergi vermeyeceksin. Ülkede yaşayacaksın, yollarından, belediye hizmetlerinden, şehir aydınlatmasından, hastanesinden, okullarından kısacası tüm sosyal haklarından yararlanacaksın. Devlet senin canın, malın, namusun için güvenlik kuvvetleri oluşturacak, bu güvenlik kuvvetleri gece, gündüz, yaz, kış demeden hizmet sunacaklar; sen yan gelip yatacaksın ve kamu maliyesine bir kuruşluk katkın olmayacak. Anayasamızın; “Vergi Ödevi” başlıklı 73’üncü maddesinde; Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, malî gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır. Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.” hükmü bulunmaktadır.
Gördüğünüz gibi Anayasamız; vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımından söz etmiş ve herkesin mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlü olduğunu hükmetmiştir.
Bu nedenle ülkemizde ilkokul sıralarından başlayarak vergi kültürü genç nesillere anlatılmalıdır. Gelir idaresi, de etkin denetimlerle bu ve buna benzer teşebbüslerin önüne geçecektir.
Son olarak; “vergisiz bir dünya yok!”
30.03.2017
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.