Kurumların 2021 yılı vergilendirme dönemine ait kazançlarına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini 5 Mayıs 2022 tarihine kadar verilmesi gerekmektedir. Kurumlar vergisi,2021 yılı vergilendirme döneminde %25 oranında uygulanacak olup beyannamenin verilebileceği süre sonuna kadar ödenecektir.
Kurumların ticari faaliyetlerden doğan zararları kurumlar vergisi beyannamesinde, her yıla ilişkin tutarları ayrı ayrı göstermek ve beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararları kurum kazancından indirilebilecektir. Mükelleflerce bir hesap dönemi içerisinde oluşan zararın, müteakip beş hesap döneminde oluşacak kârlarla mahsup edilememesi halinde mahsup imkanı ortadan kalkmaktadır.
Mevcut yasal düzenlemeler zarar mahsubu için, geçmiş yıllar zararlarının yasal defterlerde veya mali tablolarda gösterilmesini zorunlu kılmamaktadır. Buna göre, Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde, sermaye azaltımı yapılarak veya geçmiş yıl zararlarının ortaklar tarafından karşılanması halinde zarar mahsup olanağı son bulmamaktadır
Devir veya bölünme halinde devralan kurum, devralınan veya bölünen kurumların zararlarını kurumun öz sermayesi ile sınırlı olmak üzere kazançlarından mahsup edebilecektir. Devir veya bölünme halinde zararların mahsup edilebilmesi için devralınan veya bölünen kurumun son 5 yıla ait kurumlar vergisi beyannamelerinin süresinde verilmiş olması gerekmektedir. Yine devir veya bölünme neticesinde zarar mahsubu yapacak kurumun faaliyetine ilgili hesap döneminden itibaren 5 yıl süre ile devam etmesi gerekmektedir.
Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden yurt dışı ödenen vergiler ve kesinti suretiyle ödenen vergiler mahsup edildikten sonra ilgili hesap döneminin üçer aylık dönemlerine ilişkin olarak ödenen geçici vergiler mahsup edilecektir. Mahsup işleminin yapılabilmesi için üçer aylık dönemler itibarıyla tahakkuk ettirilen geçici verginin mutlak surette ödenmiş olması gerekmektedir.
Kurumlar vergisi mükelleflerinden (Finans ve bankacılık sektörlerinde faaliyet gösterenler, sigorta ve reasürans şirketleri, emeklilik şirketleri ve emeklilik yatırım fonları hariç) indirimin hesaplanacağı yıl ve bu yıldan önceki son iki yıla ait beyannamelerini süresinde vermiş ve tahakkuk eden vergilerini ödemiş, bu süre içerisinde ikmalen re’sen veya idarece tarhiyat yapılmamış,1.000-TL üzerinde vergi aslı (vergi cezaları ve feri alacaklar dahil) borcu olmayan, beyannamenin verileceği yıl ve öncesindeki dört takvim yılına ait VUK 359’uncu maddesinde sayılan fiilleri işlemeyen mükelleflerin kurumlar vergisi beyannameleri üzerinden hesaplanan vergisinin %5’i ödenmesi gereken kurumlar vergisinden indirilir.
Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat işlerin hakediş gelirlerinden %5 vergi kesintisi yapılmaktadır. GVK’nın 42’nci maddesi hükmü uyarınca bu işlerde kâr veya zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılır. Böylelikle kesilen bu vergiler verilecek kurumlar vergisi beyannamesinde bildirilen kurum kazancı üzerinden hesaplanacak kurumlar vergisinden mahsup edilir. Mahsup neticesinde, mükellefe iadesi gereken bir vergi tutarının olması halinde bu tutar, mükellefin talebi doğrultusunda diğer vergi borçlarına mahsup edilir; mükellefin vergi borcunun olmaması halinde ise iade yapılır.
Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75’lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %50’lik kısmı kurumlar vergisinden istisna tutulmuştur.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 41. maddesinin birinci fıkrasının (9) numaralı bendi hükümlerine göre, kullanılan yabancı kaynakları öz kaynaklarını aşan işletmelerde, aşan kısma münhasır olmak üzere, yatırımın maliyetine eklenenler hariç, işletmede kullanılan yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kâr payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yapılan gider ve maliyet unsurları toplamının %10’unun gider olarak indirilmesi kabul edilmeyip, KKEG olarak dikkate alınacaktır.
Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesi hükmüne göre birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kâr veya zarar işin bittiği yıl kesin olarak tespit edilmekte ve kazancın tamamı o yılın geliri sayılarak vergilendirilmektedir. Bu işlerle uğraşanların kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin finansman giderlerinin, işin kesin kâr veya zararının tespit edildiği yıl kazancının hesaplanmasında gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınması gerektiğinden, gider kısıtlamasına ilişkin uygulama da aynı dönemde yapılacaktır.
Birden fazla inşaat ve onarma işinin birlikte yapılması veya yıllara sari inşaat ve onarma işlerinin yanı sıra başka işlerin de bulunması halinde, yapılan finansman giderleri hangi yılın kâr veya zarar tutarının tespitinde dikkate alınıyorsa, o yılda gider kısıtlamasına konu edilecektir.
KVK’nın 12 nci maddesi uyarınca kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır. KVK’nın 11 inci maddesinin (1/b) bendinde ise örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faiz, kur farkları ve benzeri giderlerin kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı belirtilmektedir.
12.04.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.