Bilindiği üzere, Yeni TTK'nın 409'uncu maddesinde genel kurulların olağan ve olağanüstü toplanacağı ve olağan genel kurul toplantısının ise her faaliyet dönemi sonundan itibaren üç ay (2012 faaliyet dönemi için 2013 yılının Ocak- Mart ayları) içinde yapılabileceği düzenlenmiştir.
Denetçiler olağan genel kurul toplantısında, yani Ocak-Mart ayı içinde seçilmek zorunda mıdır?
Yeni TTK'nın 399'uncu maddesi uyarınca, 2013 yılının denetçisi, şirket genel kurulunca, topluluk denetçisi ise, ana şirketin genel kurulunca 31.12.2013 tarihine kadar yani faaliyet dönemi bitmeden seçilmek zorundadır. Yani şirket genel kurulları denetçiyi yılsonuna kadar seçebileceklerdir. 31.12.2013 tarihine kadar seçilecek olan denetçiler 2013 dönemi için seçilecektir. İzleyen dönemler için de denetçiler genel kurullarca dönem sonuna kadar seçilebilecektir.
Burada akla gelen diğer bir soru ise, olağan genel kurul toplantısında denetçi seçilmemiş olması halinde olağanüstü toplantıda denetçi seçimi yapılabilecek midir? Ya da Mart ayı sonuna kadar genel kurul yapılmamış olursa daha sonraki aylarda yapılacak genel kurullarda denetçi seçimi yapılabilecek midir?
Mart ayı sonuna kadar yapılması gereken olağan genel kurul toplantısında denetçi seçilmemiş olur ise Mart ayından sonra yıl sonuna kadar yapılacak olan olağanüstü genel kurul toplantısında denetçi seçilebilecektir. Mart ayı sonuna kadar olağan genel kurul toplantısı yapılmamış ve daha sonraki aylarda olağan genel kurul yapılmış ise süresinde yapılmamış olan genel kurul toplantısında da denetçi seçimi yapılabilecektir.
Denetçiyi yönetim kurulunun genel kurula sunmadan seçmesi mümkün olabilir mi?
Yönetim kurulunun denetçiyi seçme yetkisi bulunmamaktadır. Bu yetki kesin olarak genel kurula aittir. Yönetim kurulunun görevi, genel kurul tarafından seçilmiş olan denetçiyi gecikmeksizin ticaret siciline tescil ettirmek ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ile internet sitesinde ilan etmektir.
Mart ayı sonuna kadar denetçi seçilmez ise ne olur?
Mart ayı sonuna kadar denetçi seçilmemiş ya da seçilememiş ise, yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir pay sahibinin istemi üzerine şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi tarafından denetçi atanabilir. Ancak vurgulanmalıdır ki, bu yolla denetçi atanabilmesi için yönetim kurulunun, her yönetim kurulu üyesinin veya herhangi bir pay sahibinin istemi şarttır. Böyle bir istemin olmadığı hallerde yukarıda belirttiğimiz gibi Mart ayından sonra yapılacak olan olağan genel kurul toplantısında veya olağanüstü genel kurul toplantısında denetçi seçimi yapılabilecektir.
Denetçi seçmesi gereken bir şirketin genel kurulu denetçi seçmez ise bunun cezai bir yaptırımı olacak mıdır?
Yeni TTK’nın 397’nci maddesi uyarınca, denetime tabi olduğu halde, denetlettirilmemiş finansal tablolar ile yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, düzenlenmemiş hükmünde sayılacaktır. Bunun dışında hapis veya para cezası yaptırımı TTK’da öngörülmemiştir.
Seçilen denetçinin görevden alınması mümkün olabilecek midir?
Seçilen denetçinin görevden alınabilmesi ancak, yönetim kurulunun ya da sermayenin yüzde onunu (%10), halka açık şirketlerde esas veya çıkarılmış sermayenin yüzde beşini (%5) oluşturan pay sahiplerinin istemi üzerine, haklı bir sebebin bulunması halinde, özellikle de taraflı davranıldığı yönünde kuşku bulunması halinde, şirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi tarafından farklı bir denetçi atanabilecektir.
Seçilen denetçinin sözleşmeyi feshetmesi mümkün olabilecek midir?
Denetçi denetleme sözleşmesini, sadece haklı bir sebep varsa veya kendisine karşı görevden alınma davası açılmışsa feshedebilir. Örneğini görüş yazısının içeriğine ilişkin fikir aykırılıkları ile denetlemenin şirketçe sınırlandırılmış olması veya görüş yazısı vermekten kaçınma haklı bir sebep sayılmayacaktır. Denetçi sözleşmeyi yazılı ve gerekçeli bir şekilde feshedebilecektir. Denetçi bu durumda fesih tarihine kadar elde ettiği sonuçları genel kurula rapor halinde sunmak zorundadır.
Değerli okurlarımız Mart ayının sonuna çok zaman kalmadı ve denetçi seçimine yönelik gelen sorulara bu yazımızla cevap vermiş olduk.
ÖNEMLİ BİR TARTIŞMA KONUSU
Kanaatimce, önümüzdeki günlerde kar dağıtımlarının gündeme gelmesi ile en çok tartışılacak konulardan biri “hangi kar”ın, yani “TTK -UFRS/TFRS- uyarınca oluşturulacak finansal tablolardaki kar mı, yoksa VUK’a göre oluşturulan tablolardaki kar mı” dağıtılacaktır? Bu önemli bir konudur ve 6335 sayılı Kanunla TTK’da yapılan değişiklik sonrası konu yeterince net olmadığı gibi, her iki yöndeki görüşlerin de haklılığının ileri sürülebileceği bir duruma gelinmiştir. Konu ileriki yazılarımızda ele alınacaktır. Konuyla ilgili düşüncelerinizin tarafımla paylaşılmasını temenni etmekteyim.
07.02.2013
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.