6 Aralık 2012 tarihinde kabul edilen 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile kar payı dağıtımına ilişkin olarak önemli bir düzenleme getirilmiştir. Bu düzenleme yeterince gündeme getirilmemiş olup, önemli bir düzenleme olması nedeniyle bu yazımızda konu ele alınacaktır. Yazımızda ayrıca, kar payına ilişkin Yeni TTK düzenlemesine yer verilerek, Sermaye Piyasası düzenlemesi ile TTK düzenlemelerinin karşılaştırılması ve konunun bütün olarak ele alınması sağlanmış olacaktır.
Yeni Sermaye Piyasası Kanunu ile kar payına ilişkin getirilen yenilikler nelerdir?
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun 19'uncu maddesi kâr payı ve bedelsiz pay dağıtımı ile bağış yapılmasını düzenlemektedir. Bu düzenleme ile, halka açık ortaklıklar, kârlarını genel kurulları tarafından belirlenecek kâr dağıtım politikaları çerçevesinde ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak dağıtacaklardır. Bu düzenleme ile, Sermaye Piyasası Kurulunun temettü oranı belirlemesi düzenlemesinden vazgeçilmekte, bunun yerine halka açık ortaklıkların genel kurulları tarafından belirlenecek kar dağıtım politikaları çerçevesinde karlarını dağıtabilecekleri düzenlenmiştir.
Böylelikle, dağıtılacak kar payına ilişkin oransal veya asgari tutar şeklinde herhangi bir kısıtlama konulmamış ve şirketlerin finansal yapıları ve yatırım planlarına uygun hareket edebilmelerinin önü açılmıştır. Ancak, bu serbestinin kötüye kullanımını engellemek için Sermaye Piyasası Kuruluna sektör ve şirket bazında farklı esaslar belirleme yetkisi verilmiştir. Sermaye Piyasası Kurulu bu yetkiyi kullanarak, örneğin, uzun süre kar payı dağıtmayan firmalar için farklı esaslar belirleyerek yatırımcıları koruyabilecektir.
19'uncu maddenin önemli bir düzenlemesi de, “kanunen ayrılması gereken yedek akçeler ve esas sözleşmede pay sahipleri için belirlenen kâr payı ayrılmadıkça başka yedek akçe ayrılmasına, ertesi yıla kâr aktarılmasına ve intifa senedi sahiplerine, yönetim kurulu üyelerine ve ortaklık çalışanlarına kârdan pay dağıtılmasına karar verilemeyeceği gibi, belirlenen kâr payı ödenmedikçe bu kişilere kârdan pay dağıtılamayacağına” yönelik düzenlemedir.
Bu düzenleme ile de, genel kurul kar payı dağıtımı kararı almış ise ertesi yıla kar aktaramayacak, intifa senedi sahiplerine, yönetim kurulu üyelerine ve ortaklık çalışanlarına kârdan pay dağıtılmasına karar verilemeyecektir.
Yeni TTK'nın kar payına ilişkin düzenlemeleri nelerdir?
Yeni TTK'nın 228'inci maddesi uyarınca, her ortak, şirketten faaliyet dönemi sonunda gerçekleşen kârdan kendisine düşen payı, şirkete ödünç olarak verdiği paranın ve kararlaştırılmışsa koyduğu sermayenin faizlerini, şirket sözleşmesi gereğince hak ettiği ücreti; kanuna veya şirket sözleşmesine göre yılsonu bilançosu çıkarılmamışsa çıkarılmasını, bilançoda kâr payı saptanmamışsa saptanmasını ve alacaklarını istemek hakkına sahiptir. Ortağa tanınmış olan hakları kaldırma veya daraltma sonucunu doğuran sözleşme şartları geçersizdir.
Kâr payı ancak net dönem kârından ve serbest yedek akçelerden dağıtılabilecektir. (Md. 470, 509)
Kanuni ve esas sözleşmede öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı belirlenemez.
Genel kurul;
- Aktiflerin yeniden sağlanabilmesi için gerekliyse,
- Bütün pay sahiplerinin menfaatleri dikkate alındığında, şirketin sürekli gelişimi ve olabildiğince kararlı kâr payı dağıtımı yönünden haklı görülüyorsa,
Kanunda ve esas sözleşmede öngörülenlerden başka yedek akçe ayrılmasına da karar verebilir. Esas sözleşmede hüküm bulunmasa bile, genel kurul, şirketin işçileri için yardım sandıkları ve diğer yardım örgütleri kurulması veya bunların sürdürülebilmesi amacıyla veya diğer yardım ve hayır amaçlarına hizmet etmek üzere, bilanço kârından yedek akçe ayırabilir. (Md. 523)
Yönetim kurulu üyelerine kazanç payları, sadece net kârdan ve ancak kanuni yedek akçe için belirli ayrım yapıldıktan ve pay sahiplerine ödenmiş sermayenin yüzde beşi oranında veya esas sözleşmede öngörülen daha yüksek bir oranda kâr payı dağıtıldıktan sonra verilebilir. (Md. 511)
Yeni TTK'nın 608'inci maddesi düzenlemesi uyarınca da, kâr payı, sadece net dönem kârından ve bunun için ayrılmış yedek akçelerden dağıtılabilir. Kâr payı dağıtımına ancak, kanun ve şirket sözleşmesi uyarınca ayrılması gereken kanuni yedek akçelerle, şirket sözleşmesinde öngörülmüş yedek akçeler ayrıldığı takdirde karar verilebilir. Şirket sözleşmesi ile aksi öngörülmedikçe, kâr payı, esas sermaye payının itibarî değerine oranla hesaplanır; ayrıca yerine getirilen ek ödeme yükümlülüklerinin tutarı da kâr payının hesaplanmasında itibarî değere eklenir.
Şirket genel kurulu, kanun ya da şirket sözleşmesinde öngörülmeyen veya öngörüleni aşan tutarlarda yedek akçelerin ayrılmalarına sadece;
- Zararların karşılanması için gerekliyse,
- Şirketin gelişimi için yatırım yapılması ihtiyacı ciddi bir şekilde ortaya konulmuşsa, bütün ortakların menfaati böyle bir yedek akçe ayrılmasını haklı gösteriyorsa ve bu hususlar şirket sözleşmesinde açıkça belirtilmişse, karar verebilir.
Değerli okurlarımız, yazımızın başlığında sorduğumuz sorunun cevabını tekrardan vurgulayacak olursak, genel kurul kar payı dağıtımı kararı almış ise ertesi yıla kar aktarılamayacak, intifa senedi sahiplerine, yönetim kurulu üyelerine ve ortaklık çalışanlarına kârdan pay dağıtılmasına karar verilemeyecektir.Bu yaazımızla, Yeni SPK ile kar payına ilişkin getirilen önemli yeniliklere vurgu yapılmış ve Yeni TTK'daki kar payı düzenlemeleri ile karşılaştırma yapılarak konunun bütün olarak ele algılanması amaçlanmıştır.
25.12.2012
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.