Yeni TTK ile anonim şirket sayısında artış beklenebilir. Bunun nedenleri arasında, denetime tabi olacak şirketler bakımından anonim ve limited şirket ayırımı yapılmaksızın Bakanlar Kurulunca belirlenecek haddin altında kalacak şirketlerin denetime tabi olmayacak olması ve artık haddin altında kalacak anonim şirketlerin denetim kurulu bulundurma zorunluluğunun olmaması, vergisel bakımdan anonim şirket ortaklarının sorumluluğunun bulunmaması, ortak sayısının en az beş olma zorunluluğunun kaldırılarak bir kişinin bile anonim şirket kurabilecek olması, anonim şirket algısının limited şirkete göre daha kurumsal bir yapıya sahipmiş gibi olması sayılabilir. Bu nedenle de aşağıda ele alacağımız konu anonim şirketler kadar, anonim şirket kurmayı düşünenleri de ilgilendirmektedir.
Yeni TTK'nın 391'inci maddesi ile yönetim kurulu kararlarının batıl olacağı durumlar ele alınmıştır. Madde hükmüne göre, yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir. Özellikle;
a) Eşit işlem ilkesine aykırı olan,
b) Anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen,
c) Pay sahiplerinin, özellikle vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden veya bunların kullanılmalarını kısıtlayan ya da güçleştiren,
d) Diğer organların devredilemez yetkilerine giren ve bu yetkilerin devrine ilişkin, kararlar batıldır
Yukarıda yer alan düzenleme ne anlama gelmektedir? Hangi durumlarda yönetim kurulu kararları geçersiz olacaktır?
Aslında yönetim kurulu kararı iptal edilemez. Buna karşılık batıl yönetim kurulu kararlarına karşı tespit davası açılabilmesi kabul edilmekte ve kanunlar bu yönde düzenlemelere yer vermektedir. Yargıtay'ın yerleşik içtihadına göre de, bir yönetim kurulu kararının geçersiz olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir. Yeni TTK'nın 391'inci maddesi ile mevcut uygulama hükme bağlanmıştır. Düzenleme ile, dava olanağı tanınarak, iptal edilebilir kararlarla batıl kararlar arasındaki farka açıklık getirilerek pay sahiplerinin korunması amaçlanmıştır. Tespit davası haklı menfaati bulunanlar tarafından bir süreye bağlı kalınmaksızın açılabilecektir.
Madde hükmü batıl kararları örnek gösterme yöntemi ile belirlemektedir.
- En çok rastlanan geçersiz yönetim kurulu kararları, eşitlik ilkesine aykırı olan kararlardır. Yargıtay kararları da eşitlik ilkesine aykırı olan yönetim kurulu kararlarının geçersiz olduğu yönündedir. Yeni TTK'nın 357'nci maddesine göre, pay sahipleri eşit şartlarda eşit işleme tabi tutulur. Bu düzenleme ile, organların (yönetim kurulu, genel kurul) keyfi karar ve uygulamalarının önüne geçilmektedir. Madde hükmü eşitlik ilkesine açıkça yer verdiği için artık bu ilkeye aykırı karrarlar daha kolay belirlenebilecektir. İmtiyazlar da yine kanunla belirlenmiş olmaktadır. Yeni TTK'nın 478'inci maddesi ile imtiyazlı paylar ve 479'uncu maddesi ile de oyda imtiyazlı paylar düzenlenmiştir.
- Anonim şirketin temel yapısına aykırı olan yönetim kurulu kararları da batıl sayılacaktır. Yönetim kurulu tarafından emredici hükümlere aykırı genel nitelik taşıyan hukuk koyan kararlar geçersizdir. Örneğin, bütün pay sahipleri için bilanço açıklarını kapatmak amacıyla Kooperatifler kanununda olduğu gibi “ek ödeme yükümü” getiren bir yönetim kurulu kararı geçersiz olacaktır. Çünkü, anonim şirketlerde pay sahiplerinin sınırlı sorumluluğu ilkesi bulunmaktadır. Bunun istisnası Yeni TTK'nın 421'inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmü olup, bu hükme göre, bilanço zararlarının kapatılması için yükümlük ve ikincil yükümlük koyan kararlardır ve bu kararlar pay sahiplerinin veya temsilcilerinin oy birliği ile alınırlar.
- Sermayenin korunması ilkesine aykırı yönetim kurulu kararları da batıldır. Kanun hükmü burada sermayeye odaklanmaktadır. Buna benzer düzenleme, 379/3, 380/1, 384 ve 399'uncu maddelerde bulunmaktadır.
- Pay sahibinin vazgeçilmez ve sınırlandırılamaz haklarının kullanılmasının ihlal edilmesi veya kısıtlanmasına yönelik yönetim kurulu kararları da batıl kabul edilecektir. Örneğin, iptal davası açılabilmesinin yönetim kurulunun onayına tabi tutulması, kar elde etmek ve paylaşmak amacının terk edilmesi, genel kurula giriş kartı verilmesi, bilgi alma ve inceleme hakkının yönetim kurulunun istediği bir taahhütnamenin imzalanması şartına bağlanması, genel kurula temsilci ile katılmanın yasaklanması, bağımsız ve kurumsal temsilciler için şirkete teminat yatırılması zorunluluğunun getirilmesi gibi kararlar batıl olacaktır. Vurgulamak gerekir ki, hüküm de “özellikle” denilerek geçersizlik sadece vazgeçilmez haklara özgülenmemiştir.
- Organların devredilemez yetkilerinin devrine ilişkin yönetim kurulu kararları da batıldır. Hüküm, organlar arası işlev ayrımı ilkesini de korumayı amaçlamaktadır. Hüküm devredilemez yetkilerin bütün halinde olduğu durumlarda uygulanabileceği gibi, münferiden devirde de uygulanabilecektir.
Yönetim kurulu kararları iptal edilemez, ancak batıl yönetim kurulu kararlarına karşı tespit davası açılabilir. Böylelikle, Yargıtay kararları ile batıl olan yönetim kurulu kararlarına karşı tespit davası açılabileceğine yönelik içtihadlar uygulamaya yön vermekte iken 391'inci madde düzenlemesi ile bu yasal hale gelmiştir. Kanun hükmünde bire bir tespit yapılmamış ve örnekleme yoluna gidilmiştir. Dolayısıyla sadece kanun maddesinde belirtilen örnekler için değil, bu örnekler dışında da batıl olabilecek yönetim kurulu kararları için de mahkemeye tespit davası açılabilecektir. Bu düzenleme yerinde bir düzenleme olup, yönetim kurullarının pay sahiplerinin aleyhine yapabilecekleri uygulamalar dava yolu ile engellenecektir.
6102 SAYILI YENİ TTK KANUN KİTABIMIZ ÇIKMIŞTIR!
Değerli okurlarımız bildiğiniz üzere 6102 sayılı Yeni TTK'da 6335 sayılı Kanunla değişikliğe gidilmiş ve tartışmalı düzenlemeler neredeyse tamamen değiştirilmiştir. Bu değişiklikler 6102 sayılı Kanunun yürürlük tarihi olan 1 Temmuz 2012 öncesine yetiştirilmiş ve Kanun henüz yürürlüğe girmeden 109 maddede değişiklik yapılmıştır. SMM Taylan Şahin ve Avukat Baran Umut Baycan ile birlikte titizlikle hazırladığımız kanun kitabında, 6102 sayılı Yeni TTK ile 6103 sayılı Yürürlük Kanununda, 6335 sayılı yasayla yapılan bütün değişiklikler işlenmiş ve ayrıca 6273 sayılı Çek Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla ve 6353 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla yapılan değişiklikler de işlenerek 6102 sayılı Kanun en güncel hale getirilmiştir. Ayrıca, kitaba bağımsız denetim aşamasında özellikle ihtiyaç duyulacak olan 660 sayılı Kanun Hükmünde Kararname de eklenmiştir.
Kitap, 6762 sayılı Eski TTK ile karşılaştırmalı olarak hazırlanmıştır. Böylelikle, okuyucu değişiklikleri kolayca fark edebilecektir. Kitapta, 6102 sayılı Kanunun yürürlüğe girmeden 6335 sayılı Kanunla kaldırılan düzenlemelerine dipnot olarak yer verilmemiştir. Yürürlüğe girmeyen düzenlemelerin dipnotta gösterilmesinin anlamlı olmayacağı düşünülmüştür. Ancak, yürürlükte olup kaldırılan düzenlemelere dipnotlarda yer verilmiştir.
Kitapta bir içindekiler bölümü oluşturulmuş ve kanun maddelerine de başlıklarının yanında yer verilerek sayfa numaraları gösterilmiştir. Böylelikle, okuyucu aradığı maddeye ve başlığa kolaylıkla ulaşabilecektir. Özenle hazırlanan bu çalışmanın tüm ilgililere faydalı olmasını umut etmekteyiz.
13.08.2012
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.