Değerli okurlarımız bilindiği gibi Vergi Usul Kanunu (VUK) Tasarısı yayımlandı ve tasarıda ağırlıklı olarak ispat külfeti konuşulmaya başlandı. Hatta Maliye Bakanımız da konuyla ilgili olarak açıklama yaptı ve tasarının taslak dahi olmadığını ve konuyla ilgileneceği yönünde bir açıklama yaptı. İspat külfeti meselesi ve önemli olan değişiklikler daha sonra ele alınacaktır ama ondan çok daha önemlisi tasarının cezalar bölümündeki düzenleme. Tasarı bu haliyle yasalaşacak olur ise Türkiye’de yaşayan herkes hapis cezası tehdidi altında olacaktır. Belki bu başlık bu kadar da olmaz diye algılanabilecektir ama yazı okunduğunda ne demek istediğimiz çok daha net olarak ortaya konulacaktır.
Tasarının 282’nci maddesi “Kaçakçılık suçu” fiillerini düzenlemektedir. Buradaki fiiller mevcut VUK’taki 359’uncu maddeye paralel düzenlenmiştir. Defter ve kayıtlarda muhasebe hilesi yapılması, defter ve belgelerin gizlenmesi, belgelerin muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge ya da sahte olarak düzenlenmesi gibi durumlar kaçakçılık suçunu oluşturmaktadır.
Tasarının 275’inci maddesine göre mevcut vergi ziyaı cezasına eklemeler yapılmaktadır. Tasarıda 275’inci madde aşağıdaki şekildedir.
“Vergi ziyaı cezası
MADDE 275-(1) İkmalen veya idarece vergi tarhını gerektiren fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde, mükellef veya sorumlu hakkında ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilir.
(2) Bu Kanunun 282 nci maddesinde yazılı fiiller hariç olmak üzere, re’sen vergi tarhını gerektiren fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde ziyaa uğratılan verginin iki katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilir.
(3) Bu Kanunun 282 nci maddesinde yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verildiği takdirde ziyaa uğratılan verginin üç katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilir…
(5) Vergi kanunlarına göre mükellefiyet tesis ettirmesi gerektiği halde bu zorunluluğa uyulmaksızın vergi idaresinin ıttılaı dışında kayıt dışı ticari, zirai veya mesleki faaliyette bulunmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi durumunda, birinci, ikinci ve üçüncü fıkralara göre kesilecek vergi ziyaı cezası %50 artırılarak uygulanır…”
Tasarıda kaçakçılık suçunda ceza ise 283’üncü maddede düzenlenmiştir. Buna göre;
“Kaçakçılık suçunda ceza
MADDE 283-(1) Bu Kanunun 282 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan fiilleri işleyenler hakkında on sekiz aydan üç yıla kadar, (b) bendinde yer alan fiilleri işleyenler hakkında üç yıldan beş yıla kadar, (c) bendinde yer alan fiilleri işleyenler hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Bu Kanunun 282 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yazılı fiilleri, vergi kanunlarına göre mükellefiyet tesis ettirmesi gerektiği halde bu zorunluluğa uyulmaksızın vergi idaresinin ıttılaı dışında kayıt dışı ticari, zirai veya mesleki faaliyette bulunmak suretiyle işleyenler hakkında birinci fıkraya göre hükmolunacak ceza %50 artırılarak uygulanır…
(5) 5271 sayılı Kanunun 231 inci maddesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri ile 5237 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin cezanın ertelenmesine ilişkin hükümleri, bu maddeye göre hükmolunacak cezalar hakkında uygulanmaz. Bu maddeye göre verilen hapis cezaları seçenek yaptırımlara çevrilemez.”
TASARIDAKİ DÜZENLEMELERDEKİ HAPİS TEHLİKESİ NEDİR?
Tasarının 275’inci maddesinde yer alan, “(5) Vergi kanunlarına göre mükellefiyet tesis ettirmesi gerektiği halde bu zorunluluğa uyulmaksızın vergi idaresinin ıttılaı dışında kayıt dışı ticari, zirai veya mesleki faaliyette bulunmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi durumunda, birinci, ikinci ve üçüncü fıkralara göre kesilecek vergi ziyaı cezası %50 artırılarak uygulanır…” düzenlemesi yoruma çok açık bir düzenlemedir.
Örneğin, İstanbul’da yaşayan Ayşe Teyze 2015 yılı Ocak ayında bir adet ev aldı ve taşındı. 3 ay oturduktan sonra bu evden memnun kalmadı ve evde oturmak istemediğinden evi satmaya karar verdi ve Nisan ayında sattı. Arkasından Mayıs ayında bir ev daha aldı ve yeni evine taşındı. Sonrasında Ayşe Teyzenin Öğretmen olan kızının ataması Gaziantep İline yapıldı ve Ayşe Teyze yeni aldığı evi de satarak 2015 yılının Kasım ayında Gaziantep İlinden ev aldı ve yerleşti. Ayşe Teyze İstanbul’dan aldığı ve sattığı evlerden cüzi miktarda kar ettiğini düşünerek maliyeye bildirimde bulunmadı.
İşte bu durumda yukarıdaki düzenlemeye göre Maliye Ayşe Teyzeye diyecektir ki, Ayşe Hanım 2015 yılında birden fazla ev aldın ve sattın, bu işten de şu kadar kar ettin, bu bir ticari kazançtır neden mükellefiyet tesis ettirmedin ve vergi ödemedin? İşte bu durumda kesilecek vergi ziyaı cezası %50 artırılarak uygulanacaktır. Ayşe Teyze de cezam neyse kesin ödeyeyim diyecektir ve Maliye para cezası kesecek ve Ayşe Teyze de ödeyecektir. Ama maalesef Ayşe Teyze’yi bekleyen asıl tehlike hapis cezasıdır!
Tasarının 283’üncü maddesine göre,” (1) Bu Kanunun 282 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan fiilleri işleyenler hakkında on sekiz aydan üç yıla kadar, (b) bendinde yer alan fiilleri işleyenler hakkında üç yıldan beş yıla kadar, (c) bendinde yer alan fiilleri işleyenler hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Bu Kanunun 282 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yazılı fiilleri, vergi kanunlarına göre mükellefiyet tesis ettirmesi gerektiği halde bu zorunluluğa uyulmaksızın vergi idaresinin ıttılaı dışında kayıt dışı ticari, zirai veya mesleki faaliyette bulunmak suretiyle işleyenler hakkında birinci fıkraya göre hükmolunacak ceza %50 artırılarak uygulanır…
(5) 5271 sayılı Kanunun 231 inci maddesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri ile 5237 sayılı Kanunun 51 inci maddesinin cezanın ertelenmesine ilişkin hükümleri, bu maddeye göre hükmolunacak cezalar hakkında uygulanmaz. Bu maddeye göre verilen hapis cezaları seçenek yaptırımlara çevrilemez.”
Ayşe Teyze bu düzenlemeye göre para cezası ödeyerek yakasını kurtaramayacaktır. Hapis cezasıyla da karşılaşacaktır ve bu hapis cezası paraya çevrilemeyecektir. Yine, örneğin akşamları stand açarak kitap, kıyafet vb satanlar da birden fazla kez tespit edilecek olurlar ise ticari kazanç elde ettiği ileri sürülerek hapis cezası ile karşılaşabileceklerdir. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür ve herkesin başına gelebilecek bir olay mutlaka olacaktır.
Tasarıdaki düzenlemeden de görüleceği üzere, uygulamada olan mevcut VUK’a göre alınan hapis cezaları 2 yılın altında ise para cezasına dönüştürülebiliniyor iken tasarıya göre dönüştürülemeyecektir.
Tasarının bu düzenlemeleri çok ağır sonuçlar doğurabilecektir. Nitekim birçok yargı kararlarında bile bazı faaliyetlerin ticari kazanç olup olmadığı yönünde farklı kararlar çıkabilmektedir. Kanaatime göre, bu düzenlemelerde suç ile ceza arasında ciddi orantısızlık bulunmaktadır. Maliye kayıt dışı kalandan mutlaka vergisini almalı ama hapis cezası çok ağır bir ceza olarak öngörülmüştür ve yoruma açık bir konuda hapis cezası öngörmek uygulamada ciddi sıkıntılar doğurabilecektir.
13.01.2016
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.