Değerli okurlarımız bilindiği üzere Yeni TTK’nın 376’ncı maddesi sermayenin kaybı ve borca batık olma durumunu düzenlemektedir. Sermayenin kaybı ve borca batık olma durumu denildiğinde 376/2 akla gelmekte, ancak 372/1 düzenlemesi gözden kaçmaktadır. İşte bu günkü yazımızın konusunu asıl olarak 372/1 düzenlemesi oluşturacaktır.
Sermayenin yarısının karşılıksız kaldığı anlaşılırsa ne yapılacaktır?
Eski TTK’nın 324/1 düzenlemesi, “Son yıllık bilançodan esas sermayenin yarısının karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, idare meclisi derhal toplanarak durumu umumi heyete bildirir.” şeklinde idi.
Bu düzenleme Yeni TTK 376/1’le, “Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.” şeklinde yeniden düzenlendi.
Bu değişiklikle, genel kurulun toplantıya çağırılması ile birlikte genel kurulun iyileştirici önlemler alması gerektiği de ifade edilmiştir.
Bu düzenleme ile amaçlanan pay sahiplerinin, alacaklıların, sermaye piyasası aktörlerinin yatırımlarını ve genel ekonomik menfaatlerini korumaktır.
376/1 uyarınca, son yıllık bilânçodan sermaye ile kanunî yedek akçeler toplamının yarısının zararlar sonucu karşılıksız kaldığının, yani yitirilmiş bulunduğunun anlaşılması halinde, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırmaya ve uygun gördüğü gerekli önlemleri kurula sunmak zorundadır. Bu önlemler, sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin veya bölümlerin kapatılması ya da küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi vs. olabilir. Önlemler 378’inci madde uyarınca tehlikelerin erken teşhisi komitesince de zaten daha önceki tarihlerde önerilmiş olabilir. Hükmün uygulanabilmesi için, kanunî yedek akçeler dışındaki açık yedek akçelerle de zararın kapanmamış olması ve arta kalan zararın sermaye ile kanunî yedek akçeler toplamının yarısını geçmesi gerekir. "Sermaye" terimi ile bilânçoda sermaye kalemi altında yer alan esas sermaye ve kayıtlı sermaye sisteminde çıkarılmış sermaye; kanunî yedek akçe ile, 519’uncu madde hükmünde düzenlenen akçeler kastedilmiştir.
Yönetim kurulunun, genel kurulu hemen toplantıya çağırması, şirketin finansal yönden kötü durumda bulunduğunu bütün açıklığıyla kurula anlatması, hatta bu konuda bir rapor vermesi, zararların sebeplerini (kaynaklarını) göstermesi ve tedavi çareleri önermesi gerekir, aksi halde yönetim kurulu sorumlu olur. Birinci fıkraya göre durum son yıllık bilânçoya göre belirlenir. Söz konusu açık, bir ara bilânçodan anlaşılmış veya 378’inci maddeye göre çalışan komitenin vereceği raporlarda belirtilmişse, yönetim kurulu son yıllık bilânçoyu beklememelidir. Kaybın varlığı birinci fıkranın işlemesi için yeterlidir. 378’inci maddeye göre erken teşhis ile görevli olanlar da durumu tespit edince yönetim kurulunu bilgilendirmelidir. Ancak, söz konusu kişi ve komitelerin sadece ikaz borçları vardır. Genel kurulu toplantıya çağırmak yönetim kurulunun görevidir. Kötüleşme aylık hesaplardan anlaşıldığı takdirde, yıllık bilânço esaslarına göre bir ara bilânço çıkarılması da gerekebilir.
Yönetim kurulunun iyileştirici önlem önerilerini ilgili komitelerle birlikte oluşturması ve durumu açıklayıcı raporda bu komitelerin görüşlerine yer vermesi gerekmektedir. Yönetim kurulunun, genel kurulu toplantıya çağırma görevini ihmâl etmesi halinde, bu kurulu azlık toplantıya çağırabilecektir.
SPK kapsamındaki firmalardan bu durumda olanlar ne yapacaktır?
Konuya ilişkin olarak Sermaye Piyasası Kurulu 10.04.2014 tarih ve 11/352 sayılı Kurul Kararı almış ve 10.04.2014 tarih ve 2014/11 sayılı bülten yayımlamıştır. Buna göre,
“A- TTK’nın 376’ncı maddesinin birinci fıkrasının uygulaması ile ilgili olarak;
1) Sermaye ve kanuni yedek akçelerin toplamının yarısının karşılıksız kaldığına ilişkin tespitin, Kurulumuzun II-14.1 sayılı "Sermaye Piyasasında Finansal Raporlamaya İlişkin Esaslar Tebliği" (II-14.1 Tebliği) çerçevesinde hazırlanıp kamuya açıklanan yıllık finansal durum tablolarından (bilanço) yapılmasına,
2) Sermaye kaybının tespitinde II-14.1 Tebliği uyarınca hazırlanan finansal durum tablosunda (bilanço) yer alan kalemler dikkate alınarak, [((Sermaye + Kanuni Yedek Akçeler) - Özkaynaklar) / (Sermaye + Kanuni Yedek Akçeler)] formülünün uygulanmasına, (Özkaynaklar tutarı, konsolide finansal tablo düzenleyenler için “Ana Ortaklığa Ait Özkaynaklar” kalemi değil özkaynakların tamamı olarak dikkate alınacaktır.)
3) Sermaye ve kanuni yedek akçelerin toplamının yarısının karşılıksız kaldığının tespiti halinde, şirket yönetim kurulunun genel kurulu derhal toplantıya çağırmak ve iyileştirici önlemleri genel kurula sunmakla yükümlü olduğuna,” şeklinde açıklama yapmıştır.
Nitekim özellikle halka açık şirketlerde sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının zarar nedeniyle karşılıksız kalması durumunda Borsa İstanbul firmalara yazı göndermektedir.
Yönetim kurulu genel kurulu toplantıya çağırmayacak olur ise görevini yerine getirmemiş olacaktır. Diğer yandan 376/1 düzenlemesi aslında 376/2’de düzenlenen borca batıklığın bir habercisi niteliğindedir. Yönetim kurulu görevini yerine getirmeyecek olur ise ve şirketin kendiliğinden son bulması gibi durumla karşılaşılması halinde ilgili taraflar yönetim kurulu hakkında görevini yapmadığı gerekçesiyle dava yoluna başvurabileceklerdir.
02.06.2014
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.