Değerli okurlarımız, Türkiye’de vergi yükünün diğer ülkelerle kıyaslandığında düşük kaldığı ifade edilmektedir. Bugünkü yazımızda aslında gerçek durumun biraz daha farklı olduğunu rakamlarla ortaya koyacağız.
TABLO : 1 |
|
||||
GSYH, GENEL BÜTÇE VERGİ GELİRLERİ VE VERGİ YÜKÜ |
|
||||
(2002- 2012) |
|
||||
(BİN TL) |
|
||||
|
|||||
|
|||||
GSYH |
VERGİ GELİRLERİ |
VERGİ YÜKÜ |
|
||
(1998 BAZLI) |
(*) |
(%) |
|
||
YILLAR |
(1) |
(2) |
(2/1) |
|
|
2002 |
350.476.089 |
65.188.479 |
18,6 |
|
|
2003 |
454.780.659 |
89.893.112 |
19,8 |
|
|
2004 |
559.033.026 |
111.335.368 |
19,9 |
|
|
2005 |
648.931.712 |
131.948.778 |
20,3 |
|
|
2006 |
758.390.785 |
151.271.701 |
19,9 |
|
|
2007 |
843.178.421 |
171.098.466 |
20,3 |
|
|
2008 |
950.534.251 |
189.980.827 |
20,0 |
|
|
2009 |
952.558.579 |
196.313.308 |
20,6 |
|
|
2010 |
1.098.799.348 |
235.714.637 |
21,5 |
|
|
2011 |
1.297.713.210 |
284.490.017 |
21,9 |
|
|
2012 |
1.416.816.801 |
317.188.767 |
22,4 |
|
|
|
|||||
(*) VERGİ GELİRLERİ RAKAMLARI MAHALLİ İDARE VE FON PAYLARI İLE RED VE İADELER DAHİL TUTARLARDIR. |
|
||||
NOT : 2008-2012 YILLARI VERGİ GELİRLERİ İÇERİSİNDEKİ GELİR VERGİSİ TEVKİFAT RAKAMINA ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ TUTARI DAHİLDİR. |
|
Gelir İdaresinin internet sitesinde yer alan Vergi İstatistikleri başlığında 2002-2012 yılları arasında vergi gelirlerinin Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya (GSYİH) oranı yer almaktadır. Bu oran “vergi yükü” kavramıyla ifade edilmektedir. Aşağıdaki Tablo 1’de yıllar itibariyle (2002-2012) GSYİH artışı ve vergi gelirleri artışı yer almaktadır. Ayrıca bunların birbirine oranı olan vergi yükünün gelişimi de bu Tablodan görülmektedir. 2002 yılında GSYİH 350.476.089.-TL iken vergi gelirleri 65.188.479.-TL’dir. Bunların birbirine oranı olan vergi yükü ise %18,6’dır. 2012 yılında ise GSYİH 1.416.816.801.-TL iken vergi gelirleri 317.188.767.-TL’dir. Vergi yükü ise %22,4’tür. Bunun anlamı şudur, vergi gelirlerindeki artış GSYİH’dan daha fazladır. Yani insanların geliri artmıştır (herkesin gelir artışından pay alıp almadığı ayrı bir konudur), ancak ödedikleri vergi, gelirlerindeki artışına göre daha fazla artmıştır (burada da vergilerin türler itibariyle artışına bakmak gerekir ki, hangi kesimin ödediği verginin daha çok arttığı anlaşılabilsin). Aşağıdaki Tablo bize bunu göstermektedir.
Diğer yandan OECD ülkelerinin son 10 yıllık vergi yüküne baktığımızda bir azalış söz konusudur. 2000 yılında %35,2 olan vergi yükü (toplam vergi gelirlerinin GSYİH’ya) oranı 2010 yılında %33,8 olmuştur. Türkiye’de ise bu oran 2000 yılında %24,2 iken 2010 yılında %25,7 olmuştur. İlk Tablodan görüleceği üzere, 2011 ve 2012 yıllarında Türkiye bakımından vergi yükünde artış devam etmiştir. Türkiye bakımından birinci Tablo ile ikinci Tabloda yer alan vergi yükü rakamlarının farklı olması vergi gelirlerinin hesaplanma şeklinden kaynaklanmaktadır.9
|
Tablo 2 |
|
Yıllar |
OECD Ülkeleri Vergi Yükü (%) |
Türkiye’nin Vergi Yükü (%) |
2000 |
35,2 |
24,2 |
2005 |
34,9 |
24,3 |
2006 |
35,0 |
24,5 |
2007 |
35,1 |
24,1 |
2008 |
34,5 |
24,2 |
2009 |
33,7 |
24,6 |
2010 |
33,8 |
25,7 |
Önemle vurgulanmalıdır ki, vergi gelirleri hesaplanırken hesaplamaya katılan rakamlar yukarıdaki Tablo 2’de yer alan vergi yükü oranlarını ciddi boyutlarda değiştirebilecektir. Örneğin, OECD tarafından yapılan bir çalışmada (Revenu Statistics 1965-2004, OECD, Paris 2005) 2003 yılı için yapılan hesaplamada sosyal güvenlik gelirleri dahil Türkiye’nin vergi yükü %32,8 ve sosyal güvenlik gelirleri hariç %25,9 olarak hesaplanmıştır. Bu oranlar OECD ortalamasında 2003 yılı için sosyal güvenlik gelirleri dahil %36,3 ve sosyal güvenlik gelirleri hariç %26,8 olarak hesaplanmıştır. Hatta OECD Amerika ülkelerinde bu oranlar sırasıyla %26,1 ve %21,1 olarak hesaplanmıştır. Dolayısıyla, vergi yükü hesaplanırken yapılan hesaplamalarda hangi kalemlerin dikkate alındığı çok büyük önem arz etmektedir.
Türkiye’de vergi yükünün düşük olduğu iddia edilmektedir. Ancak, gerçekte durum farklıdır. Öncelikle, yukarıda da belirttiğim üzere vergi yükü hesaplanırken dikkate alınan kalemler hem OECD hem de Türkiye bakımından birebir aynı olmalıdır. Aynı kalemlerden bazılarının hesaplamada yer almaması halinde OECD ya da Türkiye bakımından durum tamamen değişecektir.
Türkiye’de vergi yükünün düşük olduğunu söylerken dikkat edilmesi gereken diğer önemli bir husus ise, vergi gelirlerini oluşturan doğrudan ya da dolaylı vergi gelirlerinin toplam vergi gelirleri içindeki payına bakmak gerekecektir. Aşağıdaki Tablo 3’te açık bir şekilde görüleceği üzere gelir ve karlar üzerinden alınan vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı 2010 yılında Türkiye’de %21,7 iken bu oran ABD’de %43,6, İngiltere’de %37,5 ve OECD ortalamasında %33, 2’dir. Mal ve hizmet üzerinden alınan yani dolaylı vergiler ise OECD ortalamasında %33,1, ABD’de %18 İngiltere’de %30,8, Almanya’da %29,5 ve Fransa’da %25 iken Türkiye’de %48,4’tür.
Tablo 3 |
||||||
Vergi Gelirlerinin Ana Başlıklar İtibariyle Toplam Vergi Gelirleri İçindeki Payı |
||||||
2010 |
||||||
1000 |
2000 |
3000 |
4000 |
5000 |
6000 |
|
Gelir ve Kar |
Sosyal Güvenlik |
Ücretler |
Emlak |
Mal ve Hizmet |
Diğer |
|
Kanada |
46,8 |
15,3 |
2,1 |
11,5 |
24,3 |
0,0 |
Fransa |
21,9 |
38,7 |
3,2 |
8,5 |
25,0 |
2,4 |
Almanya |
28,7 |
39,0 |
0,0 |
2,3 |
29,5 |
0,0 |
İsviçre |
46,2 |
23,8 |
0,0 |
7,4 |
22,6 |
0,0 |
Türkiye |
21,7 |
23,7 |
0,0 |
4,2 |
48,4 |
1,9 |
İngiltere |
37,5 |
19,0 |
0,0 |
12,1 |
30,8 |
0,0 |
ABD |
43,6 |
25,7 |
0,0 |
12,8 |
18,0 |
0,0 |
OECD-Toplam |
33,2 |
26,4 |
1,0 |
5,4 |
33,1 |
0,6 |
KAYNAK: OECD, REVENUE STATISTICS OF OECD MEMBER COUNTRIES,PARIS,2012 (TABLE 6) |
Türkiye’de vergi yükünün düşük olduğunu iddia ederken yukarıdaki Tablo 3’ü doğru okumak gerekir. Türkiye aslında 2000 yılından itibaren OECD ülkelerine göre GSYİH’ya göre artan oranda vergi toplamaktadır. Ancak, bu vergiyi çok büyük oranda KDV, ÖTV gibi (ağırlıklı olarak benzin, sigara, alkollü içkiler gibi malların tüketiminden kaynaklı olarak) dolaylı vergilerden toplamaktadır. Bu nedenle insanlar çok fazla vergi ödediklerini düşünmektedirler ve haklıdırlar da.
Eğer ki, Türkiye’de OECD ülkelerinde olduğu gibi gelir üzerinden (gelir vergisi, kurumlar vergisi gibi) vergi toplayabilmiş olsa idi, geniş kesimler çok fazla vergi ödediklerini hissetmeyeceklerdi. Çünkü, gelir üzerinden alınacak vergilerin artışı ancak gelirleri yüksek olan kesimlerden daha fazla vergi almakla mümkün olabilecektir. Ücretlilerin gelir vergisinden kaçınma şansı bulunmamaktadır. Serbest meslek erbapları ile gelirleri yüksek olan kesimden daha çok vergi toplanabilmiş olsa idi, dolaylı vergileri de bu boyutlarda artırmaya gerek kalmayabilecekti. Haliyle de benzin, sigara, alkollü içkiler (devlet tarafından sigara ve alkollü içkilere bilinçli olarak vergi konulmak istenmesi başka bir konudur) gibi malların tüketimine bu kadar yüksek vergiler koymak gerekmeyecek ve insanlar aşırı derecede vergi ödediklerini düşünmeyeceklerdi. Dolayısıyla dünyanın en pahalı benzinini de kullanmak zorunda kalmayacaktık.
Türkiye’de vergi yükü düşük denildiğinde insanlar yukarıda anlattığımız gibi haklı olarak itiraz etmektedir. Dolaylı vergilerin yüksekliği nedeniyle üzerlerinde ağır bir vergi yükü baskısı hissetmektedirler. Kanaatimce, Türkiye’de vergi yükünün düşüklüğünü ifade etmekten öte vergi sisteminin çarpıklığı giderilmeli ve OECD ülkelerinde olduğu gibi ödemesi gereken kesimler vergiyi ödemelidir.
Yukarıdaki istatistiki veriler göstermektedir ki, Türkiye’de 2000 yılından itibaren ekonomi büyümektedir (Gayrisafi Yurtiçi Hasıla artmaktadır) ancak bu artıştan daha fazla oranda vergi toplanmaktadır.
11.06.2013
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.