Değerli okurlarımız bugünkü yazımda limited şirket ortaklarının ortaklıktan çıkarılmasının Yeni TTK ile hangi koşullarda mümkün olabileceğini ele aldım. Ortaklıktan çıkarılmanın karşıtı ise, ortağın ortaklıktan ayrılmak istemesidir. Ortaklıktan ayrılmak istenilmesi durumunda bunun hangi koşullarda mümkün olabileceğini ise izleyen yazılarımda ele alacağım. Ülkemizde yaklaşık faal veya gayrifaal toplam 700.000 civarında limited şirket olduğu varsayıldığında konu oldukça önem taşımaktadır. Nitekim bu yönde çok sayıda soru da gelmektedir.
Limited şirketlerde ortaklıktan çıkarma 640'ıncı maddede düzenlenmiştir. Madde hükmüne göre, şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülebilir. Çıkarma kararına karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir. Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâli saklıdır.
Dolayısıyla ortağın iki halde ortaklıktan çıkarılması mümkün olabilecektir. Bunlardan birincisi, şirket sözleşmesinde, bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkarılabileceği sebepler öngörülmüş olması ve bu sebeplerden biri gerçekleştiğinde ortaklıktan çıkarmadır. İkincisi ise, şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâlidir. Şimdi bunları sırası ile ele alalım.
Şirket sözleşmesinde öngörülmüş olmak şartıyla ortaklıktan çıkarma nasıl olacaktır ve genel kurulda hangi çoğunlukla karar alınabilecektir?
Birçok uygulamada öngörüldüğü gibi şirket sözleşmesine atıfta bulunulmaktadır. Şirket sözleşmesinde öngörülmüş olunması halinde bir ortağın genel kurul kararı ile ortaklıktan çıkarılması mümkün olabilecektir. Şirket sözleşmesinde hangi hallede ortaklıktan çıkarılma durumu doğacağı belirlenebilecektir. Bu halde ortaklar hangi hallerde ortaklıktan çıkarılabileceklerini önceden bileceklerdir.
Bilindiği üzere, Yeni TTK'nın 620'nci madde düzenlemesi uyarınca limited şirket genel kurul kararları, kanun veya şirket sözleşmesinde aksi öngörülmediği takdirde, seçim kararları dâhil, tüm genel kurul kararları, toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile alınır.
Ancak, 621'inci madde ile özel bir belirleme yapıldığı için, ortaklıktan çıkarma toplantıda temsil edilen oyların salt çoğunluğu ile mümkün olmayacak, temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması ile mümkün olabilecektir. (621/1-h) Kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere ortaklıktan çıkarmaya ilişkin karar ortaklıktan çıkarılan şahsa noter kanalıyla bildirilecektir.
Haklı sebeplerin bulunması halinde ortaklıktan çıkarma nasıl olacaktır ve genel kurulda hangi çoğunlukla karar alınabilecektir?
Haklı sebeplerin varlığı halinde, esas sözleşmede ortaklıktan çıkarmaya yönelik bir hüküm bulunmayabilir veya hüküm öngörülmüş olmasına rağmen de haklı sebep doğmuş olabilir. Bu halde mahkemeye başvurularak ortağın ortaklıktan çıkarılması istenebilecektir. Ancak, mahkemeye başvurmadan önce genel kurul ortağın ortaklıktan çıkarılması için karar alacaktır.
Genel kurul bu kararı temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması ile alabilecektir. (621/1-h) Ortaklıktan çıkarmaya ilişkin karar ortaklıktan çıkarılan şahsa noter kanalıyla bildirilecektir.
Ortaklıktan çıkarma için kanunda bahsedilen haklı sebep neler olabilecektir?
Bu soruya Yeni TTK düzenlemelerindeki benzer düzenlemelere bakarak cevap verebiliriz. Örneğin, Yeni TTK'nın 364'üncü maddesine göre, yönetim kurulu üyeleri, esas sözleşmeyle atanmış olsalar dahi, gündemde ilgili bir maddenin bulunması veya gündemde madde bulunmasa bile haklı bir sebebin varlığı hâlinde, genel kurul kararıyla her zaman görevden alınabilirler.
Kanun koyucu 364'üncü madde düzenlemesinde de haklı sebebin niteliği ile ilgili olarak herhangi bir sınırlama getirmemiştir. Ancak, maddenin gerekçesinde, yolsuzluk, yetersizlik, bağlılık yükümünün ihlali, birçok şirkette üyelik sebebiyle görevin ifasında güçlük, geçimsizlik, nüfuzun kötüye kullanılması haklı sebep olarak sayılmıştır. Örneğin, bilgisi ve ehliyeti ile yararlı olan bir üyenin politik nedenlerle görevine son verilmesi haklı bir sebep olarak kabul edilmeyebileceği de gerekçede vurgulanmıştır.
Ortaklıktan çıkarmaya yönelik olarak, haklı sebebi kanun koyucu tanımlamamış ve örnek olarak da göstermemiştir. Gerekçede de haklı sebebe ilişkin herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Böylelikle haklı sebep niteliklerinin gösterilmesi ve tanımlanması yargı kararları ile öğretiye bırakılmıştır. Haklı sebep belirlenirken Hakim, Medeni Kanunun 2'nci maddesinden de yararlanabilecektir.
Ortaklıktan çıkarılma halinde ortaklıktan çıkarılan ortak ne yapabilecektir?
Çıkarma kararına karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilecektir. İptal davası açılması halinde, esas sözleşmede sayılan durumlardan kaynaklı olarak ortaklıktan çıkarma söz konusu ise, bu durumlara giren fiil ya da fiillerin işlenmediği ortaya konulacaktır. Haklı sebeplere dayalı olarak ortaklıktan çıkarılma hali varsa da, haklı sebebe girecek bir fiilin bulunmadığı ortaya konulacaktır.
Ortaklıktan çıkarılma halinde çıkarılan ortağa verilecek hisse bedelinin nasıl belirleneceği ise önümüzdeki yazımızın konusunu oluşturacaktır.
08.04.2013
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.