Yeni TTK'da yaklaşık 25 maddeye ulaşabilecek değişikliklerin yapılabileceği dün birçok basın yayın organında yer aldı. Daha önceki yazılarımızda ele almış olduğumuz konularda belirttiğimiz sorunlarla ilgili olarak da yeni düzenlemelerin olacağını anlamaktayız.
Öncelikle avans kar payı dağıtımı yalnızca anonim şirketler için öngörülmüşken yapılacak olan düzenleme ile limited şirketler için de öngörüleceği belirtilmektedir. Ancak, vurgulamak gerekir ki yalnızca TTK'da yapılacak düzenleme avans kar payı dağıtımı için yeterli olmayacaktır. Vergi kanunlarında da bu konuda düzenleme yapmak gerekecektir. Kar payı avansı dağıtımı ortakların şirketten borçlanamamasının olumsuzluklarını ortadan kaldırmak için tamamlayıcı bir düzenleme olarak öngörülmektedir.
Kar payı avansı dağıtımı şimdiye kadar halka açık anonim şirketlerde uygulanan bir düzenleme idi. Yeni TTK’nın 509’uncu maddesinde, kar payı avansının SPK’ya tabi olmayan şirketlerde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı)’nın bir tebliği ile düzenleneceği belirtilmiştir Böylelikle halka açık olmayan anonim şirketler için de kar payı avansı mümkün hale gelmiş ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bu konuda yetkili kılınmıştır.
Yeni TTK’nın 509’uncu maddesi ile avans kar payı dağıtımı düzenlenmiş olmakla birlikte buna ilişkin detaylı açıklamaların yer alacağı tebliğ henüz çıkartılmamıştır. Avans kar payı dağıtımı hakkında 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK)’nda herhangi bir düzenleme yer almamasına rağmen, 1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 15.6.6 bölümünde avans kar payı dağıtımına ilişkin hükümlere yer verilmişti. Ancak avans kar payı dağıtımına ilişkin olarak KVK ve 6762 sayılı Eski TTK’da bir hüküm bulunmadığından, 1 Seri No.lu KVK Tebliği ile yapılan bu düzenleme, Danıştay 4. Dairesi’nin 30.04.2008 tarih ve 1612 numaralı Karar No ile iptal edilmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı bu karar ile ilgili olarak Danıştay Vergi Daireleri Kurulu nezdinde itirazda bulunmuş ancak itiraz konusunda henüz bir karar verilmemiştir. Dolayısıyla, 5520 sayılı KVK açısından avans kar payı dağıtımı şirketler için vergisel sorunlar doğurabilecektir. KVK’nın “Vergi kesintisi” başlıklı 15. Maddesinde ve GVK 94. Maddesinde, “avans olarak ödenenler dahil” ifadelerinde “avans kar payı dağıtımı” konusu ile ilgili bir düzenleme bulunmadığı gibi, bu konuda Maliye Bakanlığı’na verilmiş bir yetki de bulunmamaktadır. Dolayısıyla avans kar payı dağıtımı KVK’nın 13’üncü maddesi gereğince, transfer fiyatlandırması yoluyla ortak veya ilişkili kişilere kurum kazancının dağıtıldığı sonucunu doğuracaktır. Bu da, KVK 11/1-c maddesine göre kanunen kabul edilmeyen gider olarak kurumun dönem kazancına ilave edilmesi gibi bir sonuç ortaya çıkaracaktır. Bu nedenle, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi kanununda da buna paralel düzenlemeler yapılmalıdır. Ancak, yapılacak düzenlemelerde ortakların şirketten para çekmesinin yasaklanması hususu da dikkate alınarak, avans kar payı dağıtımının işler bir yapıda olması şirket sahiplerini ve piyasayı rahatlatacaktır.
Değiştirilecek olan bir diğer konu ise, oluşturulacak olan internet sitesinin içeriğine yöneliktir. Bu konuda daha önceki yazılarımızda, şirketlerin aktif büyüklüğü, ciroları gibi ayrımlar yapılmadan bütün sermaye şirketlerine uygulanmak istenmesinin bazı güçlüklere yol açacağı, şeffaflık ve hesap verilebilirlik kadar ticari sırrın da önemli olduğunu önemle vurgulamıştık. Örneğin Vergi Usul Kanunu’nun (VUK) 5’inci maddesinde vergi mahremiyetine yönelik düzenlemeye yer verilmiş olup, mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine yönelik öğrenilen sırlar veya gizli kalması gereken bilgiler, bunları bilen görevliler tarafından açıklanamayacaktır ve açıklanması suçtur. Halbu ki Yeni TTK'da internet sitesinde yer alması gereken bilgilerin bir kısmının açıklanmasının, VUK’un 5’inci maddesine göre görevlilerce açıklanması halinde suç teşkil edeceğini belirtmiştik.
Önemle vurgulanması gereken bir diğer hususun ise, yeni kurulan, bilançosu yeterince güçlü olmayan ya da geçici olarak bozulmuş olan şirketlerin finansal tablolarını internet sitesinden açıklamaları halinde, bu şirketlerle iş yapacak olan firmaların bunlara olumsuz bakması gibi bir sonuç doğurabileceğini vurgılamıştık. Bu da haksız rekabete neden olacaktır. Çünkü firmalar daha güçlü mali yapıya sahip şirketleri tercih etme eğilimi göstereceklerdir. Özellikle yeni kurulan veya bazı dönemlerde işleri çok iyi olmayan şirketler açısından ciddi sıkıntılar doğabilecektir.
Bu nedenle, Yeni TTK’nın 1524’üncü maddesinin kesinlikle gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizmiştik. Bu konuda değişiklik yapılacak olmasının yerinde ve gerekli olduğuna şüphe yoktur, ancak yukarıda vurguladığımız hususların da dikkate alınması yerinde olacaktır.
Limited şirketlerin şahıs şirketlerine dönüştürülmesinin kolaylaştırılması da özellikle küçük çaplı limited şirketler bakımından beklenen bir düzenlemedir. Bu konumda binlerce firma olduğu tahmin edilmektedir.
Küçük çaplı limited şirketler için riskin erken teşhisi ve yönetimi konusu komitesi gibi düzenlemelerin de gözden geçirilmesinin faydalı olacağı ve bu şirketleri rahatlatacağı kanaatindeyim. Yapılacak değişikliklerde omurganın bozulmayacak olduğu vurgusu yapılmış olmasının da önemli olduğunu düşünmekteyim.
18.05.2012
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.