GİRİŞ
Değerli okurlar, standarda göre ölçüm ve değerleme kavramlarını ele alalım.
Ölçüm, finansal tabloları oluşturan unsurların ihtiyaca uygun ve gerçekleşebilir değerleriyle finansal tablolarda yer almasını sağlamak ve finansal tablo kullanıcılarının bu tablolardan yararlanma derecelerini artırmak amacıyla yapılır. Finansal tablolar ölçüm yapıldıktan sonraki parasal değerler ile kullanıcılara sonuç sundukları için, ölçüm esaslarının tespiti ve kullanımına yönelik hususlar finansal raporlamanın doğruluğu açısından önem arz etmektedir.
Değerleme ise, mali kârın hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin değerlemesi ve belirlenmesidir. Vergi Usul Kanunu’nun 258’ inci maddesinde değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tesbitidir şeklinde tanımlanmıştır (VUK, md. 258). Değerleme ile ilgili hükümler, VUK’un 258-330 arasındaki maddelerde ayrıntılı olarak açıklanmıştır.
Standartlara göre değerleme kavramı, ölçüm şeklinde ele alınmıştır. Finansal tablolara alınan varlık ve borçlar parasal tutar olarak ölçülür. Bu bir ölçüm esası seçimini gerektirir. Ölçüm, finansal tablolarda yer alan unsurların Finansal Durum Tablosunda ve Kâr veya Zarar Tablosunda kayda alınacakları ve gösterilecekleri parasal tutarların belirlenmesi işlemidir. Ölçümleme ise, belirlenen parasal bu değerlere uygulanacak ölçüm esasının seçilmesi ve uygulanmasını içerir.
İşletmeler faaliyetlerinin devamlılığında belirli ölçüde girdi kullanmak zorundadırlar.Bu girdilerin değerlemesi de stokların değerlemesine ilişkin olarak usul ve esaslara göre yapılmaktadır.
a- Gerçek Maliyet Yöntemi
Gerçek maliyet yöntemi ‘‘özel maliyet’’,‘‘has maliyet’’,‘‘spesifik maliyet’’,‘‘fiili maliyet’’ yöntemi gibi adlarla da anılmaktadır. Bu yöntemde kayıtlara alınan stokların değerleme gününde hangi maliyet bedeli ile satın alındığının saptanması ve gerçek maliyetleri üzerinden değerlemeye tabi tutulması esastır.Faaliyete konu olan ürün çeşitlerinin çok fazla olduğu işletmelerde bu yöntemin uygulanması çok zor ve hatta imkansız olabilmektedir. Bu nedenle ürün çeşidi az ve ürün bedeli yüksek olan işletmelerde uygulanabilmektedir.
b- Ortalama Maliyet Yöntemi
Aynı cinsten malların alım,satım ya da üretimiyle iştigal eden işletmeler, bazen isteğe bağlı olarak bazen de gerçek maliyet yönteminin uygulanmasında ortaya çıkan sorunlar nedeniyle ortalama maliyet yöntemini tercih edebilirler.Ortalama maliyet yöntemi, çeşitli yöntemlere göre hesaplanabilir.Bunlar; basit ortalama maliyet, ağırlıklı (tartılı) maliyet, hareketli ağırlıklı maliyet yöntemleridir.
c- İlk Giren İlk Çıkar Yöntemi (FIFO): Bu yöntemde yapılan varsayım şudur: Dönembaşı yarı mamul stokları mamul hale getirilmeden, yeni birimlerin üretimine başlanmaz. Başka bir ifade ile yöntemin esası; ilk olarak satın alınan hammadde ve malzemenin ilk önce üretime sevk edileceğidir.
d- Son Giren İlk Çıkar Yöntemi ( LIFO): Bu yöntemi satın alma tarihi itibariyle son giren hammadde ve malzemenin ilk önce çıktığı veya kullanıldığı ve ilk alınan malların dönemsonu mevcudu olarak kaldığı kabul edilir.
e- Yeni Giren İlk Çıkar Yöntemi (NIFO) : Yeni giren ilk çıkar yöntemi (YGİÇ-NIFO, sonra girecek olan önce çıkar) enflasyonun çok yüksek olması durumunda kullanılması önerilen bir maliyet değerleme sistemidir; bu yöntem hammadde ve malzemeleri yakın gelecekte cari olacak olan beklenen fiyata göre değerleme esasına dayanmaktadır.Bu yöntemle satın alınan malların dönem sonu stok değerleri gerçek maliyetlerini göstermemektedir. Çünkü satın alınan stok maliyeti , tamamı ile fiilen katlanılan harcamalara göre değil, esas alınan gelecekteki fiyatlara göre hesaplanmaktadır.
Stokların değerlemesinde esas alınacak maliyet, Türkiye Muhasebe Standatlarında yer alan 2 No’ lu Stoklar Standardının ‘‘Stokların Maliyeti’’ başlıklı 10.paragrafına göre ; tüm satın alma maliyetleri, dönüştürme maliyetleri ve stokların mevcut duruma ve konumuna getirilmeleri içinmm katlanılan diğer maliyetler toplamından meydana gelmektedir.
a)Satın Alma Maliyetleri
TMS-2’nin ‘‘Satın Alma Maliyeti’’ başlıklı 11.paragrafında hangi unsurların stokun satın alma maliyetine girebileceği belirtilmiştir.İlk olarak satın alma fiyatı maliyet bedelinin başlıca unsurunu teşkil etmektedir. Satın alma fiyatının dışında ithalat vergileri ,vergi idaresi tarafından talep edilemeyecek vergiler dışındaki diğer vergileri kapsamaktadır.Ek olarak stok maliyetinde stokun depoya getirilene kadar olan bütün ilave maliyetleri taşıma, yükleme, boşaltma maliyetleri de girmektedir. Stok alımı esnasında oluşan ticari iskontolar, sübvansiyonlar ve benzeri indirimler ise satın alma maliyetinin belirlenmesinde indirim konusu yapılabilmektedir.
b)Dönüştürme Maliyetleri
TMS-2’ nin ‘‘Satın Alma Maliyeti’’ başlıklı 12.paragarafında stokların dönüştürme maliyetinin üretimle doğrudan ilişki içerisinde olan edirekt malzemeler, direkt işçilik giderleri, sabit genel üretim maliyeti ve değişken genel üretim maliyetlerinin sistematik şekilde dağıtılan tutarlarından oluşmaktadır.
c) Diğer Maliyetler
Stokların satış noktasına ya da satışa hazır hale getirmek amacıyla doğrudan ilişkili olarak dağıtılması gereken maliyetlerdir.Genel üretim maliyetleri kapsamı dışındaki maliyetlerin ya da özel olarak sipariş usulüne göre tasarlanmış ürünlerin maliyetleri olabilir.Örnek verecek olursak. Özel bir ürün veya süreçle ilgili geliştirme maliyetlerinin amortismanları diğer maliyetler kapsamında değerlendirilir.
Maliyete yansıtılması gereken harcamalara aşağıda belirtilen maddeleri gösterebiliriz.
Standartta stok maliyetlerinin,satın alma, dönüştürme ve diğer maliyetler olarak sınıflandırılmasının ardından ; stokun maliyetine dahil edilmesi mümkün olmayan dönem gideri olar kâr- zarar tablosuna aktarılması gereken giderlerde şu şekilde sayılmıştır:
UFRS (TFRS)’ye göre değerlemeye tabi tutulacak aktifler;stoklar, finansal varlıklar, mali duran varlıklar, maddi duran varlıklar, canlı varlıklar ve yatırım amaçlı gayrimenkuller şeklinde sıralanabilir. Pasifler ise finansal borç, vergiler, ve çalışan yükümlülükleri şeklinde sıralanabilir.
Finansal tablo kalemlerinni değerlemesi ile ilgili olarak standarda beş temel ölçümleme esasına yer verilmektedir.Bunlar:
a)Maliyet Bedeli (Tarihi Maliyet),
b)Cari Maliyet (Yenileme Maliyeti),
c)Gerçekleşebilir Değer(İtfa Değeri),
d)Gerçeğe Uygun Değer,
e)Kullanım Değeri (Bugünkü Değer).
a)Maliyet Bedeli (Tarihi Maliyet)
Varlığın ya da borçların muhasebeleştirilmesinde bunların elde edildiği maliyet esas alınmalıdır. Tarihi maliyet değeri, bir varlığın alış bedelini ifade etmekle bilrlikte muhasebeleştirme anında kayıtlı değerini de ifade etmektedir. Ayrıca, maliyet bedeli ile ölçümleme, tahmin hatalarını ortadan kaldırmaktadır. Maliyet bedeli ile ölçümlemenin bu avantajları yanında bazı dezavantajları da vardır. Örneğin maliyet bedeli enflasyonu hesaba katmamaktadır. Ayrıca maliyet bedeli aktif piyasalarda güncel olmadığı için, yatırımcılara ve diğer paydaşlara uygun, gerçek zamanlı bilgi aktaramaması gibi olumsuzlukları vardır.
b)Cari Maliyet (Yenileme Maliyeti)
Varlıklar eşdeğer bir varlığın yenilenmesi için ya da aynı varlığın alıanbilmesi için hali hazırda gereken nakit ve nakit benzeri tutarları ile gösterilirler. Borçlar ise yükümlülüğün kapatılması için gereken nakit ve nakit benzerinin iskonto edilmemiş tutarları ile gösterilirler.TMS-2’ye göre üretimde kullanılan ilk madde ve malzemelerin net gerçekleşebilir değerinin tespitinde yenileme maliyeti (cari maliyet) kullanılabilmektedir.
c) Gerçekleşebilir Değer (İtfa Değeri)
TMS-2’ye göre net gerçekleşebilir değer olağan akış içerisinde işletmeye has bir değer olup işletme faaliyetlerinin (stokların) satılaması halinde elde edilmesi muteber olan net tutarı bize vermektedir. Bu değerin tespiti esnasında bir değer düşüklüğü olması durumunda ise ayrılan karşılık ile stokun gerçek değerine indirgenmesi amaç edininlir.Bu şekilde işletme içindeki tahminlerin daha rasyonel olması ve üçüncü kişleri ya da kurumlara sunulacak mali tabloların sağlıklı ve gerçeği yansıtan nitelikte olaması sağlanmıştır.Bazı durumlarda net gerçekleşebilir değer stokun maliyet bedelinden yüksek olabilmektedir.Bu durumda muhasebe kayıtlarında yer alan maliyetiyle değerlenerek raporlanmaya devam edecektir.
d)Gerçeğe Uygun Değer
Gerçeğe uygun değer ise karşılıklı pazarlık ortamında bilgili ve istekli gruplar arasında varlığın el değiştirmesi veya bir bocun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutardır. Arz talep ortamında, karşılıklı irade koyan taraflar arasında bir varlığın el değiştirmesi veya bir yükümlülüğün yerine getirilmesi durumunda ortaya çıkabilecek tutar şeklinde tanımlanmıştır. Gerçeğe uygun değer ölçümünde, ölçüm işlemine dahil edilen varlık ve yükümlülüklerin, gerçek piyasada ya da gerçek piyasanın bulunmadığı durumlarda, işlemin gerçekleştirilebileceği en avantajlı piyasada oluştuğu kabul edilir. Bu nedenle, işletmenin ölçüm tarihinde gerçek ya da avantajlı yardımcı piyasaya erişimi olmalıdır. Ancak işletmenin herhangi bir şekilde piyasa erişimi olmaz ise, varlık ve yükümlülüklerin ölçümünde gözleme dayanmayan, bakış açısına dayalı fiyatların kullanımını gerektirir. Bu şekildeki bir ölçümlemenin ise, finansal tabloların doğruluğu ve tutarlılığı özelliklerini olumsuz yönde etkileyebileceği belirtilmiştir.
e)Kullanım Değeri (Bugünkü Değer)
Olağan iş akışı çerçevesinde varlık ya da kaynakların gelecekteki net nakit akışlarının indirgenmiş bugünkü değerinin (iskonto edilmiş) cari tahmini ile borçların kapatılması için gelecekteki ödenmesi gereken net nakit çıkışlarının bugünkü (iskonto edilmiş) değeridir şeklinde tanımlanmıştır.Varlıkların ya da borçların piyasa fiyatının olmadığı veya güvenilir olmadığı durumlarda bu tutar , gerçeğe uygun değeri temsil etmektedir.
Faydalı olması dileğiyle
28.05.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.