YAZARLARIMIZ
Ebubekir Kaleli
Sosyal Güvenlik Denetmeni
Bilim Uzmanı
İş Güvenliği Uzmanı
ekalelisgk@hotmail.com



Sahte Sigortalılık ve Sonuçları

GİRİŞ

Halk arasında isteğe bağlı sigorta/dışarıdan sigorta gibi adlar altında yanlış olarak bilinen ve son zamanlarda basında oldukça fazla yer alan sahte (naylon) sigortalılık, Türkiye’de çalışma hayatının önde gelen sorunlarındandır. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) gelir-gider dengesini korumak için, bir taraftan kayıt dışı istihdamın azaltılmasına yönelik mücadele ederken, diğer taraftan sistemden hak etmediği halde faydalananları başka bir deyişle sahte sigortalıları önlemeye çalışmaktadır. Gerek resmi kurum ve kuruluşların gerekse basın yayın organlarının tüm uyarılarına rağmen sahte sigortalılık, halen devam eden bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yazımızda, sahte sigortalılık ve doğurduğu sonuçlar, uygulamada karşılaşılan örnekler ışığında ele alınarak incelenecektir.

A – SAHTE SİGORTALILIK VE TÜRLERİ

Bilindiği üzere 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 3.maddesine göre; “Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişiyi” ifade etmektedir. Bu tanımın kapsamına tüm sigortalılık türleri (SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı, İsteğe Bağlı Sigorta vs.) girdiğinden ve sahte sigortalılık durumu ise, eski adıyla SSK kapsamında olan bir sigortalılık türü olduğundan, kimlerin SSK’lı olduğunun da tanımının yapılması gerekmektedir. Bu bağlamda aynı kanunun 4.maddesinin 1.fıkrasının a bendinde; “Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar”ın SSK kapsamında sigortalı sayılacağı hükme bağlanmıştır. Hizmet akdi (sözleşmesi) ise, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 393.maddesinde: "Hizmet sözleşmesi, işçinin işverene bağımlı olarak belirli veya belirli olmayan süreyle iş görmeyi ve işverenin de ona zamana veya yapılan işe göre ücret ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." şeklinde tanımlanmıştır.

Kanunlardaki tanımlardan anlaşılacağı üzere SSK kapsamındaki sigortalılık durumunda, her iki tarafın da (işçi-işveren) karşılıklı hak ve yükümlülükleri bulunmaktadır. İşçi, işverenin emir ve talimatları doğrultusunda işverenin işini görmeyi (fiilen çalışmayı); işveren de, verilen bu hizmet karşılığında işçiye ücret ödemeyi, taahhüt etmektedir. Hizmet akdinin ana unsurlarından biri ve sahte sigortalılığın çıkış noktası, “iş görme” başka bir deyişle “fiilen çalışma” kelimesidir. Bu bağlamda sahte sigortalılık; “bir kişinin, işverenin işyerinde fiilen çalışmadığı halde işyerinden sigortalı olarak SGK’ya bildirilmesi” şeklinde tanımlanabilir. Yani resmi kayıtlara ve işverenin kayıtlarına göre, işçi ile işveren arasında “sözde bir hizmet akdi” olmakla birlikte fiilen bir iş görme söz konusu olmamaktadır. Sahte sigortalılık durumu uygulamada 2 şekilde gerçekleşmektedir.

1 - Gerçek Bir İşyerinden Sigortalılık Bildirimi Yapılması

Sahte sigortalılığın bu türü, fiilen faaliyet gösteren ve fiilen çalışanları bulunan bir işyerinden bazı kişi veya kişilerin fiilen çalışmadıkları halde sigortalı gösterilmesi durumudur. Uygulamada sıklıkla karşılaşılan sahte sigortalılık durumu genelde bu türdendir. Bu tür sahte sigortalılar, genelde işverenin yakın çevresinden kişiler olup işverenle olan ikili ilişkilerden ötürü SSK’lı olmanın avantajlarından yararlanmak için bu yola başvurmaktadırlar.

2 - Gerçekte Olmayan Bir İşyerinden (Sahte İşyeri) Sigortalılık Bildirimi Yapılması

Bu sahte sigortalılık türünde ise, hem işyeri hem de sigortalı sahtedir. Resmi kayıtlara göre işyeri ve sigortalılar bulunmakla birlikte fiilen faaliyet gösteren bir işyeri ve çalışan söz konusu değildir. Bu tür sahte sigortalılar, çevrelerinde duydukları “ucuz sigorta”, “isteğe bağlı sigorta” gibi yanılgılarla dolandırıcılar tarafından aldatılan kişilerdir.

Yukarıda bahsedilen sahte sigortalılığın iki türünde de kişiler, işverene veya aracılara ödedikleri sigorta ücretinin, sigortalı sayılma açısından tek başına yeterli olacağını düşünmektedirler. Nitekim sahte sigortalılık soruşturmalarında alınan ifadelerde sahte sigortalılar; sigorta primlerini ilgili kişilere düzenli bir şekilde ödediklerini, yasal olmayan herhangi bir durum olmadığını, sağlık hizmetlerinden faydalandıklarını, hatta emekli olduklarını, bu durumun isteğe bağlı sigortalılık gibi normal bir durum olduğunu iddia etmektedirler. Hâlbuki 5510 sayılı kanunun 87.maddesine göre, işçinin primlerini SGK’ya ödemekle yükümlü olan taraf işverendir. Dolayısıyla fiilen çalışma olmadan sahte sigortalının, ilgili kişilere yaptığı düzenli prim ödemesi, sahte sigortalı olduğu gerçeğini değiştirmemektedir. Sahte sigortalılığın önüne geçilmesi için bireylerin sahte sigortalılığa yönelmelerinin nedenlerinin de bilinmesi gerekmektedir.

B - SAHTE SİGORTALILIĞIN NEDENLERİ

Bireyleri sahte sigortalılığa iten nedenler sigortalılar ve işverenler açısından farklılık arz etmemektedir. Yani sadece sigortalı olmak isteyen kişiler sahte sigortalılığa neden olmamakta bazen de işverenden kaynaklanan nedenlerden ötürü de sahte sigortalılık söz konusu olabilmektedir.

 

 

İşverenler Açısından Sahte Sigortalılığa Yönelme Nedenleri

  • İşverenlerin kendi yakın çevrelerini SSK avantajlarından yararlandırmak istemesi (Çocukların erken emekliliği için sigorta girişi yapılması, eşlerin uzun vadede emekli olabilmesi ve doğum borçlanması yapabilmesi için, kısa vadede ise analık iş göremezlik ödeneğinden yararlanabilmesi için sigortalı bildirilmeleri gibi).
  • Asgari işçilik bildirimi gerektiren durumlarda (ihaleli işler, özel bina inşaatı işyerleri gibi) işverenin yeterli prim ödemesini yapabilmek için fiilen çalışmayan, genelde akrabası olan kişileri sigortalı göstermek istemesi.
  • Bölgesel teşviklerden yararlanma isteği (Teşvik olmayan ildeki işyerinde fiilen çalışan işçisini, teşvik kapsamındaki başka bir ildeki şubesinden sigortalı bildirmesi gibi).
  • İşverenin bazı haklardan yararlanmak için, işçiyi fiilen istihdam etmemesine rağmen çalışan sayısını artırma isteği (Bazı teşviklerden yararlanma için yeterli sayıya ulaşma, silah ruhsatı alma, işyeri sınıfı değiştirme vb. saikler).

 Bireyler Açısından Sahte Sigortalılığa Yönelme Nedenleri

  • Daha fazla prim ödeyerek Bağ-Kur şartlarına göre emekli olmak yerine, daha az prim ödeyerek SSK şartlarına göre emekli olma isteği (Bağ-Kur kapsamında sigortalı olan işverenlerin ve isteğe bağlı sigortalıların emekli olmadan önceki son 3,5 yıllarını SSK’lı olarak bildirmek istemesi gibi).
  • Bağ-Kur ve Genel Sağlık Sigortasına nispeten daha fazla sağlık hizmetinden yararlanma isteği.
  • Bağ-Kur sigortalılarının biriken Bağ-Kur prim borçlarından ötürü sağlık hizmetlerinden yararlanamaması nedeniyle SSK’lı olma istekleri.
  • SSK’lı olmanın sağladığı avantajlar (iş göremezlik ödeneği, analık ödeneği, bankalardan kredi kullanma vb. haklar).
  • Yurtdışı borçlanması yapabilmek için gurbetçilerin Türkiye’den sigortalılık tescili yapmak istemeleri.
  • Özellikle devlet memurlarının eş durumundan tayin olabilmek için eşlerini, tayin olmak istedikleri ilden SSK’lı göstermek istemeleri.

C – SAHTE SİGORTALILIĞIN TESPİTİ

Sahte sigortalılık, SGK’ya yapılan bir ihbar/şikayet üzerine veya kurumca re’sen yapılan bir işleme istinaden, Sosyal Güvenlik Denetmenlerinin yaptığı araştırma/inceleme/soruşturma sonucu ortaya çıkmaktadır. Uygulamada sahte sigortalılığın ortaya çıkış nedenlerinin bazıları şunlardır:

  • Sahte sigortalı olarak bildirilen şahsın fiilen çalışmadığının veya işyerinin sahte olduğunun ihbar/şikayet yoluyla SGK’ya iletilmesi.
  • Kurumun denetim elemanlarınca başka bir nedenden ötürü (sigortasız işçi çalıştırma şikayeti, durum tespiti gibi) işyerinde yapılan yerel denetimlerde, yapılan işin niteliğine uygun olmayan bildirimlerin şüphe arz etmesi üzerine ilgili denetim elemanınca incelemenin genişletilmesi (İşverenle aynı soyadlı kişilerin sigortalı listesinde gözükmesi fakat işyerinde bulunmamaları, inşaat işyerinde teknik personel harici olağan dışı bayan sigortalı bildirilmesi, işyerinin fiziki durumuna göre sayıca fazla sigortalı bildirilmesi gibi).
  • İşverenin prim borçlarını ödememesi üzerine kurumca re’sen incelenmek üzere Sosyal Güvenlik Denetmenlerine sevk edilmesi.
  • Analık iş göremezlik ödeneği alan sigortalının sadece iş göremezlik ödeneğinden faydalanacak kadar sigortalı bildirilmesi.
  • Bir sigortalının hizmetleri ile ilgili yapılan araştırmada (0 gün 0 kazanç bildirilmesi, hizmet dökümünde bazı aylarda hizmetlerinin başında şüpheli olduğuna dair “Ş” kodu olması gibi) araştırmaya konu olmayan ancak ilgili kişiyle aynı dönemde çalıştığı için bordro tanığı olarak ifadeye çağrılan kişinin de fiilen çalışmadığının tespit edilmesi.

D - SAHTE SİGORTALILIĞIN SONUÇLARI

Sahte sigortalılık, hem işverenler, hem sahte sigortalılar bazen de mali müşavirler önemli sonuçlar doğurmaktadır. Bu sonuçların ayrı ayrı incelenmesinde fayda bulunmaktadır.

İşverenler Açısından Sonuçları

  • İşverenin istihdam teşviklerinden yararlanamaması ve bazı kamu ihalelerine alınmaması (Hemen her istihdam teşvikinin şartlarından biri de, işverenlerin fiilen çalışmayan kişileri başka bir deyişle sahte sigortalıları SGK’ya bildirmemesidir. Sahte sigortalı bildirildiği tespit edilen bir işyeri, ilgili teşvik kanununda öngörüldüğü sürece tüm sigortalıları için teşvikten faydalanamayacaktır. Bu durum işverenler açısından oldukça ciddi maliyet artışına neden olmaktadır. Aynı şekilde bu tür işverenler bazı kamu ihalelerine de alınmamaktadır).
  • Sahte sigortalılık nedeniyle işyerinin denetime sevk edilmesi ve diğer çalışalar ile ilgili olası riskler (Denetim sürecinde sadece sahte sigortalı ile ilgili sınırlı kalınmadığından diğer çalışanlarla ilgili de herhangi bir usulsüzlük tespit edilmesi halinde olası idari yaptırımlar doğabilmektedir).
  • Kayıt geçersizliği nedeniyle işveren hakkında idari para cezası uygulanması (Sahte sigortalı olarak bildirilen kişinin, gerçek olmayan işçilik ödemelerinin işyeri kayıtlarına yansıtılması nedeniyle 5510 sayılı kanunun 102.maddesi e/4 ve e/5 alt bentleri uyarınca; yarım asgari ücret defter geçersizliği, yarım asgari ücret bordro geçersizliği olmak üzere toplamda her ay için bir brüt asgari ücret idari para cezası yaptırımı uygulanmaktadır).
  • Sahte sigortalının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sigortalı oldukları sürede yapmış sağlık harcamalarının, almış oldukları emekli aylıklarının yasal faizi ile birlikte SGK’ya iade edilmesinde, sahte sigortalı ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olması.
  • 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204, 206 ve 207.maddeleri uyarınca (resmi ve özel belgede sahtecilik suçları) cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulması (5510 sayılı kanunun 96.maddesi ve Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliği’nin Ek 7.maddesi uyarınca ilgililer hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulması gerektiği hükme bağlanmıştır).
  • İşverenler üzerinde sürekli psikolojik baskı (Sahte sigortalılık nedeniyle işverenler her an denetlenecekleri endişesiyle karşı karşıya kalmaktadırlar).

Sahte Sigortalılar Açısından Sonuçları

  • Ödenen primlerin kişiye iade edilmeyerek, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 81.maddesi gereği SGK’ya irat (gelir) kaydedilmesi.
  • Sahte sigortalının kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık harcamalarının yasal faiziyle birlikte tahsil edilmesi.
  • Sahte sigortalı olduğu emekli olduktan sonra tespit edilen kişinin, tespit tarihine kadar almış olduğu emekli maaşının yasal faiziyle birlikte tahsil edilmesi.
  • 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204, 206 ve 207.maddeleri uyarınca (resmi ve özel belgede sahtecilik suçları) cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulması (5510 sayılı kanunun 96.maddesi ve Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliği’nin Ek 7.maddesi uyarınca ilgililer hakkında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulması gerektiği hükme bağlanmıştır.)
  • Sahte sigortalılar üzerinde sürekli psikolojik baskı (Sahte sigortalı olduklarının SGK’ya ihbar edileceği ve her an tespit edilebileceği endişesiyle yaşamalarına neden olmaktadır).

Mali Müşavirler Açısından Sonuçları

Bilindiği üzere 6728 sayılı kanunla 5510 sayılı kanunda bazı değişiklikler yapılarak Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliği’nin Ek 4.maddesinde de belirtildiği üzere; “Kanun uyarınca düzenlenmesi ve verilmesi gereken muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin defter kayıtlarına veya bu defter ve kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından işverenlerle birlikte 3568 sayılı Kanuna göre yazılı sözleşme ile yetki verilmiş meslek mensupları da müştereken ve müteselsilen sorumludur.” denilmektedir. Bununla birlikte uygulamada işverenin SGK ve Vergi Daireleri ilgili olan tüm iş ve işlemlerini mali müşavirlerin yürüttüğü bilinmektedir.

İşverenlerin e-bildirge şifreleri de genelde mali müşavirlerde olup SGK’ya bildirimleri, işveren adına mali müşavir yapmaktadır. Görevini layıkıyla yaparak mükellef/işveren ve devlet arasında bir nevi arabuluculuk yapan, verdikleri teftişlerle denetim elamanlarının işlerini kolaylaştıran mali müşavirleri tenzih etmekle birlikte, maalesef bazı meslek mensuplarının işverenden habersiz bir şekilde, işyerinde fiilen çalışmayan kişileri veya kendi bürosunda fiilen çalışan personelini muhasebe ücreti ile mahsuplaşmak amacıyla defterini tuttuğu işverenin işyerinden sigortalı olarak bildirdikleri de bilinen bir gerçektir. İşveren, yapılan yerel denetimlerde sigortalı isimlerinin denetim elamanı tarafından sorulduğunda veya çalıştırdığı kişilerin prim borcundan daha fazla bir borçla karşı karşıya kaldığında bu durumun farkına varmaktadır. Bu şekilde sahte sigortalı bildirdiği tespit edilen mali müşavirler için de aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkmaktadır:

  • 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 204, 206 ve 207.maddeleri uyarınca (resmi ve özel belgede sahtecilik suçları) cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulması.
  • Yeni düzenleme ile işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarından, sahte sigortalılık nedeniyle doğabilecek zararların kendisinden de tazmin edilmesi.
  • Bağlı bulundukları meslek odasına bilgi verildiği için disiplin cezası ile karşı karşıya kalmaları.
  • Meslek mensubu olarak, mesleki itibarlarının zedelenmesi.

SONUÇ

Sigortalılar fiilen çalışmadan dışarıdan ücretini ödemek suretiyle bir işyerinde sigortalı gözükmeyi her ne kadar isteğe bağlı sigorta gibi normal bir durum olarak değerlendirseler de, “kanunu bilmemek mazeret sayılmaz” ilkesince bu durum başta 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu olmak üzere birçok kanuna aykırı olup Türk Ceza Kanunu’na göre evrakta sahtecilikten yargılanmalarına neden olmaktadır. Bununla birlikte yukarıda bahsedildiği üzere hem kendileri hem de sigortalı olarak bildirildikleri işyerinin ilgilileri, birçok idari ve adli yaptırımla karşı karşıya kalmaktadırlar. Sigortalılar, sahte sigortalı oldukları süreçte fiilen çalışan sigortalılar gibi tüm haklardan yararlandıkları için bu durumu normal görebilmektedirler. Hatta bazı sigortalılar sahte sigortalı olduklarını dahi unuttukları bir zamanda, örneğin 5 yıllık emekli iken kendileri ile ilgili olamasa bile yapılan bir soruşturmada, sahte sigortalı oldukları tespit edilebilmektedir. Yapılan bu tespit üzerine sigortalının, o zamana kadar aldığı emekli aylıkları, sağlık harcamaları yasal faiziyle talep edilmekle birlikte tekrar emekli olabilmesi için iptal edilen günleri kadar fiilen çalışması gerekecektir. Bu nedenle sigortalıların “ucuz sigorta, erken emeklilik, yüksek maaş” vb. vaatlerde bulunan dolandırıcılara itibar etmemeleri, bu yola başvurmamaları, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun sunmuş olduğu Bağ-Kur kapsamında sigortalılık sayılan, isteğe bağlı sigorta kapsamında prim ödemeleri kendi yararlarına olacaktır. İsteğe bağlı sigortada prim ödeme süresi, SSK şartlarına göre biraz daha fazla olsa da iptal riski söz konusu olmamaktadır.

Sahte sigortalılığın taraflarından biri olan işverenlerin de, yukarıda sayılan olumsuz sonuçları göz önünde bulundurarak bu yola başvurmamaları, bu yönde gelen talepleri reddetmeleri gerekmektedir. Bununla birlikte mümkün oldukça her ay sigortalı listelerini (aylık prim ve hizmet belgeleri) takip etmeleri, bilgileri dışında bir sigortalılık tespit etmeleri halinde ise SGK ile irtibata geçerek gerekli tedbirleri almaları, yaşanabilecek suiistimalleri önleme açısından kendi faydalarına olacaktır. Diğer taraftan uygulamada işverenlerin resmi kurumlarla olan işlerini takip eden mali müşavirlerin, ileriki süreçte görevi kötüye kullanma gibi haksız bir ithamla karşı karşıya kalmamaları için, sigorta giriş çıkışlarını işverenden yazılı talimat alarak yapmaları, bu mümkün değilse en azından işverenin talimatını içeren e-mail veya mesaj çıktısını alarak sigortalının özlük dosyasında muhafaza etmeleri, işverenden muhasebe alacağına karşılık kendi elemanını veya akrabasını işverenin işyerinden sigortalı gösterme yoluna başvurmamaları, meslek mensubu olarak kendileri açısından büyük önem arz etmektedir. Tüm bu tedbirlerin üzerinde sahte sigortalılığın önüne geçilebilmesi için, kanun koyucunun; emeklilik şartları, sağlanan diğer haklar bakımından Bağ-Kur ve SSK arasındaki farkı kapatması veya en aza indirgemesi, sorunu temelinden çözme adına yerinde atılmış bir adım olacaktır.

KAYNAKÇA

1) 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu.

2) Sosyal Sigortalar İşlemleri Yönetmeliği.

3) 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu.

4)https://www.sgkrehberi.com/haber/111299/sahte-sigortalilik-nedir.html (Erişim Tarihi: 20.04.2018).

5)http://www.ismmmd.org.tr/Makale.aspx?MakaleId=58&Sahte_Sigortalilik_Tespitinin_Mukellef_ve_Mali_Musavirler_icin_Sonuclari (Erişim Tarihi: 20.04.2018).

6) https://iscidunyasi.com/sahte-sigorta-yaptirana-buyuk-ceza-var/ (Erişim Tarihi: 21.04.2018).

7)http://segekam.com/calisma-dunyasi/sigortali/sahte-sigortalilik-nedir-sonuclari-nelerdir.html (Erişim Tarihi: 21.04.2018).

8) SGK Kişisel İletişim.

25.04.2018

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
     Ayrıntılar için tıklayın.

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM