YAZARLARIMIZ
Ebru Yılmaz Kaya
İşsizlik Sigortası Şefi
ebruyilmazkaya@gmail.com



İşkur Tarafından Uygulanan İdari Para Cezalarının “Cezaların Şahsiliği İlkesi” Bakımından Değerlendirilmesi

İdari para cezaları, idari düzene aykırılık teşkil eden fiiller sebebiyle kanunların çizdiği çerçevede, idarenin yargı kanalına başvurmadan bizzat kendisinin uygulayabildiği ve ekonomik parasal bir değer olarak alınması şeklinde gerçekleşen mali nitelikteki yaptırımlardır. İdari para cezası herhangi bir suç karşılığında verilmeyip sadece icra ve haciz işlemleri uygulanır. İŞKUR tarafından 4904 sayılı Kanun ile 4857 sayılı Kanunun 101 ve 106 ncı maddelerine göre verilen idari para cezaları 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre İŞKUR tarafından tahsil edilir. Bahse konu kanunlar kapsamında idari para cezasına teşkil eden fiili sebepler aşağıda sıralanmıştır.

  • Özel sektörde engelli işçi çalıştırmamak,
  • Kamuda engelli ve/veya eski hükümlü işçi çalıştırmamak
  • İŞKUR’dan izin almadan iş ve işçi bulmaya aracılık faaliyetinde bulunmak
  • İŞKUR’dan izin almadan iş ve işçi bulmaya aracılık fiilini tekrar etmek
  • İzinsiz olarak iş ve işçi bulmaya aracılık yapanlardan hizmet almak
  • İŞKUR’dan izin almadan veya yetkisi iptal edilmesine rağmen geçici iş ilişkisi düzenlemek
  • İŞKUR’dan izin almadan veya yetkisi iptal edilmesine rağmen geçici iş ilişkisi düzenleme fiilini tekrar etmek
  • İzinsiz olarak geçici iş ilişkisi düzenleyenlerden hizmet almak
  • İş arayanlardan ücret alarak/menfaat temin etmek
  • Özel istihdam bürolarınca, Kanunun 19. maddesinde tanımlanan geçersiz anlaşmaların herhangi birini düzenlemek
  • Geçici iş ilişkisi kapsamında işçi çalıştıran işverenlerce Kanunun 19. maddesinde tanımlanan geçersiz anlaşmaların herhangi birini düzenlemek
  • Özel istihdam bürolarınca, ek teminatı İŞKUR’a vermemek
  • İŞKUR’dan izin almadan aracılık faaliyeti gösteren kişiler ile İŞKUR’dan izin almadan yurtdışına işçi götürmek isteyen kişilere ait iş ve işçi bulma ilanını yayınlamak
  • Özel istihdam bürolarınca yurt dışı hizmet akitlerini İŞKUR’a onaylatmamak
  • İŞKUR izni olmaksızın kendi iş ve faaliyetlerinde çalıştıracakları işçileri yurt dışına götürmek
  • İşverenlerce yurt dışı hizmet akdini Kuruma onaylatmamak
  • İŞKUR izni almaksızın yurtdışına götürülecek işçilerin teminine yönelik olarak ilan vermek
  • İŞKUR tarafından istenilen rapor, bilgi ve belgeleri vermemek
  • Özel istihdam bürolarının, müfettişlerce istenen bilgi, belge, kayıt ve defterleri onbeş gün içerisinde ibraz etmemesi
  • Özel istihdam bürolarınca, iş arayanlara ve açık işlere ilişkin bilgileri iş ve işçi bulma faaliyeti dışında başka bir amaçla kullanmak
  • İŞKUR’dan izin almadan veya izin yeniletmeden tarımda iş ve işçi bulma aracılık faaliyetinde bulunmak
  • Tarım işçileri ile sözleşme imzalamamak veya imzaladığı sözleşmeyi İŞKUR’a ibraz etmemek
  • İŞKUR aracılığı olmaksızın daimi işçi almak
  • İŞKUR aracılığı olmaksızın geçici işçi almak
  • İŞKUR aracılığı olmaksızın istihdam edilebilen işçilerle ilgili alım ilanını Kuruma göndermemek
  • İŞKUR tarafından yayımlanan açık iş ilanlarını Kurumdan izin almadan yayımlamak
  • İŞKUR adını veya kısaltmasını kamuoyunu yanıltacak biçimde kullanmak veya İŞKUR’dan yetki almış gibi faaliyet göstermek
  • Kamu kurum ve kuruluşlarının kadro ve pozisyonlarına işçi yerleştirilmesine aracılık faaliyetleri yasağına aykırı hareket etmek.

Yukarıdaki fiillere istinaden İŞKUR tarafından uygulanan idari para cezaları, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ödenmezse bu sürenin bitiminden itibaren kanuni faizi ile birlikte tahsil edilir. Kanun yoluna başvurulması idari para cezalarının takip ve tahsilini durdurmaz ancak;

Ölüm Halinde İdari Para Cezası Ne Olur?

Cezaların Şahsiliği İlkesi, bir kişinin işlemediği bir fiil sebebiyle sorumlu tutulamayacağını, suçun işlenmesine bizzat ya da dolaylı olarak katılmadıkça başkasının eyleminden dolayı cezalandırılmayacağını ifade eder. Cezanın şahsiliği ilkesi uluslararası metinlerde de kabul edilmiş, evrensel bir ilkedir. İdari yaptırımlarda uygulanan şahsilik ilkesi ile idari yaptırım gerektiren fiil nedeniyle yalnızca fiili işleyen kişinin idari para cezasından sorumlu olacağı, üçüncü bir kişinin sorumlu tutulamayacağı anlaşılmalıdır. Bu ilke, hem Anayasanın 38. maddesinin 7. fıkrasında hem de Türk Ceza Kanununun 20. maddesinde güvence altına alınmıştır.

Bu kapsamda; cezaların şahsiliği ilkesi Anayasamızda da düzenlenmiş evrensel bir ilke olduğundan gerçek kişinin ölümü halinde idari para cezası ortadan kalkacak ve mirasçılarına intikal etmeyecektir. 442 seri numaralı Tahsilat Genel Tebliğinin VIII – Ölüm Halinde İdari Para Cezaları Hakkında Yapılacak İşlemler” başlıklı bölümünde de ölen kişiye kesilmiş idari para cezasının kaldırılacağı belirtilmiştir. Cezai sorumluluğunun şahsiliği ilkesinin tek bir istisnai durumu ise tüzel kişilerdir. Tüzel kişilere yönelik idari para cezalarının tahsil edilmemiş olması nedeniyle tüzel kişiliğin ortağı veya kanuni temsilcisine karşı takip yapılması ve ilgili kişinin ölmesi halinde mirası reddetmemiş mirasçılardan bu alacağı tahsil etmek mümkündür. 

06.04.2023

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM