YAZARLARIMIZ
Dursun Ali Yaz
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Yeditepe Üniversitesi, MBA
aliyaz@suadiyedenetim.com.tr



33 Soruda Varlık Barışı

S.1. Varlık Barışının Yasal Dayanağı Nedir?

C.1. 22.11.2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Kanun” ilk defa yasalaşmış olup kısaca “Varlık Barışı” olarak adlandırılmaktadır.

Daha sonra 10.07.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5917 sayılı “Bütçe Kanunlarında Yer

Alan Bazı Hükümlerin İlgili Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelere Eklenmesi ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” ‘un 44,45 ve 46.maddeleri ile 5811 sayılı kanuna süre uzatımı ve kapsam genişletilmesi yönünde bazı eklemeler yapılmıştır.

 

S.2.”Varlık Barışı” Kanunu’nun kapsamını genel olarak açıklar mısınız?

C.2. Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin 01.06.2009 tarihi itibariyle kayıtdışı bulunan yurtiçindeki varlıkları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yurtdışında sahip olunan para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil gibi sermaye piyasası enstrümanları ve benzeri menkul kıymetlerin 30.09.2009 tarihine kadar (dolayısıyla son gün 29 Eylül 2009 Salı) banka ve aracı kurumlara veyahut vergi dairelerine dilekçe ekinde beyan edilmesi esasına dayandırılmıştır.

 

S.3. Beyan edilecek varlıklara ilişkin dilekçe ve beyanname elden verilmek zorunda mıdır?

C3. Gelir veya Kurumlar Vergisi yönünden mükellefiyeti devam etmekte olan kişi ve kurumlardan, yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerini elektronik ortamda vermek zorunda olanlar, “Varlık Barışı” kapsamında sunacakları beyanlarını internet üzerinden yapmak durumundadırlar.

Ayrıca, yurt içinde bulunan varlıklarını beyan edecek olan mükellefler sadece vergi dairelerine başvuruda bulunabileceklerdir.

 

S.4. “Varlık Barışı” kapsamına giren varlıkları sayar mısınız?

C.4. Para, Döviz, Altın, Menkul Kıymet, Sermaye Piyasası araçları (tahvil, hisse senedi vb.), varlığı kanaat verici bir belgeyle ispat edilen taşınmazlar (arazi, arsa, tapu kütüğüne kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar ve kat mülkiyet kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler), şirketin ortaklarına olan borçları.

 

S.5. Varlık barışı üzerinden ödenecek Vergi Oranları Nedir?

C.5. Yukarıda sayılan kurumlara yapılacak beyan neticesinde yurtiçinden ekonomiye kazandırılan varlık matrahı üzerinden % 5 oranında, yurtdışından ekonomiye kazandırılan varlık matrahı üzerinden ise % 2 oranında Varlık barışı vergisi alınacaktır.

 

S.6. “Varlık Barışı” uygulamasına başvuran mükellefler ödedikleri vergi karşılığında ne tür kazanımlar elde edeceklerdir?

C.6. Yurt içi ve yurtdışında yerleşik mükelleflerin kayıt dışında bulunan varlıklarını ilgili kanun kapsamında beyan etmesi ve tahakkuk eden vergiyi vadesinde ödemesi durumunda, 01.01.2008 tarihinden önceki vergileme dönemleri için yapılacak vergi incelemeleri neticesinde ortaya çıkacak olan cezalı tarhiyatlardan (vergi aslı, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi) beyan ettiği varlık değeri kadarı mahsup edilecektir.

 

S.7. “Varlık Barışı” neticesinde tahakkuk eden vergi borcunun vadesi nedir?

C.7. Tahakkukun yapıldığı ayı izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi gerekiyor.

 

S.8. Beyan sonucunda ortaya çıkacak olan verginin ödenmemesinin sonuçları ?

C.8. Tahakkuk eden vergi miktarı vadesinde ödenmediği takdirde, halihazırda vergi incelemesine girmemiş tüm mükellefler açısından vergi incelemelerine karşı sigorta yerine geçecek bu uygulamadan yararlanılması mümkün olmayacaktır.

Bununla beraber, vadesinde ödenmeyen varlık barışı vergisi, mükelleflere herhangi bir hak sağlamayacağı gibi sözkonusu verginin takip ve  tahsili genel esaslar çerçevesinde sürdürülecektir.

S.9. 5811 Sayılı Yasa kapsamında varlık beyanında bulunduğu halde ödeme yapamayanlar için yeni düzenleme ile bir geri dönüş imkanı sağlanmış mıdır?

C.9. 5811 Sayılı Yasa kapsamında 22.11.2008 tarihinden ilgili yasanın son günü olan 02.03.2009 tarihine kadar varlık beyanında bulunduğu halde ödeme yapamamış mükelleflerin, 30.09.2009 tarihine kadar, vergi aslı ve gecikme faizini ödemeleri durumunda kazanılmış hakları devam edecektir.

 

S.10. Hiçbir şekilde mükellefiyeti olmadığı halde varlık beyanında bulunmak isteyenler ne yapmalıdır?

C.10. Varlık beyanında bulunduğu tarihte mükellefiyet tesis ettirmemiş kişi ve kurumlar, beyan edeceği varlıklar bulunması halinde öncelikle mükellefiyet tesis ettirmelidir. Aksi halde uygulamadan faydalanamayacaklardır.

 

S.11. ”Varlık Barışı” na başvurduğu halde vergi incelemesi neticesinde doğacak matrah farkından hangi mükellefler faydalanamayacaktır?

C.11. 22.11.2008 tarihinden önce haklarında vergi incelemesine başlanmış olan mükellefler ilgili kanun hükümlerinden faydalanamayacaklardır.

 

S.12. ”Varlık Barışı” nı “vergi incelemesine başlama tarihi açısından” değerlendirir misiniz?

C.12. “Varlık Barışı” kapsamında beyanda bulunan mükellefler için, 2003 ve 2007 takvim yılları için 19.06.2009 tarihinden önce vergi incelemesine başlanılmamış olması durumunda Gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi ve KDV yönünden ileride doğabilecek cezalı tarhiyatlardan, varlık barışı kapsamında beyan ettikleri kıymetlerin matrahını indirebileceklerdir.

 

S.13. Vergi incelemesine başlama tarihi yönünden diğer özellikli durumlara yer verir misiniz?

C.13. Daha önce yayımlanan 5811 sayılı “Varlık Barışı” kapsamında beyanda bulunan mükellefler, 2007 ve öncesi takvim yılları için 22.11.2008 tarihinden 02.03.2009 tarihine kadar incelemeye başlanılmamış olması durumunda sadece karşılaştıkları matrah farkı tarhiyatlarını varlık barışı beyanlarındaki matrahtan indirebileceklerdir.

 

Ayrıca sözkonusu mükellefler 5917 sayılı düzenleme kapsamında yeni bir varlık beyanında bulunmaları durumunda, ayrıca vergi farkı tarhiyatları içinde yukarıda açıklanan mahsup imkanından faydalanabileceklerdir.

 

5917 sayılı yasa kapsamında 10.07.2009 tarihi ile 30.09.2009 tarihleri arasında “Varlık Barışı” kapsamında beyanda bulunan mükellefler, 01.01.2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin olarak, 19.06.2009 tarihinden sonra vergi incelemesine muhatap oldukları takdirde, GV, KV ve KDV yönünden tarh edilecek matrah farkı ve vergi farkı tarhiyatlarına karşı beyan ettikleri kıymetlerin matrahı üzerinden mahsup edilebilecektir.

 

S.14. Bu durumda 19.06.2009 tarihinden önce haklarında vergi incelemesine başlanmış olanların durumu ne olacaktır?

C.14. 19 Haziran 2009 tarihinden önce haklarında vergi incelemesine başlanmış olan mükellefler, varlık barışı kapsamında bildirim veya beyanda bulunsalar dahi vergi incelemeleri normal seyrinde devam edecektir.

 

S.15. Haklarındaki vergi incelemesi tamamlanmış ve adlarına vergi ve cezalar tebliğ edilen mükellefler için bu yasada bir kolaylık var mı?

C.15. Maalesef, vergi incelemesi tamamlanmış olan mükellefler için yargı yolu dışında yeni bir çıkış bulunmamaktadır.

 

Daha önceden belirttiğimiz gibi bu gün itibariyle vergi incelemesine girmemiş hatta 19 Haziran’dan sonra incelemeye alınmış kişi ve kurumlar, varlık barışından yararlanabileceklerdir.

 

S.16.”Varlık Barışı” Kanunu hangi amaçla çıkarılmıştır?

C.16. Yurt içi ve yurt dışında kayıt dışı bırakılmış nakit, altın, menkul kıymet, gayrimenkul gibi servetlerin milli ekonomiye kazandırılarak küresel krizin etkilerinin azaltılması başta olmak üzere yurtiçinde bulunan ancak işletmelerin envanterinde yer almayan varlıkların işletme özkaynakları içerisine alınarak şirketlerin sermaye yapılarının güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.

 

S.17. Yeni Varlık Barışı Kanunu ile indirimi reddedilen KDV’ler de kanun kapsamına alınmıştır. 02 Mart 2009 tarihinden önce yapılan varlık barışı başvuruları, indirimi reddedilen KDV’den mahsup hakkını kapsamakta mıdır? Yoksa tekrar başvuru yapılması gerekir mi?

C.17. 5811 Sayılı yasa kapsamında varlık barışına dahil olmuş gerçek ve tüzel kişilerin varlık barışı kanunu kapsamında gerçekleştirdikleri beyanlar, reddedilen KDV tutarının, beyan ettikleri varlık matrahından indirilmesini kapsamayacaktır. Dolayısıyla yeni düzenlemeyle getirilen bu haktan faydalanmak isteyen mükelleflerin 5917 sayılı yasa kapsamında 30.09.2009 tarihine kadar yeni bir başvuru yapmayı ihmal etmemeleri gerekmektedir.

 

S.18. “Reddedilen KDV kapsamında varlık beyanından düşülecek miktar nasıl hesaplanacaktır?

C.18. İndirimi reddedilen katma değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarı, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil eden bedeldir. Şu kadar ki, indirimi reddedilen vergiye ilişkin bedelin tespit edilememesi halinde mahsup edilecek matrah tutarı, % 18 KDV oranı dikkate alınarak hesaplanacaktır.

 

S.19. “Varlık Barışı”’na başvurulduğu halde, mahsup edilemeyecek vergi ve cezalar var mıdır?

C.19. Emlak Vergisi, Damga Vergisi, Gümrük ve Kambiyo mevzuatı, Ö.T.V, Ö.İ.Vergileri kapsamında yapılacak vergi incelemelerinde ortaya çıkacak olan vergi ve matrah farkları bu uygulamadan yararlanamayacaktır.

Usulsüzlük veya özel usulsüzlük cezaları da mahsup uygulaması kapsamında değerlendirilmeyecektir.

 

S.20. Olumsuz mükellefler (Kod Listesi) yer alan mükellefler “Varlık Barışı” uygulamasından yararlanabilirler mi?

C.20. Mükelleflerin mal ve hizmet alımında bulunduğu tedarikçi firmalarının, maliyenin olumsuz mükellefler listesinde yer alması ve bu alımlarından dolayı tahakkuk ettirilen vergi farkları için de mahsup imkanı bulunmaktadır.

 

Bu soruyu bir örnek ile açıklamak gerekirse, 19 Haziran tarihinden sonra başlamış bir vergi incelemesi neticesinde 2003-2007 takvim yıllarından herhangi bir dönemde muhasebe kayıtlarında 100.000.-TL. tutarında naylon fatura tespit edilen bir mükellef, 30.09.2009 tarihine kadar 100.000.- TL. değerinde varlık beyanında bulunur ve vadesinde tahakkuk edecek olan 5.000.-TL. vergisini öderse, ileride doğacak olan (takribi 5 katı) 500.000 .-TL. civarındaki vergi ve buna bağlı cezaları ödemekten kurtulmuş olacaktır.

 

S.21. Konuyu hürriyeti bağlayıcı cezalar ve varlık barışı hükümleri ışığında irdeler misiniz?

C.21. Olumsuz mükellefler listesinde yer alan bir firmadan mal veya hizmet alındığının 19.06.2009 tarihinden sonra tespit edilmesi durumunda varlık barışından faydalanmış bir mükellef, kanunen korunma kalkanı içerisinde yer almış durumdadır. Fakat yalnızca vergi cezası ve faizleri açısından korunabilecektir. Halbuki bu fiiller karşısında VUK’nun 359.maddesi 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasını da öngörmektedir.

Gerek 5811 sayılı yasada gerekse 5917 sayılı yasada sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen veya kullananlara ilişkin uygulanacak hapis cezalarını engelleyici bir hüküm mevcut değildir.

 

S.22. İşi terk etmiş mükelleflerin uygulama karşısındaki durumları nedir?

C.22. Şu anda işini terk etmiş veya tasfiyeye girmiş olan mükellefler, tekrar mükellefiyet tesis ettirdikleri takdirde, 01.01.2008 tarihi öncesi dönemlerdeki mükelleflere sağlanan kolaylıklardan faydalanabilecektir.

 

S.23.Yurt içindeki varlıklarının beyanında bulunan şirketler, ilgili beyan ettikleri değeri bilançosunda ne şekilde kayıt altına alacaktır?

C.23. Bilançonun pasifinde, özsermaye grubu içerisinde yer alacak şekilde özel bir hesapta takip edilmesi gerekmektedir. Varlık barışı kapsamında beyan edilmiş yurt içi varlıkların matrahı, beyan tarihinden itibaren 6 (altı) ay içerisinde sermayeye eklenmesi gerekmektedir.

 

S.24.Yurt dışındaki varlıklarının beyanında bulunan şirketler, ilgili beyan ettikleri değeri bilançosunda ne şekilde kayıt altına alacaktır?

C.24. Gerçek veya tüzel kişilerce, 01.10.2008 tarihi itibariyle sahip olunan ve yurt dışında bulunan varlıklar, Türk Lirası cinsinden beyan edilir. Bu kıymetler, 213 sayılı kanun uyarınca defter tutan mükellefler tarafından beyan tarihi itibariyle kanuni defterlere kaydedilir. Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, bu kanun hükümleri uyarınca kanuni defterlerine kaydettikleri kıymetler için pasifte özel fon hesabı açarlar. Bu fon hesabı, sermayenin cüz’ü addolunur, sermayeye ilave dışında başka bir amaçla kullanılamaz. işletmenin tasfiye edilmesi halinde ise vergilendirilmez.

Serbest meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, sözkonusu kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterirler. Bu varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaz.

 

S.25. Kanun’daki yurt dışı tabiri tüm ülkeleri kapsamak tamıdır?

C.25. Hayır. Mesela vergi cenneti olarak bilinen Anguilla, Andora, Antıqua, Aruba, Bahamalar, İngiliz Virjin Adaları, Isle of Man, Seyşeller, Turks and Caicos, Amerikan Virjin Adaları ve ayrıca aramızda vergi anlaşması bulunmayan Cayman adaları, Bermuda Adaları, Amerikan Virjin Adaları, Kıbrıs Rum Kesimi, Malta ve İsviçre gibi ülkelerde varlığı bulunan ve bu varlıklarını getirmek isteyen kişi ve kurumlar 5917 sayılı yasa hükümlerinden faydalanamayacaklardır. Konu hakkında detaylı bilgi edinmek isteyenler, E.Hesap Uzmanı Ercan Akbay’ın Yaklaşım Dergisi’nin Ocak 2009 sayısının 123-127.sayfalarında yer alan makalesinden faydalanabilirler.

 

S.26. Bu şirketlerin ödediği vergilerin muhasebe kaydı nasıl olacaktır.?

C.26. “Varlık Barışı” kapsamında ödenen vergiler Kanunen kabul Edilmeyen Giderler Hesabına intikal ettirilecektir. Vergi matrahını azaltıcı unsur olmasına izin verilmediği gibi başka bir vergiden de mahsup edilemeyecektir.

 

S.27. Süresinde kıymet bildiriminde bulunan ve vadesinde ödemesini yapan mükelleflere sağlanan hakların ifade edildiği, 3.maddenin 5.fıkrasının tam metnine önemine binaen yer verir misiniz?

C.27. Mad.3/5- Birinci ve ikinci fıkralar kapsamında bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz. Ancak, diğer nedenlerle bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi incelemeleri sonucu gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah farkından, bu Kanun kapsamında beyan edilen tutarlar mahsup edilerek tarhiyat yapılır.  

 

S.28. Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin beyan ettiği gayrimenkuller üzerinden yüzde kaç amortisman ayrılabilecektir?

C.28. Bilanço usulünde defter tutan Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerinin beyan ettiği gayrimenkuller üzerinden amortisman ayırma imkanı bulunmamaktadır.

 

S.29. “Varlık Barışı” kapsamında bulunulan bildirim veya beyanlardan hareketle vergi incelemesi veya tarhiyat sözkonusu mudur?

C.29. Yurt içi ve yurt dışından beyan edilen kıymetlerden hareketle herhangi bir inceleme söz konusu değildir. Ancak, Bakanlık 4811 ve 5917 sayılı kanun kapsamı dışında başka herhangi bir nedenle vergi inceleme yetkisini 2003-2007 dönemleri için saklı tutmaktadır. İlgili yıllar için yapılacak vergi incelemeleri neticesinde tespit edilecek matrah farkından, bu yasa kapsamında bildirilen veya beyan edilen tutarların mahsup edilebileceği tabiidir.

Yine tekraren belirtmek gerekir ki, 16.09.2009 tarihinden önce haklarında vergi incelemesine başlanmış mükellefler, bahse konu yasal düzenlemeden yararlanamazlar.

 

S.30. Yurt dışında elde edilmiş (kayıtlı) kazançların Türkiye’ye getirilmesi halinde sağlanan vergi avantajları nelerdir?

C.30. Tam mükellefiyet tabi gerçek kişi ve kurumların 01.05.2009 ile 31.12.2009 tarihleri arasında;

i) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlar, 

ii) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan kurumlardan elde edilen iştirak kazançları,

iii) Yurtdışında bulunan işyeri ve daimi temsilcileri aracılığıyla elde ettikleri ticari kazançlar,

28.02.2010 tarihine kadar Türkiye’ye transfer edilmesi durumunda gelir ve kurumlar vergisinden müstesnadır.

 

S.31. Yurt içi veya yurt dışındaki paralarını beyan edenler, daha sonra bu paraların kaynağının sorulması durumunda ne yapacaklardır?

C.31. Uygulamadaki yasal mevzuat bu paraların kaynağının sorgulanmasına müsaade etmemektedir. Ancak İdare, kaynağını sorgulayamadığı bu paralardan elde edilen gelirlerin beyan edilip edilmediğini sorgulama hakkına sahiptir.

Dolayısıyla faiz ve kira benzeri gelirleri olduğu halde bu gelirlerini beyan etmemiş kişi ve kurumların para veya kıymet tutarının toplamını değil, sadece beyan dışı bıraktığı gelir tutarını “Varlık Barışı” kapsamında beyan etmesi, vergi sigortası bağlamında yeterli olacaktır.

 

S.32. 5917 sayılı kanundan da süresinde faydalanamayan mükellefler için süre uzatımı olabilir mi?

C.32. İlgili kanun hükmü, bildirim ve beyan sürelerini, izleyen üçüncü ayın sonuna kadar uzatmaya bakanlar kuruluna yetki vermiştir.

 

S.33. Siz bu düzenlemelerin hedeflenen sonuçlara ulaşacağına inanıyor musunuz?

C.33. Sözkonusu düzenleme, mükelleflerin hiç düşünmeden bildirim veya beyanda bulunmasını sağlamaktan uzaktadır.

Zira bu düzenleme neticesinde, emlak vergisi, ÖTV, ÖİV, usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları, kambiyo ve gümrük mevzuatı hakkında herhangi bir hukuki koruma bulunmaması ayrıca yukarıdaki soru ve cevaplarda göreceğiniz üzere bilhassa 19.06.2009 tarihinden önce nezdinde vergi incelemesine başlanılan mükelleflerin yasal düzenlemenin kapsamı dışında yer alması, kanunun hedeflediği barışa katkıda bulunmasına engel olacak düzeydedir.
 

29.09.2009

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM