Seçimler öncesi yaşanan ekonomik kriz (6 Şubat depremi ile kamu harcamalarındaki artış) ve bu krizin üzerine eklenen seçim ekonomisi (EYT düzenlemesine kaynak tahsisi) ile ortaya çıkan enflasyon sorunu (ki seçim öncesinde de bu sorun hissedilir boyuttaydı) birtakım önlemlerin alınmasını zorunlu kılıyordu. Bu kapsamda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ya yeni vergiler getirerek ya da var olan vergilerdeki oranları veya maktu değerleri artırarak söz konusu önlemleri alması beklenmekteydi. Bu çerçevede KDV’de, kurumlar vergisinde, şans oyunları vergisinde, BSMV’de ve harçlarda düzenlemeler yapıldı.
KDV’de vergi oranları özel olarak ayrı bir vergi oranı belirtilmemiş ürünlerde %2 oranında artırılarak %18’den %20’ye yükseltildi. %20 KDV uygulanacak ürünler içerisinde benzin, tütün, alkol ve elektronik cihazlar yer almaktadır. Yine daha önce II sayılı listede yer alan sabun, dezenfektan, kağıt havlu vb. ürünler bu listeden çıkartılarak %20 KDV’ye tabi tutuldu (Batı, 2023). Kurumlar vergisi oranının %5 artırılarak %25 ve %30 (bankalar ve sermaye kuruluşları) olarak 2023 yılı başından itibaren uygulanmasına karar verildi.
Ayrıca ek MTV uygulaması da getirilerek bir defaya mahsus olmak üzere 2 kat MTV ödenmesine ilişkin karar alındı. Böylelikle MTV’den yıl sonuna kadar yaklaşık 40 milyar TL gelir beklenilmektedir. Yine şans oyunları vergisinde (%100 artış olmuştur), BSMV’de ve harçlarda (ki burada belki en ciddi artış yolcuların yanlarında getirdikleri cep telefonları için ödedikleri cep telefonu kullanım izni harcında oldu. Ödenecek harç miktarı 6.096 TL’den 20.000 TL’ye yükseltildi) artışlar yapıldı.
Söz konusu bu düzenlemeler birtakım tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Özellikle memur maaşlarına yapılacak olan iyileştirmeden önce bu artışların getirilmesi iyileştirmenin efektifliğini yitirmesine neden olmuştur. Kurumlar vergisindeki artışın 2023 yılı başından itibaren uygulanacak olması kanunların geriye yürümezliğini sorgulatmıştır. Zira kanunlar geriye yürümez ama Türkiye’de doğal afet dönemlerinde gerçek ve gerçek olmayan geriye yürüme örneklerine geçmiş dönemlerde rastlanmıştır. Kaldı ki yapılan düzenlemede sebep olarak 6 Şubat deprem felaketine kaynak tahsisi vurgusu yapılmıştır. Yine bu düzenlemelerin vergilemede adalet ilkesine aykırı olduğu yönünde de eleştiriler yer almaktadır. Eleştirmek çok zor olmamakla birlikte bunun yanına çözüm önerileri de koymak gerekmektedir.
Yapılan düzenlemeler kısa vadede etki gösterecek niteliktedir. Fakat daha kalıcı çözümler ve vergilemede adalet ilkesini tesis edecek işlemlerin yapılması elzemdir. Bu noktada özellikle ekonomik kriz dönemlerinde uygulanabilecek beklenmedik kazanç vergisinden bahsedilebilir. Beklenmedik kazanç vergisi özellikle enerji fiyatlarındaki artıştan etkilenen işletme veya hane halkını sübvanse etmekte kullanılmaktadır. Geçici veya kalıcı olabilir. Ekonomik kriz dönemlerinde özellikle enerji fiyatlarındaki artışa bağlı olarak olağanüstü kar elde eden işletmelerin bu verginin mükellefi olması söz konusudur. Bunun için hukuki zemininin çok iyi belirlenmesi gerekir. Beklenmedik kazanç vergisi gelire göre belirleneceği için vergilemede adalet ilkesine hali hazırdaki tedbirlerle karşılaştırıldığında son derece uygundur. Araç sahibi olan herkesten ek MTV’nin bir defaya mahsus iki defa alınıp yat gibi lüks unsurlardan ek MTV’nin alınmadığı eleştirisi çerçevesinde beklenmedik kazanç vergisinin uygulanması vergi yükünün tabana yayılmasında adilane bir çözüm olacaktır. Doğal olarak çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması esastır. Ancak hali hazırdaki tedbirler çok kazananlar üzerinde vergi yükü oluşturmamaktadır. AB üyesi ülkelerde 06.10.2022 tarihli Konsey Tüzüğüyle dayanışma katkısı olarak adlandırılan beklenmedik kazanç vergisi dört mali yılda elde edilen ortalama vergiye tabi karın %20’sinin üzerindeki artışın 2022 ve/veya 2023 karı için %33’ten düşük olmamak üzere uygulanacaktır (Özgenç, 2023). Yine benzer bir uygulamayı Rusya yapmıştır. Rusya 2021/2022 yılı vergi geliri 1 milyar rublenin altında olan vergi mükelleflerini kapsam dışı bırakmıştır.
Adalet, eşitlik ve mali güç ilkeleri çerçevesinde alt yapısı oluşturulacak bir beklenmedik kazanç vergisinin Türkiye’de uygulama alanı bulacağı açıktır. Maliye politikalarının etkinliğinin tartışma götürmeyeceği bu dönemlerde vergiler önemli bir gelir kaynağıdır. Talebi kısmaya yönelik vergilerin artırılması politikası, özünde mantıklı bulunabilir ancak vergi yükünün dağılımına bakıldığında, nihai tüketiciler üzerinde yoğunlaşma görülmektedir. Bunun için vergi yükünün eşit dağıtılması gerekir. Beklenmedik kazanç vergisi nitelik olarak birazda Robin Hood vergisine (bir sonraki yazımın konusu) uygun bir yapılanmayı içerisinde barındıracak olursa uzun vadede gelir getirici etkisi daha yüksek olacaktır.
Kaynakça
Batı, M. (2023), Sabaha Karşı Şimşek Çaktı, https://t24.com.tr/yazarlar/murat-bati/sabaha-karsi-simsek-cakti,40697, E.T. 10.07.2023.
Özgenç, S. A. (2023), Beklenmedik Kazanç Vergisi Uygulamaları, https://www.dunya.com/kose-yazisi/beklenmedik-kazanc-vergisi-uygulamalari/694022, E.T. 10.07.2023.
12.07.2023
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.