Herkesin bildiği üzere sermaye şirketlerinin kapatılması zaman almaktadır. Bu bağlamda tavsiye süreçleri ile uğraşmamak ve şirketi biran önce kapatmak için, sermaye şirketini şahıs işletmesine çevirmektedir. Ancak sermaye şirketinden şahıs işletmesine dönüş esnasında bazı vergisel durumlar ortaya çıkmaktadır. Aşağıdaki bölümlerde konuya ilişkin birkaç hususa değineceğim.
1-a: Kurumlar Vergisi Yönünden:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 17 nci maddesinde kurumların ticari faaliyetlerinin tamamen sona erdirilmesine yönelik yapılan işlemler süreci olan tasfiye hükümlerine yer verilmiş olup, aynı Kanunun 19 ve 20 nci maddelerinde nev’i değişikliğine ilişkin olarak yapılan düzenlemelere göre, kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan bir kurumun kanuni veya iş merkezi Türkiye’de bulunan kuruma dönüştürülmesi, münfesih kurumun tür değişikliği tarihindeki bilanço değerlerinin bir bütün olarak devri ve aynen bilançosuna geçirilmesi halinde mümkün olabilecektir.
Şahıs işletmesine dönüştürülmesi Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20 nci maddeleri kapsamında “devir” olarak değerlendirilemeyeceğinden, söz konusu tür değişikliğinden doğan kârlar vergiye tabi tutulacaktır.
1-b: Katma Değer Vergisi Yönünden:
3065 sayılı Kanunun (17/4-r) maddesi uyarınca, kurumların aktifinde en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler KDV'den müstesna olup, istisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri ise istisna kapsamı dışındadır.
1-c: Aktife kayıtlı iktisadi kıymetler yönünden:
Anonim Şirketin şahıs işletmesine devir işlemleri Vergi Usul Kanunun 328 inci maddesi gereği satış hükmünde olduğundan, şahıs işletmesine devredilecek olan Anonim şirketin aktifinde kayıtlı emtialar, ticari araçlar, ile demirbaşlar vb. kıymetler için emsal bedel üzerinden fatura düzenlenmesi gerekmektedir.
1-d: Aktife kayıtlı taşınmazlar yönünden:
Kurumlar Vergisi Kanunun 5/1-e maddesi uyarınca Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75'lik kısmı ile aynı süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazların satışından doğan kazançların %50'lik kısmı kurumlar vergisinden istisnadır.
1 Seri Numaralı Kurumlar Vergisi Tebliği’nin 5.6.2.3.3. Fon hesabında tutulan kazançların işletmeden çekilmemesi bölümünde istisna tutarının 5 yıl özel fonda tutulması gerektiği belirtilmiş olup, bu süre içinde işletmenin tasfiyeye girmesi halinde, bu işlemlere tabi tutulan kazanç kısmı için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, Vergi Usul Kanunu uyarınca vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte alınacağı belirtilmiştir. Bu bağlamda sermaye şirketinden şahıs işletmesine yapılan devir işlemi Kurumlar Vergisi Kanununun 19 ve 20 nci maddeleri kapsamında gerçekleştirilen devir, olarak sayılmayacağı için taşınmaz satışı istisnasından faydalanması mümkün değildir.
2-a: Katma Değer Vergisi Yönünden:
Kdv uygulama tebliğinin 4.16.1. Taşınmaz Satışlarında İstisna Uygulaması bölümünde yer alan açıklama çerçevesinde; Kanunun (17/4-r) maddesinde yer alan istisna kurumlara yönelik olup şahsi işletmelerin aktifinde kayıtlı taşınmazların satışında istisna uygulaması mümkün değildir.
2-b: Gayrimenkul ’un Ferdi işletme üzerinden satışı:
Gelir Vergisi Kanunun 37-38 ve 39’uncu maddelerine ticari kazancı tarifi yapılmıştır. İşletmenin aktifine kayıtlı gayrimenkulün satışını ticari kazanç olarak beyan edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Aynı Kanunun "Değer Artışı Kazançları" başlıklı mükerrer 80 inci maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinde, iktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tabi çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden başlayarak (5615 sayılı kanunun 5 inci maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 01.01.2007 ) beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançların (Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde ortak tarafından satın alınmış sayılır) değer artış kazancı olarak vergiye tabi tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Bu bağlamda kişilerin şahsi servetin niteliğindeki gayrimenkullerin 5 yıl aştıktan sonra satılması durumunda değer artış kazancı söz konusu olmayacaktır. 5 yıllık sürenin başlangıç tarihi ise tapuya tescil tarihidir.
193-Sayılı Gelir Vergisi Kanunu:
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu
1 Seri Numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğ
Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliğ.
27.02.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.