Bağımsız denetim kuruluşları ile denetçilere ilişkin A’dan Z’ye her hususta ciddi düzenlemelerin yapıldığı Bağımsız Denetim Yönetmeliği nihayet KGK tarafından 26.12.2012 tarih ve 28509 sayılı resmi gazetede yayımladı.
26 Haziran’da Ticaret Kanunu'na eklenen geçici madde ile “yeminli mali müşavir ve 10 yıl kıdemli sanayi müfettişlerine sınavsız olarak bağımsız denetçi olabilme imtiyazından” mı olsa gerek potansiyel bağımsız denetçi kimliğine sahip biz mali müşavirler doğrudan doğruya yönetmeliğin geçici maddelerine odaklandık. Geçici maddelerle sağlanan kalıcı haklardan dolayı, geçici madde deyip geçmemek lazım aslında.
Duyarlı meslek mensuplarımızın dik duruşu sonucu geçici maddelerde yapılan yeni düzenlemelerle meslek camiasında yaşanan imtiyaz kavgasına son verildiğini görmek biz meslek mensuplarını oldukça memnun etti. Buna göre 15 yılı dolduran meslek mensuplarına YMM ve SMMM ayrımı gözetmeksizin hızlı bir eğitim ve bu eğitimin bedeli olarak ufak bir meblağ karşılığında Bağımsız Denetçi olabilme imkanı camiamızda herkes tarafından hoş karşılandı. Oturup çalışarak SPK’nın açtığı sınavı kazanarak denetçilik belgesini alanların da tesellisi bu ufak meblağın cepte kalması oldu her halde.
Söz konusu yönetmelik ile bağımsız denetçi ve denetim kuruluşlarına ilişkin soru işaretleri ortadan kaldırıldı kaldırılmasına fakat hangi şirketlerin bağımsız denetime tabi olacağı hala muammaydı. Malum Ticaret Kanunu’nun 397 inci maddesi 6335 sayılı yasa ile değişmeden önce yaklaşık 700.000 şirket bağımsız denetime tabi olacaktı. Yapılan değişiklikle bağımsız denetime tabi olacak şirketleri belirleme yetkisi Bakanlar Kurulu’na devredildiğinden herkes gibi meslek camiası da Bakanlar Kurulu Kararı’nı beklemekteydi. Nihayet Bakanlar Kurulu bu yetkisini 19.02.2013 tarihinde kullandı ve “Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine Dair Bakanlar Kurulu Kararına İlişkin Usul Ve Esaslar” 23.02.2013 tarih ve 28537 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Bakanlar Kurulu Kararı sonucu bağımsız denetime tabi olan şirketlerin Mart ayının sonuna kadar bağımsız denetçilerini seçmesi gerektiğinden 23.02.2013’te meslek mensupları için gonk çalınmış oldu. Yeni düzenlemelere göre bağımsız denetime tabi mükellefi bulunan meslek mensupları bağımsız denetim şirketi aramaya veya Kamu Gözetimi Kurumu’ndan bu yetkiyi almak için şirket kurma çalışmalarına başladı. Bağımsız Denetim Yönetmeliği’nde yer alan geçici bir maddeye dikkat ettiğimizde bu arayışın ve telaşın gereksiz olduğu kanaatine vardık. Geçiş hükümlerine ilişkin geçici maddeler çok konuşulsa da belki de hakkında yazılıp çizilmeyen, konuşulmayan bir hüküm çok dikkat çekici. Geçici 1 inci maddenin 6. Fıkrasına göre -sadece 2013 hesap dönemi ile kısıtlı olmak kaydıyla- meslek mensupları bağımsız denetçi belgesine sahip olmasa ya da şirketleri bağımsız denetim yetkisini haiz olmasa bile bağımsız denetim yapabilme imkanına sahiptirler.
Bu yazımızda yönetmeliğin geçici maddeleri arasına sıkıştırılmış ve diğer maddeleri gibi anlaşılması zor olan ancak özellikle YMM meslek mensupları için altın gol özelliği taşıyan bu hükmü açıklamaya çalışacağız.
SINAVSIZ, YETKİSİZ BAĞIMSIZ DENETİM YAPILABİLİR
Söz konusu yönetmeliğin Geçici 1 inci maddesinin 6 ıncı fıkrası şu şekilde düzenlenmiştir;
Dördüncü fıkra kapsamındaki meslek mensupları, 1/1/2014 tarihinden önce biten hesap dönemleri için; 2012 hesap dönemine ilişkin 3568 sayılı Kanun uyarınca sözleşme imzalamış oldukları mükellefleriyle sınırlı olmak ve 6102 sayılı Kanun ile bu Yönetmeliğin 26 ncı maddesinde yer verilen kısıtlamalar saklı kalmak üzere Kurumdan izin almak kaydıyla dördüncü fıkra hükümlerine bağlı olmaksızın bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde denetim yapabilirler. Bunlara Bağımsız Denetçi Belgesi, kimliği ve mührü verilmez. Bu hüküm söz konusu hesap döneminden sonrası için kazanılmış hak oluşturmaz.
Yukarıda da görüldüğü üzere son derece karmaşık olan hükmü açıklayacak olursak;
Dördüncü fıkra kapsamındaki meslek mensupları: Yeminli Mali Müşavir olmaya hak kazananlar ile Serbest Muhasebeci Mali Müşavir olmaya hak kazanan 15 yıllık mesleki tecrübeye sahip olanlar
1/1/2014 tarihinden önce biten hesap dönemleri için: Bağımsız denetimin ilk olarak uygulanacağı 2013 hesap dönemi için
2012 hesap dönemine ilişkin 3568 sayılı Kanun uyarınca sözleşme imzalamış oldukları mükellefleriyle sınırlı olmak: Bağımsız denetime tabi olan firma ile 2012 yılında da Mali Müşavirlik ya da Yeminli Mali Müşavirlik Tam Tasdik Sözleşmesi imzalamış olmak
6102 sayılı Kanunda yeralan kısıtlamalar: Kilit nokta !! Ağırlıklı olarak yeni TTK’nın 400 üncü maddesinde yazılı hükümler
Yönetmeliğin 26 ncı maddesinde yer verilen kısıtlamalar: Yönetmelikteki genel kısıtlamalar
Kurumdan izin almak şartı: Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunda
Birleştirecek olursak;
15 yıllık mesleki tecrübeye sahip meslek mensupları ve YMM’ler ile bunların ortak oldukları şirketler, 2013 yılında bağımsız denetime tabi olan ve 2012 yılında 3568 sayılı yasa kapsamında sözleşme yaptıkları mükellefleri için KGK’ca verilecek eğitimi tamamlamadan, bağımsız denetim sınavını vermeden veya bağımsız denetim şirketi kurmadan 6102 sayılı yasanın 400 üncü maddesindeki ve yönetmeliğin 26 ıncı maddesindeki kısıtlamaları göz önünde tutarak sadece 2013 hesap dönemi için kurumdan izin almak kaydıyla ve bu müktesep hak oluşturmaksızın bağımsız denetim yapabileceklerdir.
NEDİR BU 400 ÜNCÜ MADDEDE Kİ KISITLAMALAR?
Yukarıda da yazdığımız gibi bizce bu geçici maddedeki kilit nokta 400 üncü maddede saklıdır. 6102 sayılı kanunun “Denetçi olabilecekler” başlıklı 400 üncü maddesinde denetçi olamayacak kişiler madde madde sayılmıştır. Bu maddelerden dikkatimizi çekenler şu şekildedir;
e) Denetlenecek şirketin defterlerinin tutulmasında veya finansal tablolarının düzenlenmesinde denetleme dışında faaliyette veya katkıda bulunmuşsa,
f) Denetlenecek şirketin defterlerinin tutulmasında veya finansal tablolarının çıkarılmasında denetleme dışında faaliyette veya katkıda bulunduğu için (e) bendine göre denetçi olamayacak gerçek veya tüzel kişinin veya onun ortaklarından birinin kanuni temsilcisi, temsilcisi, çalışanı, yönetim kurulu üyesi, ortağı, sahibi ya da gerçek kişi olarak bizzat kendisi ise,
g) (a) ilâ (f) bentlerinde yer alan şartları taşıdığı için denetçi olamayan bir denetçinin nezdinde çalışıyorsa,
h) Son beş yıl içinde denetçiliğe ilişkin meslekî faaliyetinden kaynaklanan gelirinin tamamının yüzde otuzundan fazlasını denetlenecek şirkete veya ona yüzde yirmiden fazla pay ile iştirak etmiş bulunan şirketlere verilen denetleme ve danışmanlık faaliyetinden elde etmişse ve bunu cari yılda da elde etmesi bekleniyorsa, denetçi olamaz.
(3) Denetçi, denetleme yaptığı şirkete, vergi danışmanlığı ve vergi denetimi dışında, danışmanlık veya hizmet veremez, bunu bir yavru şirketi aracılığıyla yapamaz.
Görüldüğü üzere dikkat çeken kısıtlayıcı maddeler Yeminli Mali Müşavirleri fazlaca ilgilendirmemektedir. Zaten tam tasdik sözleşmesi ağırlıklı olarak vergi danışmanlığı ve vergi denetimini kapsamaktadır.
Fakat Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler için elbette ki işin rengi değişmektedir.
Gelirini ağırlıklı olarak defter tutarak ve beyanname göndererek elde eden meslek mensupları için kilit nokta diye belirttiğimiz husus burada ortaya çıkmaktadır. Çünkü denetlenecek şirketin defterlerinin tutulması veya finansal tablolarının düzenlenmesi bağımsızlığı zedeleyen bir hizmet olarak kabul edilmektedir.
Bir SMMM defterini tuttuğu mükellefinin bağımsız denetimini yapmak günahken YMM üstadlarımıza bu iş mübahtır.
Bu vesileyle bir kez daha belirtmekte fayda görüyorum, meslek mensupları ararsında SMMM’ler aleyhine YMM’ler lehine uygulamalar bir kez daha teoride kendini göstermiştir.
BEYANNAME GÖNDERMEK TE BAĞIMSIZLIĞI ZEDELER Mİ?
Bağımsız denetime tabi olan şirketler incelendiğinde; aktif büyüklükleri, ciroları ve çalışan sayıları bakımından muhasebenin büroda tutulmasına imkan vermeyecek ölçüde oldukları zaten açık açık görülmektedir. Peki bu şirketlerin defterlerini tutmadan sadece danışmanlık veya beyanname gönderme aracılık sözleşmesi imzalayan meslek mensuplarının durumu ne olacaktır?
Bilindiği üzere, 4 no’lu Tebliğe göre, aktif toplamı ve net satışları belli hadleri geçmeyen gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri beyannamelerini SM veya SMMM’lere imzalattırmak zorundadırlar. Bu mecburiyeti belirleyen hadler son olarak 3568 sayılı Kanuna ilişkin 37 seri no.lu Tebliğ ile 01.01.2005 tarihinden itibaren geçerli olacak şekilde belirlenmiş, izleyen yıllarda Maliye Bakanlığınca özel bir belirleme yapılmadığı takdirde, bu Genel Tebliğ’de yer alan parasal hadlerin her yıl bir önceki yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak uygulanacağı belirtilmiştir.
Bu nedenle 2012 yılı mali tablolarına göre,
Aktif Toplamı: 5.580.000 TL ve Net Satışlar Toplamı: 11.156.000 TL'yi aşmayan kurumlar vergisi mükellefleri ile ticari, zirai ve serbest meslek kazançları dolayısıyla gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükellefleri 2013 yılı kurumlar vergisi veya gelir vergisi beyannamelerini, muhtasar beyannamelerini ve KDV beyannamelerini bir SM veya SMMM’ye imzalatmak mecburiyetindedirler.
Bu hadlerden herhangi birini aşanlar beyanname imzalatmaya mecbur değildirler.
Bakanlar Kurulu Kararı’nın ekleri incelendiğinde bağımsız denetime tabi olacak şirketler olarak sayılan bütün şirketlerin hemen hemen hepsinin bu limitleri aşacağı aşikardır. Dolayısıyla bu ölçek ve nitelikte bir şirkete hizmet veren meslek mensuplarının defter tutma hizmeti verdiğinden zannımca bağımsızlığın zedeleneceği iddiasının ileriye sürülmemesi gerekmektedir.
SONUÇ
Yukarıda açıklamaya çalıştıklarımızı toparlayacak olursak; geçici 1 inci maddenin 6 ıncı fıkrasını YMM ve SMMM bakımından ayrı ayrı değerlendirmemiz gerekmektedir.
15 yıllık mesleki tecrübeye sahip YMM ve bunların ortak oldukları şirketler, 2012 yılında 3568 sayılı yasa kapsamında tam tasdik sözleşmeleri bulunan mükellefleri için kurumca verilecek eğitimi tamamlamadan, bağımsız denetim sınavını vermeden veya bağımsız denetim şirketi kurmadan sadece 2013 hesap dönemi için bağımsız denetim yapabileceklerdir
Bunun için Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’na yazılı olarak başvurmaları ve izin almaları yeterlidir.
15 yıllık mesleki tecrübeye sahip SMMM ve bunların ortak oldukları şirketler, 2012 yılında 3568 sayılı yasa kapsamında sözleşmeleri bulunan mükellefleri için kurumca verilecek eğitimi tamamlamadan, bağımsız denetim sınavını vermeden veya bağımsız denetim şirketi kurmadan 6102 sayılı yasanın 400 üncü maddesindeki ve yönetmeliğin 26 ıncı maddesindeki kısıtlamaları göz önünde tutarak sadece 2013 hesap dönemi için bağımsız denetim yapabilecekler ve şirket kurmak ve yetki almak için en azından bir yıl süre kazanmışlar ve ellerindeki işi kaybetme tehlikesinden kurtulmuşlardır.
SMMM’lerin matbu sözleşmeleri incelendiğinde ne yazık ki Kanun’un 400 üncü maddesindeki kısıtlamalara şekil olarak takıldığını üzülerek belirtmek isteriz. Güzel olan ise çarelerin tükenmediği bir demokratik ülkede yaşıyor olmamızdır. Bağımsız denetime tabi olan şirketlere sadece vergi danışmanlığı ve beyanname gönderme hizmeti veren SMMM’lerin 2013 yılı için bağımsız denetime tabi olacak şirketleri için geçici maddede kendilerine tanınan bu durumu Kurum’a etraflıca anlatarak ve gerekirse aynı mükellefleri için imzalandıysa 2013 sözleşmesini iptal etmek kaydıyla bu mükelleflerini 2013 hesap dönemi için denetleyebileceği kanaatindeyiz.
18.03.2013
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.