2016 Yılında yeni bir af yasası ile karşılaştık. Tekrar aynı konuları yaşıyor ve işliyoruz, yabancı bir tabirle DEJA VU yaşıyoruz.
En son, 6736 sayılı yasa ile bazı alacakların yeniden yapılandırılması gündeme geldi. Oysa aynı konular daha önce 6111 sayılı yasa ile de yaşanmıştı. O yaşananlardan sonra işletme bilançolarında bir takım bozulmalar meydana gelmişti. Birdenbire bir çok firmanın bilançosu borca batık hale gelmiş, yeni yepyeni ve ne olduğu hala anlaşılamayan Ticaret Kanunumuza göre bu firmaların tasfiyesi gündeme gelmiş olduğu halde herhangi bir işlem yapılmamış, sorunun çözümü ile ilgili 2 adet yazı yazdığım halde ilgilenen olmamıştır. Bir çok meslekdaşım da bu konuyu işlemiştir.
Daha önce bu konudaki yazılarımı hatırlatmak isterim.
Bilançolardaki problem: Kanunen kabul edilmeyen giderle
Af yasasından sonra borca batık bilançoları düzeltelim.
Birinci yazımın özeti:
BİLANÇOLARDAKİ PROBLEM:
KANUNEN KABUL EDİLMEYEN GİDERLER
Hatırlanacağı gibi 6111 sayılı bazı alacakların yeniden yapılandırılması veya kısaca halk arasında AF YASASI adı da verilen yasa 13.2.2011 tarihinde kabul edilerek resmi gazetede yayımlanmış ve yine 30.Nisan.2011 tarih ve 27920 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2011/1713 sayılı karar ile (bazı başvuru ve ilk taksit ödeme süreleri) uzatılmıştır.
Muhasebe kayıtlarına alınacak af yasası konularını hatırlayalım.
2006-2009 arası muhtelif vergilerde Matrah artırımı
İşletmede bulunmayan mallar
İşletmede bulunmayan makine, techizat ve demirbaşlar
Kasada bulunmayan nakitler
Hakikatte olmayan ortaklar cari hesabının silinmesi
Sgk ödemeleri ve affı
Gibi konularda ilgili idarelere müracaat edilmiş ve yeniden yapılandırılan borçlar, muhasebe kayıtlarına alınmıştır.
Muhasebe kayıtlarında 689 no.lu
DİĞER OLAĞANDIŞI
GİDER VE ZARARLAR
hesabı kullanılmıştır.
689 no.lu hesap kullanıldığında kurum, karlı dahi olsa büyük orandaki bu yeniden yapılandırmadan dolayı birdenbire korkunç bir zarar ile karşı karşıya gelmişlerdir.
6736 sayılı bugünkü af yasasının doğuracağı sonuçta bu olup bilançolar biraz daha bozulmuştur. Böyle bir durumun da gerek kurum açısından gerekse bankalar açısından veya dışarıdan bakanlar açısından büyük mahzurlar doğurmuştur.
Diğer yandan böyle bir durumla şimdiye kadar karşılaşmamış olan meslekdaşlarımız da şaşırmış ve tereddüde düşmüşlerdir.
Fakat, bu tereddüt ve şaşkınlığa rağmen muhasebede gerekli kayıtlar yapılmış ve
Sonuç olarak 6111 sayılı af yasası veya yeniden yapılandırma yasasının fiili olarak kayıtlara intikal ettirilmesinden sonra kurumların bilanço ve gelir tablolarında umulmayacak derecede büyük bozulmalar meydana gelmiştir.
Af yasasının yürürlüğe girdiğinin ertesi yılı ise daha büyük problemlerle karşılaşılmıştır.
1. Bankalara verilecek bilançolarda firma karlı olduğu halde 580 no.lu geçmiş yıl zararları hesabında büyük bir geçmiş yıl zararları bulunmaktadır.
2, Bu zararın neden doğduğu, her seferinde kredi veren kuruluşlara açıklanmak zorunda kalınmaktadır.
3. Ne kadar izah edilirse edilsin, kurumun kredi itibarı düşmektedir.
Peki, af yasasından doğan bu zarar nasıl ortadan kaldırılacaktır?
Maliye Bakanlığı yetkililerine göre bu zararlar, gelecek yıl karlarından vergisi verilerek mahsup edilecektir.
Tabii bu bir haksızlıktır. Nitekim, bugüne kadar hiçbir işveren veya sanayici maliyenin bu çözümüne uymamıştır. Bu konuyu bu yazımızın sonunda işleyeceğiz.
İkinci yazımın özeti:
AF YASASINDAN SONRA BORCA
BATIK BİLANÇOLARI DÜZELTELİM.2011 yılında 6111 sayılı kanunla, özellikle kasa affından sonra işletmelerin bilançolarında, özsermayeyi azaltan bir (kanunen kabul edilmeyen giderler) veya geçmiş yıl zararları rakamı doğdu.
Şimdiki 6552 sayılı yasadan ve 2016 yalındaki 6735 sayılı yasadan yararlanıldığında yine şirketlerin özsermayeleri azalacak ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri açısından çook önemli bir durumla karşılaşılacaktır.
Nedir bu önemli durum?
Şirketlerin sermayesinin karşılıksız kalabilme durumu, borca batıklık hali veya şirketlerin tasfiye zorunluluğu ile karşı karşıya kalabilmesidir.
Böyle bir durumda ne yapılmalıdır?
Konu TTK. 376ncı maddesinde aşağıdaki gibi açıklanmaktadır.
TTK MADDE 376- (1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.
(2) Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.
(Devamı haftaya... )
20.09.2016
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.