Mart ayı dert ayı idi tüccarlar, muhasebeciler açısından!. Maalesef artık yeni bir dert daha geldi. Şirketler açısından Mart sonuna kadar genel kurul ve gerektiği takdirde de yönetim kurulu seçimleri yapılmak zorundadır.
6102 sayılı yeni TTK. Yönetim kurullarına pay sahibi olmayan kimselerin de seçimine
müsaade etmektedir. Yeni TTK. Her şeyi o kadar karıştırdı ki , artık herhangi bir konuda bir iddiada bulunmadan önce, yeni TTK. Maddelerini de yazımıza almak zorunda kalıyoruz.
Anonim şirket yönetim kurulu üyelerinin özellikleri ve seçimi, yahut atanması TTK. 359 uncu maddede aşağıdaki gibi düzenlenmiştir.
MADDE 359- (1) Anonim şirketin, esas sözleşmeyle atanmış veya genel kurul tarafından seçilmiş, bir veya daha fazla kişiden oluşan bir yönetim kurulu bulunur.
(2) Bir tüzel kişi ……yönetim kuruluna seçilebilir.
(3) Yönetim kurulu üyelerinin ve tüzel kişi adına tescil edilecek gerçek kişinin tam ehliyetli olmaları şarttır.
(4) Üyeliği sona erdiren sebepler seçilmeye de engeldir.
Yapılan bu düzenlemeye göre, pay sahibi olmayan herhangi bir kişi de yönetim kurulu üyesi olarak seçilebilir veya tayin edilebilir. Tek şart, bu kişinin tam ehliyetli olmasıdır.
Bilindiği gibi halka açık anonim şirketlerde de dışarıdan pay sahibi olmayanlardan, bağımsız yönetim kurulu üyesi seçilebilmekte veya tayin edilebilmektedir. Bağımsız yönetim kurulu üyesi seçim veya tayini sıkı bir şekilde şartlara bağlanmıştır.
Yukarıda yazdığımız gibi, Mart ayı dert ayı geldi ve yeni TTK na göre genel kurullar yapılmaya başlandı. Gün geçmiyor ki, herhangi bir şirketten sorular gelmesin. En çok sorulan konulardan biri de pay sahibi olmayan kişilerin yönetim kurulu üyesi seçilmesi konusu. Ben, SPK bağımsız yönetim kurulu üyeliği tebliğini de göz önüne alarak bugüne kadar, her ne kadar kanunda pay sahibi olmayan kişinin yönetim kurulu üyesi olmasına her hangi bir mani yoksa da, umutla bu konuda bir düzenleme tebliği bekledim. Pay sahibi olmayanların yönetim kurulu üyesi olması konusunu olumlu bulmadığımı, böyle bir seçim yapılmasının henüz düzenlenmediğini iddia ettim.
Ama bugün artık pes ediyorum.
Herhangi bir düzenleme yapılmamış olsa dahi yukarıdaki yasa maddesi açık, isteyen A.Ş. istediğini pay sahibi olmasa dahi yönetim kurulu üyesi seçebilir veya tayin edebilir.
Herhangi bir düzenleme yapılmadan pay sahibi olmayanların yönetim kurulu üyesi olarak seçilmesi veya tayin edilmesini, ben, yanlış bulmakla beraber kanunen herhangi bir mahzur yoktur demek mecburiyetini hissediyorum.
Kötü niyetli kişilerin tayin edilmesi halinde kanunun getirdiği bir takım kısıtlamaların yeterli olacağını ümit etmekten başka çaremiz yoktur.
Kanunun bu konuda getirdiği kısıtlama, Şirketle işlem yapma, şirkete borçlanma yasağıdır ve TTK. 395 inci maddede aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
MADDE 395- (1) Yönetim kurulu üyesi, genel kuruldan izin almadan, şirketle kendisi veya başkası adına herhangi bir işlem yapamaz; aksi hâlde, şirket yapılan işlemin batıl olduğunu ileri sürebilir. Diğer taraf böyle bir iddiada bulunamaz.
(2) Pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ile yönetim kurulu üyelerinin pay
sahibi olmayan 393 üncü maddede sayılan yakınları şirkete nakit borçlanamaz. Bu kişiler için şirket kefalet, garanti ve teminat veremez, sorumluluk yüklenemez, bunların borçlarını devralamaz. Aksi hâlde, şirkete borçlanılan tutar için şirket alacaklıları bu kişileri, şirketin yükümlendirildiği tutarda şirket borçları için doğrudan takip edebilir.
Yani tedbir, pay sahibi olmayanların nakit borçlanmalarının önüne geçilmesidir. Pay Sahibi Olmayan Yönetim Kurulu Üyeleri İle Yönetim Kurulu Üyelerinin Pay Sahibi Olmayan Üçüncü Dereceye Kadar Kan Ve Sıhri Hısımlarının Şirkete Nakit Olarak Borçlanmaları Yasaklanmıştır.
İyi niyetle baktığımızda, eski Ticaret kanununda olan “yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olmalarına ilişkin zorunluluk Yeni TTK da terkedilmiş, pay sahibi olmayan kişilerin de yönetim kurulu üyesi olarak seçilmelerine ve görev yapmalarına imkan sağlanmıştır. Böylece hem az ortaklı anonim şirketlerde çok üyeli yönetim kurulu oluşturulmasına olanak tanınmış, hem de bir takım hilelerle bir takım çözümlere başvurulmadan, uzman ve profesyonel yönetim kurullarının kurulabilmesinin yolu açılmıştır.
Ancak, kötü niyetli bir incelemede, pay sahibi olmayanların yönetim kurulu üyesi olmasının meydana getireceği yanlışlıklar için bizzat yönetim kurulu üyelerinin borçlanması ve yakınları ile iş yapmasını önleyici hükümler dışında herhangi bir tedbir , şart , ve benzeri düzenleme yoktur.
Pay sahibi olmayan yönetim kurulu üyeleri ile
a. Şirketin içi boşaltılabilir. Böyle bir işlem için sokaktan herhangi biri yönetim kurulu üyesi tayin edilebilir.
b. 6183 sayılı Amme Alacakları Kanunu gereğince olan borçlar ödenmeyebilir ve sokaktan tayin edilen kişilerden dolayı devlet alacağını alamayabilir.
c. Vergi Usul Kanunundan doğan sorumluluklarda da aynı sonuçla karşılaşılabilir.
d. En önemlisi, piyasa dolandırılabilir ve şirketlere olan itimat ortadan kalkar, hani çeke olan itimadın ortadan kalktığı gibi.
NETİCE VE SONUÇ diye yazımızı bağlayalım.
Şirketlerde pay sahibi olmayanların yönetim kuruluna seçilmesinin önünde herhangi bir engel yoktur, herhangi birini şirketinize pay sahibi olmasa dahi, yönetim kurulu üyesi seçebilirsiniz, yetki verebilirsiniz.
Ama bana göre bu konuda devletin bir düzenleme yapması gereklidir.
20.03.2013
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.