İş güvencesi ve dolayı ile İkale sözleşmesi 4773 sayılı Kanunla getirilmiş ve 4857 sayılı İş Kanunu ile çalışma hayatımıza girmiş bir kavramdır.
İkale “akdi veya alışverişi bozmak”, anlamının yanında sözleşmenin taraflar arasında irade uygunluk beyanı anlamına gelmektedir. Taraflar anlaşma yolu ile sözleşmeyi her daim karşılık sonlandırabilirler. İrade uyumu ile yapılan bu tür fesihler ikale sözleşmesi olarak adlandırılmaktadır. Özellikle son dönemde artan işe iade davaları işverenleri karşılıklı anlaşma yolu ile iş akitlerinin fes edip işe iade davaları ile karşılaşmamak için izledikleri bir yol olarak karşımıza çıkmaktadır.
İkale sözleşmelerinde özellikle işçiyi koruma ilkesi mutlaka göz önüne alınmalı ve işverenlerin bazı yükümlülüklerinden kaçma niyetinin olup-olmadığının tespiti büyük önem taşımaktadır.
1-İkale sözleşmesinin geçerliliği
İkale sözleşmesi ile fesih işlemlerinde tıpkı diğer sözleşme fesihlerinde olduğu gibi işçiyi koruma ve işçi lehine yorum ilkesi mutlaka işletilmelidir.
İşçi iş sözleşmesini haklı nedene dayanarak feshederse veya işveren
tarafından yapılan fesihlerde işçinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışı
nedeniyle işten çıkarılması hariç diğer fesih hallerinde, işçiler, şartlar oluşmuşsa
kıdem ve ihbar tazminatı alabilmektedirler. İşveren tarafından yapılan feshin haksız veya geçersiz olması hallerinde iş güvencesi kapsamındaki işçiler bunun tespitini ve işe iadeyi mahkemeden isteyebilmektedir.
Ancak işçi ve işveren ikale sözleşmesi imzalayarak iş sözleşmesini sona erdirmişlerse feshe bağlı sonuçlar doğmayacak, işçi tazminatlardan yararlanamayacaktır. İşte ikale sözleşmesinin geçerli olup-olmadığının tespiti bu açıdan çok önemlidir. Nitekim Yargıtay bir kararında ikale sözleşmesinin işçinin yararına yapılıp yapılmadığı incelenmelidir demektedir.1
Çıkar dengesi açısından bakıldığında, ikale sözleşmesi imzalayan işçi iş
güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı ve işsizlik sigortasından işsizlik
ödeneği alamayacağı için zarara uğramış görünmektedir.2
İkale sözleşmesi yapıldığında, normal olarak işveren feshi söz konusu
olmadığından, işçi ihbar ve kıdem tazminatı alamayacak, iş güvencesi
hükümlerinden yararlanamayacak ve işsizlik ödeneği de alamayacaktır. Hayatın
olağan akışı içerisinde hiçbir işçi makul bir yararı olmadan ikale sözleşmesine
yanaşmayacaktır. İkale sözleşmesinin geçerliliğinde, makul yararın işçi lehine
gerçekleştiğinin kabulü için, işveren öncelikle işçinin ikale sözleşmesi sonucu
uğrayacağı maddi kayıpları karşılamış olmalıdır. Ayrıca işveren hiçbir maddi
ödemede bulunmasa bile eğer işçi ikale sözleşmesi sonucu somut bir yarar
sağlıyorsa gene makul yarar söz konusu olabilir. 3
Sonuç olarak ikale sözleşmesine baktığımızda ikale sözleşmesi ile iş akdini fesih edilmesi halinde çalışanın iş güvencesi kapsamı dışına çıktığı, işsizlik ödeneği hakkında feragat ettiği gerçeği karşımızda dururken yapılan ikale sözleşmesinin geçerliliği ancak işçinin makul yararına yapılan bir düzenleme olması ile mümkündür.
1- Bkz.: Yarg.9.H.D.18.04.2008 T., E.27825-K. 7827.
2- Sicil yıl 2 Hasan Nüvit GEREK
3- Yarg. 9.H.D. 19.02.2007 T. E.2007/3713. K.2007/4229.
30.11.2012
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.