Makalemizin konusu hisse senedi ihraç etmenin maliyeti, hisse senetlerini itibari değerleri üzerinde satılması sonucu oluşan hisse senedi ihraç primlerinin (emisyon primleri), muhasebeleştirilmesi ile konunun gerek vergi kanunları gerekse TTK, SPK ve MSUGT çerçevesinde incelenmesidir.
Hisse senetlerinin ihraç edilmesi, halka arz edilmesi ile ilgili olarak Sermaye Piyasası Kanunu 3/c de ihraç “sermaye piyasası araçlarının ihraççılar tarafından çıkartılıp, halka arz edilerek veya halka arz edilmeksizin satışıdır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı madde de halka arz “sermaye piyasası araçlarının satın alınması için her türlü yoldan halka çağrıda bulunulması, halkın bir anonim ortaklığa katılmaya veya kurucu olmaya davet edilmesini, hisse senetlerinin borsalar veya teşkilatlanmış diğer piyasalarda devamlı işlem görmesini, bu kanuna göre halka açık anonim ortaklıkların sermaye artırımları dolayısıyla paylarının veya hisse senetlerinin satışını ifade eder.” şeklindedir.
Şirketler halka arz işlemlerini kuruluş esnasında (tedrici kuruluş) yada kuruluş sonrası gerçekleştirebilirler. Ancak şirketin tedrici kuruluşu gerçekleştirmesi için hem T.T.K hem de S.P.K. hükümlerine tabi olması kuruluş esnasında halka arzın ülkemizde pek tercih edilmemesine sebebiyet vermektedir.
T.T.K. 347/1. maddesinde; itibari değerinden aşağı bedelle pay çıkarılamayacağı, payların itibari değerinden yüksek bir bedelle çıkarılabilmeleri için esas sözleşmede hüküm veya genel kurul kararı bulunması gerektiği, 344/1. maddesinde; nakden taahhüt edilen payların itibari değerlerinin en az yüzde yirmi beşi tescilden önce, gerisi de şirketin tescilini izleyen yirmi dört ay içinde ödeneceği, payların çıkarma primlerinin tamamının tescilden önce ödeneceği, belirtilmiştir.
T.T.K.461. maddesinde; her pay sahibinin, yeni çıkarılan payları, mevcut paylarının sermayeye oranına göre, alma hakkını haiz olduğu, genel kurul kararıyla bu hakka bazı sınırlamalar getirilebileceği, sınırlama getirilmesi halinde ise yönetim kurulunun, rüçhan hakkının sınırlandırılmasının veya kaldırılmasının gerekçelerini; yeni payların primli ve primsiz çıkarılmasının sebeplerini; primin nasıl hesaplandığını bir rapor ile açıklayacağı, bu raporun da tescil ve ilan edileceği, kanun metninde yer almaktadır.
T.T.K. 519/2. maddesinde; yeni payların çıkarılması dolayısıyla sağlanan primin, çıkarılma giderleri, itfa karşılıkları ve hayır amaçlı ödemeler için kullanılmamış bulunan kısmının genel kanuni yedek akçeye ekleneceği, 519/3. maddesinde; genel kanuni yedek akçe sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşmadığı takdirde, sadece zararların kapatılmasına, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye veya işsizliğin önüne geçmeye ve sonuçlarını hafifletmeye elverişli önlemler alınması için kullanılabileceği, hususları hüküm altına alınmıştır.
Bu ifadelerden TTK’ya göre Anonim Şirketlerin ana sözleşmelerinde hüküm bulunması veya genel kurul kararıyla primli pay ihraç edebileceği, primlerden kalan kısmının ise kanuni yedek akçeye ekleneceği ve sadece belli hallerde kullanılabileceği, söz konusu primlerin tescilden önce nakden ödenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Hisse senedi iptal kârları, herhangi bir nedenle iptal edilen kurum hisse senetlerinin yerine çıkartılan hisse senetlerinin nominal bedelin üstünde bir bedelle ihraç edilmesinden kaynaklanan fon olup emisyon primi gibi değerlenir. Bu fon (ıskat kazancı) eğer işletme sermayesine eklenmemişse bilanço pasifinde (521 no.lu hesap) sermaye yedekleri içinde gösterilir.
Kurumlar Vergisi İstisnası
Kurumlar Vergisi Kanunun (KVK), 5/1-ç maddesinde, Anonim Şirketlerin kuruluşlarında veya sermayelerini artırdıkları sırada çıkardıkları payların bedelinin itibari değeri aşan kısmın istisna edildiği, 8/1-a maddesinde kurum kazancının tespitinde menkul kıymet ihraç giderlerinin indirilebileceği, 5/3. maddesinde ise iştirak hisseleri alımıyla ilgili finansman giderleri hariç olmak üzere, kurumların kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarına ilişkin giderlerinin veya istisna kapsamındaki faaliyetlerinden doğan zararlarının, istisna dışı kurum kazancından indirilmeyeceği, hususları hüküm altına alınmıştır.
Kanun ve Genel Tebliğ’de istisnaya için şirketin halka açık olması/sayılması, kazancın belli bir süre fon hesabında tutulması, hisse senedi bastırma gibi koşullar aranmamış şirket türünün Anonim Şirket olması yeterli görülmüştür.
Gelir Vergisi Kanunu Yönünden İstisna:
Hisse senetlerinden gelir elde etmenin diğer bir yolu ise elden çıkartmaktır. Diğer deyişle satıştır. Borsa’ da işlem görenler hariç olmak üzere, Hisse senedinin elde edilişi ile elden çıkarılışı arasındaki fark Gelir Vergisi Kanunu’na göre “Değer Artış Kazancı” olarak Gelir Vergisine tabi tutulmaktadır.
1 Ocak 2006 tarihinden itibaren iktisap edilen tam mükellef kurum hisse senetlerinin iki yıl içinde elden çıkarılması halinde elde edilen kazanç, değer artış kazancı olarak gelir vergisine tabi olacaktır. (GVK- Mükerrer Mad. 80/1)
İki yıl geçtikten sonra satılan hisse senetlerinin alım-satım kazancı ise vergi dışıdır.
“GVK-Mükerrer Madde 80: Değer Artışı Kazançları:
“Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.
Anonim Şirket ortaklarının hisselerinin senede bağlanıp bağlanmamış olması vergilendirme açısından bu noktada önem arz etmektedir. Çünkü hisse senedi çıkarılmamış paylar, Gelir Vergisi Kanunu’ nun mükerrer 80. maddesi 4. fıkrasına göre vergilendirilmekte ve ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan değer artış kazancı olarak nitelenerek, iktisap tarihinden itibaren 2 yıllık sürenin geçmesi ile edinilen vergi muafiyeti yok olmaktadır. Diğer deyişle ne zaman satılırsa satılsın değer artış kazancı olarak vergilendirilecektir.
Bu hususu maddeler halinde özetlemek gerekirse;
1- Hisse Senedi Bastırılmamışsa
Hisse senedi veya ilmühaber yoksa Anonim Şirket ortağı, hissesini kaç yıl sonra ve kime satarsa satsın, bundan doğan kazanç “Değer artışı kazancı” olarak, gelir vergisine tabidir. (GVK Mükerrer Md. 80/4)
Vergilendirme sırasında, iktisap bedeli, hisselerin elden çıkarıldığı ay hariç olmak üzere, Türkiye İstatistik Kurumu’nca belirlenen ÜFE endeksindeki artış oranında artırılarak tespit edilir. Endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 veya üzerinde olması gerekir.
Elde edilen kazancın, (2021 Yılı için) 19.000 TL’ sı gelir vergisinden müstesnadır. Bu tutarı aşan kısım da gelir vergisine tabi tutulur.
2. Hisse Senedi Bastırılmışsa
İki yıldan fazla süre ile elde tutulan hisse senetlerinin, elden çıkartılmasından doğan kazanç, tutarı ne olursa olsun, gelir vergisine tabi değil. (GVK mükerrer Md. 80/1)
3. İlmühaber Bastırılmışsa
Geçici İlmühaberler de hisse senedi olarak kabul ediliyor. Bu nedenle, ilmühaberlerin elden çıkartılması da hisse senetlerinin elden çıkartılması gibi değerlendirilir. Görüldüğü gibi, hisse senedi bastırmamış olmanın doğuracağı bu sonuçtan “Geçici İlmühaber” çıkartılmak ve elden çıkarma işlemini bu ilmühaberlere dayanarak gerçekleştirmek suretiyle vergi avantajından yararlanmak da mümkündür.
TTK’nın 519/2. maddesinde emisyon primlerinin kullanılmamış bulunan kısmının genel kanuni yedek akçeye ekleneceği ifade edilmiştir. Genel kanuni yedek akçeler ise TTK’nın 519/3. maddesine göre sermayenin veya çıkarılmış sermayenin yarısını aşmadığı takdirde, sadece zararların kapatılmasına, işlerin iyi gitmediği zamanlarda işletmeyi devam ettirmeye veya işsizliğin önüne geçmeye ve sonuçlarını hafifletmeye elverişli önlemler alınması için kullanılabilir.
TTK’nın İç Kaynaklardan Sermaye Artırımı Başlıklı 462/1. maddesine göre; esas sözleşme veya genel kurul kararıyla ayrılmış ve belirli bir amaca özgülenmemiş yedek akçeler ile kanuni yedek akçelerin serbestçe kullanılabilen kısımları ve mevzuatın bilançoya konulmasına ve sermayeye eklenmesine izin verdiği fonlar sermayeye dönüştürülerek sermaye iç kaynaklardan artırılabilir.
462/2. maddesine göre ise artırım genel kurul veya yönetim kurulu kararının ve esas sözleşmenin ilgili maddelerinin değişik şeklinin tescili ile kesinleşir. Tescil ile o anda mevcut pay sahipleri mevcut paylarının sermayeye oranına göre bedelsiz payları kendiliğinden iktisap ederler. Bedelsiz paylar üzerindeki hak kaldırılamaz ve sınırlandırılamaz; bu haktan vazgeçilemez.
Emisyon primlerinin sermayeye ilavesi sermaye artırımı yapan şirket için kurumlar vergisi açısından vergileme gerektirmez.
KV Genel Tebliğinin I/ 6.2.4.3. Bölümüne göre sermaye yedeklerinin sermayeye ilavesinin kar payı dağıtımı olarak görülmediği, kar yedeklerinin sermayeye ilavesi nedeniyle edinilen bedelsiz hisselerin ise kurumlar vergisi mükellefleri açısından iştirak kazancı hükmünde olduğu ve nominal bedelle İştirakler hesabında takip edileceği ayrıca KVK’nın 5/1-a maddesi gereği istisnadan yararlandırılacağı, söz konusu hisselerin satılması durumunda ise KVK’nın 5/1-e maddesindeki şartları taşıması kaydıyla satıştan elde edilen kazancın %75’inin istisna olacağı belirtilmiştir.
KVK’nın 10/1-ı maddesine göre belirlenmiş sektörler haricindeki şirketler için ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden indirim hesaplanmaktadır.
Bu durumda sermaye olarak tescil edilmeyen emisyon primleri üzerinden KVK’nın 10/1-ı maddesine istinaden indirimden yararlanılması mümkün değildir. Ayrıca emisyon primlerinin daha sonra sermayeye ilave edilmesi durumunda dahi söz konusu artırım iç kaynak olarak nitelendirildiğinden KVGT’nin I/10.6.1 gereği indirimden yararlanılamaz.
Emisyon primleri, doğrudan bilançonun “Öz Kaynaklar” bölümüne muhasebeleştirildiğinden ve gelir tablosu hesaplarıyla ilişkilendirilmediğinden öncelikle beyannamenin “KKEG” satırına ilave edilerek ve daha sonra “Zarar Dahi Olsa İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde yer alan “319-Emisyon Primi Kazancı” satırında gösterilmelidir. Gelir tablosu hesaplarında yer verilmeyen emisyon primi kazancının KKEG olarak kurumlar beyannamesine ilave edilmemesi halinde istisnadan mükerrer yararlanılacağı bu nedenle de vergi ziyaına sebebiyet verileceği hususu göz ardı edilmemelidir. Beyannamenin ekler bölümündeki KKEG’ye ilişkin satırlarda ise emisyon primine özgü bir alan olmadığından söz konusu tutar “Diğer” satırında belirtilerek “emisyon primi” açıklaması yapılmalıdır.
KDVK’nın;1.maddesine göre; ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler, her türlü mal ve hizmet ithalatı ile diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler (hisse senedi ihracı bu maddenin alt bentlerinde sayılmamıştır) verginin konusunu oluşturmaktadır.
20.maddesine göre; teslim ve hizmet işlemlerinde matrah, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedeldir.
24/c maddesine göre; vade farkı, fiyat farkı, kur farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerler matraha dahildir.
Kendi paylarını arz eden Anonim Şirketlerle bu payları alanlar arasında müşteri-satıcı ilişkisinden ziyade ortaklık ilişkisi olduğundan ayrıca emtia satışı ya da hizmet görme söz konusu olmadığından gerek arza konu pay gerekse emisyon primi için fatura düzenlenmesi ve KDV hesaplanması gerekmemektedir.
TTK’nın 519/2-a maddesine göre emisyon primleri genel kanuni yedek akçe olmasına karşın TDHP’de 52-Sermaye Yedeklerinin altında takip edilmektedir. Muhasebe kayıtlarını TDHP çerçevesinde yapılması gerekmektedir. Zira VUK’un 353/6. maddesine göre muhasebe standartları ile muhasebe kayıtlarında tekdüzen hesap planına uymamanın müeyyidesi özel usulsüzlük cezasıdır (2021 Yılı için 9.000 TL).
262-Kuruluş ve Örgütlenme Giderleri Hesabı:
İşletmenin kurulması, yeni bir şubenin açılması, işlerin sürekli olarak genişletilmesi için yapılan ve karşılığında maddi bir değer elde edilmeyen giderlerin aktifleştirilmeleri durumunda izlendiği hesaptır. maliyet değerleri ile bu hesaba borç kaydedilir. Yok edilmeleri amortisman yolu ile olur.
VUK’un 326. maddesine göre bu hesap beş yılda eşit taksitlerle itfa olunarak yok edilir. VUK’un 282. maddesine göre ise bu giderleri aktifleştirmek ihtiyaridir. Yani direkt 770 hesapta muhasebeleştirilerek gider yazılabilir. Emisyon primlerine ilişkin giderlerin (aktifleştirilen kısım için ayrılan itfa payı dahil) KVK’nın 5/3. maddesi dikkate alınarak KKEG olarak işlem görmesi gerekir.
500-Sermaye Hesabı:
İşletmeye tahsis edilen veya işletmelerin ana sözleşmelerinde yer alan ve Ticaret Siciline tescil edilmiş bulunan sermaye tutarı bu hesapta yer alır. Kayıtlı sermaye sistemine alınan ortaklıklarda çıkarılmış sermaye gösterilir. Kayıtlı sermaye tavanı ayrıca dipnotlarda belirtilir. Taahhüt edilen sermaye tutarı bu hesaba alacak, ödenmemiş sermaye hesabına borç kaydedilir.
501-Ödenmemiş Sermaye Hesabı:
İşletmeye tahsis edilen veya ortaklarca yüklenilen sermayenin henüz ödenmemiş kısmıdır.
Taahhüt edilen sermaye tutarı “500. Sermaye Hesabı” alacağı ile bu hesaba borç, ödenen tutarlar alacak kaydedilir.
52-Sermaye Yedekleri Hesabı:
Hisse senedi ihraç primleri, iptal edilen ortaklık payları ve yeniden değerleme değer artışları gibi sermaye hareketleri dolayısıyla ortaya çıkan ve işletmede bırakılan tutarların izlendiği hesap grubudur.
520-Hisse Senedi İhraç Primleri:
Yeni çıkarılan hisse senetlerinin primli satışından kaynaklanan tutarlar bu hesapta izlenir. Hisse senedinin nominal fiyatı ile satış fiyatı arasındaki fark bu hesabın alacağına satış biçimine bağlı olarak ilgili hesabın borcuna kaydedilir. Bu tutarların sermayeye ilavesi veya başka bir amaçla kullanılması durumunda hesaba borç kaydedilir.
529-Diğer Sermaye Yedekleri:
Bu hesap grubu içerisinde sayılanların dışında kalan diğer sermaye yedeklerinin izlendiği hesaptır.
Sermaye avansları için uygulamada genellikle 529 hesabın kullanıldığına şahit olmaktayız. TTK’nın 344/1. maddesine göre emisyon primlerin tamamı tescilden önce peşin ödenmek zorundadır. Bu nedenle de primin tahsilatı aşamasında 529 hesabın kullanılması gerektiği görüşü de mevcuttur.
Örnek:
Şirket hisse senedi halka arz etmek suretiyle sermaye artırımına gidecektir. X A.Ş. 1.000 TL itibari değerli 10.000 adet hisse senedi ihraç etmiştir. Hisse senedinin piyasa fiyatı 8.000 TL dir. Gerekli yevmiye kaydı aşağıdaki gibi olacaktır.
Sermayenin Taahhüt edilmesi;
------------------------- / ---------------------------------
501 ÖDENMEMİŞ SERMAYE 10.000.000
500 SERMAYE 10.000.000
Sermayenin Taahhüdü
------------------------- / ------------------------------------
Hisse senetlerinin ihraç edilmesi ve nominal bedel üzerinden satılması;
-------------------------- / --------------------------
102 BANKALAR 80.000.000
501 ÖDENMEMİŞ SERMAYE 10.000.000
520 HİSSE SEN.İHR.PRİMLERİ 70.000.000
Hisse senetlerinin nominal bedel üzerinden satılması
-------------------------- - / -------------------------
Oluşan bu fonun sermayeye ilavesi durumunda ise;
Sermayenin Taahhüt edilmesi;
---------------------- / ------------------------------
501 ÖDENMEMİŞ SERMAYE 70.000.000
500 SERMAYE 70.000.000
Sermayenin Taahhüdü
----------------------- / ------------------------------
520 HİSSE SEN. İHR.PRİMLERİ 70.000.000
501 ÖDENMEMİŞ SERMAYE 70.000.000
Hisse Senedi İhraç Primlerinin Sermayeye İlavesi
----------------------- / -----------------------------------
SONUÇ :
TTK’ya göre Anonim Şirketler ana sözleşmelerinde hüküm bulunması veya genel kurul kararıyla primli pay ihraç edebilir. Emisyon primleri tescilden önce peşin ödenmelidir ve kalan kısım genel kanuni yedek akçe niteliğinde olup sermayenin yarısına ulaşmadığı sürece belirli haller dışında tasarrufu serbest değildir.
KVK’nın 5/1-ç maddesine göre emisyon primi istisnasından sadece Anonim Şirketler faydalanabilir. Söz konusu istisna ortakların çeşitli amaçlarla elinde bulundurduğu paylar için uygulanmaz. İstisna uygulaması için belirli bir süre fonda tutma, hisse bastırma gibi şartlar aranmamıştır.
Emisyon primine ilişkin giderler KVK’nın 5/3. maddesi gereği KKEG niteliğindedir.
Emisyon primleri TTK’nın 519. maddesindeki limit dikkate alınarak sermayeye ilave edilebilir. Sermayeye ilave işleminde ayrıca kurumlar vergisi aranmaz. İştirak eden kurumlar açısından ise emisyon priminin sermaye yedeği olarak kabul edilmesi halinde vergilendirilmez kar yedeği olarak nitelendirilmesi durumunda ise iştirak kazançları istisnasına tabi tutulması gerekir.
Emisyon primleri ilk tahsil edildiğinde ya da sonradan sermayeye ilave edildiğinde KVK’nın 10/1-ı. maddesine göre nakdi sermaye artışına ilişkin indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.
Çeşitli gerekçelerle Anonim Şirketlerin iktisap ettikleri kendi hisselerini daha sonra elden çıkarmalarından sağlanan primler için istisnadan yararlanılamaz. Emisyon primleri TTK’ya göre zarar/geçmiş yıl zararlarının giderilmesine özgülenmiş olup söz konusu mahsup işlemi kar dağıtımı sayılmadığından vergi kesintisi yapılmaz.
KVK’nın 18, 19 ve 20. maddeleri kapsamında yapılan birleşme, devir ve bölünme işlemleri sonucunda emisyon primlerinin aynen devralan şirket bilançosuna aktarılması kar dağıtımı sayılmadığından vergilendirilmez.
Emisyon primleri geçici vergi ve kurumlar vergisi beyannamelerinde “KKEG” satırına ilave edilerek ve daha sonra “Zarar Dahi Olsa İndirilecek İstisna ve İndirimler” bölümünde yer alan “319-Emisyon Primi Kazancı” satırında mükerrer indirime neden olmayacak şekilde gösterilmelidir.
Emisyon primleri mal ya da hizmet karşılığı olmadığından KDV’nin konusuna girmediği ve fatura düzenlenmeyeceği görüşündeyiz. Emisyon primine ilişkin masrafların KDV’si indirim konusu yapılamaz KKEG olarak işleme tabi tutulmalıdır.
Şirketlerin emisyon primini “520-Hisse Senedi İhraç Primleri” hesabında muhasebeleştirmesi gerekir. Ödeme tarihinde 529-Diğer Sermaye Yedekleri hesabında muhasebeleştirilmesi, tescil tarihinde ise 520 Hesaba nakledilmesi gerektiği şeklinde görüşler de mevcut olup bu görüşe göre muhasebe kaydı yapılmasında sakınca bulunmamaktadır.
30.12.2021
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.