YAZARLARIMIZ
Bülent Ak
Yeminli Mali Müşavir
Eski Baş Hesap Uzmanı
bak@konseydenetim.com.tr



Maliye Yıllar Sonra Sokağa Mı İnecek?

Önsöz

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek son günlerde kayıtdışı ekonomi üzerinde duran, çok dikkat çeken demeçler vermeye devam ediyor. Sn. Bakanımızın yaptığı açıklamalarda; denetlemeye gidilir diye hanımının bile kuaförünün ismini kendisine vermediğinden, ekmek satışlarının %1 KDV’ye tabi olduğu halde fırıncıların fiş kesmediğinden, lüks araba alanların gelir vergisi beyanlarının son derece düşük olduğundan yakındığını görüyoruz.

Diğer taraftan, geçtiğimiz ağustos ayında çıkarılan 7524 sayılı Kanunda, kayıtdışı ekonominin önlenmesine yönelik olarak, belge düzenine uymayan mükelleflere kesilecek cezaların bir hayli artırıldığı görülürken, diğer taraftan mükelleflerin beyanlarının gerçeğe yakın olmasını sağlayacak birtakım yeni vergi güvenlik önlemlerinin alınacağını görüyoruz.

Bu çerçevede, 2025 yılı başından itibaren yürürlüğe girecek yeni bir uygulama var: “Ticari ve Mesleki Kazançlarda Günlük Hâsılat Tespiti ve Gelir Vergisi Matrahının Belirlenmesi

Bu yazımızda hem bu yeni uygulamayı tanıtmak, zayıf ve güçlü yönlerini ortaya koymak, bu konuda dile getirilmiş bazı eleştirilere yer vermek, ayrıca Sn Bakanımızın yakındığı hususlara çare olup olamayacağını değerlendirmek istiyorum.

Maliye Sokakta Yapılan Denetimlerden Yıllar Önce Çekilmişti

Efendim, gençler pek bilmez, eskiden memur arkadaşlarımız şehrin giriş çıkışlarında yük taşıyan araçları durdurur ve fatura ve irsaliye kontrolü yapar, bazı memurlarımız ise şehrin ticari açıdan gelişmiş caddelerine çıkar, mükelleflerin fiş fatura düzenleyip düzenlemediğini tespit etmek üzere “Yaygın ve Yoğun Denetim” adı verilen denetimler yapardı.

Bu denetimlerde fiş kesmeyen mükellefler tespit edilip, olay tutanağa bağlanırdı. Tespit sayısı artan mükellefler uyarılır, bu uyarılara kulak asmayan mükelleflerin ise dükkânlarına “Belge Düzenine Uymadıkları İçin İşyeri Kapatma Cezası” aldıklarına dair kocaman levhalar asılır ve işyerleri kapatılırdı.

Ancak, bu uygulama nedeniyle devletin memuru ile küçük esnafımız karşı karşıya gelir, çoğu zaman kavga gürültü çıkardı. Bir noktadan sonra bu denetim şeklinin derdimize çare olmadığı anlaşılmış, maliyeci kardeşlerimiz sokakta fiş/fatura takibinden kurtarılmış, bu uygulamaya yaklaşık 20 yıl önce son verilmişti.

Hazine ve Maliye Bakanı, Bazı Kesimlerin Vergi Ödemediğinden Yakınıyor

Sn Bakanımız sosyal medya hesabını iyi kullanıyor, x’ten yaptığı açıklamalarla bakanlığın çalışmalarına ilişkin olarak kamuoyuna bilgi verdiği gibi, bazen de mükelleflerimize çeşitli uyarılarda bulunuyor.

Bu çerçevede yapılan açıklamalarda; bazen kuyumcuların vergi ödemediği ve ekmekte %1 gibi düşük KDV oranı uygulandığı halde fırıncıların fiş kesmediği, bazen de bazı işverenlerin yanında çalıştırdıkları asgari ücretli kadar vergi vermediklerinden yakınılıyor.

Ticari ve Mesleki Kazançlarda Hâsılat Tespiti Geliyor

Bu türden yakınmalara son vermek üzere, vergi kaybı olduğu düşünülen sektörlerde yürütülen faaliyetleri takip altına alarak, vergi kayıp ve kaçaklarını önlenmek amacıyla, 7524 sayılı Kanunla bir vergi güvenlik kurumu olarak, “Ticari ve Mesleki Kazançlarda Günlük Hâsılat Tespiti ve Gelir Vergisi Matrahının Belirlenmesi” uygulaması 1.1.2025’te başlayacaktır.

Hangi Mükellefler Kapsamda Olacak?

7524 Sayılı Kanun'un 3. Maddesiyle, Gelir Vergisi Kanunu'nun mülga 69. maddesi başlığıyla birlikte yeniden düzenlendi. Yapılan düzenlemeye göre, ticari ve mesleki kazançları açısından gelir vergisine tabi mükellefler ile kurumlar vergisi mükellefleri bu düzenlemenin kapsamında olacaktır.

Esasen getirilen bu düzenlemeyi, ticari ve mesleki kazançları gelir vergisine tabi mükellefler açısından, asgari vergileme rejimi sağlayan bir uygulama gibi düşünmek yerinde olacaktır. Zira söz konusu kazanç türlerinde kazancın ne şekilde saptandığına yönelik yasal hükümlerde herhangi bir değişiklik olmamıştır, hepsi yürürlüktedir ve uygulanmaya devam edilecektir.

Getirilen bu yeni uygulamayla; ticari ve mesleki kazançlarını uygulanmakta olan vergileme rejimine göre saptayan, ancak gelirlerini gizleyerek düşük beyanlarda bulunan mükelleflerin yakalanarak, bu mükellefleri gerçeğe uygun bir şekilde vergilendirecek ve oto-kontrolünü sağlayacak bir mekanizma oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Sistemin Esası Neye Dayanıyor?

Sistemin aslında özü şu: Mal ve hizmet satışları için fiş / fatura düzenlemeyerek hâsılatını olduğundan daha düşük gösteren ve bu şekilde vergiye tabi gelirlerini gizleyen ticari ve mesleki kazanç sahiplerinin, işyerlerinde maliye memurlarıyla birlikte fiilen yapılacak tespitlerle, yasal defterlerde gösterilen hâsılatlarının gerçek durumu yansıtmadığının ortaya konulmasına dayanmaktadır.

Hâsılat Tespiti Yapılacak Mükellefler Nasıl Seçilecek?

326 Seri No.lu GVK Genel Tebliğinde yapılan açıklamalara göre; uygulama kapsamında yoklama yapılacak olan mükellefler risk analizi sonuçları, sistem kayıtları, beyan edilen gelir ile yapılan harcamalar arasında uyumsuzluk bulunması gibi kriterler dikkate alınarak belirlenebilecektir.

Tebliğde yapılan bu açıklamadan, bana göre çok önemli bir husus öne çıkıyor. Mükelleflerin ticari ve mesleki kazançlarına ilişkin verdiği gelir vergisi beyanlarında yer alan gelirler ile yaşam ve harcama seviyeleri arasında bir uyum var mı bakılacağı anlaşılmaktadır.

Bu çerçevede, Sn. Bakanımızın kamuoyunda yakındığı, milyonlarca liralık lüks taşıt aracı veya lüks apartman dairesi vb. satın alanlardan, bu harcamaları ile uyumlu gelir vergisi beyanı bulunmayanları Gelir İdaresinin takibe ve mercek altına alınacağı anlaşılmaktadır.

Hâsılat Tespitlerini Kimler Yapacak?

Vergi Usul Kanunu’nun 128. maddesinde; vergi dairesi müdürleri, vergi incelemesine yetkili olanlar, gelir uzmanları, yoklama memurları ve yetkili makamlar tarafından yoklama işi ile görevlendirilen memurlar yoklamaya yetkili memurlar arasında sayılmıştır.

Hazine ve Maliye Bakanlığınca ticari ve mesleki işletmelerde yapılacak hâsılat tespitinin bu memurlar tarafından, işletme sahibi veya yetkili personeliyle birlikte gerçekleştirilmesi ve tespit edilen hususların imzalanarak yoklama fişine bağlanması gerekmektedir.

Hâsılat Tespitlerinde Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Hâsılat tespitinde düzenlenecek yoklama fişinin nezdinde yoklama yapılan mükellefin bizzat kendisine veya yetkili adamına imzalatılması gerekmektedir. Yetkisiz şahısların imzaladığı yoklama fişinde yer alan tespitler mükellefi bağlamayacağından, bu tespitlere dayalı olarak işlem yapılamaz. Bu nedenle, imzaya yetkili şahısların yetki belgelerinin ciddi bir şekilde kontrol edilmesinde fayda bulunuyor.

Diğer taraftan, Eskişehir Vergi Mahkemesi Başkanı Sn. Volkan Erdoğdu’nun yazdığı bir makalede yer alan aşağıdaki uyarısını da mutlaka dikkate almak gerekir.

https://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/volkanerdogdu/002/

Nezdinde yoklama yapılan veya yetkili adamı yoklama anında bulunmuyorsa ya da bulunduğu halde imzadan imtina ediyorsa, bu hususun belirtilerek yoklama fişinin polis, jandarma, muhtar veya ihtiyar meclisi üyelerinden birine imzalatılması 213 sayılı Kanun’un 131. maddesi gereği olup, aksi halde yapılan tespitlerin mükellefi bağlaması ve vergi tarhiyatına ya da cezaya dayanak teşkil etmesi söz konusu değildir. Nitekim,  Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun 26/04/2024 tarih ve E:2023/10, K:2024/5 sayılı aykırılığın giderilmesi hakkındaki kararı da bu yöndedir.

Kaç Tespit Yapılması Gerekiyor?

Ticari veya mesleki faaliyetleri nedeniyle mükellef olanlara yönelik, günlük hâsılat tutarlarını tespit etmek amacıyla yapılacak yoklama sayısının bir ayda üçten, bir takvim yılında on ikiden az olmaması gerekiyor.

Yıllık Hâsılat Ne Şekilde Tespit Edilecek?

Vergi İdaresince yapılacak yoklamalar sonucunda tespit edilen günlük hâsılat tutarlarının ortalamasından hareketle aylık hâsılat tutarı hesaplanır. Bu şekilde tespit edilen aylık hâsılat tutarlarının toplamı, tespit yapılan ay sayısına bölünmek suretiyle aylık ortalama hâsılat tutarı belirlenir. Aylık ortalama hâsılat tutarı, faaliyette bulunulan ay sayısı ile çarpılmak suretiyle mükelleflerin ilgili takvim yılı hâsılatları tespit edilir.

Kıyaslama Ne Şekilde Yapılacak?

Ticari ve mesleki kazançları gelir vergisine tabi işletmelerde, yukarıda belirtilen şekilde tespit edilen yıllık hâsılat tutarı ile bu mükellefler tarafından yasal defter ve belgelerinde yer alan hâsılat tutarları kıyaslanacak olup, beyan edilen hâsılata göre %20’nin üzerinde bir fark çıkarsa, bu mükellefler söz konusu durumu izaha çağrılacaktır.

Uygulamaya İlişkin Olarak Tebliğde Verilen Örnekler

Tebliğin ilgili kısmında verilen örneklerde yer alan sektörlerde vergi kayıp ve kaçağının yüksek olduğu yönünde bir ima var mıdır bilemem ama restoran işletmeciliği, kuyumculuk, güzellik salonu işletmeciliği, plastik cerrahi hekimi, kuaför, turizm ve plaj işletmesi, diş hekimi, oto tamir ve bakım atölyesi ve adi ortaklık işletmesi olmak üzere toplam 10 adet örneğe yer verilmiş. Konunun anlaşılması için 4 numaralı örneğe aşağıda yer vereceğiz. Geri kalan örneklere ilgili tebliğden ulaşabilirsiniz.

“Örnek: Plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahi alanında faaliyet gösteren serbest meslek erbabı hekim (D), 2025 takvim yılında on iki ay boyunca faal görünmekle birlikte ilgili takvim yılında faaliyet alanıyla ilgili sertifika almak üzere dört ay süreyle yurt dışında eğitim seminerine katılmış, ilgili yıla ilişkin serbest meslek kazanç bildiriminde yer alan gayrisafi hâsılat tutarını 30.000.000 TL olarak bildirmiştir. Günlük hâsılat tutarlarının tespiti için mükellef nezdinde yapılan yoklamalardan elde edilen sonuçlara ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir:

Yoklama Sayısı

Mayıs

Temmuz

Ekim

Aralık

1

100.000 TL

120.000 TL

110.000 TL

200.000 TL

2

210.000 TL

130.000 TL

160.000 TL

280.000 TL

3

110.000 TL

140.000 TL

120.000 TL

300.000 TL

4

-

200.000 TL

250.000 TL

-

A-Ortalama Günlük Hâsılat

Mayıs ayı için:

[(100.000+210.000+110.000)/3]

Temmuz ayı için: [(120.000+130.000+140.000+200.000)/4]

Ekim ayı için: [(110.000+160.000+120.000+250.000)/4]

Aralık ayı için:

[(200.000+280.000+300.000)/3]

 

 

140.000 TL

 

 

147.500 TL

 

 

160.000 TL

 

 

260.000 TL

B-Aylık Hâsılat (Ax31)

4.340.000 TL

4.572.500 TL

4.960.000 TL

8.060.000TL

C- Ortalama Aylık Hâsılat [(4.340.000+4.572.500+4.960.000+ 8.060.000)/4]

5.483.125 TL

D- Yıllık Hasılat Tutarı [C x (12-4)]

43.865.000 TL

Hekimlik faaliyetiyle iştigal eden mükellef (D), on iki ay boyunca faal görünmekle birlikte yapılan tespitler sonucu ilgili yılda dört ay boyunca yurt dışında bulunduğundan günlük hâsılat tutarının tespitinden hareketle yıllık hâsılat tutarının belirlenmesinde fiilen faaliyette bulunulan ay sayısı sekiz olarak dikkate alınmıştır.

Günlük hâsılat tutarlarının tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hâsılat tutarı ile beyan edilen gayrisafi hâsılat tutarı arasındaki fark [(43.865.000-30.000.000)/30.000.000]x100= %46,22 olarak tespit edilmiş olup, bu oran %20’den fazla olduğundan mükellef izaha davet edilecektir.

Genel Tebliğle Belirlenen Esaslar Nelerdir?

Maliye Bakanlığı tarafından konuya ilişkin olarak 326 seri numaralı Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği yayımlanmış olup, uygulamaya ilişkin esaslar aşağıdaki şekilde belirlemiştir.

Günlük hâsılat tutarının tespitinden hareket ederek yıllık hâsılat tutarı belirlenirken, gerçek duruma yakın sonuçların elde edilebilmesi için nezdinde yoklama yapılacak mükelleflerin; faaliyetinin niteliği, sezonluk çalışıp çalışmadığı, fiilen faaliyette bulundukları gün ve ay sayısı, hafta sonu ve hafta içi veya tatil günleri gibi hususlar göz önünde bulundurulacaktır.

Özel hesap dönemi kullanan mükellefler için, günlük hâsılat tutarlarının tespitinden hareketle yıllık hâsılat tutarının hesaplanmasında, takvim yılı yerine kendilerine tayin edilen 12’şer aylık özel hesap dönemleri dikkate alınacaktır.

Mükelleflerin birden fazla ticari veya mesleki faaliyetinin bulunması durumunda hâsılat tutarı kıyaslamasında, her bir faaliyet nezdinde yapılan günlük yoklamalar üzerine tespit edilen yıllık hâsılat tutarı ayrı ayrı dikkate alınacaktır.

Mükelleflerin faaliyetlerini birden fazla şube iş yerinde yürütmeleri durumunda, her bir şube nezdinde yapılan yoklamalar üzerine tespit edilen yıllık şube hâsılat tutarı, ilgili şubenin hâsılat tutarıyla kıyaslanacaktır.

Hem ticari hem de mesleki faaliyette bulunan mükellefler için tespit edilen yıllık hâsılat tutarı, kazanç unsuruna göre ayrı ayrı değerlendirilecektir.

Mükellef hakkında yapılan yoklamalar üzerine günlük hâsılat tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hâsılat tutarı ile mükellefin beyan ettiği hâsılat tutarı kıyaslanırken, varsa mükellefin hâsılat tutarlarını etkileyen düzeltme beyanları ile vergi incelemesi veya takdir komisyonu kararlarına istinaden yapılmış ve kesinleşmiş olan tarhiyatlara esas hâsılat tutarları da dikkate alınacaktır.

Adi ortaklık bünyesinde yürütülen faaliyetlerde, yapılan yoklamalarla günlük hâsılat tutarlarının tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hâsılat tutarları, adi ortaklık bünyesinde kıyaslamaya tabi tutulacaktır. Kıyaslama sonucunda tespit olunan hâsılat tutarıyla adi ortaklıkta oluşan hâsılat tutarı arasındaki fark %20’den fazla olması durumunda ortaklar Vergi Usul Kanunun 370. maddesi hükmüne istinaden izaha davet edilecektir.

%20’den Fazla Hâsılat Farkı Tespit Edilen Mükellefler İzaha Davet Edilecek

Uygulama çerçevesinde günlük hâsılat tutarlarının tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hâsılat tutarı ile beyan edilen gayrisafi hâsılat tutarı arasındaki farkın %20’den fazla olması durumunda mükellefler izaha davet edilecektir.

Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefler, davet konusu tespitle sınırlı olarak, Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesinde yer alan pişmanlık hükümlerinden yararlanamıyor. İzaha davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre içerisinde izahta bulunulması durumunda, yapılan izah değerlendirilerek, sonucu içeren yazı mükellefe tebliğ edilecektir.

Mükelleflerce yapılan izah sonucu vergi kaybına neden olunmadığının idarece anlaşılması hâlinde, mükellefler söz konusu tespitle ilgili olarak vergi incelemesine tabi tutulmayacak veya takdir komisyonuna sevk edilmeyecektir.

Mükelleflerce yapılan izahın yeterli bulunmaması durumunda, değerlendirme sonucunu içeren yazının tebliğ edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde, daha hafif bir ceza kesilerek kendisilerine hatalarını düzeltme olanağı sağlanacaktır.

Buna göre mükellef, eksik olan vergi beyanını tamamlayarak düzeltir, ayrıca ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için gecikme zammı oranında bir zamla aynı sürede öderse, vergi ziyaı cezası %20 oranında kesilecektir. Fakat bu durum vergi incelemesi yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel teşkil etmez.

Yasada Yer Alan %20’lik Kısım Hata Payı Olarak Kullanılacak mı?

Gelir Vergisi Kanunumuza eklenen bu güvenlik kurumuna göre, günlük hâsılat tutarlarının tespitinden hareketle hesaplanan yıllık hâsılat tutarı ile beyan edilen gayrisafi hâsılat tutarı arasındaki farkın %20 veya daha aşağıda olması durumunda, mükellef hakkında herhangi bir işlem yapılmıyor.

Yapılacak tespitler sonucunda bulunacak farkın bariz olması istenilmiş olup, adeta kanun koyucu tespitlerde %20’ye kadar bir hata payı olabileceği düşünmüş. Bu nedenle, yasaya göre ancak %20’yi aşan farklılık bulunması durumunda harekete geçiliyor.

Atipik bir örnek vermek gerekirse, nezdinde tespit yapılan iki mükellef düşünelim. Yapılan yoklama işlemlerindeki tespitlerin sonucunda; birisinde hâsılatın %20, diğerinde ise %20,5 eksik beyan edilmiş olduğu tespit edilmiş olsun. Bu durumda ilk mükellef nezdinde hiçbir işlem yapılmıyorken, ikincisi izaha davet edilecektir.

İkinci mükellef %20,5 hâsılat farkının izahında, yasada yer alan %20’lik kısmı hata payı olarak kullanabilecek midir? Yani izahta şunu diyebilir mi? Kanunen %20 yanılma payı var. Benim burada izahını yapmam gereken hâsılat farkı sadece %0,50 diyebilecek midir?

İdare önüne gelen hâsılat farklarında %20’lik kısmı hata payı olarak düşecek midir yoksa hiç dikkate almayacak mıdır? Yukarıdaki gibi bir olayda, İdare %0,50’lik hâsılat farkı üzerinden mi yoksa kendisine gönderilen %20,5’luk hâsılat farkı üzerinden mi işlem yapacaktır?

Uygulama birliğini sağlamak ve olası tereddütleri gidermek açısından, konuya ilişkin olarak bakanlık tarafından açıklama yapılmasında fayda görüyoruz.

Olay Sadece Kazanç Açısından mı Değerlendirilecek? Hani Bunun KDV’si?

Değerli meslektaşım, Ertuğrul Tuncer üstadımın ele aldığı bir makalede konuya ilişkin olarak aşağıda yer alan eleştiri ve tespitler çok yerinde, üzerinde mutlaka durmak ve düşünmek gerekir. https://www.muhasebetr.com/yazarlarimiz/ertugrultuncer/064/

Hâsılatın yoklamaya dayandırılması ile sadece gelir vergisi matrahının yükseltileceği düşünülmektedir. Hâlbuki hâsılatın yükselmesi KDV matrahını etkileyecektir. Yoklama ile tespit edilen hâsılat tutarı KDV Kanunu açısından ne ifade edecektir?  Aylık ya da yıllık KDV matrahları da buna göre düzeltilecek midir?

Bakanlığın, uygulama birliğini sağlamak ve olası tereddütleri önlemek açısından, bu konuya da açıklık getirmesinde fayda görüyoruz.

Yoklama Memuru Sayısı Yeterli mi?

Sn. Bakanımızın açıklamalarına ve yapılan yasal düzenlemeye baktığımızda, vergi kayıp ve kaçağının yoğun olduğu düşünülen sektör verileri üzerinde Maliye’nin RADAR uygulamasını çalıştırılacağı, sektör ortalamalarından sapma gösteren riskli mükelleflerin radar marifetiyle yakalanacağı, bu mükellefler nezdinde yoklama memurlarının günlük hâsılat tespitleri yaparak, yukarıda anlatılan güvenlik kurumunun çalıştırılmak istendiği anlaşılmaktadır.

Personel sayısı konusunda duyulan endişeler haklılık payı içermekle birlikte, sonuçta her şey bakanlığın konunun arkasında kararlı bir şekilde durmasına bağlıdır. Elbette bu çerçevede tüm mükellefleri inceleme olanağı yoktur. Ancak, bu uygulama çerçevesinde yapılan tespitlerle caydırıcılık sağlanarak, mükelleflerin yasalara uyum düzeyinin artırılma olanağı bulunuyor.

Yoklama Memurlarına Fazla Çalışma Ücreti Ödenecek

Gelir İdaresi Başkanlığı taşra teşkilatı kadro veya pozisyonlarında bulunan memur ve sözleşmeli personelden icra, tahsilât, yoklama ile yaygın ve yoğun vergi denetimi işlemlerini fiilen daire dışında yapmakla görevlendirilen ve bu görevleri nedeniyle normal mesai saatleri dışında fiilen çalışanlara, bu şekilde çalıştıkları her bir saat için 160 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda fazla çalışma ücreti ödenecektir.

Bu ödemeden Bakanlık kadrolarında olup aynı işlemler için görevlendirilenlerden; Gelir İdaresi Başkanlığı taşra teşkilatında geçici görevli bulunan memurlar ile gelir servisi bulunan mal müdürlüklerinde görevli memur ve sözleşmeli personel de aynı usul ve esaslar çerçevesinde yararlanacaktır.

Bu ödemeler damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesintiye tabi tutulmayacaktır. Bu madde kapsamında ödeme yapılanlara, ödemenin yapıldığı günler için diğer mevzuat hükümleri çerçevesinde ayrıca fazla çalışma ücreti ödenmeyecektir. Bu düzenlemeye göre her bir personel için ödenebilecek fazla çalışma ücreti ayda 50 saati geçemez.

Sonsöz

Hazine ve Maliye Bakanının çeşitli sektörlerden örnek verdiği ortalama gelir vergisi beyan tutarlarının ne kadar düşük olduğunu hepimiz görüyoruz. Bu durumu düzeltmek için, Maliyenin sokaklara inip mükelleflerin işyerlerinde hâsılat tespiti yapması çözüm olacak mı? Hiç kolay görünmüyor, ama yapılan açıklamalar bu konuda adım atılacağını gösteriyor.

Maliye yıllar sonra sokaklara inecek, yüzlerce belki de binlerce personelini seferber ederek, vergi kayıp ve kaçağını azaltmak üzere organize olacak gibi görünüyor. Diğer taraftan, görev alacak memurlarımızı karşılaşacakları zorluklara hazırlamak ve morallerini yüksek tutmak zorunluluğu bulunuyor.

Ayrıca, mükelleflerin vergi yasalarına uyum düzeyini artırmaya çalışırken, ekonominin bu derece soğuduğu bir dönemde, son derece hassas davranarak, onların psikolojisini de fazla bozmamak gerekiyor.

25.10.2024

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM