YAZARLARIMIZ
Bülent Ak
Yeminli Mali Müşavir
Eski Baş Hesap Uzmanı
bak@konseydenetim.com.tr



KDV İadelerinde Yeni Dönem ( I )

1. Önsöz

7524 sayılı Kanunla, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 36. maddesine, 1 Eylül 2024 tarihinde yürürlüğe girmek üzere, şu cümle eklendi: “Bu Kanun hükümleri uyarınca iade hakkı doğuran işlemlerden kaynaklanan iade taleplerinin vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilmesi esastır.”

Kanuna eklenen bu cümleyi okuyunca, aklımıza doğal olarak şu tür sorular geliyor: KDV iadelerinde sistem mi değişiyor? Bundan sonra KDV iadeleri vergi inceleme elemanları tarafından mı yapılacak? YMM tasdik raporu ile artık iade alamayacak mıyız?

Aslında KDV iadesi sisteminin ana omurgası üzerinde bir değişiklik yok, sistem eskisi gibi işlemeye devam edecek, ancak ufak bir farkla. Vergi idaresi yapılan bu yeni düzenlemeyle, sistemdeki yasal boşluklardan yararlanarak haksız yere KDV iadesi almaya çalışanları yakalamaya ve engellemeye çalışacak, yani Maliye sistemdeki çürük elmaları ayıklayacak ve sistemden uzaklaştıracak.

Bu amacı gerçekleştirmek üzere, KDV Uygulama Genel Tebliğine yeni bölümler eklenmesi öngörülüyor. Adeta tebliğin ilgili kısmı yeniden yazılarak, Vergi İdaresi sorunlu gördüğü alanlarda, KDV iadelerinin vergi incelemesi sonucuna göre yapılmasını öngörüyor.

Vergi İdaresi, hangi durumlarda vergi incelemesine yoluna başvurulacak, haksız yere iade almaya çalışanlar sistemden nasıl ayıklanacak, hazırlanan düzenlemeyi hep birlikte gözden geçirelim.

2. Belge Nedir?

İdare, tebliğ taslağında uygulamaya esas alınacak temel terim ve kavramları detaylı olarak açıklamıştır. Uygulamanın nasıl şekilleneceğini anlamak için, bu terimlerin üzerinde dikkatle durmak gerekiyor.

Belge denilince aklımıza ilk gelen fatura ve benzeri belgeler oluyor. Tebliğ taslağında belge ise çok daha geniş olarak tanımlanmış, tebliğin ilgili bölümlerinde belirtilen ve (YMM raporu ve vergi inceleme raporu hariç) iadeye esas teşkil eden tüm belgelerdir denilmiş.

Üzerinde KDV gösterilen fatura ve benzeri belgeler ile iade hakkı doğuran işlemin niteliğine göre (gümrük beyannamesi, istisna belgesi, yatırım teşvik belgesi, kıymetli maden arama ruhsatı gibi) iade için aranılan belgeler olarak kabul edileceği söylenmiş. Ancak dikkat ederseniz bu tanımın ucu biraz açık, bu bölüm kapsamında hangi belgelerin belge olarak kabul edileceği tek tek sayılmamıştır, o yüzden bu konuda dikkatli olmakta fayda var.

Yukarıda belirtilenler dışında kalan belgelerde ise, sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge olarak düzenlendiği ve kullanıldığı tespit edilse bile, bu durum mükellefler açısından olumsuz rapor veya tespit olarak değerlendirilmeyecek. Bunlar Vergi Usul Kanununa göre düzenlenme, saklanma ve ibraz mecburiyeti bulunan belgeler kapsamında yer alsa dahi, mükellef açısından sorun oluşturmayacaktır.

Örneğin, sipariş mektupları ve proforma faturaların nihai faturalar veya gümrük beyannameleri ile uyumsuz olması halinde, nihai faturaların veya gümrük beyannamelerinin gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği tespit edilmedikçe, sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlendiği veya kullanıldığı gerekçesi işlem yapılmayacaktır.

Aynı şekilde, sigorta poliçesi, müstahsil makbuzu ve sevk irsaliyesinin gerçeğe aykırı düzenlenmesi ve bunların kullanılması tek başına bu bölüm kapsamında işlem yapılmasını gerektirmez.

KDV indirimi imkânı tanınan durumlar dışında, Vergi Usul Kanunu uyarınca düzenlenmesi zorunlu olan ödeme kaydedici cihaz fişi ile gider pusulasının gerçeğe aykırı düzenlenmesi ve bunların kullanılması da aynı kapsamdadır.

3. Vergi İnceleme Raporu Nedir?

Vergi incelemesi vergi müfettişleri ve yardımcıları, ilin en büyük mal memuru veya vergi dairesi müdürleri tarafından yapılır. Vergi inceleme raporu da, yukarıda belirtilen vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından düzenlenmiş raporu ifade eder. Yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenen raporlar, vergi inceleme raporu sayılmaz.

4. Olumlu Rapor Nedir?

Vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından, mükellefin incelenen döneme ait 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan ettiği tüm işlemlerini kapsayacak şekilde incelenmesi, inceleme sonucunun da olumlu olduğuna ilişkin (vergi inceleme raporu, vergi tekniği raporu, basit rapor gibi) düzenlenen raporlardır.

KDV iade uygulamaları bakımından bir raporun "Olumlu Rapor" sayılabilmesi için, raporda iade hakkı doğuran işlemler dolayısıyla ibraz edilen yüklenilen KDV ve indirilecek KDV listelerinde sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeden kaynaklı herhangi bir indirimin olmadığının tespiti gerekir.

İade talebi olmamakla birlikte hakkında olumsuz rapor bulunan bir mükellefin, olumsuz raporun ilgili olduğu vergilendirme dönemlerinden sonraki vergilendirme dönemlerinden herhangi birine yönelik inceleme talep etmesi mümkündür. Bu durumda yapılan inceleme sonucunda düzenlenen raporun olumlu rapor olabilmesi için mükellefin indirilecek KDV tutarlarının içerisinde sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeye dayalı indirim olmadığının tespiti gerekir.

İndirilecek KDV tutarlarının içerisinde sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeye dayalı indirim olmamakla birlikte, sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlendiğine ilişkin tespit içeren raporlar, olumlu rapor olarak değerlendirilmez.

Sadece vergi incelemesi yapılan dönemi takip eden döneme/dönemlere ait KDV beyanlarının düzeltilmesi amacıyla düzenlenen raporlar ile yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenen raporlar olumlu rapor sayılmaz.

5. Olumsuz Rapor Nedir?

Mükellefler hakkında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenledikleri ve/veya kullandıkları konusunda belirlemelerin yer aldığı vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen tüm raporlar (vergi inceleme raporu, vergi tekniği raporu, basit rapor gibi) "Olumsuz Rapor" sayılır.

Olumsuz raporu olan mükelleflerin, KDV iadesi taleplerinin vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilmesi gerekir. Diğer taraftan, yeminli mali müşavirler tarafından düzenlenen raporlar olumsuz rapor olarak değerlendirilmez.

6. Olumsuz Tespit Nedir?

Olumsuz tespit, bir mükellefin sahte belge düzenlediğinin diğer kişi, işletme veya kurumlar hakkında yapılmakta olan araştırma ve incelemeler sırasında yahut yetkili makamların yazıyla veya elektronik ortamda bildirmesi üzerine vergi dairesinin bilgisi dâhiline girmesidir. Bu durumda, mükellef tarafından düzenlenen belgenin sahte olduğunun net olarak tespit edilmesi ve ortaya konması gerekir.

Ayrıca, sahte belgelerin mükellef tarafından yasal kayıtlara kaydedildiği, sahte belgelerde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapıldığının tespit edilmesi de olumsuz tespit sayılacaktır.

7. KDV İade Talepleri Vergi İncelemesiyle Yapılacak Mükellefler

Sahte veya mahiyeti itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı için, haklarında vergi inceleme raporu yazılan veya olumsuz tespitte bulunulan, ayrıca bu mükelleflerle ilişkili olan aşağıdaki mükelleflerin de KDV iadesi talepleri vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.

  • 213 sayılı Kanunun (153/A) maddesi kapsamına giren mükellefler,
  • Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme fiiline iştirak eden mükellefler de dâhil olmak üzere sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme ya da kullanma konusunda haklarında “olumsuz rapor” veya “olumsuz tespit” bulunan mükellefler,
  • Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme konusunda haklarında “olumsuz rapor” veya “olumsuz tespit” bulunan mükelleflerin raporun ait olduğu dönemdeki ortakları, kanuni temsilcileri, bunların kurdukları veya ortak oldukları mükellefler ile kanuni temsilcisi oldukları mükellefler,
  • Haklarında beyanname vermeme, defter ve belge ibraz etmeme konusunda tespit bulunan mükellefler,
  • Haklarında “olumsuz rapor” veya “olumsuz tespit” bulunan mükelleflerden doğrudan mal ve/veya hizmet alan mükellefler.

5018 sayılı Kanun eki cetvellerde yer alan kamu kurum ve kuruluşları, il özel idareleri, köyler, belediyeler ve bunların teşkil ettikleri birlikler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları ile kanunla kurulan emekli ve yardım sandıkları ile sermayelerinin (%51) veya daha fazlası yukarıda sayılanlara ait mükellefler hakkında bu bölüm hükümleri uygulanmaz.

8. Eksiklik Yazılarındaki Sorunlar Çözülemezse İncelemeye Gidecek

Uygulama genel tebliğinde iade hakkı doğuran işlem türleri itibarıyla, iade için belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde, mükelleflerin KDV iade talepleri teminat veya YMM raporu karşılığı yerine getirilmektedir.

Vergi dairesi, kendilerine sunulan tasdik raporlarındaki veriler ile sisteme yüklenen diğer verileri, yine sistem üzerinden kontrole tabi tutmaktadır. Bunun sonucunda, sistem bir kontrol raporu oluşturmakta ve bunu mükellef ve yeminli mali müşavirle paylaşmakta, eksiklik veya olumsuzlukların verilen sürede mevzuata uygun şekilde giderilmesini istemektedir.

Eksiklik veya olumsuzlukların verilen sürede giderilememesi halinde iade talebi 15 gün içinde incelemeye sevk edilecek ve düzenlenen vergi inceleme raporu sonucuna göre işlem yapılacaktır. Bu kapsamda incelemeye sevk edilen iade talepleri, iadesi talep edilen tutarın %150’si oranında banka teminat mektubu verilmesi halinde yerine getirilecektir. Vergi incelemesi sonucunda, herhangi bir sorun çıkmazsa, teminat vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülecektir.

Teminat karşılığı iadelerde, teminatın YMM raporu ile çözülebileceği hallerde, süresi içinde YMM raporu ibraz edilmemesi veya ibraz edilmeyeceğinin belirtilmesi halinde, teminat yine vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülecektir. İnceleme sonucunda olumsuz bir durum ortaya çıkarsa, mükellefe haksız yere yapılan ödemenin geriye alınması için idare teminat mektubunu paraya çevirecektir.

9. Sahte Belge Nedir?

Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesine göre sahte belge, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir.

Bir belgenin sahte olup olmadığı belgeden hareketle yapılacak tespitlere bağlıdır. Buna göre;

  • İnceleme dönemi veya incelemeye konu dönemlere ilişkin yoklamalar yapılmak suretiyle mükellefin gerçek bir faaliyetinin bulunup bulunmadığı (ilgili dönem mahalle muhtarı, site yöneticisi ve/veya çevredekilerin mükellefin eylem tarihindeki durumuna ilişkin ifadeleri vb.),
  • Belgeye konu mal hareketinin gerçekte olup olmadığının fiili veya kaydi envanter ya da randıman incelemesi, karşıt inceleme, nakliye, ödeme/tahsilat vb. kanıtlarla tespiti,
  • Ticari ilişkisinin olup olmadığı hususu ve ticari ilişkide bulunduğu firmalar,
  • Ortaklık yapısı ve ortaklara ilişkin analizler,
  • Muhasebecisine yönelik tespitler,
  • Hazine ve Maliye Bakanlığı bünyesinde yer alan, hakkında inceleme yapılanlara ve ticari ilişkide bulundukları mükelleflere ilişkin bilgiler,
  • Sahte belge ticareti varsa komisyon geliri elde edilip edilmediği,
  • Mükellefiyetle ilgili ödevlerin yerine getirilip getirilmediği,

Gibi hususlar rapora bağlanmadan yahut tespit edilmeden, bir belgenin sahte olduğu gerekçesiyle mükellef hakkında işlem yapılmaz. Başkaca bir tespit bulunmadan, mükellefler hakkında sadece ihbar veya şikâyet bulunması da yeterli değildir.

10. Kimler Sahte Belge Düzenleyici Sayılacak?

Münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet kaydı yaptıranların tespitinde, temin edilebilmesi halinde mükellefin düzenlemiş olduğu belgelerin (belirli bir dönem, yıl veya daha uzun zaman dilimi esas alınarak) tutar olarak asgari yarısından fazlasının sahte olduğunun, yani herhangi bir mal veya hizmet hareketine ilişkin olmadığının tespiti gerekir.

Tebliğ taslağında yer alan bu düzenlemeye göre, satışlarının %49’u sahte belgelerle yapanlar, bu durumda sahte belge düzenleyicisi sayılmayacaklar gibi bir sonuç ortaya çıkıyor.

Ayrıca yapılacak incelemede, mükellefin herhangi bir ticari işinin olup olmadığı, faturaların düzenlendiği dönemdeki işlerinin durumu, çevresindeki ticari itibarı gibi hususlarla da desteklenmesi gerekir.

Mükellefin düzenlemiş olduğu belgelerin temin edilememesi durumunda, fatura dönemleri itibarıyla ticari bir işinin olup olmadığı, mükellefiyetle ilgili ödevlerini yerine getirip getirmediği, herhangi bir vergi ödeyip ödemediği gibi hususlar dikkate alınarak, münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirdiğinin tespit edilmesi halinde, aşağıda açıklanan şekilde işlem yapılması gerekecektir.

11. Sahte Belge Düzenleme Olumsuz Raporu Nasıl Düzenlenir?

Sahte belge düzenlenmesine ilişkin olumsuz rapor, inceleme yapılan hakkında sahte belge düzenlediği yönünde belirlemelerin yer aldığı, önceki bölümde yer verilen hususları içerecek şekilde, vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından düzenlenen rapordur.

Söz konusu rapora “Sahte Belge Düzenleme Olumsuz Raporu” denir, bu rapordan hareketle sahte olduğu tespit edilerek, rapora bağlanan belgeleri düzenleyen mükellef de “Sahte Belge Düzenleyen” olarak kabul edilir.

Hakkında sahte belge düzenleme raporu bulunanların bu fiillerine iştirak ettiği vergi inceleme raporuyla tespit edilen gerçek veya tüzel kişiler ve 3568 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan meslek mensupları da bu bölüm kapsamında değerlendirilir.

12. Sahte Belge Düzenleyicilerin İadeleri Vergi İncelemesiyle Yapılacak

Vergi Usul Kanunu’nun 153/A maddesi kapsamına giren;

  • Başka bir ticari, zirai ve mesleki faaliyeti olmadığı halde, münhasıran sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet kaydı yaptırdığının vergi incelemesine yetkili olanlarca düzenlenen raporla tespit edilmesi ve bunun üzerine işi bırakmış sayılan ve mükellefiyet kayıtları vergi dairesince silinenler,
  • Sahte belge düzenleyici olduğu raporla tespit edilen serbest meslek erbabı, şahıs işletmelerinde işletme sahibi, adi ortaklıklarda ortaklardan her biri,
  • Sahte belge düzenleyici olduğu raporla ortaya konan ticaret şirketlerinde şirketin yanı sıra, kanuni temsilcileri, yönetim kurulu üyeleri, şirket sermayesinin asgari (% 10)'una sahip olan gerçek veya tüzel kişiler ya da bunların asgari (% 10) ortağı olduğu veya yönetiminde bulundukları teşebbüsler,
  • Sahte belge düzenleyici olduğu düzenlenen bir raporla tespit edilen, tüzel kişiliği olmayan kuruluşlarda bunları idare edenler veya bu fiillerin işlenmesinde bilfiil bulundukları tespit edilenler,
  • Yukarıda yer alanların ortağı oldukları adi ortaklıklar, kanuni temsilcisi, yönetim kurulu üyesi, şirket sermayesinin asgari (% 10)'una sahip oldukları ticaret şirketleri veya idare ettikleri tüzel kişiliği olmayan kuruluşlar,

Tarafından yapılan KDV iade talepleri, hakkında rapor düzenlenen mükellefin kaydının vergi dairesinden silindiği tarih itibarıyla, münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.

13. Sahte Belge Düzenleyicilerin İadeleri Ne Zaman Normale Döner?

Vergi Usul Kanunu’nun 153/A maddesi kapsamına giren mükellefler, haklarında düzenlenen raporlara dayanılarak yapılan işlemlerin yargı kararıyla iptal edilmesi durumunda, iade hakkı doğuran işlemler için belirlenmiş normal usul ve esaslara döner.

Ayrıca, Vergi Usul Kanunu’nun 153/A maddesi kapsamında olup, münhasıran vergi inceleme raporu ile iade alınmaya başlanan dönemi takip eden takvim yılı başından itibaren, bu süre içerisinde haklarında başkaca bir olumsuz rapor düzenlenmemiş veya olumsuz tespit yapılmamış olmak kaydıyla (süre dolmadan önce yapılan tespitlerde en son tespit tarihinden itibaren), yedi yıl geçtikten sonra müracaatlarına gerek kalmaksızın, iade hakkı doğuran işlemler için normal belirlenmiş usul ve esaslara döner.

Diğer taraftan, sahte belge düzenleyicilerinin ortağı oldukları adi ortaklıklar, kanuni temsilcisi, yönetim kurulu üyesi, şirket sermayesinin asgari (% 10)'una sahip oldukları ticaret şirketleri veya idare ettikleri tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde, daha sonraki dönemlere ilişkin olumlu rapor düzenlenmesi halinde, raporun vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarih itibarıyla, mükellefler ilgili bölümlerdeki normal usul ve esaslara göre iade talep edebilir.

Vergi Usul Kanunu’nun 153/A maddesinin birinci fıkrasında sayılan haller dolayısıyla mükellefiyeti terkin edilenlerin, bu fiillerine iştirak ettiği vergi inceleme raporuyla tespit edilen, 3568 sayılı Kanun kapsamında faaliyette bulunan meslek mensupları da bu kapsamda değerlendirilir ve bu durum meslek mensubunun bağlı bulunduğu vergi dairesince temsil ettikleri tüm mükelleflere bildirilir.

Sahte belge düzenlemenin yanı sıra gerçek mal ve hizmet satışı bulunan mükellefler, bu bölüm kapsamında değerlendirilmez. Bu mükellefler hakkında düzenledikleri sahte faturalardan hareketle sahte belge düzenleme fiili nedeniyle işlem tesis edilir.

14. Sahte Belge Düzenleyicilere Mal ve Hizmet Teslim Edenlerin Durumu

Sahte belge ticareti amacıyla mükellefiyet kaydı yaptıranların da demirbaş alımları (büro mobilyası, bilgisayar, telefon cihazı vb.), genel yönetim giderleri (işyeri kirası, işyerinin tadili, boyanması, kırtasiye ve temizlik malzemeleri, elektrik, doğalgaz, haberleşme vb.) olabileceği gibi, asıl faaliyetini gizlemek amacıyla gerçekte bir kısım mal veya hizmet almış olabilir.

Bu nedenle, sahte belge düzenlemek amacıyla mükellefiyet tesis ettirenlere mal tesliminde veya hizmet ifasında bulunan mükellefler, sırf bu nedenle, sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyicisi olarak değerlendirilmez. Ancak, bu mükelleflerin de yapılan inceleme sonucunda, sahte belge düzenleyicisi oldukları yönünde tespitler bulunursa, bu kapsamda işlem yapılacaktır.

Farkındayım, makalemiz bir hayli uzadı, izin verirseniz burada soluklanıp ara verelim, geriye kalan hususları ise ikinci yazımızda ele alalım.

20.09.2024

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM