Dijitalleşme süreci, işletmelerin vergi yükümlülüklerini daha verimli ve şeffaf bir şekilde yerine getirmelerine olanak tanımaktadır. Türkiye'de bu dijital dönüşümün önemli bileşenleri olan e-fatura ve e-defter uygulamaları, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK) ve ilgili tebliğler çerçevesinde düzenlenmiştir. Bu makalemizde, e-fatura ve e-defter uygulamalarıyla ilişkin; geçiş süreci, zorunlulukları, yaptırımları, idarenin yanlış uygulamaları, yargı kararları ilgili sıkça sorulan soruları ve konuya ilişkin değerlendirme ve açıklamaları kaleme alacağız.
Bilindiği üzere, 509 ve 535 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği'ne göre, aşağıdaki mükellefler e-fatura ve e-defter kullanmak zorunda olduğu yönünde düzenleme yapmıştır.
- Brüt satış hasılatı 3 milyon TL ve üzeri olan mükellefler: 2022 ve müteakip hesap dönemleri için geçerlidir. Bu haddin uygulamasında istisnai olarak belirlenen sektör faaliyetleri hariç tüm sektörler için geçerlidir.
- İnternet üzerinden veya elektronik ortamda mal veya hizmet satışı gerçekleştiren mükellefler: 2022 veya müteakip hesap dönemleri için brüt satış hasılatı 500 bin TL ve üzeri olanlar,
- Gayrimenkul ve motorlu taşıt alım, satım veya kiralama işlemleri yapan mükellefler: 2022 veya müteakip hesap dönemleri için brüt satış hasılatı 500 bin TL ve üzeri olanlar,
E-Fatura Geçiş Süresi: E-fatura uygulamasına geçme zorunluluğu doğan mükelleflerin, ilgili hesap dönemini izleyen yılın Temmuz ayının başına kadar e-fatura uygulamasına geçmeleri gerekmektedir. Örneğin, 2022 hesap dönemi için brüt satış hasılatı 3 milyon TL’yi aşan bir mükellef, 1 Temmuz 2023 tarihine kadar e-fatura uygulamasına geçmek zorundadır.
E-Defter Geçiş Süresi: E-defter uygulamasına geçme zorunluluğu doğan mükelleflerin ise ilgili hesap dönemini izleyen yılın Ocak ayının başına kadar e-defter uygulamasına geçmeleri gerekmektedir. Örneğin, 2022 hesap dönemi için brüt satış hasılatı 3 milyon TL’yi aşan bir mükellef, 1 Ocak 2024 tarihine kadar e-defter uygulamasına geçmek zorundadır
E-fatura ve e-defter zorunluluğuna uymayan mükellefler için çeşitli yaptırımlar uygulanmaktadır:
a- Özel Usulsüzlük Cezası (VUK 353. Md.) : E-fatura ve e-defter düzenlemeyen mükellefler için her bir belge başına 2023 yılı itibarıyla 2.200 TL’den az olmamak üzere, bu belgelerde belirtilmesi gereken tutarın veya farkın %10’u oranında özel usulsüzlük cezası kesilmektedir. Bir takvim yılı içinde her bir belge türüne ilişkin olarak kesilecek toplam ceza 1.100.000 TL ile sınırlıdır.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir husus, idarenin fiilin işlendiği yılın özel usulsüzlük cezası tutarını değil, sonraki yılın ceza tutarını uygulamasıdır. Benzer durum, mükelleflerin yükümlülüğe uyulmaması dolayısıyla İdarece “geçiş zorunluluğa uyulmaması yönünden yapılan bildirim” yazısı esasında uygulanan özel usulsüzlük cezasında da yanlış uygulandığı tecrübe edilmiştir. Bu uygulama, hukuka aykırı olup, yargı süreçlerinde genellikle mükellef lehine kararlar verilmekte ve cezalar kaldırılmaktadır.
b- Faturanın Düzenlenmemiş Sayılması (VUK 232. Md.): Vergi Usul Kanunu’nun 232. maddesi gereğince, e-fatura düzenlenmesi gereken hallerde kağıt fatura düzenlenmesi durumunda, söz konusu fatura hiç düzenlenmemiş sayılır ve bu durumda özel usulsüzlük cezası uygulanır. Bu, mükelleflerin e-fatura düzenleme zorunluluğuna kesinlikle uymaları gerektiğini vurgulayan önemli bir düzenlemedir. Bu gerekçeyle VUK’un 353/1. Maddesinde açıklaması yapılan hususlar yürütülür.
c-Re'sen Vergi Tarhı (VUK 30. Md.): Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesi gereğince, defter ve belgelerini düzenlemeyen veya eksik düzenleyen mükelleflerin vergi matrahlarının re’sen tarh edilmesi mümkündür. Bu durum, mükelleflerin vergi incelemelerinde eksik veya hatalı beyanlarının tespit edilmesi halinde karşılaşacakları ciddi bir yaptırımdır. Bu dolayısıyla geçiş hükümlerine riayet edilmemesi halinde matrahın re’sen tarh edilme durumunu doğuracağının bilinmesi gereklidir.
d- KDV İndirimlerinin Reddedilmesi (KDVK 29. Md.): Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesi gereği, yasal defterlere kaydedilmemiş olan ve belgelendirilmemiş işlemler için KDV indirimi yapılamaz. E-defter uygulamasına geçiş yapmamış mükellef, 29. madde düzenlemesinde bahsedilen “yasal defter” niteliğinde bir defterden bahsedilmesi mümkün değildir, dolayısıyla KDV indirimlerimin asli unsuru olan yasal defterlere kayıt zorunluluğu yerine getirilmemiş kabul edileceğinden, mükellefin KDV indirimlerinin tümüyle reddi gibi ağır bir yaptırımla karşı karşıya kalabilecekleri hususunu bilmelidirler. Yine aynı husus e-fatura için KDVK’nın 34. Maddesi esasında da geçerli olacağından, fiziki belgenin yasal belge niteliğinin kaybettiğinden indirim kayıtlarına alınması da mümkün değildir.
Konuya ilişkin açıklama 509 nolu VUK Genel Tebliğinde yapılmış olup, anılan bölümde istisnai haller şu şekilde sıralanmıştır:
a) Başkanlığın ve e-Belge uygulamalarına taraf olan diğer kamu kurum ve kuruluşlarının bilgi işlem sistemlerinde meydana gelen arıza, kesinti ile bu sistemlerde yapılan bakım halinde, Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) veya e-belge uygulamalarına taraf diğer kamu kurumlarının bilgi işlem sistemlerinde meydana gelen arızalar veya kesintiler nedeniyle e-fatura düzenlenemediği durumlarda, kağıt fatura kesilmesine izin verilir.
b) Mükellefin veya özel entegratör kuruluşların bilgi işlem sistemlerinde meydana gelen arıza veya kesinti halinde, Mükellefin veya Başkanlıktan izin almış özel entegratör kuruluşların bilgi işlem sistemlerinde meydana gelen arıza veya kesintiler nedeniyle, ispat veya tevsik edilmek kaydıyla, planlı bakım süresince kağıt fatura kesilebilir. Bu durumda, yazılı bildirimde belirtilen süre ile sınırlı kalmak kaydıyla kağıt fatura düzenlenebilir.
c) Mali mühür veya elektronik imza aracının arızalanması veya çalınması halinde, kullanılmakta olan mali mühür veya elektronik imza aracının arızalanması veya çalınması durumunda, ispat veya tevsik edilmek kaydıyla, yeni mali mühür veya elektronik imza aracının temini süresince kağıt fatura kesilebilir.
ç) Bakanlık veya Başkanlık tarafından yayımlanan genel tebliğ, sirküler ve teknik kılavuz ve duyurular hakkında yapılan bildirimler halinde, Bakanlık veya Başkanlık tarafından e-belge uygulamalarına ilişkin yayımlanan genel tebliğ, sirküler, teknik kılavuz ve duyurularda belirtilen durumlar kapsamında kağıt fatura düzenlenmesine izin verilir.
Bu nedenlerle, kanunen düzenlenmesi gereken sürenin geçirilmemesi kaydıyla, yukarıda belirtilen hallerde kağıt fatura düzenlenmesi durumunda özel usulsüzlük cezası kesilmez. Mükelleften kaynaklanan diğer nedenlerle e-belge olarak düzenlenmesi gereken belgelerin kağıt olarak düzenlenmesi, yukarıda sayılan nedenler kapsamında değerlendirilmez.
Ayrıca, elektronik olarak düzenlenmesi gereken belgenin, Vergi Usul Kanun’unun 13. maddesinde yazılı mücbir sebepler nedeniyle elektronik olarak düzenlenememesi halinde, Kanunun 373. maddesi gereği özel usulsüzlük cezası kesilemez.
Vergi mahkemeleri ve Danıştay kararlarının tetkikinde, e-fatura ve e-defter zorunluluğuna uymayan mükellefler hakkında verilen cezaların hukuka uygun olduğu yönünde kararlarında mevcut olduğu bilinmektedir. Bununla birlikte, idarenin fiilin işlendiği takvim ve gerekçe hususlarında yanlış uygulamaları dolayısıyla verilen cezaların kaldırıldığı tecrübe edilmiştir. Anlaşılacağı üzere, özel usulsüzlüğe konu fiilin tüm yönleriyle temas mevzuat kapsamında değerlendirilmesi ve durum esasında esaslı ve dayanak mevzuata uygun bir savunmayla ile bahsedilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırıldığı tecrübe edilmiştir.
Gelir İdaresi Başkanlığı, son dönemde e-fatura ve e-defter zorunluluğuna uymayan mükellefler için sıkça özel usulsüzlük cezası yazıları göndermektedir. Bu yazılarda, mükelleflerin belirlenen sürelerde e-fatura ve e-defter uygulamasına geçmeleri gerektiği ve aksi takdirde cezai yaptırımların uygulanacağı belirtilmektedir. Söz konusu yazılarda sadece özel usulsüzlük yaptırımına ilişkin açıklama yapılsa da makalemizin 3. Sorusundaki hususların da ilaveten uygulanabileceği hatta söz konusu gerekçelerle incelemeye sevk edilebileceği mevzuatsal gerekte tabidir. Ancak, idarenin bu süreçte fiilin/lerin cezası tutarını uygularken bazı hatalı belirlemeler yaptığı saptanmış olup, söz konusu hatalı uygulamaların gerek İdare tarafına paylaşıldığında gerekse yargıya taşındığında mükellef lehine sonuçlandığı tecrübe edilmiştir.
Konuyu vergileme ilkelerinin belirlendiği, çatı Kanun kabul edilen ve vergilemeye temel prensipsel ilke olarak değerlendirilen, Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesindeki “Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya, ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.” şeklindeki düzenleme esasında açıklama getirmek yerinde olacaktır.
Mükellefin birden fazla faaliyeti varsa ve her faaliyet için farklı NACE kodları kullanılıyorsa, her bir faaliyet esasında VUK 3/B gereği ayrı ayrı değerlendirilmesi kanaatindeyiz. Bu durumda, had belirlemesi yapılırken mükellefin tüm faaliyetlerinin toplam brüt satış hasılatı değil, sadece ilgili faaliyetin brüt satış hasılatı dikkate alınmalıdır. Bu yaklaşımla, mükelleflerin vergi yükümlülüklerini daha adil ve doğru bir şekilde yerine getirmelerini sağlayacağı şüphesizdir.
Bilindiği üzere, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 227. maddesi, serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirlerin vergi mevzuatına uygun olarak defter tutma ve beyanname düzenleme yükümlülüklerini belirler. Eğer mali müşavirler, mükelleflerin e-fatura ve e-defter zorunluluğuna uyum sağlamalarını sağlayacak gerekli işlemleri yapmazlarsa veya yanlış yönlendirirlerse, bu durumda VUK mükerrer 227. Maddesi kapsamında sorumlulukları doğacağı şüphesizdir, kaldı ki meslek mensubunun asli görevi mevzuatın doğru uygulanması ödevidir. Mali müşavirler, bu yükümlülükleri yerine getirmediklerinde ve bu nedenle mükellefler cezai yaptırımlarla karşılaştıklarında, meslek mensupları da mali müteselsil ve disiplin sorumluğu kapsamında hukuki sorumluluk altına girebilirler.
Sonuç olarak, e-fatura ve e-defter uygulamalarına geçiş sürecinin doğru ve zamanında gerçekleştirilmesi, hem mükellefler hem de mali müşavirler için büyük önem taşımaktadır. Yasal düzenlemelere uyulmadığı takdirde İdarece uygulana veya uygulanabilecek cezai yaptırımların ciddi ağır sonuçlarının olduğu açıktır. Bu nedenle, İdarece ilan edilen düzenlemeleri mükelleflerin ve mali müşavirlerin dikkatle takip etmeleri ve yasal yükümlülüklerine tam ve eksiksiz yerine getirmeleri, muhtemel cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalmamak adına büyük önem taşıdığını hatırlatmak isteriz.
Ayrıca konu hususa ilişkin bu Makalemizde belirtilen açıklamaların ötesinde müphem ve tereddüde mucip hususların varlığı bilinmekle beraber, ilave uyuşmazlık hallerine yine hukuksal ve mevzuatsal gerekler üzerinden yapılacak değerlendirmeler ile aşılabileceği kanaatindeyiz.05.07.2024
“Bu makale, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında kaleme alınmış olup eser niteliği taşıdığından, eser sahibinin yazılı izni olmadan çoğaltılması, farklı mecralarda kullanılması veya kaynak gösterilmeden paylaşılması halinde anılan Kanundaki diğer koruma hükümlerinden de yararlanılarak kişi/kişiler hakkında işlem tesis edilmesi talep edileceği bilinmelidir.”
KAYNAKÇA;
08.07.2023
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.