Vergilendirme işlemleri sırasında, mevzuata aykırı bir işlem tesis edilmesi veya mevzuatın hatalı ve eksik uygulama alanı bulması idare ile mükellef arasında anlaşmazlıklar yaşanmasına sebebiyet vermektedir.
Vergiyi içerik ve muhatap çeşitliliği nedeni ile tek bir mevzuat kapsamında ele almamız mümkün değildir. Herhangi bir mevzuat kapsamında hüküm değişmesi, eklenti yapılması, geçici madde düzenlenmesi veya bir hükmün geçersiz kılınması ve benzeri değişiklikler ile sıklıkla karşılaşmaktayız. Değişimi kapsayan konunun ilişkili olduğu diğer mevzuat içeriklerinde eş zamanlı ve uyarlı güncelleme yapılmaması uyuşmazlıkların yaşanmasında önemli bir etkendir. Bunun dışında uygulayıcıların mevzuattaki değişimin gerisinde kalması, aynı içerikli konuya taraflarca getirilen yorum ve uygulama farklılıkları, mükelleflerin vergiden kaçınma ile ilgili yaşadıkları kavram kargaşası gibi daha birçok nedenle uyuşmazlık ortaya çıkabilmektedir.
Vergilendirme sürecinde ortaya çıkan uyuşmazlıkların giderilmesi için idari çözüm yollarına başvurulabileceği gibi seçimlik hak olarak idari yollara başvurulmadan da doğrudan vergi mahkemesinde dava açılabilir. Mükellef, idareye başvurmayıp doğrudan yargı yoluna başvurarak uyuşmazlığın giderilmesi yolunu seçebilmektedir. Genellikle uygulamada tercih edilen yargıya başvurmadan önce idari yolların tüketilmesi olmaktadır.
Çoğu zaman mükellefler kendilerini zorunlu hissederek idari aşamadaki çözüme razı gelmektedir. Oysaki yargı yoluna gitseler, kendileri adına daha avantajlı bir sonuç elde edebilme ihtimalleri varken, bazen sürece dair bilgi eksikliği bazen idare ile ters düşmemek adına yargı yolunu tercih etmemektedirler.
İlgili mevzuat hükümleri gereğince ;
Vergi mahkemesinde dava açabilmek için verginin tarh edilmesi, cezanın kesilmesi, tadilat ve takdir komisyonları kararlarının tebliğ edilmiş olması; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin yapılmış ve ödemeyi yapan tarafından verginin kesilmiş olması gerekmektedir.
Mükellefler beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamazlar. İhtirazi kayıtla beyana ve vergi hatalarına dair dava açma hakları saklıdır.
Dava konusu yapılacak uyuşmazlığın konusu ve tutarına göre Vergi Mahkemeleri, Bölge İdare Mahkemeleri veya Danıştaya başvuru yapılmaktadır.
Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gündür. Vergi davaları; vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılmaktadır.
Dava açma süresinin mali tatil veya çalışmaya ara verme tarihlerine rastlaması halinde süre, bu tarihler süresince işlemeyecektir.
İlk derece yargı merciinin verdiği kararlara karşı yapılacak başvurular itiraz yoluyla Bölge İdare Mahkemesinde veya temyiz yoluyla Danıştayda çözümlenmektedir. Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davalar için temyiz mercii Danıştay Vergi Dava Daireleri Kuruludur.
İdare ve vergi mahkemelerinin kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi, mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
İstinaf, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararlara karşı belli şartlar dahilinde gidilebilen bir kanun yoludur.
İdare mahkemeleri ile vergi mahkemelerince verilen nihai kararlar ve ilk derece mahkemesi olarak Danıştayda görülen davalarla ilgili nihai kararlar Danıştayda temyiz yoluyla incelenir ve karara bağlanır.
Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz. Yürütmenin durdurulması ayrıca talep edilmeli veya dava açılırken yürütmenin durdurulması istemli dilekçe düzenlenmelidir.
Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurmaktadır.
Tahsilat aşamasında dava konusu edilen vergi ve cezaların tahsili işlemlerinin durması mahkemece yürütmeyi durdurma kararı verilmesine bağlıdır.
Davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde, yeni adresin bildirilmesine kadar dava dosyası işlemden kaldırılır ve varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir yıl içinde yeni adres bildirilmek suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Bu şekilde işlemden kaldırılan vergi davası dosyalarında tahsil işlemi devam etmektedir.
İşlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konulması ile ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz. Bunlar hakkında yürütmenin durdurulması istenebilir.
Ödeme emirlerine karşı açılan davalarda da, yürütmeyi durdurma kararı alınmadıkça tahsil işlemi devam etmektedir.
Vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı başvurulacak kanun yollarının belirlenmesine ilişkin, yasa kapsamında her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, parasal sınırlar belirlenmektedir.
İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca 2019 yılı için yeniden değerleme oranına göre geçerli olan parasal sınırlar ;
İlk Derece Mahkemelerinin İstinaf - Kesinlik Üst Sınırı : 6.000 TL
Tek Hâkimle Çözülecek Davalarla İlgili Üst Sınır : 44.000 TL
Tam Yargı ve Vergi Davalarında Duruşma Talep Sınırı : 44.000 TL
İstinaf Mahkemelerinin Kesin Kararlarına İlişkin Üst Sınır : 144.000 TL
Konusu 6.000 Türk lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup, bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz.
Uyuşmazlık miktarı 44.000 Türk Lirasını aşmayan aşağıda belirtilen davalar İdare mahkemesi hâkimlerinden biri (tek hakim) tarafından çözümlenmektedir.
Uyuşmazlıklardan kaynaklanan toplam değeri 44.000 Türk Lirasını aşmayan aşağıda belirtilen davalar, vergi mahkemesi hâkimlerinden biri (tek hakim) tarafından çözümlenmektedir.
Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde açılan iptal ve 44.000 Türk Lirasını aşan tam yargı davaları ile tarh edilen vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları toplamı 44.000 Türk Lirasını aşan vergi davalarında, taraflardan birinin isteği üzerine duruşma yapılmaktadır.
Danıştay dava dairelerinin nihai kararları ile bölge idare mahkemelerinin konusu 144.000 Türk lirasını aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar hakkında verdikleri kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir.
Temyiz ve istinaflarda duruşma yapılması tarafların istemine ve Danıştay veya ilgili bölge idare mahkemesi kararına bağlıdır.
Vergi mahkemesinde dava açmaya yetkili olanlar:
Haklarında vergilendirme sürecinin çeşitli aşamalarında vergi (ihtirazi kayıt olmaksızın verilen beyannameler üzerine verilen tahakkuklar hariç) ceza, faiz veya zam uygulamasına gidilen mükelleflerin aşağıda belirtilen durumlarda yargı organlarına başvurma hakları vardır.
Bu uyuşmazlıklar bakımından yargı mercii, vergi mahkemeleri veya ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’ın görevlendirildiği davalarda ise Danıştay’dır.
Vergi mahkemelerinin Görevleri ;
çözümlemektir.
Vergi mahkemesinde iptal davası ve tam yargı davası açılabilmektedir.
Birçok nedenle ortaya çıkabilen vergi uyuşmazlıklarının giderilmesinde amaç tarafların hak kaybı yaşamalarını önlemektir. Yargı yolu, idari yollarla çözüme kıyasla maliyetli ve daha uzun bir süreç gerektirmektedir. İdari yollarla çözüme ulaşılamayan hallerde zorunlu olarak yargı yoluna gidilmektedir.
Vergi uyuşmazlıklarının yargıya taşınmasını azaltmak adına ;
Yorum ve uygulama farklılıklarını gidermek için mevzuatın sade ve kolay anlaşılabilir bir hale getirilmesi yönünde çalışmalar yapılabilir.
Vergiye uyum sürecini artırmaya yönelik alternatif formüller geliştirilebilir.
İdare personelinin hatalı veya eksik değerlendirme yapmalarını önlemeye yönelik güncel ve kapsamlı uygulama kılavuzları yaygınlaştırılabilir.
Mükellefleri vergiden kaçın-r-maya yönelten gerekçeleri ortadan kaldırmaya yönelik iyileştirmeler planlanabilir.
Vergi uyuşmazlıklarının çoğunluğunun bilgi eksikliğinden kaynaklandığı göz ardı edilmemeli ve tarafların bilgi eksikleri giderilmelidir.
Kaynak;
213 Sayılı Vergi Usül Kanunu
GİB Rehberi
2575 Sayılı Danıştay Kanunu
2576 Sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri Ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu Ve Görevleri Hakkında Kanun
2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu
16.10.2019
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.