Bu güne kadar firmaların kanuna aykırı uygulamaları sebebiyle çok sayıda tüketici mağdur edildi. Bu sayede birçok firma haksız kazanç elde etti. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı ile yaşanan bu olumsuzlukların giderilmesi hedefleniyor. Ancak sadece tüketicilere tanınan hakların kâğıt üzerinde genişletilmesi yeterli değil. Mevcut durum da bunun bir göstergesidir. O halde yapılması gereken şey firmalar üzerindeki denetimin artırılması, caydırıcı cezaların getirilmesi ve tüketicilerin hak arama yollarının basit ve etkin hale getirilmesidir.
Firmalardaki “bir şey olmaz” düşüncesinin artık değiştirilmesi gerekiyor. Bu noktada 2 yıl önce hukukçu bir meslektaşımın yaşadığı, hukukçu olmasına rağmen büyük zahmetlerle sonuca ulaşabildiği bir olayı paylaşmak isterim. Arkadaşım bir banka hesabındaki 70 TL’yi çekmek istediğinde banka 38 TL’sini “hesap işletim ücreti” adı altında keser. Paranın iadesi için bankanın İstanbul’daki merkezine başvuru yapan arkadaşım olumsuz cevap alınca Tüketici Hakem Heyetine başvuruda bulunur. Hakem Heyeti kendisini haklı bulunca banka bu sefer Tüketici Mahkemesinde itiraz eder. Dava beşinci duruşmadan sonra sonuçlanır. Davanın sonuçlanması yaklaşık 1 yılı bulur. Arkadaşımın duruşmalara gidip gelmek için yaptığı masraflar ise 100 TL’yi aşar. Harcadığı zaman ve işlerinin aksaması da cabası. Arkadaşım sonunda davayı kazanarak haksız yere alınan 38 TL’yi geri alır. Ancak şu soru aklında hep kalmıştır. “Bunca emek ve masrafa değdi mi?”.
Bu olayda banka davayı kaybetti kaybetmesine. Ancak asıl kaybeden “Tüketiciler” olmaya devam etti ve ediyor. Çünkü “attığı taşın ürküttüğü kurbağaya değmeyeceğini” düşünen ve küçük rakamlar için dava açmaya yanaşmayan milyonlarca tüketici var. Firmalar bunun bilincinde. Ben haksızlığı yapayım, nasıl olsa hakkını arayacak tüketici sayısı yüzde beşi geçmez. Yüzde doksan beşten elde edeceğim kazanç bu yüzde beşe ödeyeceğim miktardan çok fazla olacağına göre “haksızlığa devam” anlayışı hakimdir.
Bu yüzden cezaların caydırıcı olması gerekir. Ayrıca, firmanın haksızlıktan elde ettiği kazancın elinden alınması da gerekir. Bunun dışında, tüketicilerin hak arama yolları daha etkin hale getirilmelidir. Bu yüzden, birçok Avrupa ülkesindeki gibi tüketicilerin tek tek dava açması yerine tümü adına tek bir dava açılması yönünde yasal bir düzenleme bizde de yapılmalıdır. Bu, hem tek başına dava açmayı göze alamayan tüketiciler için bir imkan olacak, hem de adliyelerdeki dava sayılarının artışını önleyecektir.
18.08.2012
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.