1. GİRİŞ
Mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin belgeler bazen ellerine geç ulaşabilmektedir. Takvim yılı içinde olmak kaydı ile ellerine geç ulaşan belgeler vergi kanunları açısından fazla bir sorun yaratmamakla birlikte, takvim yılının geçmiş olması, mükellefler açısından vergisel bazı sorunlara neden olmaktadır. Özellikle Aralık ayına ait faturaların, Ocak ayında işletmeye ulaşması mükellefleri vergi kanunları açısından nasıl bir uygulama yapacakları konusunda tereddütte bırakmaktadır. Yazımızda bu tip durumlarda vergi kanunlarının bize nasıl yol gösterdiği konusu üzerinde durulacaktır.
2. DÖNEMSELLİK KAVRAMI
Dönemsellik kavramı, işletmelerin sınırsız sayılan yaşam sürelerinin sınırlı uzunlukta belli dönemlere bölünmesi ve her dönemin faaliyet sonuçlarının diğer dönemlerden ayrı olarak saptanmasını ifade eder. Bu kavrama göre, faaliyet sonuçları ilgili olduğu dönemde değerlendirilir. Gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre muhasebeleştirilmesi; hasılat, gelir ve karların aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla karşılaştırılması bu kavramın gereğidir. Dönemsellik ilkesinin doğal sonucu olarak[1];
- Bir hasılatın, belli bir dönem kazancının tespitinde müspet unsur olarak dikkate alınması için bu hasılatın söz konusu döneme ait olması gerekir.
- Bir giderin, belli bir döneme ilişkin safi kazancın belirlenmesinde menfi unsur olarak
dikkate alınabilmesi için bu giderin söz konusu döneme ait olması gerekir.
Hasılatın ve giderlerin hangi döneme ait olduğunun tespitinde, hasılatın tahsil edilmiş veya giderlerin ödenmiş olup olmadığını bir önemi bulunmamaktadır. Hesap dönemi sonu itibariyle bunlar tahsil edilmemiş veya ödenmemiş olsalar bile safi kurum kazancının tespitinde dikkate alınırlar. Yani;
- Tahakkuk etmiş (faturası kesilmiş) ve ödenmiş olsa bile gelecek döneme ait peşin ödenen giderler gelir tablosunda değil bilançonun aktifinde gösterilir.
- Tahakkuk etmiş (faturası kesilmiş ve tahsil edilmiş olsa bile) gelecek hesap dönemine ait olan hasılat, bilançonun pasifinde yer alır.
3. İLGİLİ OLDUĞU HESAP DÖNEMİ KAPANDIKTAN SONRA İŞLETMEYE ULAŞAN BELGELER
Bilindiği üzere, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29/1-a maddesinde, “Mükellefler, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini…” indirebilecekleri hükmü yer almaktadır. Yine aynı kanunun 29/3. maddesinde indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde kullanılabileceği hükmü yer almaktadır. Bu hükümlere göre, mükellefler, ilgili takvim yılından sonraki dönemlerde gelen ve geldiği dönemdeki kayıtlara intikal ettirilen faturalardaki KDV’yi, katma değer vergisi beyannamesi üzerinde indirim konusu yapamazlar. Dolayısıyla Aralık KDV beyannamesi verildikten sonra ele geçen fatura ve benzeri belgelerdeki KDV’ler, yeni yıla ilişkin KDV beyannamelerinde indirim konusu yapılamaz. Bunların KDV hariç tutarları da genellikle geçmiş yılı ilgilendirdiği için yeni yılda gider olarak dikkate alınamaz. Zira, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6. maddesinde; “Kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi* içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanır. Safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Anılan hüküm uyarınca, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 8. maddesinde ve Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. maddesinde yer alan giderler, kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılır. Buna göre, ilgili takvim yılından sonraki dönemde gelen ve geldiği dönemdeki kayıtlara intikal ettirilen faturalarda yer alan tutarlar, faturaya konu harcamanın, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılmış olması koşuluyla, harcamanın ait oldukları yıl itibariyle kurumlar vergisinin tespiti yönünden niteliğine göre gider ya da maliyet olarak dikkate alınabilirler[2].
Yukarıda bahsedilen sorunlara ilişkin çözüm yolları ise şöyle sıralanabilir;
1-) Rakam küçük olduğu için pratik bir çözüm aranıyorsa ve kapanan yıla ilave kayıt yapılmak istenmiyorsa, KDV dahil tutar, yeni yılda kanunen kabul edilmeyen gider yazılabilir. Bu çözüm pratik olmakla beraber gelir veya kurumlar vergisi ile KDV yönünden mükellefe mali hak kaybettiren bir yöntemdir[3]. Konuyu bir örnek yardımı ile açıklamaya çalışalım;
ABC Ltd. Şti. 27.12.2007 tarihinde işletmesi ile ilgili olarak KDV dahil 2.360 YTL gider yapmıştır. Söz konusu harcamaya ilişkin fatura 03.01.2008 tarihinde işletmeye ulaşmıştır. İşletmenin yapacağı muhasebe kaydı ve diğer işlemler aşağıdaki gibi olacaktır.
Muhasebe Kaydı;
------------------------------03.01.2008--------------------------------------
689 Diğer Olağan Dışı Gid. Ve Zararlar 2.360,00
689.01 KKEG 2.360,00
320 Satıcılar 2.360,00
-----------------------------------/----------------------------------------------
İşletme, 2007 yılına ilişkin olarak Nisan/2008 tarihinde vereceği kurumlar vergisi beyannamesinin “Diğer İndirimler ve İstisnalar” bölümüne 2.360 YTL yazarak 2007 takvim yılı kurumlar vergisi matrahını hesaplayacak ve bu şekilde hesaplanan matrah üzerinden kurumlar vergisini ödeyecektir. 2008 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde 2.360 YTL’sını “kanunen kabul edilmeyen gider” olarak beyanname üzerinde kurum kazancına ekleyecektir.
2-) Vergi Kanunları, geçmiş yıl hesaplarını kesinleştirmeleri için gelir vergisi mükelleflerine 3 ay, kurumlar vergisi mükelleflerine 4 ay süre tanımıştır. Bu zaman zarfında geçmiş yıl tarihini taşıyan kayıtların, kapanan yıl defterlerine yapılması mümkündür. Ocak ayı içinde yasal defterlere kapanış tasdiki yapılması devamındaki sayfalara kayıt düşülmesini ve mali tabloların hazırlanmasında bu ilave kayıtların dikkate alınmasını engellemez[4]. Geç gelen belgeye yönelik olarak ve belgedeki KDV dahil tutar üzerinden gider karşılığı ayrılarak gider kaydı yapılabilir. Yeni yılda ise söz konusu geç gelen belgeye istinaden gider karşılığı hesabı kapatılır. Bu takdirde gider yazma imkanı sağlanmış fakat KDV indirim hakkından vazgeçilmiş demektir. Her ne kadar KDV Kanunu’nun 58. maddesinde KDV’nin gider yazılamayacağı esası var ise de bu esas indirilebilir KDV ile ilgili olup, indirim hakkının kaybedildiği hallerde KDV, duruma göre gider veya kanunen kabul edilmeyen gider konusu olabilir[5]. Ancak, KDV tutarının kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınması eleştiri konusu olmasını engelleyecektir. Bunun dışında gözden kaçırılmaması gereken bir noktada sevk irsaliyesi ile fatura tarihi arasındaki 7 günlük sürenin geçirilmemesidir. Yukarıda vermiş olduğumuz örneği bu kapsamda açıklarsak muhasebe kayıtları ve diğer işlemler aşağıdaki şekilde olacaktır;
- Riskli Yöntem;
------------------------------31.12.2007--------------------------------------
770 Genel Yönetim Giderleri 2.360,00
381 Gider Tahakkukları 2.360,00
------------------------------03.01.2008---------------------------------------
381 Gider Tahakkukları 2.360,00
102 Bankalar 2.360,00
------------------------------------/----------------------------------------------
- Risksiz Yöntem;
------------------------------31.12.2007--------------------------------------
770 Genel Yönetim Giderleri 2.000,00
381 Gider Tahakkukları 2.000,00
------------------------------28.01.2008---------------------------------------
381 Gider Tahakkukları 2.000,00
689 Diğer Olağan Dışı Gid. Ve Zararlar 360,00
689.01 KKEG 360,00
102 Bankalar 2.360,00
------------------------------------/----------------------------------------------
Son yapılan kayıtta KDV tutarı KKEG olarak kayıtlara alınmıştır. Fakat, fatura Aralık ayı KDV beyannamesinin verilmesinden önce gelirse KDV tutarı indirim olarak kayıtlara alınabilir.
Ayrıca bazı durumlarda kapanan yıla ilişkin mal ve hizmet alımlarına ait faturalar, yeni yıla ait bir tarihle düzenlenmiş şekilde işletmeye gelebilmektedir. Böyle bir durumda faturanın KDV hariç tutarı özü itibariyle geçmiş yılı ilgilendirdiğinden KKEG olarak dikkate alınacaktır. KDV tutarının ise indirim konusu mu yoksa KKEG olarak mı kayıtlara alınacağı tartışmalı bir konudur. Ancak görüşümüze göre, belli bir dönem ihtiva eden (X.X.2007-31.12.2007) ve elde olmayan sebeplerden dolayı işletmeye geç gelen belgeler yeni yıla ait bir tarihle düzenlenmiş olsa bile bu belgelere ilişkin KDV tutarları yeni yılda indirim konusu yapılabilir (Örn; aralık ayına ait olup ocak ayı tarihiyle işletmeye gelen elektrik faturaları* veya ciro primleri). Bu noktada kanunen kabul edilmeyen giderlere (GVK 41. ve KVK 11. maddelere göre) ilişkin KDV tutarlarının indiriminin mümkün olmadığı akıllara gelebilir. Fakat bahsi geçen durumun GVK 41. ve KVK’nun 11. maddesinde açıkça sayılan hallerin hiçbirine girmediği gözden kaçırılmamalıdır.
Yukarıda vermiş olduğumuz örneği bu kapsamda değerlendirirsek işletmenin yapacağı muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır;
- 2007 yılında gider tahakkuku yapılmış ise;
------------------------------31.12.2007--------------------------------------
770 Genel Yönetim Giderleri 2.000,00
381 Gider Tahakkukları 2.000,00
------------------------------28.01.2008---------------------------------------
381 Gider Tahakkukları 2.000,00
191/689 İndirilecek KDV/KKEG 360,00
102 Bankalar 2.360,00
------------------------------------/----------------------------------------------
- 2007 yılında gider tahakkuku yapılmamış ise;
------------------------------28.01.2008---------------------------------------
689 Diğer Olağan Dışı Gid. Ve Zararlar 2.000,00
689.01 KKEG 2.000,00
191/689 İndirilecek KDV/KKEG 360,00
102 Bankalar 2.360,00
------------------------------------/----------------------------------------------
3-) Geç gelen belgedeki KDV tutarını kapanan yıl itibariyle indirim konusu yaparak kayıtlara almak mümkündür. Ancak Aralık KDV beyannamesi, bu kayıt dikkate alınmaksızın daha önce verildiğinden, indirim hakkının kullanılabilmesi için Aralık dönemi KDV beyannamesinin bu ilave indirimi de içerecek şekilde yeniden düzenlenmesi ve “düzeltme beyannamesi” olarak vergi dairesine verilmesi gerekir[6].
4. SONUÇ VE ÖNERİ
Bizce dönem kapandıktan sonra işletmeye ulaşan faturalar bir sonraki yılın kayıtlarına alınmakla birlikte ilgili oldukları dönem kazancının tespitinde dikkate alınmalıdırlar. Bu faturalarda belirtilen KDV tutarları, duruma göre indirim, gider veya kanunen kabul edilmeyen gider olabilir. Özellikle ticari hayatta sıklıkla karşılaşılan, kapanan yıla ilişkin mal ve hizmet alımlarına ilişkin belgelerin yeni yıla ait bir tarihle düzenlendiği durumlarda mükellefler mali kayıplara uğramaktadırlar. Gelir İdaresinin bu sıkıntıyı gidermek amacıyla mükelleflerin Ocak ayı KDV beyannamelerinde, bu faturalara ait KDV’leri indirim konusu yapabilmelerini sağlayacak bir düzenlemeye gitmesi veya konuya ilişkin sirküler yayınlaması iki taraf açısından da olumlu bir yaklaşım olacaktır.
KAYNAKLAR:
[1] Ergül, Mahmut Tayyar, “Dönem Kapandıktan Sonra Gelen Faturalardaki KDV’lerin Vergi Kanunları Karşısındaki Durumu”, Mali Çözüm Dergisi, Nisan-Mayıs 2006/75, s. 1.
* Hesap dönemi ilgili yılın 01 Ocak tarihi ile 31 Aralık tarihlerini kapsamaktadır.
[2] Gündüz, Zeki, “Dönem Kapandıktan Sonra Gelen Faturalardaki KDV’ler İlgili Dönem Kurum Kazancının Tespitinde Gider Olarak Dikkate Alınabilir”, www.vergiportali.com , 03.01.2008.
[3] Maç, Mehmet, “KDV İndiriminde Takvim Yılı Aşılmama Şartı ve Geç Gelen Faturalar”, Dünya Gazetesi 13.02.2002.
[4] Maç, Mehmet, a.g.m.
* Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü’nün 15.08.2000 Tarih ve 38601 sayılı yazısı.
Dn 4. D’nin, 19.12.1979 tarih ve E. 1978/3109, K. 1979/3541 sayılı Kararı , Dn. 4. D’nin 10.06.1971 tarih ve E. 1990/6367, K. 4784 sayılı; 16.05.1979 tarih ve E.1978/2767, K.1979/1343 sayılı; 24.02.1982 tarih ve E. 1981/1436 K. 1982/242 sayılı Kararları, Dn. 13. D’nin 16.02.1977 tarih, E. 1976/1582, K.
[5] Maç, Mehmet, a.g.m.
[6] Maç, Mehmet, a.g.m.
22.01.2008
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.