Bugünlerde birçok mükellefin yaşamakta olduğu ve gittikçe daha fazla dillendirilen bir soruna şahit oluyoruz. İmalata ve turizme yönelik teşvik belgesi olan mükelleflerde bir liste krizi var. Tabi sorunun farkında olanlarda.
Katma Değer Vergisi Kanunu’nun geçici 37 nci maddesinde yer alan düzenleme, imalat sanayii ve turizme yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamında inşaat işi yaptıran mükelleflerin KDV yüklerinden arınmasını sağlıyor. 01.01.2017 tarihinden bu yana uygulanan düzenlemenin eski haline göre; teşvik belgesi sahibi mükellefler belge kapsamındaki inşaat işlerine yönelik mal ve hizmet alımlarında KDV ödüyor, ödenen KDV indirim yoluyla giderilememişse, Kanun’un düzenlediği dönemler itibariyle mükellefe iadesi yapılıyordu.
15.04.2022 tarih ve 31810 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 7394 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle uygulamada değişikliğe gidildi. Maddenin yeni halinde, “İmalat sanayii ile turizme yönelik yatırım teşvik belgesi sahibi mükelleflere belge kapsamındaki inşaat işlerine ilişkin mal teslimi ve hizmet ifaları Katma Değer Vergisinden müstesnadır” ifadesine yer verildi. Bu ifade, iade uygulamasının tamamen değişeceği anlamını taşıyordu. Artık ödenen KDV’nin geri alınması değil, baştan itibaren KDV’siz alım yapılması söz konusu idi. Nitekim, 28.05.2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 42 no’lu KDV Genel Tebliği ile bu yeni uygulama biçiminin detayları belli oldu.
01.05.2022 tarihinden itibaren uygulama alanı bulan Tebliğe göre iadenin şekli “proje tipi” olarak tabir ettiğimiz şekilde belirlendi. Bu sistemin özü, istisna kapsamında KDV’siz alım yapacak mükelleflerin teşvik belgesinde yer alan inşaat işleri kapsamında KDV’siz olarak temin edeceği mal ve hizmetlerin listesini en baştan internet vergi dairesine yüklemesi ve bu listeye istinaden vergi dairesinden istisna belgesi alması şeklinde.
İşte sorunlar bu noktada başlıyor. Tebliğ istisna kapsamında alınacak mal ve hizmetlerin listesini yükleme görevini teşvik belgesi sahibi mükellefe veriyor. Ancak bu listeye göre fatura kesip, KDV iadesini talep edecek olan kişiler inşaat işini yapan kişiler. Bu kişiler KDV iadesi için başvuru yaptığında, yüklenilen KDV listesinde yer alan girdilerle, belge sahibi mükellefin sisteme yüklediği listedeki kalemlerin birebir örtüşmesi gerekiyor. Aksi takdirde KDV iadesinin alınması zor olacaktır.
Şu an mükelleflerin eskiden kalma alışkanlıkla devam ettikleri uygulama biçimi şu şekilde:
Teşvik belgesi sahibi mükellef, müteahhit firmayla yaptığı sözleşmeye istinaden “hakediş 1: … işlerinin yapılması”, “hakediş 2: … işlerinin yapılması”,… şeklinde liste girişi yaparak istisna belgesi talep ediyor. Listede hiçbir detaya yer vermiyor. Vergi dairesi de bu talebi uygun görerek istisna belgesini veriyor. Belge sahibi mükellef bu işlemlerde hiçbir sorun görmüyor. Ancak müteahhit firma KDV iadesi için başvuru yaptığında işin rengi değişecektir. Vergi dairesi yüklenilen KDV listesinde yer alan mal ve hizmetleri sistemdeki proje listesinde birebir görmeden iadeyi yapmayacaktır. En azından, konunun muhatabı olan görevlilere son günlerde yoğun biçimde yönelttiğimiz sorulara verilen yanıtların tamamı bu yönde. İstisna talebinde bulunan teşvik belgesi sahibi mükellef, son derece detaylı bir mal ve hizmet listesi hazırlamak durumunda. Peki nasıl?
Teşvik belgesi sahibi mükelleflerin önünde inşaatı gerçekleştirmek için farklı yöntemler mevcut.
Her ne kadar inşaat işlerinde başlangıç aşamasında bir proje hazırlansa da, bu projeye göre hangi malzemeden ne kadar kullanılacağına dair detaylı bilgi mevcut olmuyor. Özellikle inşaat işini kendi imkanlarıyla yapmaya çalışan mükellefler tarafından böyle bir liste hazırlanması son derece zor.
İnşaatı kendisi yapmayan mükellefler; anlaştıkları müteahhit, mimar gibi kişilerden destek almak zorundalar. Yüklenici sayısı birden fazla ise uyum sağlamak daha da zor. İnşaatı kendisi yürüten mükellefler ise tamamen dışarıdan bir desteğe muhtaç durumdalar. Böyle bir yardım almaları durumunda dahi, liste varsayımlara ve tahminlere dayalı olacaktır. Bu zorluklar listelerin sürekli revize edilmesine ihtiyaç duyulması, inşaatı yapanların alışlarına ilişkin faturaların (yüklenim faturalarının), proje listesiyle uyum sağlanması amacıyla gerçeğe aykırı biçimde düzenlenmesi gibi ciddi sorunlara yol açabilir.
Tebliğde küçük tutarlı alışlara yönelik bir çözüm olarak, proje maliyetinin binde 5’ine kadar alışların tek satırda girilmesi imkânı sağlanmış. Fakat bahsettiğimiz sorunu çözmek için bu imkânın yeterli olacağını düşünmüyorum.
Tebliğin ilk uygulaması henüz yapılmakta olduğundan bu sorunlar yeterince somutlaşmadı. Ancak kısa süre içerisinde yaygın biçimde ortaya çıkacaktır. Belge sahibi liste konusunda üstün bir çaba göstermezse inşaat firmaları mağdur olacaktır. Bu sorunların önüne geçmek için her şeyden önce yapılması gereken, sisteme yüklenecek mal ve hizmet listesinin nasıl hazırlanacağı konusunda standardı sağlayacak net bir belirleme yapılması. Kanaatimce, listede mal ve hizmetlerin detayının aranmaması, yapılan inşaat sözleşmesine istinaden inşaatın kısımları/hakediş bazında liste düzenlenmesi ve bu listeye istinaden iadenin yapılması mükelleflerin işini kolaylaştıran bir uygulama biçimi olacaktır. İdarenin bu yönteme yönelik kaygılarını kendi denetim mekanizmalarıyla ve yeminli mali müşavirler vasıtasıyla giderebileceğini düşünüyorum.
09.09.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.