Ekonomi Bakanlığının sitesinde Türk işadamlarının yurtdışında yaptığı müteahhitlik hizmetlerine yönelik rakamlar mevcut.
Buna göre;
Türkiye, Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre 2011 yılında 38 milyar dolarlık hizmet ihracatı ile dünyada 17. sırada,
Bugüne kadar Türk işadamlarının 101 farklı ülkede üstlendiği müteahhitlik ve teknik müşavirlik proje sayısı 7.182 adet olup tutar olarak 253 milyar dolara denk geliyor,
2012 yılında üstlenilen proje bedeli 26,9 milyar dolar, hedeflenen ise 2023 yılında 100 milyar dolar,
Türk yurtdışı müteahhitlik sektörü yurtdışında her yıl, ülkemizin yıllık mal ihracatının ortalama %20si büyüklüğünde proje üstlenmekte,
Evet rakamlar yurtdışı müteahhitlik sektörünün ne kadar önemli olduğuna vurgu yapıyor. Keza bu rakamlar işin gelir yönü bir de çalışan işçi sayılarımız anlamında yurtdışında yapılan bu tip müteahhitlik işlerinin katkısı da azımsanmayacak ölçüde.
Türkiye İşkur Genel Müdürlüğünün istatistiklerine göre, 2001 yılından itibaren yurt dışına gönderilen işçi sayısı 558.682 olarak hesaplanmıştır. Bu rakamın önemli bir kısmını yurt dışı müteahhitlik hizmetleri sektöründe istihdam edilen işçilerin oluşturduğu bilinmektedir.
İşte yurtdışı müteahhitlik sektörü böylesine ekonomiye katkı yaparken bunun bir sebebi de vergi teşvikleridir. Vergi özellikle bu anlamda sektörler arasında rekabet üstünlüğü yaratabilmek adına elinde bir çok enstrümanı bulunan bir müessese ve akıllıca kullanıldığında yukarıdaki rakamlara ulaşmanın da mümkün olduğu görülüyor.
Kurumlar Vergisi Kanununun 5-1/h maddesi hükmü yurtdışı inşaat, onarım, montaj işleri ve teknik hizmet kazançlarına yönelik istisnayı düzenliyor.
İnşaat, onarım ve montaj işlerinin ne olduğu konusunda bir tartışma yok. Ancak teknik hizmetler biraz daha yoruma muhtaç bir unsur. 6 seri numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 6. maddesinde teknik hizmetler açıklanıyor.
Buna göre teknik hizmetler; esas olarak inşaat, onarım ve montaj işleriyle ilgili olarak yürütülen planlama, projelendirme, mimarlık ve mühendislik, etüd, fizibilite, harita tasarım, metraj, keşif, iadri ve teknik şartname ile ihale dosyası hazırlama, ihale değerlendirme, mesleki kontrollük, inşaat kontollüğü, işletmeye alma danışmanlığı, proje ve yatırım yönetimi ve benzeri hizmetleri kapsıyor.
Şirketlerin söz konusu istisnadan faydalanabilmesi için; yurtdışında yapılan inşaat, onarım, montaj ve teknik hizmetlerden sağlanan kazançların Türkiyeye getirilmesine gerek bulunmamaktadır. Sadece bu hasılatı Türkiyedeki hesaplarına yansıtması yeterli olacaktır.
Ancak yurtdışı müteahhitlik hizmeti verenler vergisel açıdan problem yaşamamak için aşağıdaki hususlara dikkat etmelidirler;
1.Yurtdışı şube ile merkez arasında fatura karşılığı para hareketleri değerlemeye tabi olup, diğer cari hesap ilişkilerinde değerleme yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
2.Yurt dışında tamamlanmış işlere ilişkin olarak Türkiyeye getirilen dövizler (getirilme zorunluluğu yoktur) için bundan sonraki süreçte oluşan lehe kur farkları vergiye tabidir. Eğer iş devam ediyorsa vergiye tabi değildir.
3. Yurt dışı müteahhitlik işi için alınmış olan kredilerin eğer söz konusu iş tamamlanmış ve de söz konusu krediye karşılık hasılat sonuç hesaplarına yansıtılmış ise ise kalan kısımlarına ilişkin faiz ve kur farklarının vergiden indirilmesi mümkündür.
4.Müteahhitlik işi için yurt dışına geçici ihraç edilen makine benzeri kıymetlerin amortismanları işin bitiminde tekrar Türkiyeye getirildiğinde amortisman uygulaması kaldığı yerden devam edebilecektir.
5.Söz konusu işlere ilişkin yapılmış bütün giderler sadece bu işlerin hasılatından indirilecek olup diğer kazançlardan indirilmesi mümkün değildir. Türkiyede ortak genel giderlerden pay veriliyor ise yurtdışına isabet eden giderlerin de diğer kazançlardan indirimi mümkün değildir.
6.Yurtdışında yapılan müteahhitlik hizmeti karşılığında sağlanan hasılatın binde beşini geçmemek üzere götürü gider indirim hakkı vardır. Yani müteahhit firmalar belgesiz harcamaları da gider olarak düşebilir ancak nakit çıkışı olmasına dikkat etmeleri şarttır.
Dünyada gelecek 10 yılda inşaat sektöründe yapılacak toplam harcamanın büyüklüğünün 97,7 trilyon dolara ulaşacağı düşünülüyor, bu sebeple özellikle vergisel avantajlarını da düşünüp şirketlerin bu pastadan kendilerine düşen payı almaları hem ülke ekonomisi açısından hem de şirketlerin büyüme hedefleri açısından son derece önemlidir. Türk müteahhitlik sektörü 2011 yılında toplam 453 milyar dolarlık gelir pastasından %3,5lik bir pay almıştır. Bu toplam gelirden en büyük payı Fransız, Alman, İspanyol ve İtalyan firmalarının başını çektiği Avrupalı firmalar ( %53,1-240 milyar dolar) ile Çinli firmalar (%13,8-62,7 milyar dolar) almıştır.
06.11.2013
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.