11/02/2015 tarihinde Türkiye ile Avrupa Komisyonu arasında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Tarafından Temsil Edilen Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Komisyonu Arasında Katılım Öncesi Yardım Aracı (IPA II) Çerçevesinde Birlik Tarafından Türkiye Cumhuriyetine Yapılacak Mali Yardımın Uygulanmasına İlişkin Düzenlemeler Hakkında Çerçeve Anlaşma (IPA II Çerçeve Anlaşması) imzalanmıştır. Söz konusu anlaşma 04/04/2015 tarih ve 6647 sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunmuş, 08/05/2015 tarih ve 2015/7708 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ekinde yayımlanmış ve 24/08/2015 tarih ve 2015/8085 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 22/06/2015 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
IPA-II NEDİR?
Bilindiği üzere IPA-I 2007-2013 arası dönemi kapsıyordu. IPA-IIde ise IPA-Iin ilk dönemdeki mali yardımların çerçevesini oluşturan beş bileşeni korunarak, mali yardımlara yön verecek beş politika alanına dönüştürülmüştür. Bu beş politika alanı içinde ise çeşitli başlıklar altında sektörler ve alt-sektörler belirlenerek Avrupa Birliği Bakanlığı ile birlikte konuyla ilgili bakanlıkların sorumluluğuna verilmiştir. İlgili sektör ve alt-sektörler altında yer alan proje faaliyetleri sektör sorumlusu kurumlar (lead institutions) tarafından koordine edilecektir. IPA-II altında yer alan 5 politika alanı ise aşağıdaki gibidir;
1. AB Üyeliğine Geçiş Süreci ve Kapasite Geliştirme
2. Bölgesel Kalkınma
3. İstihdam, Sosyal Politika ve İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi
4. Tarım ve Kırsal Kalkınma
5. Bölgesel ve Sınır Ötesi İşbirliği
IPA II ÇERÇEVE ANLAŞMASI GENEL TEBLİĞİ
Maliye Bakanlığı, IPA II Çerçeve Anlaşmasının 28. maddesinde yer alan vergi istisnalarına ilişkin hükümlerin uygulama usul ve esaslarını belirlemek amacıyla 1 sıra nolu Türkiye - Avrupa Birliği Katılım Öncesi Yardım Aracı
(IPA II) Çerçeve Anlaşması Genel Tebliği hazırlamış ve tebliğ 13.02.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
Söz konusu tebliğde özellikle IPA Çerçeve Anlaşması gereği ortaya çıkacak vergilere ilişkin istisna ve benzeri konular düzenlenmiş bulunmaktadır. Yazımızda bu konulara başlıklar halinde değinilecektir.
VERGİ İSTİSNALARINA İLİŞKİN TEMEL PRENSİP
IPA II Çerçeve Anlaşmasının Vergiler, gümrük vergileri ve diğer mali harçlara ilişkin kurallar başlıklı 28. maddesinin ilk fıkrası uyarınca; Bir Sektörel Anlaşmada ya da Finansman Anlaşmasında aksi belirtilmemek kaydıyla vergiler, gümrük vergileri ve ithalat vergileri ve resimleri ve/veya eş etkiye sahip harçlar IPA II kapsamında finanse edilmez.
Yukarıda bahsedilen kural kapsamında belirtilen vergi muafiyetleri, IPA II yararlanıcısı ve IPA-II yardımının gerçek ve/veya tüzel alıcıları tarafından sağlanan eş-finansmanı da kapsar.
Buna göre AB veya Türkiye ile AB ortak katkısıyla finanse edilen sözleşmelerin uygulanması sırasında ortaya çıkabilecek vergiler, gümrük ve ithalat vergileri ve yükleri ve/veya eş etkiye sahip vergiler, mali yardımlardan finanse edilmeyecektir.
GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ İSTİSNASI
IPA II Çerçeve Anlaşmasının 28 (2)(d) maddesi uyarınca; birlik sözleşmelerinden doğan kâr veya gelir ulusal/yerel vergi sistemine göre Türkiyede vergiye tabidir. Ancak Avrupa Birliği üye devletlerinde veya IPA II yararlanıcısı haricinde IPA II kapsamında uygun olan diğer ülkelerde ikamet eden veya iş kurmuş olan, birlik sözleşmelerini yürüten, yabancı çalışanlar ve daimi eşleştirme danışmanları da dâhil olmak üzere, gerçek ve tüzel kişiler, geçerli çifte vergilendirme anlaşmalarının hükümlerine göre, söz konusu şekilde elde ettikleri gelirin Türkiyede isnat edilebileceği bir ikametgâh veya daimi işletme sahibi oldukları durumlar istisna olmak üzere, stopaj ve geçici veya sürekli vergiler dâhil Türkiyedeki kazanç veya gelir vergisinden muaftırlar.
Gelir Vergisi Kanununun geçici 84üncü maddesi uyarınca;
-Avrupa Birliği organlarıyla akdedilen ve usulüne göre yürürlüğe konulan anlaşmalar çerçevesinde proje karşılığı sağlanan hibeler, özel bir fon hesabında tutulur ve gelir olarak dikkate alınmaz.
Söz konusu hibelerle gerçekleştirilecek projelere ilişkin olarak bu fondan yapılan harcamalar, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider ve maliyet olarak dikkate alınmaz. Proje sonunda herhangi bir şekilde harcanmayan ve iade edilmeyen tutarın kalması hâlinde bu tutar gelir kaydedilir.
Birinci fıkra çerçevesinde sağlanan hibelerle finanse edilen yıllara sâri inşaat ve onarım işlerine ilişkin ödemeler üzerinden ve yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden, fon hesabından yapılan harcama tutarları ile sınırlı olmak üzere, 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (2) ve (3) numaralı bentleri ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 30uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri uyarınca vergi kesintisi yapılmaz.
Sonuç olarak, birlik sözleşmelerinden doğan kâr veya gelir Türk vergi sistemine göre Türkiyede vergiye tabidir.
Ancak, AB veya AB ve Türkiye ortak katkısı ile finanse edilen birlik sözleşmelerini yürüten gerçek ve tüzel kişi birlik yüklenicilerinden,
- AB ülkeleri ile Türkiye dışındaki IPA II yararlanıcısı diğer ülkelerde mukim veya kurulu olan ve
- Uygulanabilir bir çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması hükümlerine göre, birlik bözleşmesinin yürütülmesinden elde ettikleri kazancı Türkiyede bir işyerine atfedilemeyen veya Türkiyede mukim statüsünde bulunmayanların birlik sözleşmesinin yürütülmesinden elde ettikleri gelir veya kazanç, gelir ve kurumlar vergisinden istisnadır.
Bu istisna, söz konusu kişilerin elde ettikleri gelir veya kazanca ilişkin olarak yapılan gelir ve kurumlar vergisi tevkifatlarını da kapsar.
Aynı zamanda bu sözleşmeler kapsamında bir birlik yüklenicisine bağlı olarak hizmet ifa eden ve ücreti birlik sözleşmesi bütçesinden ödenen ve AB ülkeleri ile Türkiye dışındaki IPA II yararlanıcısı diğer ülkelerde mukim olan gerçek kişilerin elde ettikleri gelirler de gelir vergisine tabi değildir.
Diğer taraftan, AB organlarıyla akdedilen ve usulüne göre yürürlüğe konulan anlaşmalar çerçevesinde proje karşılığı sağlanan hibelerin, özel bir fon hesabında tutulması ve bu fondan yapılan harcamaların da gider ve maliyet olarak dikkate alınmaması şartıyla, söz konusu hibeler alındığı dönemde gelir olarak değerlendirilmeyecektir.
Proje tamamlandığında ise varsa harcanmayan ve iade edilmeyen hibe tutarları gelir olarak dikkate alınacaktır.
Yıllara sâri inşaat ve onarım işlerine ilişkin hakediş ödemeleri ve serbest meslek niteliğindeki ödemeler dışında, söz konusu hibelerle finanse edilen ve GVK 94üncü maddesi ile KVK 15 ve 30uncu maddelerinde sayılan diğer ödemelerden (gayrimaddi hak bedeli, kira, faiz, ücret vb.) gelir ve kurumlar vergisi tevkifatı yapılmaya devam edilecektir.
23.02.2016
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.