Ülkemizde bağımsız denetim sektöründe son 10 yılda çok büyük oranda gelişmeler yaşanmaktadır. Zaman ve denetime tabi olma kriterleri olarak bakıldığında ilk başlarda halka açık şirketlerde olan bağımsız denetim daha sonraları aktif büyüklüğü, hasılatı ve çalışan sayıları gibi kriterleri sağlayan şirketlerin de bağımsız denetime tabi olması ile çok büyük bir sektör halini almıştır. Buna bağlı olarak ta sektördeki sıkıntılarda gün yüzüne çıkmaya başlamıştır.
Bağımsız denetimin olmazsa olmazı planlamadır. Planlama yapılmaması denetimin ruhuna aykırıdır. Bağımsız denetimin ruhunu anlamak içinde kaynağına gitmek gerekir. Bunun için çok araştırma yapmaya gerek yoktur. Denetim standartları kısa adı IAASB (Uluslararası Bağımsız Denetim ve Güvence Denetimi Standartları Kurulu) tarafından düzenlenmekte ve IFAC (Uluslararası Muhasebeciler Federasyonu) tarafından da yayınlanmaktadır. Yani Anglosakson (İngiliz) kültürünü taşımaktadır. Bağımsız denetimde planlama Anglosakson kültürünün bağımsız denetime de yansımış halidir. Yani işin başlangıcında planlama yapılır. Ülkemizde ise bu durumu yansıtacak çok güzel bir atasözümüz vardır oda “kervan yolda düzülür”. Tam bir plansızlık göstergesidir.
Dünyada bağımsız denetim sektöründe öncü olan büyük şirketler vardır. Bu şirketler genellikle 4 büyükler (big four) olarak adlandırılırlar. Bu şirketlerin ciroları (küresel olarak) milyar dolarlar seviyesindedir. Gelirlerine göre dünya sıralaması aşağıdaki gibidir;
Ülkemizdeki sıralama da dünya ile paralellik göstermektedir.
Son yıllarda ülkemizde ki gelişmeler göstermektedir ki büyük firmalar bağımsız denetimi sektörünün büyümesine paralel olarak personel planlaması yapamamıştır yada yapmamaktadırlar. Bağımsız denetim işi denetim personel planlaması yapılmadan alınmaktadır. Bunun en büyük göstergesi denetim sektöründe yerel ve butik hizmet veren denetim şirketlerinin personellerini transfer etmelerinden anlaşılmaktadır. Son günlerde küçük-butik bağımsız denetim şirketlerinin yöneticilerinin en büyük sorunu yetişmiş ya da yetişmekte olan personelin büyük firmalar tarafından transfer edilmesidir.
Maddi anlamda yüzmilyonlarca para kazanan büyük firmalar kendi personellerini elinde tutamamakta (sebebini sonraki yazılarımda bahsedeceğim), bu personel açığını kapatmak için yenilerini yetiştirmek yerine küçük-butik şirketlerin personellerini transfer etmektedirler. Böylelikle yeni personel yetiştirme maliyetine ve zamanına katlanmadan açıklarını kapatmaktadırlar. Bu transferlerin ilk olumsuz sonucu küçük-butik denetim şirketlerine olmakla birlikte ilerleyen günlerde büyük denetim şirketleri de bu transferlerin olumsuz sonuçları ile karşılaşacaktır.
Küçük-butik bağımsız denetim şirketleri zamansız personel kayıplarını telafi edebilmek için daha fazla zaman ve maliyete katlanmak zorunda bırakılmaktadır. Bu ise sektörde ki rekabeti haksız bir boyuta taşımaktadır.
Bağımsız denetim şirketlerinin ve bağımsız denetçilerin çalışma iş ve işlemleri KGK’nın (Kamu Gözetimi ve Muhasebe Standartları Kurumu) yetki alanındadır. Dolayısıyla sektörün gelişmesi ve denetimin kalitenin artırılmasından da sorumludur. Denetçi transferleri ve rekabet koşulları konusunda düzenleme yapılması acil ve elzem bir hal almıştır. Bu düzenlemeye örnek olarak personel transferlerinin yılda bir defa yapılması verilebilir. Böylelikle denetim şirketleri denetimin tamamlanması anlamında zamansal sıkıntı yaşamazlar.
Gelinen durumu özetleyen çok güzel bir mizahi fıkra vardır;
Köylünün üç oğlu varmış. Bir gün köye tellal gelmiş, davulu çalıp “padişah efendimiz Kıbrıs’a sefere gidiyor. Her evden bir erkek evlat istiyor” demiş. Köylü, büyük oğlunu öpüp "padişahımızın emri baş üstüne" deyip askere yollamış.
Aradan bir kaç ay geçince oğlunun şehit olduğu haberi gelmiş. Köylü, büyük bir olgunlukla “vatan sağ olsun, padişahımız sağ olsun” demiş.
Aradan bir iki yıl geçmiş. Köye yine tellal gelmiş, davulu çalıp “padişah efendimiz Bağdat’a sefere gidiyor. Her evden bir erkek evlat istiyor” demiş. Köylü, bu defa ortanca oğlunu öpüp "madem padişahımız ferman eylemiş, başım üzerine" deyip askere yollamış.
Aradan bir kaç ay geçince oğlunun şehit olduğu haberi gelmiş. Köylü, yine büyük bir vakarla, gururla “vatan sağ olsun, padişahımız sağ olsun” demiş.
Aradan yine bir iki yıl geçmiş. Köye yine tellal gelmiş, davulu çalıp “padişah efendimiz Suriye’ye sefere gidiyor. Her evden bir erkek evlat istiyor” deyince, köylü, tellala “Yürü git, söyle o padişaha, ben de oğul kalmadı, bana güvenip sağa sola savaş ilan etmesin” demiş.
Büyük bağımsız denetim şirketleri personel kayıplarını telafi etmek için gözlerini küçük-butik bağımsız denetim şirketlerine çevirmek yerine kendi personellerini yetiştirmeye başlamalıdırlar. Bunun için yeterli parasal kaynakları bulunmaktadır. Dünyada milyarlarca dolar, Türkiye’de yüz milyonlarca lira para kazanan büyük denetim şirketlerin bir personel planlaması yapmadan büyümesi, iş alması ve büyürken de küçük-butik denetim şirketlerine olumsuz etkide bulunması tüm bağımsız denetim sektörünü ve çalışanlarını olumsuz etkileyecektir.
28.03.2022
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.