YAZARLARIMIZ
Ali Emrecan Algın
İş Müfettişi
emrecan_algin@hotmail.com



Banka Promosyonunun İşçiye Ödenmesi Güncel Bir Sorun Olma Niteliğini Koruyor

BANKA PROMOSYONU(Nevi, Niteliği, Paylaşılması) 

Banka promosyonlarının işçilere ödenmesi/paylaşılması güncel bir sorun olma niteliğini koruyor…

Banka promosyonunun işçilere dağıtılması hususunda, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021 yılı tarihli bir kararında[1] önceki uygulamasından dönmeyerek mevcut hukuki duruma uygun şekilde 4857/32 ve devamı maddelerinde iş sözleşmesi nedeniyle işçiye ödenecek ücrete ilişkin hususların düzenlendiğini, bu kapsamda işverenin yükümlülüğünün iş sözleşmesinde belirtilen ücretin işçiye ödemesi ve para ile ölçülebilen diğer faydaları sağlaması olduğunu, bunun dışında işverenin iş sözleşmesinde öngörülmemiş olan, kanun ile gerekli kılınmayan ve işyeri uygulamasına dönüşmemiş olan herhangi bir mali yükümlülüğünün bulunmadığına karar vermiştir.

Banka promosyonlarının Kamu çalışanlarına dağıtılması yada paylaşılması konusu 09.08.2010 tarihli Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan Banka Promosyonları Konulu 2010/17 sayılı genelge ile yapılan değişiklikle çoktandır çözülmüş durumda. Bazı özel şirketler de gerek kendi inisiyatifleri gerekse işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmeleri ile promosyon gelirini işçilere dağıtıyor yada paylaşıyor. Ancak işçilerin ekseriyeti bakımından konu henüz bir çözüme kavuşturulmuş değil.

İlgili Yönetmelik[2] gereği 5 ve üzeri işçi çalıştıran her işveren ücretleri bankadan ödemek zorunda, bahsi geçen zorunluluk sonucu düzenli para giriş çıkışları için bankalarla promosyon anlaşmaları doğal olarak yapılıyor. Yapılan anlaşmada banka, işyeri işçileri ile mudi sayısını arttırmak, portföyünü büyüterek ticari faaliyetini arttırmak, işveren ise şirkete ilave gelir ve bankacılık işlemlerinde öncelik, düşük faiz ve benzeri avantajlar sağlamak istiyor. Bu anlaşmalar ilk bakışta iki taraflı gibi gözükse de bu ilişkinin meydana gelmesini sağlayan fakat oluşan katma değerden icazetsiz yararlanamayan işçiler durumun esas unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.

Konuya işveren tarafından bakılacak olursa bankaya yatırılan para işçi ücretleri ödenene kadar işverenin parası ve bundan nasıl nemalanacağı kendi takdirinde ancak işin diğer tarafına bakacak olursak işçinin de işverenin gösterdiği banka ile çalışma gibi bir zorunluluğu yok. Başka bir anlatımla 5 ve fazla işçi çalıştıran işveren ücreti bankadan ödemekle mesul fakat işçilerin ücretlerini işverenin seçtiği bankadan almak gibi bir zorunlulukları bulunmuyor. Yani işçi isterse işverene yazılı olarak yapacağı bildirimle ücretinin işverenin çalıştığı bankadan başka bir bankada bulunan hesabı üzerinden ödenmesini isteyebilir. İşverende bu talebe uyarak işçiye hak ettiği ücretini kendisine bildirilen hesaba ödemekle mükellef olur. Sonuç olarak banka promosyonun nevi hakkında aslında işçi işveren tarafları arasında aynı banka ile çalışma konusundaki zımni anlaşma sonucu doğan ve devam eden bu üçlü ilişki neticesinde elde edilen bir getiriden söz etmek mümkün görünüyor.

Konunun çözümüne yönelik Banka promosyonlarının çıkarılacak bir Kanunla işçilere dağıtılmasının sağlanması yönünde kanun teklifi[3] mevcut ancak an itibariyle konuya ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmuyor. Her ne kadar bir taraf diğerine göre güçsüz olsa da iş ilişkisi esasında bir edimler taahhüdünü içeriyor. Dolayısıyla aslında konunun çözümü işçilerin birlikte hareket ederek pazarlık paylarını yükseltmelerinden geçiyor. Ülkemizde zamanın sosyo-ekonomik şartlarının da etkisiyle sendikacılık faaliyetlerinin geçmişi henüz 1 asır kadar bile değil buradan yola çıkarak işçiler bir banka ile anlaşarak açacakları mevduat hesapları karşılığı kendi promosyon anlaşmalarını yapabilirler fakat bu yol fiili olarak kolay olmaktan uzak. Dolayısıyla işyerinde sendikalaşmanın artması, bu gibi pazarlık-tartışma-uzlaşma gerektiren konuların çözümünde aslında en etkili yol, sendika bulunmayan işyerleri bakımından ise işyerindeki çalışma barışı ve sonucunda ortaya çıkacak verimliliği önemseyen işveren ve işyeri işçilerinin birlikte hareket ederek beraber hareketlerinden doğan promosyonu paylaşmaları aslında işin akılcı ve umut verici çözümleri. Son yol olması ümidiyle; yapılacak yasal düzenleme ile daha önce Kamu tarafında yapıldığı üzere işyerinde kurulacak komisyon aracılığıyla banka ile yapılacak anlaşmanın sağlanması ve tarafların anlaşmalarına bağlı olarak elde edilecek paranın işveren ve işçiler arasında orantılı şekilde dağıtılması sağlanabilir.

Banka Promosyonu 3. Kişi Tarafından Ödenen Ücret Olarak Değerlendirilebilir Mi?

İşçilere ödenen banka promosyonu aslında gelecekteki mevduatın değerlendirilmesi ve yeni mudiler kazanılması sonucu banka tarafından anlaşma gereği işçilere aktarılan bir getiridir. Ücret ise Kanundaki tanımıyla “bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır.” Elbette ki ücret işveren veya bazı durumlarda üçüncü kişiler tarafından ödenebilmekte ancak banka promosyonu söz konusu olduğunda işçiye ödenen tutar ifa ettiği iş karşılığı ödenmediği için bu tutarın ücret ve üçüncü kişi tarafından ödenen ücret olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.

Banka Promosyonu Bordro/Ücret Hesap Pusulasında Gösterilmeli Mi?

Banka promosyonlarının banka tarafından doğrudan işçinin hesabına yada banka tarafından işveren hesabına aktarılıp işverence gelir kaydedilmeden yine doğrudan işçinin hesabına aktarılması hallerinde Promosyon ödemelerinin bordroya/ücret hesap pusulalarında gösterilmesine gerek yoktur. Ancak Banka tarafından işçi adına şirket hesabına gönderilmiş fakat işverenlikçe Gelir olarak kaydedilmiş tutarlar sonrasında birebir olarak çalışanın hesabına aktarılsa da işverenin çalışana yaptığı bir ödeme gibi kabul edileceğinden bordroya dâhil edilmesi gerekmektedir.

Banka Promosyonundan Gelir, Damga Vergisi Ve/Veya Sigorta Primi Kesilir Mi?

Banka promosyonlarının yukarıda açıklandığı üzere işçiye doğrudan banka üzerinden yada gelir kaydedilmeden işveren tarafından ödenmesi halinde ücret olarak tanımlanıp vergilendirilmesi ve SGK primine tabi tutulması mümkün değildir. Nitekim Gelir İdaresi Başkanlığı bir özelgesinde[4]; 193 sayılı GVK/ 61’e göre; Maaş promosyonlarının bankalar tarafından doğrudan çalışanlara puan veya nakit olarak ödenmesi durumunda, banka ile çalışanlar arasında işçi-işveren ilişkisi olmadığından, Bankalar tarafından, vergi mükellefi olsun veya olmasın promosyon anlaşması yapılan kuruma ödeme yapılması ve bu ödemelerin gelir olarak kaydedilmeden çalışanlara aynen aktarılması halinde, ödeme yapan kurum aracı durumunda olacağından, Çalışanlara yapılan bu türden ödemelerin ücret olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığını,

Damga vergisi açısından ise 488 sayılı DVK/1’e göre, personelinin maaşlarının bankaya yatırılması işlemine bağlı olarak banka tarafından işçilere yapılacak promosyon ödemeleri hizmet karşılığı yapılacak bir ödeme olmadığından, promosyon ödemesi nedeniyle düzenlenecek kağıtların damga vergisine tabi tutulmaması gerekmektedir.

Sigorta primleri bakımından; 5510/3’te ücretin tanımı 80’de ise prime tabi tutulacak kazançlar yine iş ilişkisi gözetilerek prime tabi tutulmayacak olanlar sayılmakla belirlenmiştir. Buna göre işçiye banka tarafından ödenen banka promosyonları ücret niteliği bulunmaması nedeniyle bu ödemeler prime tabi tutulmayacaktır.

Banka Promosyonu Giydirilmiş Ücrete Eklenmeli Mi?

Banka promosyonları fiili olarak 2-5 yıllık dönemler halinde yapılıyor. Bitiminde yenisinin yapılacağı da hayatın olağan akışına uygun. Dolayısıyla doğrudan işçiye yapılan promosyon süreklilik arz eden bir ödeme niteliğini sağlıyor. Diğer yandan promosyonun işçilere dağıtılması hali zaten iş sözleşmesi, toplu iş sözleşmesi işyeri uygulamalarını ihtiva ediyor. Bu nedenle ilk bakışta banka promosyonu ödemesinin 1475/14’te belirtilen işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan  menfaatler kapsamına değerlendirilebileceği düşünülse de bu menfaatin kaynağının işveren değil banka olması sebebiyle işverenin sağlamadığı bir menfaatten sorumlu tutulmasını beklemek mümkün değil. Binaenaleyh banka promosyonu ödemelerinin iş akdi sonlanması ile ortaya çıkacak kıdem, ihbar tazminatı ve boşta geçen süre ücretlerinin hesabında kullanılacak giydirilmiş ücrete dahil edilmemesi gerekmektedir.


[1] 25.05.2021 tarihli  2021/5266 E.   2021/9503 K.

[2] Ücret, Prim, İkramiye Ve Bu Nitelikteki Her Türlü İstihkakın Bankalar Aracılığıyla Ödenmesine Dair Yönetmelik

[3] https://www.ntv.com.tr/turkiye/chpden-promosyon-teklifi,N8pYiHysQ0WTAiseZAf6hw

[4] 21.03.2023 tarihli, E-40392771-130[4-2023-120-22]-27713 sayılı Özelge

22.02.2024

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM