Son günlerde kamuoyunda sıkça tartışılan vergi reformu paketinde Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yapılan sunumda yer alan taslak metinde yurtdışı çıkış harcının 150-TL’den 3.000-TL’ye çıkarılması önerilmektedir.
Bilindiği üzere, yurtdışı çıkış harcı Türkiye Cumhuriyeti pasaportuna sahip olan kişilerin yurtdışına çıkışları için ödemeleri zorunlu olan bir bedeldir. Bu nedenle bahsi geçen ödemeyi gerçekleştirmeyen kişilerin yurtdışına çıkışları mümkün olmamaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti başlıklı 23. maddesine göre "Herkes, yerleşme ve seyahat hürriyetine sahiptir.... Seyahat hürriyeti, suç soruşturma ve kovuşturması sebebiyle ve suç işlenmesini önlemek amaçlarıyla kanunla sınırlanabilir. Vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilir." hükmü yer almaktadır. Görüleceği üzere normlar hiyerarşisinde en üst sırada yer alan anayasa hükümleri, seyahat hürriyetinin suç soruşturması veya kovuşturma sebebiyle ancak hakim kararına bağlı olarak sınırlandırılabileceğini ifade etmektedir.
Ayrıca anayasal vergilendirme ilkelerinden ölçülülük ilkesine göre verginin konusu, matrahı mali güce orantılı olarak belirlenmelidir. Dolayısıyla bu ilkeye göre vergilendirmede mükelleflerin kişisel durumları da göz önünde bulundurularak verginin adaletli ve dengeli dağılımı sağlanmalıdır.
Konuya vergi hukuku pratiği açısından bakıldığında ise, harçlar belli kamu kurumlarınca yerine getirilen belli ve somut bazı hizmetlerden yararlananlardan bu hizmetler karşılığında alınan bedeldir. Yani harçlar vergiler gibi karşılıksız değil belli bir hizmet karşılığında ödenir. Pasaport harcı, tapu harcı gibi kamu kurumları tarafından verilen hizmetler karşılığında alınan harçlar kamuoyunda sıkça bilinen harç türleridir. Bahsi geçen harçlara yapılan ödemeler karşılığında kamu kurumlarınca verilen somut bir hizmet yer almaktadır. Ancak yurtdışı çıkış harcı karşılığında kamu kurumları tarafından somut olarak verilen bir hizmet bulunmamaktadır. Dolayısıyla anlaşılacağı üzere yurtdışı çıkış harcı teknik anlamda bir harç mahiyetinde de değildir.
Bu minvalde uzun yıllardır hukuki varlığı tartışmalı bir konu olan yurtdışı çıkış harçları konusunda yapılması düşünülen düzenlemede harç miktarlarının artışı sonucunda hazineye intikal etmesi planlanan kaynak artışının dolaysız vergiler yoluyla sağlanmasının daha doğru olacağı düşünülmektedir. Bu durum ayrıca ülkemizin içinde bulunduğu enflasyonist ortamda uygulanması gereken sıkı maliye politikası amaçları ile de uyumlu değildir. Sıkı maliye politikasının başarıya ulaşabilmesinde, yürürlükte olan yurtdışı harç tutarının arttırılmasının ne derece etkin olacağını kestirmek güç olmasa gerek. Bunların yanında uygulanan vergi politikalarının bireylerin sosyal yaşamlarını doğrudan etkilediği de unutulmamalıdır. Yine de kanun koyucu tarafından ilgili harç tutarları üzerinde bir tasarrufta bulunulması kamunun finansman dengesi açısından elzem ise de ölçülülük ilkesi ile orantılı olarak sınırlı bir artış yapılması ve diğer vergi kanunlarında sıkça başvuru konusu yapılan muafiyet uygulamalarının ( Zorunlu nedenlerle yurtdışına çıkma, eğitim öğretim, resmi görevle yurtdışına çıkan kamu görevlileri, yaş sınırının arttırılması v.b. durumlar ) etkin bir şekilde uygulanmasının yerinde olacağı düşünülmektedir.
24.06.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.