YAZARLARIMIZ
Ahmet Şanlı
Yeminli Mali Müşavir
sanliahmet@yahoo.com



Yıllara Sari İnşaat ve Onarma İşlerinde Mahsup Süresi Geçtikten Sonra Tarh Edilen Stopaja İlişkin Gecikme Faizi Sorunu

K.V.K. 15/1-a md. uyarınca, “birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hak ediş ödemelerinden” vergi kesintisi yapılması gerekmekte, geçici vergi beyannamesinde yıllara sari işlere ilişkin kazanç matraha dahil edilmediğinden K.V.K. 15. Md uyarınca yapılan bu kesintinin ödenecek kurumlar vergisinden mahsubu işin bitiminde verilmesi gereken kurumlar vergisi beyannamesinde yapılmaktadır.

Yazımızda; kesintinin yapılmamış olmasının vergi incelemesiyle tespiti ve tarhiyat yapılması halinde mahsup süresi geçtikten sonra yapılan bu tarhiyata ilişkin gecikme faizi uygulanıp uygulanmayacağı konusu ele alınmaktadır.

Yıllara sari inşaat ve onarım işleri nedeniyle yapılması gereken kesintinin yapılmamış olması nedeniyle yapılan tarhiyatın dava edilmesi sonucunda Bursa 2. Vergi mahkemesince verilen kararda (E:2024/335, K:2024/771);

“Ancak geçici vergi uygulamasında olduğu gibi, yapılacak bu kesinti hesap dönemi sonunda yüklenici tarafından verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesinde indirim konusu edileceğinden, tevkif edilmemiş verginin ancak hesap dönemi bitene kadar vergi sorumlusundan aranılması mümkün olup, hesap döneminin kapanmasından sonra, tevkif edilmeyen ve bu nedenle de indirim konusu olamayacak vergi yüklenicinin beyannamesine dahil olacağından artık vergi sorumlusundan istenilmesi hukuka uygun olmayacaktır.

Dava konusu olayda, davacı tarafından 2019 yılına ilişkin faturaların ödemeleri sırasında yapması gerektiği halde kurumlar vergisi tevkifatı yapılmadığı anlaşılmakta ise de, yıllara yaygın inşaat isinin özel hesap döneminin 2019 yılında sona erdiği görülmektedir. Bu nedenle, 2024 yılında davacıdan tevkif etmesi gereken kurumlar vergisinin istenilmesinde ve dolayısıyla davacı adına kurum stopaj vergisi tarh edilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir” denilmiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 112. Maddesinde; “……

3. Vergi mahkemesinde dava açma dolayısıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27 nci maddesinin 3 numaralı fıkrası gereğince tahsili durdurulan vergilerden taksit süreleri geçmiş olanlar, vergi mahkemesi kararına göre hesaplanan vergiye ait ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödenir.

Ayrıca ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlarda:

 a) Dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilere, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar;

b) Dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, yargı organı kararının tebliğ tarihine kadar;

…….

 Geçen süreler için 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanır. Gecikme faizi de aynı süre içinde ödenir. Gecikme faizinin hesaplanmasında ay kesirleri nazara alınmaz” denilmiştir.

“Dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına” ifadesinden dava sonucunda yapılan tarhiyatın kısmen veya tamamen onanmış olması ve mükellefin konuyu yargıya götürmekle birlikte vergiyi kısmen ödemiş olması halinin bulunduğu bir durum anlaşılmaktadır.

Mahkemenin geçici vergi mahsubuna ilişkin benzetmesi doğru ve yerinde olmakla birlikte bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Zira G.V.K. mük.120. md.de “Yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş dönemlere ait geçici verginin % 10'u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re'sen veya ikmalen geçici vergi tarh edilir. Mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergiler terkin edilir, ancak gecikme faizi ve ceza tahsil edilir” denilmiştir.

K.V.K. 15. Md.de gecikme faizine ilişkin hüküm bulunmadığından gecikme faizi uygulaması için V.U.K. 112. Md hükmüne başvurulması gerekir. Ancak ilgili hükümde “verginin ödeme yapılmamış kısmına” denildiğinden gecikme faizi hesaplanabilmesi için mahkeme ilamında üzerinden faiz hesaplanacak bir vergi bulunması gereklidir. Verginin terkin edilmesi halinde gecikme faizi uygulamak olanaklı görünmemektedir.

Gecikme faizi uygulanabilmesi ancak K.V.K. 15. maddeye bu yönde özel bir hüküm ilavesi veya V.U.K. 112. maddeye “vergi aslının aranmadığı durumlara” ilişkin genel bir hüküm konulması suretiyle mümkün olacaktır. 

12.02.2025

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.

>> YILIN KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL + KDV  Ayrıntılar için tıklayın.

GÜNDEM