Enflasyon Düzeltmesi güncelliğini korumaya
devam ediyor…
Kıymetli okurlarım, konumuz yine güncelliğini koruyan Enflasyon Düzeltmesi Uygulaması…
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere, enflasyon düzeltmesi uygulaması 20 yıl aradan sonra tekrar vergi uygulamalarında yerini aldı. 20 yıl önce sadece iki yıl uygulama ile muhatap olan pek çok meslektaşımız ya aramızda değil ya da bugün ortaya çıkan soru ve sorunlarla 20 yıl önce muhatap olmamışlar…
Vergi düzenlemelerinin sahada tüm uygulayıcılar tarafından aynı şekilde ve doğru olarak uygulanması büyük önem arz eder. Kişisel yorum farklılıkları mümkün olduğunca en az olacak şekilde vergi düzenlemelerinin açık ve net olması, saha uygulamalarının hem aynı hem de doğru olarak gerçekleştirilmesine ve ileride vergi mükellefleri ile vergi idaresi arasında oluşabilecek vergi ihtilaflarının da minimum seviyede olmasına da o derece etki etmektedir.
Kıymetli okurlarım, bugünkü yazımda finansal sektör kuruluşlarının vergi mevzuatında yer alan enflasyon düzeltmesi uygulaması karşısındaki durumlarını irdelemeye çalıştım. Bu irdeleme sonucunda ortaya çıkan bazı belirsizlikleri belirtmeye ve bu suretle Vergi İdaremizin bu belirsizlikleri ortadan kaldırmasına bir nebze olsun katkı sağlamayı amaçladım.
Vergi mevzuatı dışında kalan, Uluslararası ve Türkiye Muhasebe Standartları uygulamaları kapsamında (TMS-29) belirtilen enflasyon düzeltmesine ilişkin uygulama konuları bu yazımızda kapsama dahil edilmemiş olup, sadece Vergi Usul Kanunu kapsamında yer alan vergisel enflasyon düzeltmesi uygulamasının araştırma konumuzu oluşturduğunu belirtmek isterim.
Bilanço esasına göre defter tutan gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri, enflasyon düzeltmesi uygulamasına tâbi olduğundan, kurumlar vergisi mükellefi olan finans sektöründeki kuruluşlarımız da Enflasyon Düzeltmesi uygulamasına tâbiler…
Enflasyon düzeltmesi uygulaması finans sektörü dahil bilanço esasına göre defter tutan tüm gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerini kapsadığını yukarıda belirttik. Ancak, finans sektöründe yer alan özellikle Bankalar vb. diğer finansal kuruluşların bilançolarının genel durumuna bakıldığında, enflasyon düzeltmesine tabi tutulacak parasal olmayan öz kaynak kalemlerinin parasal olmayan aktifteki kalemlerinden (stoklar, duran varlıklar gibi) diğer mükellef gruplarına göre göreceli olarak daha fazla olması nedeniyle bu kuruluşların 2024 ve sonrası yıllarda enflasyon düzeltmesi nedeniyle, gider etkisinin fazla olacağı ve vergi matrahlarının daha az oluşacağı ilk bakışta söylenebilmekteydi.
Kanaatimizce, bilançolarının bu özelliği nedeniyle finans sektöründe yer alan kuruluşların enflasyon düzeltmesi uygulaması sonucunda kurumlar vergisi matrahlarının daha az oluşmasının engellenmesi amacıyla geçtiğimiz yılın sonunda bir kanuni düzenleme ile finans sektörü kuruluşları bir bütün olarak enflasyon düzeltmesi uygulamasının yaratacağı kar/zarar farkı’nın kurum kazancına belli bir süre ile etki etmemesine yönelik mevzuatta değişiklik yapıldı.
Yapılan mevzuat değişikliği ile finans sektöründe bulunan kuruluşlara hem diğer mükellefler gibi enflasyon düzeltmesi yapacaksınız ancak sizler için 2024 ve 2025 yıllarında bu enflasyon düzeltmesi nedeniyle oluşan kâr/zarar farkı kazancınıza etki etmeyecek dendi…
Finans sektörü kuruluşlarının vergi mevzuatında yer alan enflasyon düzeltmesi uygulamasında karşı karşıya kaldıkları kanuni düzenleme; Vergi Usul Kanunu’nun Geçici 33’üncü maddesinde 7491 sayılı Kanunun 17. maddesiyle yapılan değişiklikle gerçekleştirilmiştir. Kanun hükmüne aşağıda yer veriyoruz:
“(7491 sayılı kanunun 17 nci maddesiyle eklenen fıkra; Yürürlük: 28.12.2023) Bankalar, 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri tarafından geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkı, kazancın tespitinde dikkate alınmaz. Bu fıkra kapsamında belirlenen dönemleri geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere bir hesap dönemi kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.”
Bu kanuni düzenleme; finans sektöründe yer alan Bankalara, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerine, Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşlarına, Yetkili Döviz Müesseselerine, Varlık Yönetim Şirketlerine, Sermaye Piyasası Kurumlarına, Sigorta Şirketlerine, Reasürans Şirketlerine ve Emeklilik Şirketlerine, geçici vergi dönemleri dahil olmak üzere kapsamdaki diğer mükellefler gibi enflasyon düzeltme işlemlerini yapmak zorunda olduklarını ancak, yapılacak bu enflasyon düzeltme işlemlerinden kaynaklanan kâr/zarar farkının 2024 ve 2025 yıllarında kazançlarını tespitinde dikkate alınmayacağını, Sn. Cumhurbaşkanımızın kanunda verilen yetkisini kullanmaması halinde 2026 ve müteakip hesap dönemlerinde ise enflasyon düzeltme işlemlerinden kaynaklanan kâr/zarar farkının kazançlarının tespitinde dikkate alınacağını bize açıkça söylemektedir.
Enflasyon Düzeltmesi Genel Tebliğinde Finans Sektörü Kuruluşları için Özel Bir Açıklama Var mıdır?
Vergi Mevzuatı kapsamında gerçekleştirilecek olan Enflasyon Düzeltmesine ilişkin usul ve esaslar hakkında 555 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği yayınlanmıştır. Bu Genel Tebliğin Yasal Dayanak başlıklı 2 nci maddesinde yukarıda yer verilen kanuni düzenleme Vergi Usul Kanunu’nun Geçici 33 üncü maddesine yer verilen düzenleme kısmında aynen yer almış, fakat bu oldukça yeni kanuni düzenlemeye ilişkin Genel Tebliğde kanun metninin tekrarı şeklinde 38 inci maddesinin (3) no.lu fıkrasında rastlıyoruz:
“ (3) 28/12/2023 tarihli ve 32413 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7491 Sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 17 nci maddesi ile, 213 sayılı Kanunun geçici 33 üncü maddesinde yapılan düzenlemeye göre bankalar, 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri tarafından geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkı kazancın tespitinde dikkate alınmayacaktır.
Bu hüküm uyarınca, bu mükellefler geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde bilançolarını enflasyon düzeltmesine tabi tutacak, ancak düzeltme sonucu oluşacak kar veya zararlarını dönem kazancının tespitinde dikkate almayacaklardır.”
Kanuni ve Genel Tebliğ düzenlemesine rağmen, sektördeki mali işler birimlerinden tarafımıza iletilen soru ve taleplere bakıldığında uygulama usul ve esaslarında ilave açıklamayı gerektiren önemli hususlar var gibi…
Kıymetli okurlarım, enflasyon düzeltmesi uygulamasında pek çoğumuz 31.12.2023 tarihli bilançoların düzeltilmesinin tüm mükellefler açısından 2023 yılı vergi matrahlarına etkisi olmayacağını biliyoruz. Zira 31.12.2023 tarihli bilançoların düzeltilmesine ilişkin Genel Tebliğde bu açıklamalar pek çok defa yer verilmiş ve 2023 hesap dönemi vergi matrahlarına olumlu veya olumsuz herhangi bir etkisi olmaması adına da 31.12.2023 tarihli bilançoların düzeltilmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkı (698-Enflasyon Düzeltme Hesabı’nın bakiyesi) düzeltme işlemleri sonucunda açılacak 570-648-Enflasyon Düzeltmesi Kârları Hesabı veya 658-Enflasyon Düzeltmesi Zararları Hesabı veya 580-Geçmiş Yıllar Zararları hesabına aktarılarak izlenmesi usulü benimsenmiştir. 2024 ve müteakip hesap dönemleri bilançolarının düzeltilmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkları (698-Enflasyon Düzeltme Hesabı’nın bakiyesi) ise birer Gelir Tablosu hesapları olan 648-Enflasyon Düzeltmesi Kârları Hesabı veya 658-Enflasyon Düzeltmesi Zararları Hesabı’na aktarılarak dönem Ticari ve Mali Kârın hesabında dikkate alınması gereği kapsamdaki tüm işletmeler için belirtilmiştir. Muhasebeleştirmeye ilişkin bu genel ve özet açıklamalarımız sonrasında, finans sektörünün enflasyon düzeltmesi karşısındaki durumu hakkında yapılan yasal düzenleme sonrasında, ilgili Genel Tebliğde de açıklamalarına rastlayamadığımızdan aşağıdaki bazı sorularımız (belirsizlikler) ortaya çıkmaktadır. Bu soru ve tespitler için konuyla ilgili farklı kişilerin farklı yorumları olabilmektedir. Yorum farklılıklarının giderilmesi ve idari bağlayıcı ve yol gösterici açıklamaların yapılmasına katkı sunmak amacıyla aşağıdaki tespitlerimizi tüm ilgililerin takdir ve değerlendirmelerine sunuyorum:
* Finans sektöründeki kuruluşlarda enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkının 2024 ve 2025 yıllarında kazancın tespitinde dikkate alınmayacak olması; bu fark tutarının 31.12.2023 tarihli bilançoların düzeltilmesinde olduğu gibi gelir tablosu hesabı olmayan 570 veya 580 bilanço hesaplarına aktarılmasını mı gerektirecektir? Yoksa 2024 ve 2025 yıllarında yapılan enflasyon düzeltmeleri sonucu oluşan kâr/zarar farkları önce gelir tablosu hesapları olan 648 veya 658 hesaplara aktarılıp, dönem ticari bilanço kârı buna göre bulunup, daha sonra beyanname üzerinde bir düzeltim işlemi (648 veya 658 hesaplarının tutarlarının beyannamede Kanunen Kabul Edilmeyen Gelir veya Kanunen Kabul Edilmeyen Gider olarak dikkate almak suretiyle) yapılarak mali kâr bu suretle mi bulunacaktır?
* 31.12.2023 ve 2024, 2025 hesap dönemleri bilançolarının enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucunda, parasal olmayan varlık hesaplarının düzeltme sonrası değerleri ilgili dönemlerde ayrılacak amortisman giderlerinin ve bu kıymetlerin satışı durumunda satış kârlarının tespitinde, maliyet unsuru olarak dikkate alınacak mıdır?
* 31.12.2023 ve 2024, 2025 hesap dönemleri bilançolarının enflasyon düzeltmesine tabi tutulması sonucunda oluşan fark hesapları öz sermaye tutarının tespitinde dikkate alınacak mıdır? Bir başka deyişle, düzeltme sonucunda oluşan gider (zarar) farkı, kazancın tespitinde dikkate alınmayacak olmakla birlikte, enflasyon düzeltmesi hesabının bakiyesi öz sermaye tutarının hesabında dikkate alınacak mıdır? Bu suretle olasılık dahilinde oluşacak öz sermaye net tutarındaki azalma, finans sektörü kuruluşlarının düzenleyici ve denetleyici otoritelerine karşı olan öz sermaye taahhütlerine etkisi nasıl olacaktır?
Bu ve benzer cevabı aranan hususlar hakkında vergi idaremizin yoğun bir değerlendirme süreci içinde olduğunu, olacağını ve kamuoyunu herhangi bir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde yapacağı düzenlemelerle aydınlatacağını biliyor ve şimdiden kendilerine teşekkürlerimizi sunuyoruz.
12.02.2024
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> YIL SONU KAMPANYASI: Muhasebecilere Özel Web Sitesi 1.249 TL yerine 999 TL + KDV
Ayrıntılar için tıklayın.
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.