Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin (ODD) verilerine göre, otomotiv pazarının tarihinin en zorlu dönemlerinden biri olan 2019'u yüzde 23'lük küçülmeyle kapattığını biliyoruz.
Yılın ilk yarısında ÖTV desteği ve hurda indirimi pazarı ayakta tuttu. Son çeyrekte ise taşıt kredi faizlerindeki indirimle birlikte talep canlandı.
Getirilecek uygulamanın özel sektör yatırımlarını nasıl etkileyeceği misal azaltacağı yönünde ki öngörüleri de elbette ki dikkate almak gerekirdi. Şirketlerin binek otolarının giderlerini, KDV ve ÖTV’lerini tabi ki amortismanı(hele kıst amortisman uygulamasıyla zaten ilk yıl hak kısıtlaması mevcutken) matrahtan indirebilme uygulaması yatırım kararlarını doğrudan etkileyen bir unsurdur.
Aslında bu durum firmalara sağlanan bir yatırım teşvik unsuru olarak bile düşünülebilinecekken yeni düzenlemeyle gider kısıtlamasına gidilmesi üst sınırlar getirilmesi iyi niyet üzerinden mükellefiyet tanımı yerine şüphe üzerinden vergi bilinci oluşturmaya yönelik paranoid bir paradigmaya emare teşkil edebilir.
Vergide adaleti uzaklarda aramamalı, tabana yayılmasından dem vurulup ahkam kesilmemeli, gönüllü uyum süreci kağıtları süsleyen sloganları üstlenmemeli elbette ki vergi sistemine vereceği zararlarda her ne kadar ölçümü zor olsa da düşünülüp öngörülmeliydi… Basit Aristo mantığıyla lüks makam otolarının hazine parasıyla vızır vızır asfaltları aşındırmasının önüne geçildi gibi övünç zevkine esir düşülmemeliydi…
Peki bu bağlamda getirilen gider kısıtlaması müessesesinin ayrıntıları nelerdir? Özellik arz eden hususları bu yazımızda birlikte irdeleyelim istedik…
En son yasalaşan torba kanun olan 7194 Sayılı Kanunla vergisel yönden binek otolara ilişkin birçok sınırlama getirilmişti. Bu Kanunun 13. Ve 14. Maddeleriyle Gelir Vergisi Kanunu’nun 40. ve 68. maddelerinde yapılan değişiklikler ile işletmelerin kiraladıkları veya iktisap ettikleri binek otomobillerin giderlerinin vergi matrahının tespitinde indiriminde kısıtlamalara gidilmiştir.[1]
310 seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği uyarınca1.1.2020 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere belirlenen hadler yeniden değerleme oranında artırılmıştır.[2]
3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 30/d maddesindeki “Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarına göre kazancın tespitinde indirimi kabul edilmeyen giderler dolayısıyla ödenen KDV’nin indirim konusu yapılamayacağı” kuralı gereğince, Gelir/Kurumlar Vergisi uygulamasında indirimi kabul edilmeyen yukarıda belirtilen binek otomobillere ait giderler dolayısıyla ödenen KDV’nin indirimi de mümkün bulunmamaktadır.
Yapılan bu yeni düzenlemeler; faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerin kiralanması veya çeşitli şekilde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları araçlar dışındaki tüm binek araçları ilgilendiriyor.
Buna göre;
1.Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 5.500 TL’ye kadarlık kısmının,
2.Binek otomobillerinin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi toplamının en fazla 115.000 TL’ye(310 Sayılı Gelir Vergisi Tebliğ ile bu tutar 2020 yılı için 140.000 TL olarak tespit edildi) kadarlık kısmının,
3.Binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla % 70’inin,
4.Özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 135.000 TL’yi, (310 Sayılı Gelir Vergisi Tebliğ ile bu tutar 2020 yılı için 160.000 TL olarak tespit edildi), söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hallerde, amortismana tabi tutarı 250.000 TL’yi (310 Sayılı Gelir Vergisi Tebliğ ile bu tutar 2020 yılı için 300.000 TL olarak tespit edildi), aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmının,
ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilmesi yönünde düzenleme yapılmıştır. Bu durumda, yukarıda yer alan tutarları aşan kısımların KKEG olarak dikkate alınması gerekecektir.
Belirlenen tutarlar her yıl yeniden değerleme oranında artırılacağından gider olarak dikkate alınabilecek amortisman tutarının tespitinde binek otomobilin iktisap edildiği tarihte yürürlükte olan tutarların dikkate alınacağı düzenlenmiştir. Bu sayede binek otomobilinin faydalı ömrü süresince gider olarak dikkate alınabilecek amortisman tutarının tespit edilmesi ve bu tutarın yıllar itibarıyla yeniden değerleme nedeniyle değişmemesi sağlanmaktadır.
Üstelik kiralama için belirlenen azami tutar olan 5.500 TL’lik kira tutarı 1 Ocak 2020 tarihinde de geçerli olacaktır, yeniden değerlemeye tabi tutulmayacaktır.
Aynı düzenlemeler Serbest Meslek erbabına ait binek oto giderlerinede uygulanacaktır. (GVK md. 68’deki yapılan değişiklikler)
Ayrıca Katma Değer Vergisi 30/d. Madde hükmü uyarınca, gerek binek araç kiralamalarındaki 5.500-TL’lik tutar sınırını aşan kısma ilişkin yüklenilen KDV, gerekse binek araçlara ait alım ve kiralamalar dışındaki giderlere ilişkin %70’ini aşan kısma ait KDV’nin indirim konusu yapılması söz konusu değildir.
Düzenlemeler 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemi gelir ve kazançlarına uygulanmak üzere kanunun yayımı tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Örnek1. Abba Mobilyacılık Ahşap Ltd. Şti. 15 Ocak 2020 tarihinde 3 binek otomobil kiralamıştır. Bu araçlardan ilki servis hizmetlerinde kullanılacak olup aylık kirası 8.000 TL’dır. İkinci araç pazarlama için kullanılacak olup aylık kirası 6.000 TL’dir. Üçüncü araç ise makam aracı olarak kullanılacak olup aylık kirası 15.000 TL’dır. Bu verilere göre kiralamaya ilişkin vergisel işlemler ve muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır.
3 Araç İçin Aylık Kira Tutarı =(8.000 + 6.000 + 15.000 =) 29.000 TL
Gider Olarak İndirilebilecek Tutar = 3x 5.500 = 16.500 TL
KKEG(Kanunen Kabul Edilmeyen Gider) Tutarı = 12.500 TL
olarak dikkate alınması gerekir.
KDV Md. 30/d hükmü gereğince 29.000 TL binek oto kira bedeli ile ilgili 5.220 TL KDV tutarının (16.500 / 29.000 x 5.220 =) 2.970 TL’si indirilecek KDV olarak dikkate alınacak, kalan (5.220 – 2.970 =) 2.250 TL ise indirilecek KDV olarak dikkate alınmayıp KKEG olarak muhasebeleştirilecektir.
----------------------------------------------------------/----------------------------------------------------------
760 Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri 16.500
191 İndirilecek KDV 2.970
689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar(KKEG)14.750
102 Bankalar Hesabı 34.220
----------------------------------------------------------/----------------------------------------------------------
Örnek2. Abba Otomotiv ve Yedek Parça A.Ş. işlerinde kullanmak üzere 1 Şubat 2020 tarihinde grup şirketinden 2 adet binek oto kiralamıştır. Birinci araç için 10 Şubat tarihinde akaryakıt ve bakım onarım gideri 1.000 TL olmuştur. İkinci araç için akaryakıt ve bakım onarım gideri 1.200 TL gerçekleşmiştir. Bu verilere göre gider kısıtlamasına ilişkin vergisel işlemler ve muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır.
Şirket binek otolara ilişkin giderlerin en fazla %70’ini gider olarak kurum kazancının tespitinde dikkate alabileceği için toplam araç giderinin (1.000 + 1.200 =) 2.200 x %70 = 1.540 TL gider olarak dikkate alınacaktır.
Kalan (2.200 – 1.540 =) 660 TL tutar ise KKEG olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Aynı şekilde Giderlere ilişkin KDV tutarı 396 TL’nin ise %70’i olan 277,2 TL KDV İndirilecek KDV olarak dikkate alınacak olunup kalan 118,8 TL KDV tutarı ise KKEG olarak kayıtlara intikal ettirilecektir.
----------------------------------------------------------/----------------------------------------------------------
760 Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri 1.540
191 İndirilecek KDV 277,2
689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar(KKEG)778,8
102 Bankalar Hesabı 2.596
----------------------------------------------------------/----------------------------------------------------------
Örnek3. Abba İnşaat Madencilik A.Ş 17 Nisan 2020 tarihinde makam aracı mahiyetinde 500.000 TL net satış fiyatı olan bir binek otomobil satın almıştır. Bu araç için 375.000 TL ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) ve 90.000 TL KDV ödenmiştir. Bu verilere göre gider kısıtlamasına ilişkin vergisel işlemler ve muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır. Mükellefin ödediği ÖTV ve KDV tutarlarını giderlere atma tercihinde bulunduğu kabul edilmiştir.
Makam aracına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi toplamının en fazla 140.000 Türklirasına kadarlık kısmı ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. Kalan 325.000 TL tutar ise KKEG olarak kayıtlara intikal ettirilecektir. Binek otoya ait ödenen KDV’nin indirimi zaten mümkün değildir. Üstelik ödenen ÖTV tutarının ve KDV tutarının gider olarak kaydedilmesi ya da maliyete atılması hususunda mükellefler seçimlik hakka sahiptirler.
----------------------------------------------------------/----------------------------------------------------------
770 Genel Yönetim Giderleri 140.000
254 Taşıtlar 500.000
689 Diğer Olağan Dışı Gider ve Zararlar(KKEG)325.000
102 Bankalar Hesabı 965.000
----------------------------------------------------------/----------------------------------------------------------
Örnek4. Abba Turizm Otelcilik A.Ş., 15 Ocak 2020 tarihinde lüks bir binek araç satın almıştır. 400.000 TL net satış fiyatı olan bu binek otomobil için 250.000 TL ÖTV ve 72.000 TL KDV ödenmiştir. Bu verilere göre gider kısıtlamasına ilişkin vergisel işlemler ve muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır. Mükellefin ödediği ÖTV ve KDV tutarlarını maliyete atma tercihinde bulunduğu kabul edilmiştir.
Amortisman olarak indirim konusu yapılabilecek tutar; özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç 135.000 TL’den 160.000 TL’ye, vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hallerde ise 250.000 TL’den 300.000 TL’ye, yükseltilmiştir. (2020 yılı kazançlarının tespitinde artırılmış bu yeni tutarları dikkate alacaklardır.)
1.nci geçici vergi döneminde ayrılacak olan amortisman tutarı olan (722.000 * %20 / 12 =) 12.033,33 TL’nin (300.000/722.000 * 12.033,33) 4.999,99 TL’si Genel Yönetim Giderleri hesabına kalan tutar olan 7.033,33 KKEG olarak 689-Diğer Olğ.Dışı Gid.ve Zararlar hesabına aktarılacaktır. Binek otomobiller için kıst amortisman uygulanması gerektiği unutulmamalıdır.
Örnek5. Abba Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti. 20 Şubat 2020 tarihinde genel müdür için 150.000 TL’ye ikinci el lüks bir binek otomobil satın almıştır. Aracı satın alan şirket %1 oranında KDV ye tabi araç satışı için KDV dahil 151.500 TL’lik bir fatura kesmiş ödeme yapılmış ve ödenen 1.500 TL KDV gider olarak kayıtlara intikal etmiştir.
7194 sayılı Kanun ile GVK 40’ıncı maddesinde yapılan değişiklik uyarınca binek otomobillerinin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi toplamının en fazla 140.000 Türklirasına kadarlık kısmı ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilecektir. Buna göre binek otomobil alımına ilişkin ödenen KDV tutarı olan 1.500 TL’nin 2020 için belirlenen 140.000 TL’lik haddin altında kalması dolayısıyla tamamının gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır
----------------------------------------------------------/----------------------------------------------------------
770 Genel Yönetim Giderleri 1.500
254 Taşıtlar 150.000
102 Bankalar Hesabı 151.500
----------------------------------------------------------/----------------------------------------------------------
7194 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik uyarınca ticari kazancın tespitinde özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 160.000 Türk lirasını, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hâllerde, amortismana tabi tutarı 300.000 Türk lirasını aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmı gider olarak dikkate alınabilecektir. Dolayısıyla katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli150.000 TL olan ve 2020 için belirlenen 160.000 TL’lik haddin altında kalan söz konusu binek otomobil için herhangi bir amortisman gideri kısıtlaması söz konusu olmayacaktır.
Hem toplumların hem de toplum için yasaların hep ileriye kazanımlarıyla sistemler işlemeli geleceğe ancak güvenle ilerlemeyle girilmeli. Ata müziğinde ki gibi bir adım ileri iki adım geri hamleleri sistemin kafa karışıklığı belirtileri…
Firmalar gerçek giderlerini sonuna kadar indirebilmeli, vergi sisteminin genel mantığıyla çelişilmemeli. Kayıtdışılıkla mücadelede bu işin gider ayağı her daim önemsenmeli. İşle ilgili değil iddiasındaysan bırakta vatandaş bunu ispat edebilmeli…
Son söz, gerçek giderlerin kısıtlanmasıyla efektif vergi yükünü artırdığımız gerçeğiyle yüzleşilmeli…
[1] 07.12.2019 tarih ve 30971 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7194 Sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun
[2] 310 sayılı GVK Genel Tebliği, 27.12.2019 tarih ve 30991 (2. Mükerrer) sayılı Resmi Gazete ile yayımlanmıştır.
14.01.2020
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.