YAZARLARIMIZ
Abbas Coşar
Yeminli Mali Müşavir
Bir Bağımsız Denetim
a.cosar@birdenetim.com



Katma Değer Vergisi Uygulamasında Özel Esaslar ve Kod Sorunsalı -4

I. GİRİŞ :

Bugüne kadar Vergi İdaresinin kara listesinden nasibini alan mükellef sayısının 100 bini aştığı sanılıyor. Faal çalışan Ticari İşletme sayısının 1 milyon civarında olduğu düşünülürse yaklaşık 10 ticari işletmeden ve/veya şirketten 1 tanesinin bir şekilde kara listeden nasibini aldığını, girdiği ve/veya çıktığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Şirketleri, Vergi İdaresi Kod’a alıyor, şirketler soluğu yerel mahkemelerde ve Danıştay’da alıyor. Açılan davaların hemen hepsi, şirketlerin lehine sonuçlanıyor. Kararların hemen tamamında, vergi dairelerinin şirketleri bu listelere almalarının hukuki dayanağı bulunmadığı, Anayasa’ya aykırı işlemler yapıldığının altı çizilmektedir.

Vergi İdaresi bu yeni uygulama tebliği ile neyi amaçlamıştır? İş dünyasının ve özellikle ihracatçıların korkulu rüyası olan ‘kod’ sistemini değiştirmeyi, Maliye Bakanlığı’nın naylon fatura düzenleyenleri, kullananları takip ettiği ‘kod’ sistemine girmenin ve çıkmanın artık kriterlerinin belli olmasını, (Maliye’nin oluşturduğu ‘kod’ sistemine nasıl girileceği belli ancak nasıl çıkılacağı belirsiz, ‘Kod’ sistemine giren bir iş adamı mahkeme kararı bile getirse ‘kod’dan çıkamıyordu.) ‘kod’dan nasıl çıkılacağına ilişkin kriterlerin net olacağı, ‘Kod’dan çıkmanın, ‘süre, ödeme, düzeltme   kriteri’ gibi artık bütün vergi daireleri için belli standartlara bağlanacağı düzenlemeler getirmek istemiştir. 

İşte bizim de 4 bölüm halinde tamamladığımız bu çalışmada Maliye bakanlığının yeni tebliğle ‘kod’lanmaktan kurtulmanın yolları ayrıntılı olarak açıklanmaya irdelenmeye çalışılmıştır.

II.KOD’LANMAKTAN KURTULMANIN YOLLARI

DEFGEL Sistemi Nedir?

Bilindiği üzere Maliye Bakanlığı KDV İade uygulamalarında özel esaslara tabi olacak mükelleflerin ülke çapında belirlenerek merkezi bir sistemde toplanmasını teminen, 2010 / 2 Sıra No.LU KDV İç Genelgesi ile kendi iç birimlerine duyurduğu, özel esaslar kapsamına giren veya genel esaslara dönen mükelleflere ait bilgilerin vergi dairesi Başkanlıkları(bulunmayan yerlerde Defterdarlıklar) tarafından ülke çapında tespit edilerek “Vergi dairesi Başkanlığı / Defterdarlık Otomasyonu Porojesi (DEFGEL)[1] sistemine girişlerin sağlanması öngörülmüştür.

KOD Uygulamasında Eski İle Yeni Düzenlemenin Mukayeseli Karşılaştırılması

Bu genelgeye göre, haklarında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge(SMİYB) düzenlediği yönünde olumsuz rapor ya da olumsuz tespit bulunanlardan mal ya da hizmet alınması özel esaslar uygulamasını gerektirmekte ancak bu alışların hepsi SMİYB kullanma olumsuz tespiti anlamına gelmemektedir. Alışın olumsuz tespit(SMİYB kullanma) olabilmesi için düzenlenen SMİYB’ye dayandığının belirlenmiş yani SMİYB ile ilgisinin bir ölçüde kurulmuş olması ve bunun, basit rapor, vergi tekniği raporu, başka mükellefler için düzenlenmiş vergi inceleme raporu, inceleme elemanı, Gelir İdaresinin ilgili birimleri veya diğer çeşitli resmi kuruluşların yazılarına ve belirlemelerine dayanması gerekmektedir.

Yeni uygulamada Kendileri Kod’da olmayan temiz bir firma, olumsuz bir rapor veya tespit bulunan Kod’daki bir firmadan alım yaptığında alışlara isabet eden kısım ne kadarsa sadece o tutarın iadesi için teminat göstermesi durumunda diğer kalan iadesini sorunsuz alacaktır. Ancak verilen teminat mektubu vergi inceleme raporuna göre çözülecektir.

Burada tebliğin ikili bir ayrıma gittiğini belirtmemiz gerekmektedir. Birinci ve en ağır olan durum SMİYB düzenleme(Rapor veya Tespit) den KOD’a girmiş firmadan alım yapılması halidir. Eğer iade talep edilen KDV tutarı içinde sahte belge düzenlenmiş belge yoksa, yani sahte belge başka dönemlere ait ise, iade talebi sorunsuz genel esaslara göre yapılacaktır. Bu düzenleme mükellefler lehine çok olumlu bir düzenleme olmuştur. Yani yüklenim listesinde sahte belge olmaması yeterli görülmüştür.

Örnek1: Temizeller Yedek parça Ltd. Şti. hakkında SMİYB düzenlemekten 2014 yılına ilişkin olarak vergi tekniği raporu mevcuttur. ABBA otomotiv ve Yedek Parça A.Ş Aralık/  2014 vergilendirme döneminde bu firmadan 100.000.TL artı KDV mal alışı mevcuttur. ABBA otomotiv ve Yedek Parça A.Ş Ocak/2015 vergilendirme döneminde ise ihracattan dolayı 250.000.TL KDV İade talebi mevcuttur. Tebliğdeki düzenlemeye göre her ne kadar Aralık /2014 vergilendirme döneminde olumsuz düzenleme raporu olan firmadan alışları olsa bile iade tutarı içerisinde yer almadığı için ABBA otomotiv ve Yedek Parça A.Ş Ocak/2015 vergilendirme döneminde ise ihracattan dolayı 250.000.TL KDV İadesi genel esaslara göre yerine getirilmesi gerekmektedir.

Sahte ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleme Tespitinden Ne Anlamalıyız?

Bir mükellefin sahte muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlendiğinin diğer kişi, işletme veya kurumlar hakkında yapılmakta olan araştırma ve incelemeler sırasında yahut yetkili makamların yazıyla veya elektronik ortamda bildirmesi üzerine vergi dairesinin ıttılaına girmesidir. Şeklinde yapılmaktadır.[2]

Veri İdaresi birimlerince yapılan tespitler, birden fazla dönem için KDV Beyannamesi verilmemesi, Defter ve Belgelerin inceleme elemanlarına ibraz edilmemesi, yoklamalarda adresinde bulunamaması ya da hakkında ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz uygulamaları düzenleme tespit halleri içerisinde sayılmıştır.

İkinci durumda ise SMİYB kullanma(Rapor veya Tespit) den KOD’a girmiş firmadan alım yapılması halidir.  Eğer iade talebi tespitten sonraki herhangi bir belgeyi içermiyorsa iade talepleri sorunsuz yerine getirilir. Ancak yüklenim listesinde kullanıcı firmaya ilişkin alış bulunması durumunda, ya bu faturanın gerçekliği ve doğruluğu ispat edilmeli iade alan mükellef tarafından, ya da iade hesabından çıkarılması veya 2 kat teminat gösterilerek(sorunlu kısım iadenin 2 katı tutarında) kalan kısım sorunsuz iade edilecektir.

Örnek2: Beyaz Tekstil Kumaşçılık Ltd. Şti.’nin SMİYB kullanmaktan Şubat/2015 döneminde vergi inceleme raporuna istinaden Kod’a alınmıştır. ABBA Dış Ticaret A.Ş.’nin ise mart/2015 vergilendirme döneminde yapmış olduğu ihracattan iade tutarının 50.000.TL tutarı Beyaz Tekstil’den kaynaklı alışlara dayanmaktadır. Bu durumda ABBA Dış Ticaret 2 kat yani 100.000.TL teminat göstermek koşuluyla vergi dairesinden olan kalan 450.000.TL iadesini sorunsuz almıştır. Mükellef 50.000.TL tutarında KDV’ne tekabül eden alışların gerçekliğini ispat edemediği için vergi inceleme sonucuna göre belirlenecektir.

Kendileri KOD’a girmemiş firmaların alım yaptığı mükellefler hakkında SMİYB düzenleme(Rapor/Tespit) bulunanlara Vergi dairesi 15 gün içerisinde olumsuzluğun giderilmesi için; faturanın gerçekliği ve doğruluğunun iade talep eden mükellefçe ispat etmesi, ispat edemiyorsa yüklenimden çıkarılması, bu koşulların sağlanması halinde ayrıca ilgili dönem hesaplarından çıkarılması istenmeyecektir. Bu da yine mükellefler için yeni bir durumdur. Daha önce hem indirim hem de yüklenim hesaplarından bu tutarların çıkarılması genelde isteniyordu.

Kod’dan Çıkmak İçin Süre Şartı ve Diğer Şartlar Nelerdir?

Süre şartında, firmaların, Kod’a alınmalarını gerektiren fiilleri nedeniyle genel esaslara geçmeleri için gerekli sürelerin geçip geçmediğine bakılır.(Bu sürelere ilişkin ayrıntılı açıklamalar için bu konuya ilişkin önceki makalelerimize bakılabilinir.) süre geçmişse vergi dairesi otomatik genel esaslara geçişi sağlamaktadır.

Diğer Şartlar ise süre şartı dışında yer alan genel esaslara geçiş şartlarıdır. İşlemlerin gerçekliğinin ispat edilmesi burada önemi şart olarak yer almaktadır. Alışlara  ilişkin ödemenin; banka. çek, internet bankacılığı, kredi kartı, ptt aracılığıyla ödendiğine kanıtlar. Taşıma, yükleme, depo, ambalaj, analiz, resmi kurumlardan izin yazısı vs belgeler sigorta poliçesi, vergi, harç, benzeri ödeme belgeleri de alımların gerçekliğini ispat için kullanılabilinir.( işlemin gerçekliğinin ispatına ilişkin ayrıntılı açıklamalar için bu konuya ilişkin önceki makalelerimize bakılabilinir.)

Yukarıdaki süre ve diğer şartlara rağmen Kod’dan çıkılamamışsa, mükellefin, bildirim tarihinden 30 gün içinde indirim hesaplarından çıkarması ve düzeltme beyannamesi vermesi gerekmektedir. Düzeltme sonucu çıkan vergi aslı, vergi ziyaı cezası ile gecikme faizini ödemesinden sonra genel esaslara geçilecektir. Ve bu durumun vergi dairesince Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı ilgili birimlerine bildireceği düzenlenmiştir. Bu durum da belki mükellefler için yeni bir düzenleme. Yani Kod’dan çıkmış bir firmanın tekrar incelemeye davet edilmesi defter ve belgeleri ibraz için uğraşılmasının önüne geçilmiş olunacaktır.

Kod Uygulamasında Vergi İncelemesi Hangi Hallerde Devreye Girecektir?

Firmalara 30 günlük süre içerisinde olumsuz alışlara ilişkin KDV tutarını İndirim listelerinden çıkarması istenilmiş ve beyanlarını düzeltmesi istenilmişti. Bu sorunları giderip vergi ve cezası gecikme faiziyle birlikte ödeyen mükellef KOD’dan çıkarılacaktır. Ancak bunu yerine getirmeyen mükellefler incelemeye sevk edilecektir.

Eğer vergi incelemesine bu 30 günlük süreden önce veya içinde sevk edildiyse mükellef ise bu 30 günlük süre içerisinde beyanlarını düzeltmişse artık incelemeye gerek kalmaması gerekmektedir. Ancak gerçekliğin ispatı yoluna gitmişse mükellef, bu 30 günlük bildirim süresi de inceleme döneminden sayılacak yani sınırlı incelemede 6 ay, tam incelemede 1 yıl olan inceleme süresini[3] durdurmaması, kesmemesi gerektiği görüşündeyim.

Vergi İncelemesinde Sahte Belge Kullanma Raporu

Yeni düzenlemeye göre, Sahte belge kullanımına dayalı KDV indirimlerinin vergi inceleme raporu ile veya mükellefin düzeltme beyanları ile indirilecek KDV tutarlarından düşülmesi durumunda mükellef özel esaslara tabi tutulmaz.

Örnek3: ABBA Eğitim Kurumları Ltd. Şti. 2010 yılı hesapları vergi müfettişliğince incelemeye alınmıştır. 2010 yılında dersliklerin yer aldığı binaya boya badana yaptırılmıştır. Bu işi Pakdemir Badana ve Boya Ticaret firmasına yaptırmıştır. Başkla bir Vergi Müfettişi, Pakdemir Badana ve Boya Ticaret firmasının 2010 yılı hesapları incelenmiş ve sahte fatura düzenlemekten vergi tekniği raporu tanzim etmiştir. Şahısla ilgili suç duyurusunda bulunarak savcılığa sevk etmiş, 3 kat vergi ziyaı ve komisyon raporu tanzim edilmiştir. Pakdemir Badana ve Boya Ticaret firmasının 2010 yılında fatura düzenlediği bütün firmalar sahte fatura kullanmaktan incelemeye alınmıştır. ABBA Eğitim Kurumları Ltd. Şti.’nin  Pakdemir Boya’dan aldığı mal ve hizmet bedeli 100.000:TL(ilave 18.000.TL KDV)’dir. İnceleme sonucu ABBA Eğitim Ltd. Şti.’nin bu faturayı bilmeden kullandığı değerlendirmesi yapılmış ve 18.000.TL vergi aslı ve bir kat vergi ziyaı, özel usulsüzlük ile tarhiyat öncesi uzlaşmaya girmeye hak kazanmıştır.

İşte yeni Kod uygulaması ile ABBA Eğitim Kurumları Ltd. Şti. hiç Kod’a girmeden bu işten normal inceleme sonucu gibi kurtulmuş olacaktır. Eski uygulamada önce Kod’a alınıyordu firma. Yani rapor yazılması yetmiyor, uzlaşma yetmiyor, bu vergi aslı ve cezalar, faiz dahil tamamen ödendikten sonra bir yazı ile vergi dairesi, başkanlık uzun bir süreç sonunda Kod’dan çıkış gerçekleşiyordu. Bu yeni düzenlemeden anladığımız, Kod’a girmemek için, raporun yazılması yani indirilecek katma değer vergisi tutarlarından bu tutarın düşülmesi yeterli görülmektedir. Ancak kullanma tespiti sayılan hallerden; yapılan inceleme sırasında sahte belge kullanıldığı hususunda bir tespit yapılmış olması halinde, bu durumun inceleme elemanınca rapor düzenlenmeden önce mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine yazılı olarak bildirilmesi hususu gerçekleşmişse eski sistem aynen devam etmiş olacaktır.

 

Vergi İdaresinin Mükellefe Bildirimindeki Süreler Nelerdir?

Sürelerle İlgili 15 günlük ve 30 günlük iki süreden bahsedilmekte tebliğde. Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma tespiti bulunan mükelleflerin iade talepleri, kendilerine yazılı olarak verilen 15 günlük süre içerisinde belgenin gerçekliğini ve doğruluğunu Tebliğin (IV/E/5) bölümündeki açıklamalara göre ispat etmeleri kaydıyla genel esaslara göre yerine getirilir. Belgenin gerçekliğini ve doğruluğunu ispat etmemekle birlikte, söz konusu belgelerde yer alan KDV tutarlarını indirim ve iade hesabından çıkaran veya bu kısma sahte belge kullanma tespitlerinde üç kat, muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma tespitlerinde iki kat teminat gösteren mükelleflerin geri kalan iade talepleri genel esaslara göre sonuçlandırılır denilmektedir. Teminat gösterilmemesi veya bu alışlara isabet eden kısmın indirim ve iade talebinden çıkarılmaması durumunda ise, iade talepleri vergi inceleme raporuna göre yapılacağı tabidir.

 

-Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma tespiti bulunan mükelleflerin iade talepleri, kendilerine yazılı olarak verilen 15 günlük süre içerisinde belgenin gerçekliğini ve doğruluğunu Tebliğin (IV/E/5) bölümündeki açıklamalara göre ispat etmeleri kaydıyla genel esaslara göre yerine getirilir. Belgenin gerçekliğini ve doğruluğunu ispat etmemekle birlikte, söz konusu belgelerde yer alan KDV tutarlarını indirim ve iade hesabından çıkaran veya bu kısma sahte belge kullanma tespitlerinde üç kat, muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma tespitlerinde iki kat teminat gösteren mükelleflerin geri kalan iade talepleri genel esaslara göre sonuçlandırılır. Teminat gösterilmemesi veya bu alışlara isabet eden kısmın indirim ve iade talebinden çıkarılmaması durumunda ise, iade talepleri vergi inceleme raporuna göre yapılır.

 

 

-Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği konusunda olumsuz rapor bulunanların raporun vergi dairesine intikal ettiği tarih itibarıyla henüz sonuçlandırılmamış iade talepleri dahil, bu tarihten sonraki iade talepleri, Sahte belge düzenleyenler için beş kat, Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyenler için ise dört kat teminat karşılığında yerine getirilir. Teminat gösterilmemesi halinde iade talepleri, münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir. Raporun intikal ettiği tarihten önceki dönemler için alınan teminatlar da dâhil olmak üzere iade için alınan tüm teminatlar vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.

 

- Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği konusunda tespit bulunan mükelleflerin iade talepleri; Sahte belge düzenleme tespitinde dört kat, Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme tespitinde ise üç kat, teminat karşılığında, teminat gösterilmemesi halinde münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir. Raporun intikal ettiği tarihten önceki dönemler için alınan teminatlar da dâhil olmak üzere iade için alınan tüm teminatlar vergi inceleme raporu ile çözülür.

 

Yukarıda belirtildiği üzere Vergi İdaresinin mükelleflere gerçeği ispat etmeleri konusunda tanıdığı asıl süre 15 gündür. Ancak aşağıdaki hallerde 30 günlük süreden bahsedilmektedir.

 

- Tebliğin “Geçiş hükümleriyle ilgili bölümünde ki düzenlemeye göre, Haklarında sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma raporu veya kullanma tespiti bulunan mükellefler ile kendileri hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunmamakla birlikte mal veya hizmet satın aldıkları mükellefler hakkında olumsuz rapor veya olumsuz tespit bulunan mükelleflerden, Tebliğde belirlenen süre ve diğer genel esaslara dönüş hükümlerine göre de özel esaslar kapsamından çıkamayanlara, durumları bağlı bulundukları vergi dairesince bildirilerek özel esaslar kapsamına alınmalarına neden olan sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belgeleri, bildirimden itibaren 30 gün içerisinde indirim hesaplarından çıkarmaları ve beyanlarını düzeltmeleri veya belgenin gerçekliğini ve doğruluğunu ispat etmeleri istenir.

 

- Bilinen adresinde bulunmadığı yoklama ile tespit edilen mükellefler, 30 gün içinde yapılan ikinci yoklamada da adresinde bulunamamaları halinde ikinci yoklama tarihi itibarıyla özel esaslara alınırlar.

 

Kod Uygulamasına İlişkin Düzenlemeleri Özetleyecek Olursak:

-Aslında hakkında sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge (SMİYB) düzenlediği yönünde olumsuz rapor ya da olumsuz tespit bulunanlardan mal ya da hizmet alınması özel esaslar uygulamasını gerektirmekte ancak bu alışların hepsi SMİYB kullanma olumsuz tespiti anlamına gelmemektedir. Alışın olumsuz tespit (SMİYB kullanma) olabilmesi için, düzenlenen SMYİB ye dayandığının belirlenmiş yani SMYİB ile ilgisinin bir ölçüde kurulmuş olması ve bunun, basit rapor, vergi tekniği raporu, başka mükellefler için düzenlenmiş vergi inceleme raporu, inceleme elemanı, Gelir İdaresinin ilgili birimleri veya diğer çeşitli resmi kuruluşların yazılarına ve belirlemelerine dayanması gerekmektedir. Dolayısıyla, hakkında SMYİB düzenlediğine yönelik olumsuz rapor ya da tespit bulunanlardan mal ya da hizmet alan ancak bu alışla ilgili olarak yukarıdaki bağlantı henüz kurulmamış mükelleflerin alışları ‘’olumsuz tespit’’ anlamına gelmemekte ancak alış yapanların iade taleplerinde, belirli şartları yerine getirmezlerse, özel esaslar uygulanmaktadır. Bu açıklamalar çerçevesinde, alım yaptıkları safha hakkında olumsuz rapor veya tespit bulunanlar, kendileri hakkında olumsuz rapor ya da tespit bulunmaması ve iade taleplerinin de olmaması halinde DEFGEL sistemine dahil edilmeyecektir. Bunlar, sadece iade taleplerinin bulunması Tebliğin ilgili bölümünde belirtilen şartları sağlamamış olmaları kaydıyla, bahse konu DEFGEL sistemine dahil edileceklerdir.

- Sahteliği veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olduğu konusunda tespit bulunan fatura ve benzeri belgelerdeki KDV tutarlarının indirim hesaplarından çıkarılması ile ilgili dönem/dönemlere ait düzeltme beyannameleri verilmiş olması halinde, KDV tutarlarının indirim hesaplarından çıkarıldığı tarih itibariyle mükelleflerin genel esaslara dönmesi gerekmektedir. Genel esaslara dönüş için ayrıca, bu durum nedeniyle ortaya çıkan vergi ve cezaların ödenmiş olması şartı aranmayacağı gibi, mükellefin söz konusu olumsuz tespit nedeniyle incelemeye sevk edilmiş veya nezdinde incelemenin devam ediyor olması bu şekilde işlem tesisine engel teşkil etmemesi gerekmektedir.

-Hakkında SMYİB kullanma olumsuz tespiti bulunan mükelleflerin, özel esaslar kapsamına alınmalarına neden olan fatura ve benzeri belgelerde yer alan KDV’yi indirim hesaplarından çıkarmaları, bu mükelleflerin genel esaslara dönmesini sağlamaktadır. Ancak söz konusu tutarların mükellef tarafından indirim hesaplarından çıkarılmamakla birlikte, konunun takdir komisyonuna sevk edildiği ve SMYİB niteliğindeki belgeye dayalı olarak indirim hesaplarına alınan KDV tutarlarının ilgili dönem indirilecek KDV tutarlarından düşülmesi suretiyle komisyon kararlarının alındığı ve vergi dairelerince bu kararlara istinaden tesis edilen işlemlerin kesinleştiği durumlar da, esas itibariyle, söz konusu KDV’nin mükellef tarafından indirim hesaplarından çıkarılması ile aynı sonucu doğurmaktadır. Bu nedenle söz konusu KDV tutarının mükellef tarafından indirim hesaplarından çıkarılmaması ve konunun Takdir Komisyonuna sevk edilmesi halinde, genel esaslara dönüş tarihi Komisyon kararına dayalı tarhiyatın tahakkuk tarihi olacaktır. Neticede genel esaslara dönen mükellefin DEFGEL sisteminden çıkışının yapılmasında çıkış nedeni olarak ‘’İndirimden çıkarma’’ seçeneği kullanılacaktır.

- SMYİB kullanma fiili, esas itibariyle, gerçek bir işlemi yansıtmayan ya da gerçek bir işlemi mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan fatura ve  benzeri belgenin kanunen tutulması zorunlu olan defter ve kayıtlara intikal ettirilmek suretiyle KDV uygulamaları bakımından sonuç doğuracak şekilde kullanılması demektir. Bu nedenle mükelleflerin söz konusu belgelere dayalı KDV’yi indirim hesaplarından çıkarmak suretiyle genel esaslara dönmek istemeleri durumunda bu tutarların indirim hesaplarından çıkarılması ile ilgili olarak defter ve kayıtlarında gerekli düzeltmeleri yapmaları ve buna paralel olarak ilgili dönem beyanlarını da düzeltmeleri gerektiği tabidir. Söz konusu KDV’nin indirim hesaplarından çıkarılmadan yani defter ve kayıtlarda gerekli düzeltme işlemleri yapılmadan, KDV mevzuatının öngörmediği bir yöntemle SMYİB ye dayalı KDV’nin Hazineye aktarılması suretiyle genel esaslara dönülmesi mümkün olmayacaktır.-

- KDV’nin sorumluluk uygulaması kapsamında 2 No.lu Beyanname ile beyan edilmek suretiyle genel esaslara dönülebileceği yönünde herhangi bir düzenleme yer almamaktadır. Bu çerçevede, mükelleflerin SMYİB kullanma fiiline neden olan belgelerde yer alan KDV tutarlarını indirim hesaplarından çıkarmak yerine sorumlu sıfatıyla 2 No.lu KDV beyannamesi ile beyan edip ödemeleri genel esaslara dönmelerini sağlamayacaktır. Ancak, defter ve kayıtlarda gerekli düzeltmelerin yapılarak ilgili döneme ait 1 No.lu KDV Beyannamesine ilişkin düzeltme beyannamesi verilmesi durumunda genel esaslara dönüş işlemlerinin yapılması gerekir. Ayrıca, söz konusu KDV tutarını, ilgili dönem indirim hesaplarından çıkarmak yerine, iade faturası düzenleyerek veya düzenlemeden, ‘’İlave Edilecek KDV’’ olarak beyan eden mükellefler hakkında da yukarıda belirtilen şekilde işlem tesis edilecektir. Yani söz konusu mükelleflerin genel esaslara geçiş işlemlerinin ancak, defter ve kayıtlarında gerekli düzeltmeleri yaparak ilgili döneme/dönemlere ilişkin düzeltme beyannamelerini vermeleri durumunda yapılması gerektiği tabidir.

- Yapılan inceleme neticesinde, sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı olarak düzenlenen ancak KDV ihtiva etmeyen fatura ve benzeri belgelerin kullanımına ilişkin olarak yapılan belirlemeler nedeniyle mükellefler hakkında özel esaslar kapsamında işlem tesis edilmez.  Bu nedenle, KDV ihtiva etmeyen SMYİB niteliğindeki belgelerin kullanımına ilişkin olarak yapılan belirlemeler nedeniyle ‘’Olumsuz Tespit (SMYİB Kullanma)’’ kapsamında DEFGEL sistemine girişi yapılan mükelleflerin DEFGEL sisteminden çıkışının yapılması, henüz sisteme girişi yapılmayanların ise sisteme girişinin yapılmaması gerekmektedir.

- KDV mükellefiyeti bulunmayan işletmeler ‘’Olumsuz Tespit (SMYİB kullanma)’’ kapsamında özel esaslar kapsamında alınmayacaktır.

- Faaliyetlerinin tamamı, teslimlerinden özel matrah şekli uygulanan malların ticaretinden oluşan ve bu nedenle KDV mükellefiyeti tesis ettirilmemiş bulunan işletmeler de ‘’Olumsuz Tespit (SMYİB Kullanma)’’ kapsamında özel esaslar kapsamına alınmayacaktır.

- İade talep tutarının belirlenmesine etkisi olmayan veya iade taleplerinde ibrazı istenmeyen ya da iade taleplerinde ibrazı istenen listelere dahil edilmesi mümkün olmayan belgelere ilişkin olarak yapılan tespitler (sahte veya muhteviyatı itibariyle düzenlediklerine ve bunların kullanıldığına ilişkin tespitler) nedeniyle mükelleflerin özel esaslar kapsamına alınması mümkün değildir.

- SMYİB kullanma fiili, esas itibariyle, gerçek bir işlemi yansıtmayan ya da gerçek bir işlemi mahiyet veya miktar itibariyle gerçeğe aykırı şekilde yansıtan fatura ve benzeri belgenin kanunen tutulması zorunlu olan defter ve kayıtlara intikal ettirilmek suretiyle KDV uygulamaları bakımından sonuç doğuracak şekilde kullanılmasıdır. Yani söz konusu belgeleri kullanmayan mükelleflerin haksız bir şekilde DEFGEL sisteminde tutulmasının engellenmesini teminen, ‘’Olumsuz Tespit (SMYİB Kullanma)’’ kapsamında sisteme girişleri yapılan mükelleflerin, bağlı oldukları vergi dairesi müdürlüklerince aşağıda belirtilen şekilde durumlarından haberdar edilmeleri uygun görülmüştür. Buna göre, ilgili vergi dairelerince özel esas uygulamasına neden olan dayanak rapor, belge, genel esaslara dönüş şartları ve benzeri hususlara yer verilmek suretiyle mükellefler bir yazı ile durumlarından haberdar edilecek ve genel esaslara dönüş şartlarının sağlanmaması halinde kendilerinin ve kendilerinden alım yapan mükelleflerin iade taleplerinin gerçekleştirilme prosedürü hakkında hatırlatma yapılacaktır. Ancak bunlardan alım yapanlara, iade talepleri bulunmadıkça, ‘’özel esas’’ uygulamasına ilişkin olarak, söz konusu alımların bahse konu Genel Tebliğin ‘’III. Müteselsil Sorumluluk’’ bölümünde yer verilen düzenlemeler çerçevesinden tevsik edilmesi gerektiği yönünde yazı yazılmayacaktır.

IV SONUÇ:

Vergi dairesi Başkanlığı Otomasyonu Projesi olan DEFGEL Sistemini yani naylon fatura ve kayıt dışılıkla mücadele için İdare tarafından yürütülen bir uygulama olan yapının bugüne kadar sağlıklı altyapı olmadığından cihetle ciddi karışıklıklara yol açtığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu sorunları gidermek üzere Vergi İdaresi yeni uygulama tebliği ile listeye girmeleri ve çıkmaları belli standartlara bağlamaya çalışmıştır.

Bana göre ekonomik hayatın tıkanmaması için bu ’Kod’ uygulamaları her daim gözden geçirilmeli, Mali polis baskınları ve/veya suçluluğu mahkeme kararıyla kesinleşmeyen mükellefleri peşinen veya potansiyel suçlu gibi gösteren uygulamalardan vazgeçmek gerekmektedir. Hele olumsuz tespit uygulamasından tamamen vazgeçilerek belki sadece Liste uygulamasının mutlaka bir vergi inceleme raporuna dayandırıldığı bir sisteme doğru gidilmesi hiç yoktan daha adil olabilecektir.

Son söz, Vergi İdaresinin Kod uygulamasında tamamen paradigmayı değiştirmesi gerekmektedir. İnsanlığın en güzel miraslarından biri olan temel bir insanlık ilkesi vardır 1789 yılından beridir bilinip uygulanmaya çalışılan. Bu ilkeye göre, bir suçla itham edilen kimse, suçluluğu kanunda öngörülen usulle gerçekleştirilen bir muhakemenin sonunda sabit oluncaya kadar suçlu sayılamayacaktır. Daha öz Türkçesiyle söylersek;  Suçlu olduğu ispat edilene kadar herkes suçsuzdur.


[1] 19.4.2012 tarih ve BÇ07.1.GİB.0.06.57.130.(5773-16)-43199 sayılı 2010/2 Sıra No.lu KDV İç Genelgesi.

[2] Kerim BİLİCİ,Kendileri Hakkında Olumsuz Rapor veya Tespit Bulunmayan Mükelleflerin Sahte Belge Kullanma İncelemeleri,Vergi sorunları Dergisi,Temmuz/2014, sayı:310.

[3] 213 sayılı VUK’nun 140/6. Maddesi ile Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 23. Maddesi.

18.05.2015

Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM