GİRİŞ
Her ne kadar bugünkü yazı başlığını renkli olsun diye Sinema ve Sanat Sektörü olarak atmış olsak bile, gerçek de Kültür ve Sanat Sektörü demek daha doğru olurdu. Dünyada hızla gelişen kültür endüstrisine paralel olarak ülkemizde bu sektöre uygulanan vergi ve teşvik mevzuatının yeterli ve yetersizlikleri nelerdir? Yeni Gelir Vergisi Kanun Tasarısı bu konuda neler içeriyor? Bütün bu hususları hep birlikte irdelemeye çalışalım.
Bu bağlamda birkaç bölüm halindeki çalışmamız ile müzik, sinema, edebiyat, yayıncılık, güzel sanatlar, radyo-televizyon ve bilişim sektörünün tüm yönleriyle vergisel boyutu ve bu endüstriye ilişkin sağlanan destek ve yardımlar ile her türlü teşvik ayrıntılı olarak anlatılacaktır.
1.YASAL DÜZENLEMELER
1.1 Gelir Vergisi Kanunu[1]
-193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65. maddesine göre; her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti ise; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olarak tanımlanmıştır.
-Gelir Vergisi Kanunu 66. Maddenin 4. Bendinde ise konser veren sanatçılar serbest meslek erbabı olarak sayılmıştır.
-Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. Maddesine göre ücret; işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olarak tanımlanmıştır.
-Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. Maddesine göre ise; müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisi’nden müstesnadır. Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir. Bu kazançların arızi olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez. Bu istisnanın uygulanması 94.Madde gereğince tevkif suretiyle ödenecek vergiyi ortadan kaldırmamaktadır.
-Gelir Vergisi Kanunu’nun 82. Maddesinin 4. Bendine göre; Arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleri dolayısıyla tahsil edilen hasılat, arızi kazanç olarak tanımlanmıştır.
1.2 Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliğleri[2]
-Gelir Vergisi Kanununun 18. Maddesindeki kazançlara istisna uygulanabilmesi için madde de sözü edilen eserlerin, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Hakkında Kanun hükümlerine göre eser niteliğinde olması ve ihtira beratlarının da tescil edilmiş bulunması gerektiği 149 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile düzenlenmiştir.
-Serbest meslek kazançlarının vergilendirilmesine yönelik hükümler ve serbest meslek erbabının tutacağı defter ve düzenleyeceği belgeler konusunda 221 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde, münhasıran Gelir Vergisi Kanunu'nun 18' inci maddesinde sayılan faaliyetleri icra eden serbest meslek erbabının defter tutma, belge düzenleme ve katma değer vergisi yükümlülüklerine ilişkin olarak da 223 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde düzenlemeler yapılmıştır.
-Ve akabinde 224 seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile Gelir Vergisi Kanunu'nun 18' inci maddesinde belirtilen türden faaliyetlerde bulunan ve eserlerini sadece aynı Kanunun 94' üncü maddesinde belirtilen kişi veya kurumlara teslim eden serbest meslek erbabından isteyenlerin; Defter tasdik ettirme ve tutma ve belge düzenleme zorunlulukları hasılat tutarına bağlı olmaksızın kaldırılmıştır.
-Alınan eser ve hizmetleri bu kişiler tarafından düzenlenmiş serbest meslek makbuzu ile belgelemek zorunda olan mükellefler ise harcamalarını bunlara gider pusulası imzalatmak suretiyle tevsik edeceklerdir.
- Ayrıca kendi nam ve hesabına bir işyeri açmaksızın mutad meslek olarak Gelir Vergisi Kanunu'nun 18' inci maddesinde belirtilen faaliyetlerde bulunan kişiler vergi levhası tasdik ettirme ve asma zorunlulukları bulunmamaktadır. Bu faaliyetleri ikametgahlarının belli bir bölümünde yapmakla birlikte müşterilerine burada satış veya hizmet vermeyen mükellefler de vergi levhası asmayacaklardır.
-Öte yandan Gelir Vergisi Kanunu'nun 18' inci maddesinde belirtilen teslim ve hizmetleri münhasıran aynı Kanunun 94' üncü maddesinde sayılan kişi ve kurumlara yapanların katma değer vergisi yükümlülükleri hasılatlarına bağlı olmaksızın tevkifat yapmakla yükümlü olanlarca yerine getirilecektir.
1.3 Katma Değer Vergisi Kanunu[3]
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. Maddesinin 1. Bendine göre; Serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler Katma Değer Vergisine tabidir. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 9. Maddesi ve 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliği uyarınca Gelir Vergisi Kanunu'nun 18' inci maddesinde belirtilen teslim ve hizmetleri münhasıran aynı Kanunun 94' üncü maddesinde sayılan kişi ve kurumlara yapanların katma değer vergisi yükümlülükleri hasılatlarına bağlı olmaksızın tevkifat yapmakla yükümlü olanlarca yerine getirilecektir. Ayrıca mükellefin Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi veya iş merkezinin bulunmadığı hallerde, Türkiye'de KDV mükellefi olan ve vergiye tabi işleme taraf olan gerçek veya tüzel kişiler bu verginin tahsil edilerek ödenmesinden sorumludurlar.
2.SANATÇILARIN VERGİLENDİRİLMESİ
2.1.Faaliyet ve Mükellefiyet
Gelir Vergisi Kanunu’nun 65. Maddesine göre; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene bağlı olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması serbest meslek faaliyetidir. Aynı Kanun’un 66. Maddesinde ise; serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa edenlerin serbest meslek erbabı olduğu tanımlanmıştır. Hatta serbest meslek erbabı bu faaliyetler dışında başka bir görev örneğin ücretli veya başka bir iş örneğin ticari kazanç elde etse bile serbest meslek erbabı vasfı değişmeyecektir. Aynı maddenin 4. Bendinde ise konser veren müzik sanatçılarının serbest meslek erbabı olduğu açıkça vurgulanmıştır.
Mutad meslek olarak yapılabileceği gibi arızi olarak da serbest meslek faaliyeti icra edilebilir. Her iki halin vergi mevzuatında karşılığı mevcuttur. Gelir Vergisi Kanunu’nun 82. Maddesinin 4. Bendine göre;arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetinden elde edilen kazanç vergiye tabi olacaktır. Bu iki durumda vergilendirmeye ilişkin yükümlülükler farklılaşmaktadır.
Ancak her ne kadar serbest meslek faaliyeti bile olsa; sanatçının faaliyeti bir işverene tabi ve bir işyerine bağlı olarak yapılıyorsa elde edilen gelir serbest meslek kazancı değil, ücrettir. Bu durumda serbest meslek kazancı ile ilgili herhangi bir yükümlülüğü doğmayacaktır. Aynı durumda bu serbest meslek faaliyeti bir şirket(sermaye şirketi) çatısı altında icra ediliyorsa yani serbest meslek erbabı sermaye şirketi ortağı olarak bu faaliyetleri icra ediyorsa, bu durumda yine elde edilen kazanç serbest meslek kazancı değil, kurum kazancı olacaktır ve gelir vergisine değil, kurumlar vergisine tabi olacaktır. Bu durumda ise kazanç doğal olarak Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. Maddesindeki serbest meslek kazancı istisnasından yararlanamayacaktır. Aslında bu husus eleştirilecek önemli bir haldir. Yani önemli olan sanatın icra edilmesinin vergisel açıdan teşvik edilmesi ise bu icranın, ücretli, ticari mahiyette ve hatta sermaye şirketi bünyesi altında yapılmasının bir öneminin olmaması gerekir diye düşünüyorum. Bu nedenle belki bu ayrım Yeni Gelir Vergisi Tasarısıyla ortadan kaldırılabilir ve sadece sanatın icra edilmesinin yeterli görüleceği bir düzenleme yapılabilir temennisini taşıyorum.
2.2.Arızi mi?, Sürekli mi?
Mükellefiyetle ilgili en önemli husus yapılan serbest meslek faaliyetinin arızi mi? Yoksa süreklilik içeren mutat meslek olarak mı? Yapıldığıdır. Bunun ayırımını neye göre, hangi kritere göre yapmak gerekecektir. Bu konuda Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 13.06.2006 tarih ve KDV.MUK.B.07.1.GİB.4.34.17.01.01.3854 sayılı muktezası vergi idaresinin olaya yaklaşımını göstermesi açısından çok nettir.[4] Bu muktezada bahsi geçen; Bakanlık Makamından alınan 16.11.95 tarih ve 63707 sayılı yazıya atıfta bulunarak; “Bilindiği üzere, Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. Madde metninde yer alan eser kapsamına giren çalışmalarla ilgili olarak, aynı yılda veya birbirini takip eden yıllarda bir defaya mahsus olmak üzere eser meydana getirmesi arızi serbest meslek faaliyeti, aynı yılda yada birbirini takip eden yıllarda, birden fazla eser meydana getirmesi durumunda ise, bu faaliyet süreklilik içerdiğinden mutat meslek faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.” Denilmektedir.
Bu aşamada sanatçıların mükellefiyetini anlayabilmek için Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. Maddesine biraz daha yakından bakalım.
2.3.Telif Hakları
Vergi Mevzuatında sanatçılara sağlanan en önemli teşvik müessesesi çok eskiden beri kanunlarımızda yer alan Serbest Meslek Kazanç istisnasıdır. Yani sanatçıların telif haklarından elde ettikleri kazançlar belli koşullarda vergiden arındırılmış ve müstesna kılınmıştır.
Bu düzenleme, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 18. maddesinde yapılmış ve akabinde 149, 221, 223 ve 224. Seri Nolu Gelir Vergisi Genel Tebliğleri ile de uygulamaya açıklık getirilmiştir.
Telif Hakları Kazancı İstisnası
Bu düzenlemeye göre; Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikâye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hâsılat Gelir Vergisinden müstesnadır. Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya dahildir. Adından da anlaşılacağı gibi telif hakları kazanç istisnası serbest meslek faaliyeti icra eden sanatçılara tanınmış bir istisnadır.
İstisnadan Kimler Faydalanabilir?
Eser sahipleri olarak müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr, bilgisayar programcısı ile mucitleri ve bunların kanuni mirasçıları telif hakları kazanç istisnasından faydalanabilir. Ayrıca burada vurgulanması gereken, telif hakları yanında ihtira beratları da bu istisna kapsamında sayıldığı için, ihtira beratının mucitleri veya kanuni mirasçıları da bu kazanç istisnasından yararlanan kişiler arasında sayılmıştır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus eserlerin sahipleri veya kanuni mirasçıları dışında kalan kimseler tarafından satılması veya kiraya verilmesinden elde edilen gelire bu istisnanın uygulanmayacağıdır.
Bu Kişilerin Hangi Kazançlarına İstisna Uygulanacaktır?
Kazanç bu kişilerin; şiir, hikâye, roman, makale, bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden istisna olacaktır. Kanun maddesinde geçen “gibi” sözcüğü istisnanın bu eserlerle sınırlı olmayabileceğinin açık delilidir. Yani “ben bunları örnek olarak tek tek sayıyorum, fakat sen eğer başka bir eser ile gelirsen benden mukteza ile bunu sor, bana danış demek istiyor” Vergi İdaresi
.Kanun koyucu telif hakları kapsamındaki eserlerinin bazılarını saymış olmakla beraber bunun yanında “…....gibi eserlerini” demek suretiyle bu kapsamdaki eserleri sınırlandırmamıştır. Keza, Maliye Bakanlığı uygulamalarında ve özelgelerinde aşağıdaki belirtilen eserlerin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir.[5] Buna göre; Müzik besteciliği, Anonim Türküler, Reklâm müziği, Yazılıp oynanılan piyesler ve tiyatrolar, Yönetmen gelirleri, Senaryo yazarlığı, Tezhip sanatı, Takı tasarım çalışmaları, Rölyef, Seramik, Pano ve Vitray, Mozaik çalışmaları, Hat sanatı, Baskı, Cam altı, Duvar resimleri, Üç boyutlu objeler, Çini ve Ebru sanatı, Grafik tasarımları, Çizgi film, Kitap yazarlığı, Yazılı çevirmenlik, Kendi bestelerinin konserlerde icrası, Kaset, CD gibi ortamlarda kaydedilmek üzere seslendirilmesi, Çoğaltılması ve dağıtımı başka firmalara yaptırılmış olsa dahi Kaset/ CD olarak satışı, istisna uygulanacak kazançlar arasındadır.
İstisnaya Konu Eserin Tanımı Nedir?
İstisnaya konu eserin, eser olarak kabul edilebilmesi için, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu[6] hükümlerine göre eser niteliğinde olması ve ihtira beratlarının[7] (İhtira;Bilimsel buluşlar üzerindeki haklar, İhtira Beratı; Bilinen araç, gereçlerle ve yaratıcı güçle yeni bir şey bulana, bulduğu şeyden bir süre yalnız kendisinin yararlanması için devletçe verilen belge[8]) da tescil edilmiş olması gerekir. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 1. Maddesine göre, eser;”Sahibinin hususiyetini taşıyan ve kanun uyarınca ilim, edebiyat, musiki, güzel sanatlar ve sinema eserleri sayılan her nev’i fikir ve sanat mahsulleri” olarak tanımlanmıştır. Bu kanun kapsamına giren eserler, ilim ve edebiyat eserleri ile musiki eserleri, güzel sanat ve sinema eserleri olmak üzere dört grup halinde sayılmıştır.
-Hangi Gelirler İstisna Kapsamı Dışındadır?
Bu bölümde kanun ve tebliğlerde özellikle istisna kapsamında olmadığı vurgulanmış olan gelirler bahis konusu edilmiştir.
- İhtira beratlarına konu olan buluşların ticari veya sinai bir işletmeye dahil iken satılması, devir ve temliki veya kiralanması yada ihtira beratına konu olan buluşun üretilerek satılması hallerinde elde edilen kazanç, serbest meslek kazancı kapsamına girmediği için bu kazançlara istisna uygulanmaz. Çünkü bu kazanç ticari kazançtır.
- Her ne kadar serbest meslek faaliyeti bile olsa; sanatçının faaliyeti bir işverene tabi ve bir işyerine bağlı olarak yapılıyorsa elde edilen gelir serbest meslek kazancı değil, ücrettir, ve bu durumda elde edilen gelire istisna uygulanmayacaktır.
- Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. Maddesinin 5. Bendine göre; İhtira Beratının mucitleri veya kanuni mirasçıları tarafından kiralanmasından doğan kazançlar, serbest meslek kazancıdır, ancak bunların dışındaki kimseler tarafından kiraya verilmesi gayrimenkul sermaye iradıdır, ve bu kazanca istisna uygulanmayacaktır.
- Gelir Vergisi Kanunu’nun 70. Maddesinin 6. Bendine göre; Telif haklarının müellifleri veya kanuni mirasçıları tarafından kiralanmasından doğan kazançlar, serbest meslek kazancıdır, ancak bunların dışındaki kimseler tarafından kiraya verilmesi gayrimenkul sermaye iradıdır, ve bu kazanca istisna uygulanmayacaktır.
-Gelir Vergisi Kanunu’nun Mükerrer 80. Maddesinin 3. Bendine göre; Telif haklarının ve ihtira beratlarının müellifleri, mucitleri ve bunların kanuni mirasçıları tarafından elden çıkarılmasından doğan kazanç serbest meslek kazancıdır, ancak bunların dışındaki kimseler tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artış kazancıdır, ve bu kazanca istisna uygulanmayacaktır.
Konu İle İlgili Örnekler; 1- Güzel Sanatlar Lisesinde müzik öğretmenliği yapan Tülay Yıldız, 2013 yılında 23 Mayıs 2013 tarihinde bir müzik bestesini sanatçıya 9.000.-TL bedelle satmıştır. 29 Aralık 2013 tarihinde ise yine kendisine ait bir müzik bestesini plak şirketine 12.000.-TL bedelle satmıştır. Öncelikle elde edilen gelir GVK’nun 18. Maddende sayılan faaliyetlerden olduğu için elde edilen hasılata telif hakkı istisnası uygulanacaktır. Ancak mükellefiyetin durumu muğlaktır. Aynı yılda iki defa yapıldığı için, faaliyet arizi değil sürekli ve mutad meslek haline gelmiştir, vergi İdaresinin bakışına göre. Ancak bu faaliyet sadece 94. Maddede sayılan kurum ve kuruluşlara yapıldığı için, eğer istenirse; defter tutma ve belge bastırmaya gerek yoktur. KDV’ne tabi olacak bu hizmet, gider pusulası düzenlenecek ve KDV mükellefiyeti sorumlu sıfatıyla ödemeyi yapanlar tarafından gerçekleştirilebilecektir. Telif hakları üzerinden(brüt tutar) %17 oranındaki gelir vergisi tevkifatı ise ödemeyi yapanlar tarafından gerçekleştirilecektir.
2-Bilgisayar mühendisi Ayşe Koç ile Arif Yıldırım, Limited şirket kurarak bilgisayar programcılığı işi yapmaya başlamışlardır. Mühendisler şirketlerinde ücretli olarak çalışmaktadırlar aynı zamanda. 2013 yılında bu işten şirketin elde ettiği gelir 120.000.TL olmuştur. Her ne kadar bilgisayar programcılığı GVK’nun 18. Maddesinde sayılan faaliyetlerden olmasına rağmen, organizasyon ticari kazanca(kurum kazancı) yönelik olduğu için telif hakları istisnasından yararlanılamayacaktır. Ancak bunu serbest meslek erbabı olarak yapmış olsalar elde edilen kazanç istisnadan yararlanacaktır. Ayşe Koç serbest meslek erbabı, Arif Yıldırım serbest meslek erbabı olarak ayrı ayrı gerçek usulde mükellef olup bu istisnadan yararlanabilecektir.
3-Kitap evi sahibi de olan yazar Ece Beyazıt, aynı zamanda haftalık bir sanat dergisine öykü yazarak dergiden aylık 3.000.-TL maaş almaktadır. Kitap evinden dolayı gerçek mükellef ve ticari kazanç elde etmektedir. Aynı zamanda sanat dergisinde müellif olarak elde ettiği gelir ücret geliri olacak ve serbest meslek faaliyeti olmadığı için telif hakları istisnasından yararlanamayacaktır.
4- Şenay Kısıkses adlı ses sanatçısı 2013 yılında Taş Müzik firması ile yapmış olduğu anlaşmaya istinaden albüm(CD) yapmıştır. Sanatçı, 100.000 Adet olan bu albümün 90.000 adetini 500.000.-TL bedel karşılığında Taş Müzikçiliğe satmıştır. Kalan 10.000 Adet albüm ise kendisi tarafından piyasada 20.-TL’den satılmıştır. Bu durumda sanatçının bu eser karşılığı almış olduğu 500.000.-TL GVK’nun 18. Maddesindeki telif hakları istisnasından yararlanacaktır. Üstelik her ne kadar başkası tarafından çoğaltılmış olsa bile sanatçının kendi hissesine düşen albüm satışından elde ettiği,10.000 x 20 = 200.000.-TL gelir de kanaatimizce GVK’nun 18. Maddesindeki telif hakları istisnasından yararlanması gerekmektedir. Ancak Taş Müzik firmasının albüm satışından elde ettiği gelir ticari kazanç mahiyetinde(kurum kazancı) ve ya değer atış kazancı(GVK, Mükerrer Md:80/3) olabileceği için telif hakları istisnasından yararlanamayacaktır.
5- Ersin Batur kendi evinin bahçesinde karikatür portre resim yaparak nihai tüketicilere satmaktadır. ve bu faaliyet sonucu 2013 yılında elde ettiği gelir 22.000.-TL olmuştur. Gelir serbest meslek faaliyetinden elde edilen telif hakları geliri olduğu için GVK’nun 18. Maddesindeki telif hakları istisnasından yararlanacaktır. Ancak satış yaptıkları nihai tüketici ve GVK’nun 94. Maddesinde sayılı olanlar olmadığı için, sanatçı sorumluluk uygulamasından yararlanamayacak. Ve sanatçı işyeri açmadan kendi evinde mesleğini icra etse bile defter tasdik edecek ve tutacak, serbest meslek makbuzu düzenleyecek, KDV mükellefi olacaktır, beyanname verecektir.
SONUÇ
Anayasamızın 64. Maddesinde vurgulandığı gibi; Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur denilmektedir. Bu bağlam da Devletin, Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri almakla mükellef olduğu için sanatın ve sanatçının korunması yönünden anayasal güvencesi olan bir meslek grubunun vergisel yönden irdelenmesi ve incelenmesinin zorluğu da ortadadır.
Son söz, bir yanda; kendi nam ve hesaplarına çalışmaları nedeniyle serbest meslek erbabı olarak defter tutmak, belge düzenlemek, mükellef olmak zorunda olan sanatçılarımız ve diğer yanda; sektörün belge düzeni ve kayıt dışılıkla mücadele anlamındaki zorlukları bir arada değerlendirilerek, devletin vergilendirme konusunda sanatçılar için özel uygulamalar yapması, vergi muafiyetleri v,s vergisel teşvikler getirmesi, belgeleme düzenini kolaylaştırması ve benzeri yöntemlerle sanatçıyı desteklemesinin yolları bulunmak zorundadır.
[1] 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu, 6 Ocak 1961 tarih ve 10700 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[2] 149 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği, 13.03.1986 tarih ve 19051 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
221 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği, 19/2/1999 tarih ve 23616 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
223 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği, 04/03/1999 tarih ve 23629 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
224 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği, 07/04/1999 tarih ve 23659 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[3] 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu, 2 Kasım 1984 tarih ve 18563 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
[4] Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 13.06.2006 tarih ve KDV.MUK.B.07.1.GİB.4.34.17.01.01.3854 sayılı mukteza, http://www.muhasebenet.net/mukteza_1306_3854.html
[5] Muharrem ÖZDEMİR, YMM, “TELİF HAKLARININ VERGİLENDİRİLMESİNDE USUL VE ESASLAR, 21 Kasım 2012, http://www.alomaliye.com/2012/muharrem-ozdemir-telif-haklarinin-vergilendirilmesinde-usul.htm
[6] 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 13.12.1951 tarih ve 7981 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.Son geçerli mevzuat, www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin/1.3.5846.doc
[7] http://www.adlivaka.com/kanunlar/67-ihtira-berati-kanunu-mulga-khk-no-551-73-a.html
[8] http://www.hukuki.net/hukuk_sozlugu.asp?start=651
14.11.2013
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.