GİRİŞ
Her ulusun bir eğitim politikası olması gerektiği genel kabul gören bir olgudur. Aynı şekilde bu politikanın bir felsefesi olması gerekir. Bilimsel temellere dayanmalıdır. Aynı zamanda kültür odaklı bir politika olmalıdır. Vizyon oluşturan bu kavramlar yine de subjektiftir.
Fakat bir ulusun, Gayri safi yurt içi hasıladan eğitime ayırdığı pay ve/veya eğitime verdiği teşvik ve destekler ise hem objektiftir hem de eğitime verdiği önemi gösterir. Eğitim harcamalarının “Gayri Safi Yurt İçi Hasıla” içersindeki payı ABD’de %7, Almanya da %5.2, Norveç de %6 ve Arjantin de %5.9 seviyelerindeyken Türkiye de %3 seviyesinde. Eğitim sorununun çözümünde, devletin bu alanda almış olduğu tedbirlerin ve yapmış olduğu yatırımların yeterli olması mümkün değil. Bizim gibi genç nüfusu yoğun olan bir ülkede, eğitim sorunu sadece devlet bütçesi imkânları ile giderilemez. Bu noktada, gerçek ve tüzel kişiler tarafından işletilen özel okulların devletin eğitim alanındaki açığını gidermede önemli bir katkısı söz konusu. Ancak, özel eğitim kurumları tüm öğrencilerin sadece % 2’sine hizmet verebilmekte Türkiye çapında sayıları 1900’a ulaşan özel okullarda okuyan öğrenci sayısının tüm öğrencilerin %20’sine yakın seviyeye gelmesi durumunda, devletin eğitim yükünün azalması yanında daha kaliteli eğitim verilmesi mümkün.[1]olacaktır.
İşte bu bağlamda Devletin eğitim yükünün azaltılması ve belki de eğitimde özel sektörün ağırlığının %20’lere taşınması için almış olduğu önlemler ve özel okul yatırımlarına sağladığı teşvik ve vergisel destekler bugünkü makalemizin konusunu oluşturmaktadır.
1.YASAL DÜZENLEMELER
1.1 Kurumlar Vergisi Kanunu[2]
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun İstisnalar başlıklı 5. Maddesinin 1/ı. Bend hükmü aşağıdaki gibidir:
“Okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel okulları ile Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara veya kamu yararına çalışan derneklere bağlı rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden, ilgili Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığının belirleyeceği usûller çerçevesinde beş hesap dönemi itibarıyla elde edilen kazançlar (İstisna, belirtilen okulların ve rehabilitasyon merkezlerinin faaliyete geçtiği hesap döneminden itibaren başlar.).”
1 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 5.10. bölümünde ise Eğitim tesisleri ile rehabilitasyon merkezlerinin işletilmesinden elde edilen kazançlara ilişkin istisnanın koşulları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
1.2 Gelir Vergisi Kanunu
Gelir Vergisi kanununun 20. Maddesi ile yine Kurumlar Vergisi Kanununa paralel olarak yapılan düzenlemede;”Okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel okullarının işletilmesinden elde edilen kazançlar, ilgili Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığının belirleyeceği usul ve esaslar çerçevesinde beş vergilendirme dönemi gelir vergisinden müstesnadır. İstisna, okulların faaliyete geçtiği vergilendirme döneminden itibaren başlar." Denilmiştir.[3]
Aynı şekilde 5228 sayılı Kanunun[4] 27 ve 30 uncu maddeleri ile yapılan düzenlemeyle Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanununa, getirilen eğitim ve öğretim işletmelerinde kazanç istisnasının usul ve esasları 25.11.2004 tarih ve 25651 sayılı resmi gazetede yayımlanan 254 seri No.lu GVK Genel Tebliğinde belirlenmiştir.
1.3 Katma Değer Vergisi Kanunu
Katma Değer Vergisi kanununun 17. Maddesinin 2/b. Bend hükmü değişikliklerle birlikte son haliyle aşağıdaki gibidir: “(5615 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle değişen ibare. Yürürlük: 01.05.2007) 8/2/2007 tarihli ve 5580 sayılı Kanun hükümlerine tâbi (5904 sayılı Kanunun 13 üncü maddesiyle değişen ibare. Yürürlük; 03.07.2009)özel okullarca bedelsiz verilen eğitim, öğretim hizmetlerinde ilgili dönemdeki kapasitelerinin % 10'unu, 24/3/1950 tarihli ve 5661 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hakkındaki Kanuna Ek Kanun ile 30/4/1992 tarihli ve 3797 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun hükümlerine göre kurulan öğrenci yurtları tarafından bedelsiz verilen yurt hizmetlerinde ilgili dönemdeki kapasitelerinin % 10'unu,üniversite ve yüksekokullarda ise % 50'sini (5228 sayılı Kanunun 15 inci maddesiyle değişen bent. Yürürlük: 31.7.2004) geçmemek üzere verilen bedelsiz eğitim ve öğretim hizmetleri, kanunların gösterdiği gerek üzerine bedelsiz olarak yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları, birinci fıkrada sayılan kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları ile fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan (5281 sayılı Kanunun 43/14-a maddesiyle değişen ibare; Geçerlilik; 01.01.2005, Yürürlük; 31.12.2004) gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin teslimi” katma değer vergisinden istisna edilmiştir.
1.4 Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Karar
Bildiğiniz gibi Yeni Teşvik sisteminin yasal düzenlemeleri tamamlanarak 15.06.2012 tarihinden itibaren yürürlüğe girmişti.[5] 2012 / 3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın “Öncelikli Yatırım Konuları” başlıklı 17. Maddesinin 1/ğ. Bendi; “Özel sektör tarafından gerçekleştirilecek olan ilk, orta ve lise eğitim yatırımları.” Şeklinde düzenlenmiştir.
Ayrıca en son olarak 2012/3802 sayılı “YATIRIMLARDA DEVLET YARDIMLARI HAKKINDA KARARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KARAR” 13.10.2012 tarih ve 28440 sayılı resmi gazetede yayımlanmıştır. Bu kararın 2. Maddesi ile 3305 sayılı kararın 17. Maddesinin 1/ğ bendi; “Özel sektör tarafından gerçekleştirilecek olan okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise eğitim yatırımları.”şeklinde değişerek, “okul öncesi yatırımlarda” karara ilave edilmiş oldu.
2. EĞİTİM VE ÖĞRETİM İŞLETMELERİNDE KAZANÇ İSTİSNASI
- Özel sektör tarafından kurulan; okul öncesi eğitim, ilköğretim, özel eğitim ve orta öğretim özel okulların işletilmesinden elde edilen kazançlar 5 yıl boyunca kurumlar vergisi veya gelir vergisinden istisnadır.
- İstisnadan yararlanmak isteyen mükellefler faaliyete geçer geçmez öncelikle Maliye Bakanlığına yazılı olarak başvurması gerekir. Bakanlık ise Milli Eğitim Bakanlığının görüşünü alarak mükellefe sonuçtan bilgi verecektir.
-İstisna, okulların eğitim-öğretim, merkezlerin ise rehabilitasyon faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına uygulanacaktır. Dolayısıyla, eğitim tesisleri ile rehabilitasyon merkezlerinde yer alan büfe, kantin, kafeterya, kitap satış yeri gibi tesislerin gerek bizzat işletilmesinden gerekse kiraya verilmesinden elde edilen kazançlara istisna uygulanması söz konusu değildir. Yemek ve konaklama hizmetlerinin okul bünyesinde verildiği ve bu hizmetlere ilişkin bedelin okul ücretine dahil olduğu durumlarda, elde edilen kazanç herhangi bir ayrıma tabi tutulmaksızın istisna uygulamasına konu olacak olup yemek hizmetinin dışarıdan satın alınması istisna uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir.
- Eğitim öğretim işletmeleri işletilen okul ve merkezlere ilave olarak yeni okul veya merkez açmaları durumunda, yeni açılan okul veya merkezden elde edilen kazanç, istisna uygulaması açısından ayrı bir birim olarak değerlendirilir. Yani istisna uygulaması okul veya merkez bazında yapılacaktır. Örneğin, İstanbul’da 2008 yılında bir liseyi işletmeye başlayan ABC Eğitim A.Ş.’nin elde ettiği kazançları 2008 yılından başlayarak 2012 yılı kazançları da dahil kurumlar vergisinden istisna olacaktır. Aynı şirket 2010 yılında Malatya’da bir lise açtığında buradan elde ettiği kazançları ise 2010,2011,2012,2013 ve 2014 yıllarında kurumlar vergisinden istisna olacaktır. Ancak yeni bir okul açılışı olmadan sadece mevcut okul kapasitesinin genişletilmesi veya başka bir binaya taşınılması hallerinde istisna uygulaması söz konusu olmayacaktır.
-Eğitim ve öğretim istisnasından yararlanan ABC Eğitim A.Ş İstanbul’da işlettiği liseyi 2011 yılında Alfabe Ltd. Şti’ne satması yani devretmesi halinde ise artık istisnadan faydalanılmayan dönem ve/veya yıllardan Alfabe Ltd. Şti. yararlanacaktır.
3. KATMA DEĞER VERGİSİ
- Bilindiği üzere özel okullar tarafından ilgili dönem kapasitelerinin %10’unu geçmemek üzere verilen bedelsiz eğitim ve öğretim hizmetleri katma değer vergisinden istisnadır.
- Özel okullarda verilen eğitim ve öğretim hizmetleri için uygulanan KDV oranı % 8 ‘dir. Ayrıca yemek hizmetinin bizzat okul tarafından verilmesi halinde, söz konusu yemek hizmetleri eğitim ve öğretim hizmetleri kapsamı içerisinde bir bütün olarak değerlendirilerek % 8 oranında katma değer vergisi uygulanmaktadır.
4.YENİ TEŞVİK SİSTEMİNDE EĞİTİM VE ÖĞRETİM İŞLETMELERİ
-2012 / 3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkındaki Kararda Öncelikli Yatırım Konuları içerisinde; özel sektör tarafından gerçekleştirilecek olan ilk, orta ve lise eğitim yatırımları sayılmıştı. En son 13.10.2012 tarihinde bu kararda yapılan değişiklikle, okul öncesi yatırımlarda bu listeye dahil edilmiştir.
- İlgili özel okul yatırımları hangi bölgede yapılırsa yapılsın, İstanbul’da bile yapılsa, 5 inci bölgede uygulanan bölgesel desteklerden faydalanabilir. Ancak bu yatırımlar, 6 ncı bölgede yer almaları halinde bulunduğu bölge desteklerine tabidir.
- Özel okul yatırımları;Gümrük vergisi muafiyeti, Katma Değer Vergisi istisnası, Gelir vergisi stopajı desteği (6 ncı bölgede gerçekleştirilecek yatırımlar için), Vergi indirimi, Sigorta primi işveren hissesi desteği, Yatırım yeri tahsisi, Faiz desteği, Gelir vergisi stopajı desteği (6 ncı bölgede gerçekleştirilecek yatırımlar için), Sigorta primi desteğinden (6 ncı bölgede gerçekleştirilecek yatırımlar için) yararlanabilecektir.
- Yatırımların destek unsurlarından yararlanabilmesi için asgari sabit yatırım tutarının; 1 inci ve 2 nci bölgelerde birmilyon Türk Lirası, 3 üncü, 4 üncü, 5 inci ve 6 ncı bölgelerde ise beşyüzbin Türk Lirası olması gerekir. Teşvik belgesi kapsamında yatırım harcaması olarak kabul edilen maddi olmayan duran varlıkların (marka, lisans, know-how vb.) oranı, teşvik belgesinde kayıtlı toplam sabit yatırım tutarının yüzde ellisini aşamaz.
- Özel okul yatırımlarında hangi bölgede yapılırsa yapılsın 5 inci bölgede yapılacak bölgesel yatırımlar için Türk Lirası cinsi kredilerde beş puanı, döviz kredileri ve dövize endeksli kredilerde iki puanı destek kapsamındadır.Eğerözel okul yatırımı 6 ncı bölgede gerçekleşirse; Türk Lirası cinsi kredilerde yedi puanı, döviz kredileri ve dövize endeksli kredilerde iki puanı destek kapsamındadır.
- Bilindiği gibi kararın 5. Maddesi hükmüne gore hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını aşmamak ve toplam yatırıma katkı tutarının 5 inci bölgede yüzde ellisini ve 6 ncı bölgede yüzde seksenini, geçmemek üzere yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli gelir veya kurumlar vergisi uygulanabilir. Bu düzenlemeye gore Özel okul yatırımlarında yatırımcının eğitim ve öğretim faaliyeti dışındaki diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına da vergi indirimi uygulanacak görünüyor. Zaten mevcut düzenlemede eğitim ve öğretim faaliyetlerinden elde edilen kazançlar 5 yıl boyunca kurumlar ve/veya gelir vergisinden istisna olduğu için özel okul yatırımları çok daha avantajlı konuma geçmektedir.
5.SANAYİ STRATEJİ BELGESİNDE ÖNGÖRÜLEN ÖZEL EĞİTİM AVANTAJLARI[6]
-Hükümetin açıkladığı Sanayi Strateji Belgesine göre, 2013 yılı başından itibaren özel okullarda halen yüzde 8 olarak uygulanan KDV oranının yüzde 1’e çekilmesi öngörülürken, eğitim ve öğretim işletmelerinde elde edilen kazançlara uygulanan gelir ve kurumlar vergisi muafiyeti ise 5 yıldan 10 yıla çıkarılıyor. 2011-2014 yıllarını kapsayan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi’nde yeralan Eylem Planı, Hükümetin özel eğitim sistemini önümüzdeki 3 yıl boyunca radikal şekilde destekleme kararını da ortaya koydu.
- Eylem Planı’nın 16. başlığı “Özel sektörün mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları açmasına imkan verecek düzenlemeler yapılması ve bu kurumların desteklenmesinden oluştu. Planda, bunu sağlamak için yapılacaklar da sıralandı. Buna göre, “Gelir Vergisi Kanunu ile Kurumlar Vergisi Kanunu gereği özel okullara tanınan 5 yıllık vergi muafiyetinin 10 yıla çıkarılması, tüm özel okulların bu muafiyete dahil edilmesi ve özel eğitim kurumlarında KDV’nin yüzde 1’e düşürülmesi için ilgili kanunlarda değişiklik yapılacağı” açıklandı.
-5580 sayılı kanunda özel sektörün mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları açmasına imkan verecek şekilde değişiklik yapılacak. Bunlara vergi indirimi uzun vadeli ve düşük faizli kredi, arsa temini gibi teşvikler sağlanacak. Özel sektör istihdam garantili okul açması halinde eğitime yüzde 100 destek kapsamında vergi indiriminden yararlandırılacak. Organize Sanayi Bölgesi, Turizm Bölgesi, Serbest Ticaret Bölgesi ve Küçük Sanayi Sitesi yönetimlerine, ilk planlama aşamasından itibaren istihdam edilecek nitelikli insan gücünü yetiştirmek, çalışanlarını geliştirmek ve uyum eğitimlerini sağlamak amacıyla yeni kurulacak bu bölgelerde mesleki teknik eğitim okulu için arsa ayırması ve okul yapma zorunluluğu getirilmesi konusunda yasal düzenleme yapılacak. Bu konuda ilgili bölge yönetimleri teşvik edilecek.”
- Söz konusu stratejiyle, eğitim sisteminde halen yüzde 8’e karşılık gelen özel eğitim oranını yüzde 20’ler seviyesine çıkarmayı planladığı, böylelikle hem devletin eğitim yükünü azaltmayı hem de daha kaliteli mesleki ve teknik eğitim verilebilmesini sağlamayı amaçladığı belirtildi.
SONUÇ
Görüldüğü üzere, özel eğitime Devletin sağladığı ve sağlamayı öngördüğü teşvik ve destekler hem bölgesel farklılıkları ortadan kaldıracak ve fırsat eşitliğinin tabana yayılmasını hızlandıracak hem de eğitimin kalitesini artıracaktır. Bu politikalara paralel olarak vatandaşın eğitim harcamalarının da azaltılması öngörülmelidir.
Sonuç olarak eğitim ve öğretime verilen teşvik ve destekler; bilgi ve donanımı ile evrensel değerleri kucaklayan, kendini ve dünyayı bilen bir gençliğin 2023 vizyonunu belirlemektedir.
[1] http://www.alomaliye.com/2012/levent_gencyurek_vergide_kisa_kisa.htm, Erişim Tarihi(17.10.1012)
[2] 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, 21/6/2006 tarih ve 26205 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ile yürürlükten kaldırılmıştır. 1/1/2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu yürürlüğe girmiştir.
[3] 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 20. Maddesi 01.01.2004 tarihinden geçerli olmak üzere 31.07.2004 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
[4] 31.07.2004 tarihli ve 25539 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.
[5] 15.06.2012 tarihli ve 2012 / 3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın uygulamasına ilişkin 2012 / 1 Numaralı tebliğ ise 20 Haziran 2012 tarihli resmi gazetede yayımlandı.
[6] http://www.muhasebedergisi.com/vergi/vergi-avantaji.html, Erişim Tarihi(17.10.2012)
07.11.2012
Kaynak: www.MuhasebeTR.com
(Bu makale kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak gösterilse dahi, makale aktif link verilerek yayınlanabilir. Kaynak göstermeden ve aktif link vermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır.)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.