Piyasaların tatilde olduğu 1 Mayıs günü kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's Türkiye'nin kredi notu görünümünü pozitiften durağana çevirdiğini açıkladı.
Hemen belirtelim, bu aslında bir kredi notu düşürülmesi değil, kredi notu düşürülebileceğinin bir göstergesi mahiyetindedir. Zaten Türkiye piyasası da karar sonrası günlerde bu açıklamayı olduğundan fazla önemsemeyen bir tepki ortaya koydu.
İhracat rakamları
İhracat rakamları ilk bakışta S&P değerlendirmesini haklı gösterir gibiydi. Nisan ayında ihracat bir önceki yılın aynı ayına göre %2,9'luk bir azalma göstermişti. Özellikle AB ülkelerine olan ihracatımızda önemli azalışlar söz konusuydu ama kümülatif bazda bakıldığında ortada çok da korkulacak bir durum yok. İhracatta, ilk 4 ayda geçen yılın aynı dönemine göre %5,9'luk, 12 aylık bazda da %13,62'lik bir artış var. Nisan ayındaki düşmenin en önemli nedenlerinden biri Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın da belirttiği gibi nisan ayında geçen yılın aynı ayına göre 1 işlem günü eksik olmasıdır.
Enflasyon rakamlarını aşağı çekme doğrultusunda Merkez Bankası'nca bizce de doğru olarak uygulanan sıkı para politikası ve döviz kurlarının kontrolde tutulmasına yönelik politikalara rağmen ihracatın genel seyri bu şekilde olmuştur. Son üç ayda uygulanan bu politikaların da etkisiyle dış ticaret açığı ve cari açık rakamlarında ümit verici gelişmeler yaşanmaktadır.
Enflasyon rakamları
Nisan ayında TÜFE'de gerçekleşen 1,52'lik artış piyasa beklentilerinin biraz üzerindedir. Yıllık bazda TÜFE son 12 ayın en yüksek düzeyi olarak %11,14 seviyesine ulaşmıştır.
ÜFE ise beklentiler çerçevesinde aylık %0,08 gerçekleşip, yıllık bazda da %7,65'e geriledi.
Birlikte değerlendirdiğimizde, TÜFE'nin önümüzdeki ayda tek haneye gerileyeceğini, geçen yıl mayıs ayında gerçekleşen %2,42'lik rakamın hesaplamadan çıkıp, yerine normal şartlarda %1'i aşmayan yeni rakamın eklenmesiyle bunun oluşacağını söyleyebiliriz. Elbette izleyen birkaç ayda da enflasyon tek hane çift hane arasında gidip gelebilecektir. Elektrik ve doğalgaz dahil zamların olabildiğince yılın ilk üç ayına yığılması ve petrol fiyatlarında başlayan durağan hatta ufak da olsa gerileme seyri, Merkez Bankası'nın yıl sonu hedefinin biraz üzerinde ama %7,5'in altında bir enflasyon seviyesinde yılı kapatabileceğimizi söyleyebiliriz.
Rakamlarda ve genel piyasa gidişatında korkulacak bir kötüleşme beklentisi yokken, üstelik hükümet biraz geç de olsa hem tasarruf teşvik hem de yatırım teşviklerine yönelik önemli adım atmış, buna yönelik kanun tasarıları Meclis'e sevk edilmişken, ana gerekçe AB'deki durgunluğun ihracatımızı olumsuz etkileyeceği noktasından hareketle S&P'nin kredi notu görünümünü durağana çevirmesinin anlamı nedir?
Bunu en iyi bilinen bir futbol psikolojisiyle açıklayabiliriz.
Zamanında IMF'nin yaptığı gibi, işi gereğinden fazla sıkı tutmaya çalışıyorlar. Onlar da biliyorlar ki, Türkiye için kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye çekilmesi ülkenin gidişatını fazlasıyla olumluya dönüştürecektir. Türkiye artık biraz geç de olsa, doğru kararları kendi başına alan, AB'deki olumsuz gidişata rağmen, yeni pazar arayışlarını sürdürme, ihracat ve döviz kazandırıcı faaliyetleri çeşitlendirme kararlılığındadır.
(Kaynak: Bugün Gazetesi | 04.05.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.