Sosyal Güvenlik Kurumu, yıllardır sigortalıların mağduriyetine neden olan, kendisinin de fuzuli yargılama giderine katlanmak zorunda kaldığı, zaman ve emek kaybına neden olan bir uygulamasından daha vazgeçti.
Vazgeçtiği uygulama, mahkeme kararıyla tespit olunan ancak primleri işveren veya sigortalıdan tahsil edilemediği için Kurum tarafından dikkate alınmayan hizmet sürelerine ilişkin.
İsterseniz önce Kurumun eski uygulamasını açıklayalım.
SİGORTALI MAĞDURİYETİ
Çalışmaları işveren tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilmeyen ya da eksik bildirilenler, işveren aleyhine hizmet tespit davası açıyorlardı.
İşveren aleyhine hizmet sürelerinin tespiti talebiyle açılan davalar sonucunda verilen kararlarda tespit olunan ancak primi ödenmemiş olan ve kurumca primlerin işverene ödetilme imkanı ortadan kalkmış olan sürelerin primlerinden sigortalı sorumlu tutuluyordu.
Oysa söz konusu primlerin işveren tarafından ödenmesi, Kurumun da işverene ödetmesi gerekiyor. Devletin bütün imkanlarını kullanma yetkisine sahip Kurumun tahsil edemediği primlerin tahsilinin sigortalı tarafından sağlanması isteniyordu.
Sigortalıya 'ya işvereni bul primlerini ödet ya da kendin öde' deniyordu. Primleri işverene ödetememesi veya kendi ödememesi halinde de mahkeme kararıyla tespit
edilen hizmet süreleri dikkate alınmıyordu.
KURUM ZARARI
Hakkında mahkeme kararı uygulanmayan sigortalı bu defa mevcut hizmet tespiti kararlarının uygulanması için dava açmak zorunda kalıyordu.
Açılan bu davalar da Kurum aleyhine sonuçlanıyor, Kurum fuzuli yargılama giderlerine katlanmak zorunda kalıyor, ayrıca tüm bu süreç zaman ve emek kaybına neden oluyordu.
Aylık bağlanmasına hak kazanların bağlanmayan aylıkları nedeniyle uğradıkları zararı da tazmin etmek zorunda kalıyordu.
PERSONEL HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Bazı sigortalılar haklı olarak işi burada bırakmıyorlardı.
Anayasanın 138. maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan 'Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez' hükmünden hareketle, mahkeme kararlarını uygulamayan Kurum personeli hakkında da Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunuyor, bu da Kurum personelinin mağduriyetine neden oluyordu.
HAKSIZ UYGULAMADAN VAZ GEÇİLDİ
Hem sigortalıların hem Kurum personelinin mağduriyetine neden olan hem de Kurumun yargılama giderleri ile zaman ve emek kaybına neden olan uygulamanın dayanağı olan Genelge, Kurum tarafından 16.04.2012 tarihinde yayımlanan 2012/14 sayılı Genelge ile yürürlükten kaldırıldı ve hukuksuz uygulamaya son verildi.
Artık mahkeme kararıyla tespit olunan hizmet sürelerine ilişkin primlerin işverenden tahsil edilip edilemeyeceğine bakılmayacak. Kesinleşen mahkemem kararlarının gereği geciktirilmeksizin yerine getirilecek.
On yıldan beri uygulanan hukuksuz uygulamaya son veren Kurum yetkililerini kutluyoruz.
AKLINIZDA BULUNSUN
Bildirim vermeyene ceza var
1 Nisan tarihi itibariyle faal olan (tasfiye işlemi devam edenler dahil) tüm kurumlar vergisi mükellefleriyle ticari kazanç (kazancı basit usulde tespit edilenler hariç), zirai kazanç ve serbest meslek kazancı elde eden gelir vergisi mükelleflerinin Mükellef Bilgileri Bildirimi verme süresinin 1 Nisan'da başladığını daha önce duyurmuştuk.
Söz konusu bildirimlerin 31 Mayıs günü saat 24.00'e kadar elektronik ortamda verilmesi gerekiyor.
Mükellef Bilgileri Bildirimini süresi içinde vermeyen veya eksik ya da yanıltıcı bildirimde bulunan;
l Kurumlar vergisi mükelleflerine, birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabına 1.170 lira,
l İkinci sınıf tüccarlar ile zirai kazanç beyan eden çiftçilere 580 lira, özel usulsüzlük cezası kesilecek.
Yasal süresinden sonra düzeltme amacıyla verilen bildirimin, belirlenen sürenin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde ceza kesilmeyecek. İzleyen 15 gün içinde verilmesi halinde ise yukarıda belirtilen ceza tutarları 1/5 oranında uygulanacak.
İşten ayrılma iradesi önemli
20.12.1996 sigorta başlangıcım. 4500 gün primim var. Aynı yerde 2 yıldır çalışıyorum. 33 yasındayım. 15 yıl 3600 günle Sosyal Güvenlik Kurumundan kıdem tazminatı alabilir yazısını alıp işyerine verdiğimde, işten ayrılıp tazminat alabilir miyim? Alabilirsem ancak işyeri ödemezse ne yapmalıyım? Bir de tekrar başka bir işte sigortalı olarak çalışabilir miyim? U. Koyunoğlu
15 yıllık sigortalılık süreniz ve 3600 prim gününüz olduğundan emeklilik için gereken yaş dışındaki şartları sağlamışsınız. Sosyal Güvenlik Kurumundan alacağınız kıdem tazminatı alabilir yazısını işverene ibraz ederek, emeklilik için gereken yaşınızı beklemek üzere işten ayrılacağınızı belirtmek suretiyle işten ayrılmanız halinde kıdem tazminatına hak kazanırsınız.
İşverenin kıdem tazminatınızı ödememesi halinde iş mahkemesinde dava açmanız gerekir. Ancak bu süreçte başka bir işyerinde çalışmaya başlarsanız, işveren işten ayrılma iradenizin emeklilik için gereken yaşınızı beklemek üzere değil, başka bir işte çalışmak üzere işten ayrılmak olduğunu ileri sürebilir. Bu durumda mahkeme de aleyhinize karar verebilir.
GÜNÜN SÖZÜ
'Adalet topaldır, ağır ağır yürür, fakat gideceği yere er ya da geç ulaşır.' Mirebau
(Kaynak: Akşam Gazetesi | 03.05.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.