Mart ve Nisan aylarında vergi konulu yazılarımızla birlikte olduk. Makroekonomik göstergelere pek eğilemedik… Gelişmelere bir bakalım…
Açıklanan raporlar, analizler ve ortaya çıkan göstergeler ile yapılan tahminler var. En önemlilerinden biri IMF Raporudur.
Bu rapor kapsamında ülkelerin milli gelirine göre sıralandığı İMF listesinde Türkiye’nin yeri uzun süredir değişmiyordu. Son listede bir sıra gerileyerek 18. sıraya yerleştiği görünüyor. Ülkemizdeki bazı yorumcular bu listeyi pek umursamasa da The Economist’te çıkan bir makale ABD Gayrı Safi Yurt İçi Hasılasının Çin’in iki katı olduğunu ancak en iyimser tahminle 2018 yılında Çin ekonomisinin ABD’yi yakalayacağını söylüyor. Yani listenin oluşumunu gelecek için bir veri olarak görüyor. Biz de böyle yapmalıyız.
Türkiye G-20 ülkeleri arasında 2011 yılı 3. çeyrek verilerine göre büyümede yüzde 8,5 büyüme oranıyla Arjantin ve Çin’den sonra 3. sırada yer aldı.
Öte yandan İMF, Türkiye’nin büyüme senaryosunda iyileştirmeye gitti. Daha önce % 2 olarak açıkladığı tahmini % 2,3 olarak revize etti.
Bu arada yurtiçinde de bazı rakamlar açıklandı.
2012 yılının ilk 3 ayına ait bütçe sonuçlarına göre faiz dışı denge 11 Milyar TL fazla verdi. Yani ülke faiz ödemese idi bütçesi 11 Milyar TL fazla verecekti. Faiz dışındaki harcamalar ile devletin elde ettiği gelirin birbirine yakın olması sevindirici; ayağımızı yorganımıza göre uzattığımızı gösterir.
TÜİK verilerine göre 2012 yılı Ocak işsizlik oranı, geçen yılın aynı dönemine göre 1,7 puan azaldı, yüzde 10,2 oldu geçen sene aynı dönemde işsizlik yüzde 11,9 düzeyindeydi.
Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Hane Halkı İşgücü Araştırması, ''2012 Ocak Dönemi Sonuçları (Aralık 2011-Ocak, Şubat 2012)''na göre, 2011 yılı Ocak döneminde 3 milyon 44 bin kişi olan işsiz sayısı, 2012'nin aynı döneminde 2 milyon 664 bin kişiye geriledi.
İstihdam ise 22 milyon 461 bin kişiden, 23 milyon 475 bin kişiye çıktı.
Teşvik sistemi açıklandı. Bu ayrı bir yazı konusu olmasına rağmen bireysel emekliliğe yapılan devlet katkısını hemen anmak istiyorum. Vizyon sahibi bir teşvik olduğu için candan destekliyorum. Zira kalkınmanın lokomotifi tasarruftur. Tasarrufun olmadığı yerde harcamanın, yani tüketimin artması, arz talep dengesinin bozulması ve enflasyonun yüksek seyretmesi kaçınılmazdır. Yapılan prim ödemesinin % 25’i kadarının da devlet tarafından ayrı bir fona yatırılması önemli bir adımdır.
Mart ve Nisan aylarında beyannamelerden bir hayli söz ettik. Şimdi beyan dönemi bitip ödeme dönemi başlarken, ödemelerin kredi kartı ile ve taksitlendirilerek tahsil edilmesinin tahakkuk/tahsilat oranına pozitif katkısının büyük olacağını yinelemek istiyorum. Umalım ki bu konudaki çalışmalar hız kazansın ve kısa sürede sonuçlansın.
(Kaynak: Bursa Haber | 26.04.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.