Kurumlar Vergisi beyannamesinin verilmesi için sayılı günler kaldı.
Bu vesileyle bazı hatırlatmalar yapmak istiyorum. Bilindiği gibi mevzuatımız kurumsallaşmayı geliştirmek için ticarî işletmelerin şirketleşmesini teşvik etmiştir. Şirketler de vergisel olarak Kurumlar Vergisi'ne tabidir. Gerçek kişilerin mart ayı içerisinde verdikleri Gelir Vergisi beyannamesinden sonra nisan ayı içerisinde de Kurumlar Vergisi beyannamesi verilir. Kurumlar Vergisi matrahına, yani üzerinden Kurumlar Vergisi hesaplanacak olan kazanca (malî kâr) ulaşmak için, kurumların ticarî kârlarına bazı ilaveler yapılması ve varsa bazı indirim ve istisnaların bu kârdan düşülmesi gerekiyor. Bu işlemler Kurumlar Vergisi beyannamesi üzerinde yapılıyor. Şirketin defterleri üzerinden yapılan hesaplamalardan sonra elde edilen kazanca kanunlar kapsamında indirimi kabul edilmeyen giderler (kıdem tazminatı karşılığı, belgesiz giderler vs.) kazanca ilave edilirken, özel indirim hakkı tanınan bazı kazançlar ve farklı harcamalar da kurum kazancından indirilir. Bu indirimlere örnek verecek olursak, bağış ve yardımlar, promosyon harcamaları, eğitim ve sağlık harcamaları, yatırım indirimi gibi harcamalardır. Bu indirimlerden birçoğu ancak kurumun kazancının bulunması halinde yapılabilmektedir. Yani kurum zararda iken yapılan bağış ve yardımların kurum kazancından indirilmesi mümkün değil.
Gayrimenkul Satış Kazancı İstisnası
İndirim konusu yapılacak gelirlerden birisi de başka bir kurumun sermayesine iştirakten dolayı elde edilen kâr payları veya belli şartlarla işletmeye kayıtlı gayrimenkullerin satışından sağlanan kazançlardır. Bu tür kazançların yüzde 75'lik kısmı Kurumlar Vergisi'nden istisnadır. Kurumlar Vergisi Kanunu'na göre taşınmaz kazancı istisnasının kabul edilmesi için bazı şartlar bulunuyor. Öncelikle bu taşınmazın iki tam yıl süreyle aktifte bulundurulması gerekiyor. Alındıktan hemen sonra satılan gayrimenkullerden elde edilen kazançlar bu istisnaya girmez. Bundan başka satış sonrası elde edilen kazancın fon hesabında tutulması gerekiyor. Belli bir fonda bekletilmesi gereken bu kazançlar hiçbir şekilde işletmeden çekilemez. Fonda bekletilen bu kazançlar işletmeden çekildiği esnada vergilendirilir. Ayrıca bu kazançları elde eden şirketlerin taşınmaz ticareti ile uğraşmıyor olması gerekir. Gayrimenkul ticareti ile uğraşan şirketlerin faaliyet konusu olan bu taşınmazların alım satımından elde ettikleri kazanç normal kurum kazancıdır. Bu kazanç yukarıda bahsettiğim istisnaya girmediğinden doğrudan Kurumlar Vergisi ile vergilendirilir. Bu arada kamulaştırma esnasında elde edilen kazanç için de aynı şey söz konusudur. Yani şirkete ait taşınmazın kamulaştırılması neticesinde elde edilecek kazancın yüzde 75'lik kısmı, yukarıda sıraladığım şartların sağlanması şartıyla Kurumlar Vergisi'nden istisnadır. Öte yandan şirket aktifinde iki yıldan fazla kayıtlı bulunan arsa üzerine yapılan ve yapılmakta olan yatırımlar hesabında takip edilen bina inşaatının; inşaat tamamlanmadan satılmasında, sadece arsanın satıştan elde edilecek kazancın yüzde 75'i Kurumlar Vergisi'nden istisna olacak, inşaat halindeki bina satışından elde edilen kazanç ise istisnaya konu edilmeyecektir.
İşçilerin çalışmadığına dair bildirim
zorunluluğu kaldırıldı
Sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hâllerinde Sosyal Güvenlik Kurumu'nca (SGK) yetkilendirilen hekim veya sağlık kurulu raporlarında belirtilen istirahat süresince geçici olarak çalışamama hâline 'geçici iş göremezlik' adı veriliyor. İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hâllerinde 5510 sayılı kanunda belirtilen geçici iş göremezlik sürelerinde verilen ödeneğe ise 'geçici iş göremezlik ödeneği' deniyor.
SGK'ca yetkilendirilen tek hekim veya sağlık kurulu tarafından verilecek istirahatler, elektronik ortamda kuruma gönderilecek. Bu işlem çalışılmadığına dair bildirimin kuruma gönderilmesi için yapılan tebligat yerine geçecek. Böylece işverenlerin SGK'ya yapmak zorunda oldukları bildirime gerek kalmamış oldu.
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde, verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde günlük kazancının yarısı, ayaktan tedavilerde üçte ikisidir.
Geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenmesi esnasında SSK'lı kapsamındaki sigortalının;
a) Bir veya birden fazla işyerinde çalışan sigortalının istirahatli olduğu dönemde işverenleri tarafından işyerlerinde çalışıp çalışmadığı,
b) Kazanç hesabına giren döneme ilişkin aylarda, prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler,
c) Sağlık hizmet sunucusuna müracaat ettiği/istirahatin başladığı tarih itibarıyla prim ödeme hâlinin devam edip etmediği,
işveren tarafından SGK'ya elektronik ortamda bildirilmesi gerekiyor.
Bağ-Kur'lu olarak sigortalı olanların istirahat raporlarıyla birlikte, istirahatli olduğu dönemde işyerinde çalışmadığına dair yazılı veya elektronik ortamda beyanı istenecek, bunların dışında bilgi ve belge istenmeyecek.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilmesi için, sigortalının çalıştığı işten ayrılması, işyerini kapatması veya devretmesi şartı gerekmiyor. Kurumca hazırlanacak tahsis talep dilekçesi doğrudan kuruma verilebileceği gibi posta yoluyla ya da elektronik ortamda da gönderilebilecek.
(Kaynak: Zaman Gazetesi | 24.04.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.