Piyasada oluşan borç-alacak ilişkisinde esas olan, borçların vadesinde ödenmesi. Ancakbu borçların bir kısmı çeşitli nedenlerle ödenemiyor. Borçlar ödenmediğinde doğal olarakalacaklılar harekete geçiyor ve zorla tahsil için hukuk yollarına başvuruyorlar.
Bu noktada, borçlunun mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi ve borcun kapatılmasısağlanıyor. Haczin temel amacı, borcun ödenmesini sağlamak. Ancak borçlunun bütün mallarıhaczedilemiyor.
Halen TBMM Adalet Komisyonu'nda olan bir tasarıyla, haczedilemeyecek mal ve haklarkonusunda bazı değişiklikler öngörülüyor. Bugün, tasarıyla öngörülen düzenlemelerdenbazılarına değineceğiz.
BUZDOLABI, TELEVİZYON
Halen yürürlükte bulunan yasaya göre;'vazgeçilmesi kabil olmayan mutfak takımı vepek lüzumlu ev eşyası' haczedilemiyor. Uygulamada, hangi mutfak eşyasının 'vazgeçilmez'olduğu ve hangi ev eşyasının 'pek lüzumlu'olduğu konusu tamamen haczi uygulayacak görevlinin değer yargılarına göre takdir ediliyor.
Hatta, borçlu bu tür düzenlemeleri bilmediğinden lüzumlu-lüzumsuz ya da vazgeçilmez olup olmadığına bakılmaksızın her şey haciz tutanağına yazılıyor. Böyle bir uygulama haczi bir tahsil yöntemi olmanın ötesinde adeta bir ceza haline dönüştürüyor.
KAPSAM NETLEŞİYOR
Komisyon'da bulunan tasarı, hangi ev eşyalarının haczedilemeyeceği konusundakikarmaşayı ortadan kaldıracak nitelikte. Tasarıya göre;
- Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler,
- Aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri, hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu her türlüeşya haczedilemeyecek.
Tasarıyla öngörülen bu hüküm, halen geçerli olan hükme göre oldukça açık bir şekilde kaleme alınmış durumda. Yine de, 'lüzumlu' kelimesinin içeriğinin uygulamada bazı sorunlaryaratabileceği anlaşılıyor. Bu noktadan hareketle, ifade alt komisyonda 'pek lüzumlu' olarak değiştirildi.
Bu bağlamda, bir evde bulunan hangi eşyaların pek lüzumlu olarak nitelendirileceğinin tasarının yasalaşmasının ardından ikincil mevzuatla belirlenmesinde yarar bulunuyor. Örneğin, evde bulunan bir bilgisayarın 'pek lüzumlu' olup olmadığı, kişiden kişiye değişkenlik gösterir.Aynı şekilde, bilgisayar kullanmanın gereksiz olduğunu düşünen haciz memuru açısındanbilgisayar 'lüzumsuz'bir eşya olarak değerlendirilebilir.
BİR AN ÖNCE YASALAŞMALI
Tasarının medyada haber olarak yer almasının ardından yasalaşması sürecinde meydanagelen gecikme, uygulamada bazı sorunlar ortaya çıkardı. Ortaya çıkan ilk sorun,'rölantide'olan bazı dosyalarda haciz sürecinin hızlandırılmış olması. Böylece, borçlu üzerinde baskı kurularak tahsilat olasılığının artacağı umuluyor. İkinci sorun ise vatandaşın tasarı ile yasa farkını bilmiyor olması. Tasarı haber yapıldığında,gerek haberlerin sunum biçimi gerekse toplumun algılamasındaki sorunlar tasarınınyasalaşarak yürürlüğe girdiği izlenimini ortaya çıkardı.
Bu durum sonucunda, evlerde gerçekleştirilen haciz işlemlerinde tartışmalar yaşanmayabaşlandı. Bu tartışmalar kimi zaman kavgaya dönüştü, kimi zaman da şikayete konu edildi. Bütün bunların en önemli nedeni, tasarının yasalaşma sürecinin yavaş ilerlemesi. Halen Adalet Komisyonu'nda olan bu tasarının hızla görüşülüp yasalaştırılmasında yarar bulunuyor.
AKLINIZDA BULUNSUN - Emekli aylıkları haczedilemez
Emekli aylıkları sadece Sosyal Güvenlik Kurumu'na olan borçlar ile nafaka borçları içinhaczedilebiliyor. Bunların dışında kalan alacaklar için emekli aylıklarının haczedilmesi mümkün değil.
5510 sayılı Kanun'a göre diğer borçlar için emekli aylıklarının haczi talep edildiğinde, icramüdürleri bu talepleri yerine getirmemek, reddetmek zorundadır. Bu kapsamdaki borçlar içinhaciz yapılabilmesi için borçlunun onayının alınması şart. Bu onayın hacizden önce alınmasıhalinde, alınan onay geçersiz. Buna rağmen haciz uygulandığında, borçlunun haczedilemezlik şikayetinde bulunması gerekiyor.
Anneniz 5400 gün borçlandığında emekli olur
Annem uzun zamandır yazılarınızı takip ediyor ve size bir sorusu olacaktı, eğer yardımcıolabilirseniz çok memnun olurum. Annem 17 sene Almanya'da ev hanımı olarak kaldı. Bu süre içerisinde hiç çalışmadı. Bu durumda olanların kesin dönüşte Bağ-Kur'dan prim ödemeleri halinde emekli olabileceklerini duydum. Bu durumda annemin nereye müracat etmesi ve ne kadar ödeme yapması gerekiyor? l Fatih İnal
Anneniz, yurtdışında ev hanımı olarak geçen sürelerin 15 yılını (5400 gününü) borçlanması halinde, 56 yaşını da doldurmuş ise borçlanma primlerini ödediği tarihte, 56 yaşınıdoldurmamış ise 56 yaşını doldurduğu tarihte emekliliğe hak kazanır.
Yurrdışı borçlanması için ikametgahının bulunduğu yerdeki Sosyal Güvenlik Kurumu ilmüdürlüğüne başvuracak. Borçlanılacak her bir gün için borçlanma tarihinde geçerli olan günlük asgari ücretin yüzde 32'si kadar prim ödemesi gerekiyor. 30 Haziran'a kadar borçlanma yapması halinde 5400 gün için ödeyeceği prim tutarı 51,062 lira olur.
GÜNÜN SÖZÜ
'Düşen bir çığda, hiçbir kar tanesi kendisini olup bitenden sorumlu tutmaz.'
Oscar Wilde
(Kaynak: Akşam Gazetesi | 10.04.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.