BASINDAN YAZILAR
Hangi Hallerde İşçinin İş Akdi Fesh Edilirse Savunması Alınmaz / Vedat İlki - MuhasebeTR

Hangi Hallerde İşçinin İş Akdi Fesh Edilirse Savunması Alınmaz / Vedat İlki

4857 Sayılı İş Kanunun yürürlüğe girmesi ile birlikte işçinin savunması ayrı bir önem kazandı.
İşe iade davalarında işveren tarafından yapılan fesihlerde İş Mahkemesince işçinin özlük dosyasında dava ile ilgili olarak işçinin savunmasının alınması önem taşımaktadır.
İş Kanununda işverenlere işçinin Ahlak ve İyi Niyet Kurallarına uymayan haller nedeniyle iş sözleşmesini sona erdirme hakkı 25/2. madde kapsamında tanınmaktadır. 
Bu fesih türü sonucunda işçi;
1.)Herhangi bir tazminata hak kazanamayacak,
2.)İş güvencesi hükümleri uygulanmayacak,
3.)İşsizlik ödeneğinden sağlanan haklardan da yararlanamayacaktır.

II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:
a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltması.
b) İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
c) İşçinin işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunması.
d) İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi.
e) İşçinin, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunması.
f) İşçinin, işyerinde, yedi günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenmeyen bir suç işlemesi.
g) İşçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi.
h) İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi.
ı) İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.

4857/19.maddenin 2. fıkrası aşağıdaki gibidir;

Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih hakkı saklıdır.

Y. 9. H D. 31.05.2005 tarih ve E. 2004/31628, K. 2005/2540
İşçinin iş bitiminde işyeri terk etmeyerek iş arkadaşlarını işverene karşı kışkırtması, işyerinde bu şekilde huzursuzluk çıkarması, iş akdinin derhal feshi için haklı neden oluşturmaktadır. İş sözleşmesinin işverence 4857 sayılı İş Yasası’nın 25/II. maddesine dayanılarak haklı biçimde feshedildiği durumlarda işçinin savunmasının alınması koşulu aranmaz.

25/II göre İşlem yapılırken işçinin savunması alınmasada konuyla ilgili delil niteliğinde tutanaklar önem taşımaktadır.

Örneğin:

A (A.Ş.) Bir Bilgisayar Mühendisine ihtiyacı vardır.Bu kişi için aranan vasıflardan biri de Mühendis ünvanına sahip Lisans düzeyinde diplomadır.
İşyerine bu nitelikleri taşıdığını ileri süren işçi Namık Bey müracaat etmiş,İK tarafından yapılan incelemelerde Lisans Diploması olduğu görülmüş kişi  işe başlatılmıştır.
Kişinin çalıştığı alanla ilgili iş bilgisi çalışma koşullarına uygun olduğu da deneme süresinde saptanmıştır.
İK departmanına yapılan bir ihbarda anılan kişinin Lisans Diplomasının sahte olduğu yönünde bir ihbar gelmiştir.
Bunun üzerine İK tarafından ilgili kişinin mezun olduğu üniversiteye yapılan müracaat ile böyle bir kişinin o okulun Lisans bölümünü bitirmediği hatta mezunu dahi olmadığı ortaya çıkmıştır.
Bilgi İşlem gibi şirketin hasas bir noktasında konusuna çok iyi hakim olsa da Sahte Diploma ile işe girdiği için gerekli okuldan da yazılı onay alındığından dolayı tutanakla kayıtlara geçirilerek işçinin savunması alınmadan 25/II-(a) İş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri için gerekli vasıflar veya şartlar kendisinde bulunmadığı halde bunların kendisinde bulunduğunu ileri sürerek, yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler veya sözler söyleyerek işçinin işvereni yanıltmasına dayanılarak iş akdi fesih edilmiştir.

Dolayısıyla 25/II yazılı hallerden herhangi birinin gerçekleşmesi halinde yapılacak fesihler öncesinde işçiden savunma alma zorunluluğu ön görülmemektedir.

Kişisel görüşümü soracaksanız;
Her ne kadar 25/II göre savunma almaksızın bu şekli ile ilgili olaylı olarak iş akitleri fesihlerinde siz siz olun sağlam deliler ile,kanıtlarla ispat yükümlü olduğunuzu unutmayın.
Çünkü çalışanlar sizi hem İş Mahkemesi hemde Bölge Çalışma Müdürlükleri nezdinde şikayet edecektir.İşçiden alınmış bir ifade veya savunma önemli bir kanıt niteliğinde olacaktır. O halde 25/II gibi dayandırılan tüm fesihlerde her somut olay için tutanak, ifade, savunma gibi belgelerin eksiksiz düzenlenmesi işçinin özlük dosyasında muhafaza edilerek ileride doğabilecek yargısal husumetler bakımından kolaylıklar sağlayacaktır.

SİZLERDEN GELEN SORULARA CEVAPLAR:
51 YAŞINDA EMEKLİ OLURSUNUZ
09/12/1972 yılında doğdum.01/06/1989 tarihinde ilk defa SSK'lı oldum.Ne zaman emekli olurum.İsmail.

24.05.1988-23.11.1989 arasında ilk defa sigortalı olanlar 25 yıl 51 yaş 5450 gün ile emekli olursunuz.

15 yıl 3600 gün ile 60 yaşında emekli olursunuz.

50 YAŞ EMEKLİ OLURSUNUZ
15/11/1969 doğumluyum.İlk dfa 01/10/1987 tarihinde SSK'lı oldum.7500 gün kadar prim ödedim.Ne zaman emekli olurum.Haluk

24.11.1986-23.05.1988 arasında ilk defa sigortalı olanlar 25 yıl 50 yaş 5375 gün ile emekli olur.
Sizin için artık gün ve yıl sorunu yok 50 yaşınızı 15/11/2019 tarihinde doldurmak suretiyle emekli olacaksınız.

İŞSİZ DE GENEL SAĞLIK SİGORTASI İÇİN TESTE TABİ OLACAKTIR
Hiç bir yerden maddi anlamda gelirim bulunmuyor.Genel Sağlık Sigortası adına Gelir testi yaptırmam gerekiyor mu? İsmi Saklı

Aslında test yaptırsanız da yaptırmasınızda en az re'sen tescilden dolayı 106,38 TL. borç olarak kayıt edildi.
Sosyal güvenlik kurumu 1 Ocak 2012 tarihi itibariyle genel sağlık sigortalısı olarak herkes kayıt altına alındı yaptı.Evlere SGK tarafından gelir testi yaptırılması için birer mektup gönderildi. Mektubun alındığı tarihten itibaren en geç bir ay içinde gelir testi yaptırmanız gerekiyor. Gelir testi sonucuna göre, re'sen tahakkuk ettirilen primler düzeltilecektir. Bazı vatandaşlar SGK mektubunu beklemeden ADNKS göre Kaymakamlıkların SSYDV müracaat ederek gelir testi yaptırdılar.Hiçbir geliriniz yoksa, geliri testi sonucu aile içi kişi başına düşen aylık gelirin ortalama tutarı 295.50 TL den az çıkar ise, prim ödemeden sağlık yardımı alırsınız.Bunun için de acele ediniz bulunduğunuz yerdeki sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına başvurarak gelir testi yaptırmanızı öneririm.

EN ERKEN 5000 GÜN İLE EN GEÇ 58 YAŞINDA EMEKLİ OLURSUNUZ
27/01/1964 tarihinde doğdum.ilk defa 01/04/1985 yılında SSK'lı oldum.Hangi şartlarda emekli olurum?Bayan sigortalı.

24.05.1984-23.05.1985 arasında ilk defa sigortalı olanlar 20 yıl 41 yaş 5000 gün ile emekli olur.
SSK geçen günleriniz yetersiz ise en az iki çocuğunuz var ise Doğum Borçlanması yapma hakkınız vardır.
15 yıl 3600 gün ile 58 yaşından önce emekli olamazsınız.

EMEKLİ AYLIĞINA HACİZ UYGULAMASI YOK

Emekli aylığımdan icra kesintisi yapılır mı?Emekli
Emeklinin izni olmadan haciz konamaz. Bir tek fark ile emeklinin aylıklarından nafaka ve prim borcu dışındaki borçlar için haciz konulmasına yasalar izin vermiyor.
Emekli izin vermesi durumunda aylığının üçte birine kadar olan kısmı haczedilebilir. Emekli aylığına haciz konulması için emeklinin muvafakat vermesi ile emekli aylığından icra kesintisi yapılabilir. Bu konuda muvafakat vermez ise kesinti yapılamaz. Muvafakat vermemişseniz, bulunduğunuz yerdeki icra hâkimliğine haczedilemezlik şikâyetinde bulunmanız halinde, haciz işlemleri kaldırılır.

Bugün Duyarlı Tüketiciler Kredi Kartı Kullanmayarak Bankalara Ders Verme Hakkını Kullanabilirler:
Tüketici Hakları Derneği (THD) Genel Başkanı Turhan Çakar, ''Çok önemli bir boykot çağrımız var. 16 Mart Cuma günü bankalara gitmiyoruz, kredi kartımızı kullanmıyoruz'' dedi.

Çakar, Yüksel Caddesinde yaptığı basın açıklamasında, Tüketici Hakları Haftasında çeşitli etkinlikler düzenlediklerini belirterek, ''15 Mart Dünya Tüketici Hakları Günü nedeniyle 2012 yılında yapacağımız Tüketici Hakları Haftasının ana gündem konusunu bankaların haksız uygulamaları ve tüketicilerin bankalardan istekleri olarak belirledik'' diye konuştu.

''Türkiye'de faaliyet gösteren bankaların yüzden fazla değişik adlar altında tüketicilerden milyarlarca lira haksız bedel aldığını'' ileri süren Çakar, ''bu haksız bedeller içerisinde en yaygın olanlarının yıllık kart aidatları ve konut kredisi kullananlardan dosya masrafı adıyla alınan ücretler ile yeniden yapılandırma ücreti, ipotek fek ücreti'' olduğunu savundu. 
Çakar, Tüketici Hakları Derneği olarak her zaman tüketicinin yanında olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: 
''Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin kararı gereğince 10 yıl geriye dönük olarak yıllık kart aidatlarının ödenmesi için hazırladığımız dilekçeyi web sayfamızda yayınlamıştık. Benzer şekilde bankaların tüketicilerden aldıkları dosya masrafı, yeniden yapılandırma ücreti, ipotek fek ücretlerini de yargı kararları gereğince tüketiciler bankalardan isteyebilirler. Tüketicilerin bankalardan olumsuz cevap almaları durumunda ikamet ettikleri kaymakamlıklarda ve illerde bulunan tüketici sorunları hakem heyetlerine başvuruda bulunabilirler.'' 
Tüketici Hakları Haftasında çok önemli bir boykot çağrıları olduğunu ifade eden Çakar, ''16 Mart Cuma günü bankalara gitmiyoruz, kredi kartımızı kullanmıyoruz'' dedi. 
Tüketici olarak bundan sonra tüketicilerle yaptıkları hiçbir işlemden ücret almayan, yargı kararlarına ve tüketici haklarına saygılı olan bankaları seçeceklerini dile getiren Çakar, şunları kaydetti: 
''Hükümetin Banka ve Kredi Kartları Kanununda bir değişiklik yaparak; bankalarla tüketiciler arasında gerçekleştirilen her türlü tüketici işleminden ücret alınmaması, alınan ücretlerin ise tüketicilerin başvurusuna gerek kalmaksızın tüketicilere ticari faiziyle birlikte iade edilmesine ilişkin bir yasal düzenleme yapması çağrısında bulunuyoruz.'' 
Geniş bilgi için www.tuketicihaklari.org.tr ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

(Kaynak: Alitezel.com | 16.03.2012)

>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.

>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.

>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.


GÜNDEM