Vergi ayında vergiden başka şey konuşmak olmaz. Bugün size verginin devleti nasıl temsil ettiğine dair bir örnek vereceğim.
Vergi devletin veya onun yetkilendirdiği kuruluşların kamu gücüne dayanarak topladığı para olarak tanımlanabilir. Devlet bu parayı amme hizmetlerini yerine getirmek maksadıyla toplar. Devletin vergi toplama gücünü kimse elinden alamaz. Devletin vergi toplama ve bu vergiyi nasıl toplayacağına karar verme yetkisinin kısıtlanması iradesine ipotek koymaktır. Devlete başka bir devletin veya uluslar arası bir kuruluşun vergiyi nasıl ve ne kadar toplayacağını söylemesi hâkimiyeti ele alması demektir.
Yunanistan, son zamanlarda ekonomik olarak gittikçe kötüleşen bir seyirle karşı karşıya. Kendisine Euro bölgesinden ve dolaylı olarak Almanya tarafından yapılacak yardımlar için dayatılan ekonomik reçeteleri acı da olsa uyguladı. Ancak bunların çoğu ya harcamalarını kısmasını isteyen reçetelerdi ya da parasının değerini nasıl belirleyeceği ile ilgili öğütlerdi. Bu reçetelerin hepsini de Yunanistan kendi uyguladı. Ancak bugünlerde Euro bölgesi ve Almanya, verdiği öğütleri Yunanistan’ın kendi başına uygulayamayacağını düşünüyor. Bu yüzden verilen öğütleri uygulamak için bir iş bölümü yaptı.
Vergi sisteminden Alman, devlete ait gayrimenkullerden Hollandalı, e-devletten Avusturyalı, sağlıktan İsveçli uzmanlar sorumlu oldu. İş bölümünün hiçbir kısmı vergi sistemi kadar yoruma konu olmadı. Yunanistan gazeteleri iş bölümünü duyurmadan önce hükümetin başına bir Alman yönetici geldiğini, artık bir gölge hükümetlerinin olduğunu taşıdı manşetlere. Yorumlar Yunanistan’ın artık resmen işgal edilmiş bir ülke olduğu konusunda yoğunlaştı. Hatta o kadar yoğunlaştı ki Alman yetkililer açıklama yapıp, ülkeyi işgal etmediklerini, böyle bir niyetlerinin de bulunmadığını söylemek zorunda kaldılar.
Haberin masumane sunumlarında Yunanistan’ın vergi sistemini denetlemek ve gerekli müdahalelerde bulunmak amacıyla ülkeye 160 kişilik uzman ekip gönderildiği belirtildi. Ama bence durum çok farklı. Almanya, Yunanistan’a verdiği milyarlarca Euro’yu bir şekilde geri almak istiyor. Bu yüzden ekonomiyi kontrol etmeye çalışıyor. Çünkü ülke işgalleri eskiden olduğu gibi topraklar üzerinde yapılmıyor. Ekonomisi kontrol edilmiş bir ülke gayriresmi sömürgedir. Bir ülkenin ekonomik kontrolü için de en kısa yol, en kesin gelir kaynağına ipotek koymaktır. Almanlar alacaklarının ödeneceğini garanti etmek istiyor. Elindeki parayı Yunanlılara harcatmadan kaynağında geri alacaklar.
Hatırlar mısınız Osmanlı’nın son zamanlarındaki kapitülasyonlar devrinde de İtilaf Devletleri aynı şeyi yapmış, borçlarımızı ödememiz için Duyun-u Umumiye’yi kurdurmuş, ama bununla da yetinmeyerek vergi toplama işini üzerlerine almıştı.
Ne dersiniz Yunanistan’da kapitülasyonlar devri başladı mı?
Bu kadar yakınımızdaki bir ülke bu kadar sert bir krizle boğuşuyorken biz neden onlar kadar etkilenmedik?
Haftaya: Beyannameler Hazır Olsun.
(Kaynak: Bursa Haber | 14.03.2012)
>> Duyurulardan haberdar olmak için E-Posta Listemize kayıt olun.
>> Uygulamalı Enflasyon Muhasebesi (171 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> SGK Teşvikleri (150 Sayfa) Ücretsiz E-Kitap: hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Apple Store 'dan hemen indir.
>> MuhasebeTR mobil uygulamasını Google Play 'den hemen indir.